1. Anasayfa
  2. Gayrimenkul Makaleleri

Adi Ortaklık Nedir? Adi Ortaklık Sözleşmesi Nedir?


Adi Ortaklık Nedir?

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 620. maddesinde de; “Adi ortaklık sözleşmesi, iki veya daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleşmeyi üstlendikleri sözleşmedir.” hükmü yer almaktadır. Maddenin lafzından anlaşıldığı üzere, adi ortaklık en basit tanımı ile iki ya da daha fazla kişinin emeklerini veya mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir.

Doktrinde adi ortaklık, sözleşmeyle kurulan ve bir müşterek amacın elde edilmesine hizmet eden kişi birliği olarak tanımlanmaktadır (Poroy/Tekinalp/Çamoğlu; Ortaklıklar ve Kooperatif Hukuku, İstanbul 2003, s. 26).

Adi Ortaklık Sözleşmesi Nedir?

Adi ortaklık sözleşmesi, iki veya daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleşmeyi üstlendikleri sözleşmedir.

Adi ortaklık 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 520. maddesinde “Şirket bir akittir ki onunla iki veya daha ziyade kimseler, saylerini ve mallarını müşterek bir gayeye erişmek için birleştirmeği iltizam ederler. Bir şirket, ticaret kanununda tarif edilen şirketlerin mümeyyiz vasıflarını haiz değil ise bu bap ahkâmına tabi adi şirket sayılır.” olarak tanımlanmıştır.

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 620. maddesinde de; “Adi ortaklık sözleşmesi, iki veya daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleşmeyi üstlendikleri sözleşmedir.” hükmü yer almaktadır.

Adi Ortaklığın Unsurları Nedir?

Adi ortaklığın unsurları; kişi, sözleşme, katılım payı, amaç, affectio societatis (müşterek gayeye ulaşmak için birlikte çalışmak unsuru) şeklinde belirtilebilir (Barlas, N.; Adi Ortaklık Temeline Dayalı Sözleşme İlişkileri, İstanbul 1998, s. 13).

Adi ortaklığın unsurları;

  1. Kişi,
  2. Sözleşme,
  3. Katılım payı,
  4. Amaç,
  5. Affectio societatis (müşterek gayeye ulaşmak için birlikte çalışmak unsuru)

1. Kişi Unsuru

Adi ortaklık bir kişi birliği olmakla, temel unsuru kişidir. Kanunun lafzından da anlaşıldığı üzere adi ortaklık ilişkisinin kurulabilmesi için, iki ya da daha fazla gerçek veya tüzel kişinin bir araya gelmesi gerekmektedir.

2. Sözleşme Unsuru

Borçlar Kanunu’nun ilgili maddesinde adi ortaklık tanımlanırken, “şirket bir akittir ki…” denilmektedir. Görüldüğü gibi, kanun koyucu öncelikle adi şirket ilişkisinin akdi bir ilişki olduğunu kabul etmiştir. Bu akdi ilişkinin, tarafların açık veya örtülü iradeleri ile kurulması mümkündür. Böylece taraflar arasındaki sözleşme ile tüzel kişiliği olmayan bir kişi birliği oluşmaktadır.

Adi ortaklık bir yönüyle borç sözleşmesi olmasının yanı sıra, bir yönüyle de ortak bir gayenin yerine getirilmesini amaçlayan sosyal bir birliktir. Bu nedenle, ticari ilişkide ortakların şahsı da önem arz etmektedir.

Kanun adi ortaklık ilişkisinin kurulması için herhangi bir şekil şartı öngörmemiştir. Nitekim doktrinde de sözleşmesel ilişkinin kurulması ile ilgili olarak “Diğer sözleşmelerde olduğu gibi, adi ortaklık sözleşmesi de tarafların karşılıklı ve birbirine uygun irade açıklamaları ile kurulur…Kanun ortaklık sözleşmesinin geçerliliğini şekle bağlamamıştır.” denilmiştir (Yavuz/Özen/Acar; Türk Borçlar Hukuku Özel Hükümler, İstanbul 2007, s. 910).

Aynı şekilde doktrinde, “Kanun, adi ortaklık sözleşmesinin geçerliliğini özel bir şekil şartına tabi tutmamıştır. Bu nedenle BK m. 11/f.l’de ifadesini bulan ve sözleşme özgürlüğü ilkesinin bir görünümü olan şekil serbestisi prensibi karşısında adi ortaklık sözleşmesinin herhangi bir şekle bağlı olmadan, sözlü olarak da kurulabileceği, hatta bazen söze bile gerek kalmadan iradeyi ortaya koyan davranışlarla zımnen de oluşturulabileceği sonucuna varılmak gerekir.” denilmektedir. Keza ortakların iradelerinin aynı anda açığa vurulmuş olması da gerekmez (Yavuz/Özen/Acar; s. 910).

3. Katılım Payı Unsuru

818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 521. maddesinin 1. fıkrasında “Her şerik nakit, alacak veya diğer mal veya say olarak bir sermaye koymakla mükelleftir.” denilmiştir. İşbu madde hükmünden de anlaşıldığı gibi, adi şirket ortakları katılım payı olarak amaçladıkları ortak gayeye erişebilmek maksadıyla herhangi bir mal ya da emek koymak zorundadır.

Borçlar Kanunu ve Ticaret Kanunu’na göre; para, alacak, kıymetli evrak, menkul şeyler, imtiyaz, telif hakları, patent ve marka lisansları gibi fikri ve sınai haklar, maden ruhsatnameleri gibi iktisadi değeri olan haklar, her nevi gayrimenkuller ve gayrimenkulden faydalanma ve kullanma hakları, şahsi emek, ticari itibar, ticari işletmeler sermayeye katkı olarak getirilebilecek şeylerdendir. Buna göre ortaklar katılma payını serbestçe kararlaştırabilir. Ayrıca ortakların katılma payı hususunda taahhütte bulunması da yeterlidir. Katılma paylarının ortaklığa fiilen getirilmesine de gerek bulunmamaktadır. Yine ortakların taahhüt ettiği katılma paylarının eşit olmasına da gerek bulunmamaktadır (Poroy/Tekinalp/Çamoğlu; s. 13).

4. Amaç Unsuru

Amaç adi şirketin en önemli unsurlarından biridir. Ortaklık ilişkisinin bir amaç birlikteliği olduğu söylenebilir. Nitekim kanunda adi ortaklıktan bahsedilebilmesi için, iki ya da daha fazla kimse tarafından ortak bir amaca erişmek için bir araya geldiği belirtilmiştir.

Adi şirketin hangi amaçla kurulması gerektiği konusunda kanunda bir kısıtlamada bulunulmamıştır. Fakat bu şirketin kurulma amacı çoğu zaman kâr elde ederek kazanç paylaşmaktır.

5. Affecito Societatis Unsuru

Adi ortaklıklarda ortakların sadece müşterek bir amaç etrafında birleşmeleri yeterli değildir. Ortaklar aynı zamanda ortaklığın amacının gerçekleştirilmesine yönelik olarak, eşit durumda ortaklık faaliyetlerine katılma ve bu yolda diğer ortaklarla işbirliği yaparak, aralarında altlık üstlük ilişkisi olmaksızın onlarla birlikte çaba sarf etme niyet ve iradesine de sahip olmalıdırlar (Şener, O.H.; Adi Ortaklık, Ankara 2008, s. 116).

Bir hukuki ilişkiyi adi ortaklık olarak kabul edebilmek için, tarafların kişisel bağımsız menfaatlerinin üstünde, ortak bir gayeyi gerçekleştirmek amacıyla bir araya gelmiş bulunmaları yetmez; tarafların ayrıca ortak amacı birlikte takibi ve onun gerçekleşmesine gerekli faaliyetlerle aktif olarak katılmayı da borçlanmış bulunmaları şarttır. Sonuçta her ortak, ortaklık amacının gerçekleşmesine faydalı olmalı ve buna erişmek için gerekli faaliyetlere katılmalıdır. BK m. 520/f.1’de, “…müşterek bir gayeye erişmek için birleşme…” şeklinde ifade edilen bu unsura, doktrinde affectio societatis denilmektedir. Bu unsur adi ortaklığın diğer sözleşme ilişkilerinden ayrılmasını sağladığı gibi rekabet yasağı ve ortağın denetim hakkının da temelini teşkil eder (Yavuz/Özen/Acar; s. 909).

Bu itibarla, bir adi ortaklığın varlığından bahsedilebilmesi için, yukarıda saymış olduğumuz unsurlara ilaveten, ortakların müşterek gayeye ulaşmak için çaba ve özen göstermek zorunluluğu bulunmaktadır.

Adi Ortaklıkta İlkeler

Adi ortaklıkta eşit işlem (davranış) ilkesi geçerlidir. Eşit davranış ilkesi, ortaklara ortaklıkla ilişkilerinde iradi olarak eşit olmayan bir şekilde davranılamaması anlamına gelir. Bu esas doğruluk ve güven ilkesinin özel bir görünüşüdür. Eşit davranış ilkesi pek çok alanda yasal olarak hükme bağlanmıştır. Örneğin sermaye payı (818 sayılı BK m. 521/1), kâra ve zarara katılma (818 sayılı BK 523/1) hususunda esas itibariyle hep eşitlik ilkesi geçerlidir (Şener, O.H.; s. 152).

Zarara katılma bir adi ortaklık ilişkisinin varlığı için önemli bir emaredir. Ancak bazı ortaklar için zarara katılmanın kaldırılmış olması, bir ortaklık ilişkisinin varlığını etkilemez. Kanun koyucu da bu nedenle BK 523/II c. 2’ye göre, ortaklardan biri sermaye payı olarak sadece emeğini ortaklığa koymuşsa onun zarara ortak olmayarak yalnız kâra iştirak ettirilmesinin kararlaştırılabileceğini düzenlemiştir (Şener, O.H.; s. 240).

Adi Ortaklık Nedir?
Adi Ortaklık Nedir?