1. Anasayfa
  2. Gayrimenkul Makaleleri

Riskli Yapılar Nasıl Tahliye Edilir ve Yıktırılır?


Riskli Yapıların Yıktırılması

Riskli yapı tespitinin idari açıdan kesinleşmesi üzerine riskli yapının yıktırılması gerekir. Kanun’da ve Yönetmelikte, hangi binaların yıkılacağına dair bir ayrıma yer verilmemesine rağmen, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı riskli tüm binaların değil, yalnızca riskli alanda bulunanların yıkılacağını vurgulamaktadır.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı internet sitesinde yer alan bilgilere göre, inceleme sonunda riskli olduğu kesinleşen bir bina, Bakanlar Kurulunca kararlaştırılacak riskli alan içinde kalıyorsa bina yıkılması gerekmektedir. Bu görüşe göre, riskli alanlar dışında kalan riskli yapıların yıkılmasının zorunlu olmadığını kabul etmektedir. Bu görüşe göre riskli alan dışındaki yapıların zorunlu olarak yıktırılması söz konusu değildir. Bu yapıların yıkılıp yeniden yapımı için ya da güçlendirilmesi için kredi verilebiliyor

Üstelik bu Bakanlığa göre bu binaların ya da yapıların yeni inşa edilmiş olması da durumu değiştirmemektedir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Bakanlar Kurulu tarafından riskli alan olarak belirlenen bölgelerdeki tüm yapıların (yapım tarihine bakılmaksızın) yıkılacağını vurgulamaktadır. Bu bakanlığın internet sitesinde yer alan “Riskli alan içerisindeki sağlam yapılar planın bütünlüğü için gerekirse yıkılacaktır, ancak bu sağlam yapı hak sahipliği çalışmalarında çürük yapıyla aynı şekilde değerlendirildiği takdirde gerçek anlamda hak mahrumiyetleri yaşanacak; evini ya da iş yerini plana ve ruhsata göre yapmış vatandaşın (kanuna uymuş ve kaçak yapı yapmamış) devlete olan güvenini dahi sarsacaktır. Hatta bazı alanlarda üzerindeki ev ya da dükkanın değeri araziden çok daha kıymetli olan yerlerin durumu ise daha vahim olacaktır. Hak sahipliği çalışmalarının taşınmazın değerlendirilmesi sonrasında (tüm gayrimenkullerin değerlendirilmesi sonrasında) arsası üzerinden değil, arsası üzerindeki tüm gayrimenkulün değerlendirilmesi sonrasında hak sahibi yapılması (gayrimenkul üzerinden değil) daha adil bir yaklaşım olmaz mı?” şeklindeki soruya Bakanlık “Riskli alan içerisindeki binalar için riskli bina tanımı değil riskli alan tanımı geçerli olduğundan şu anda sağlam görünen binanın o alandaki afet nedeniyle etkileneceği göze alınarak 6306 Sayılı kanun kapsamında değerlendirilir” şeklinde cevap vermiştir.

Ancak Yönetmeliğin 15. maddesinin 10. fıkrasında riskli alanda veya riskli yapıların bulunduğu parselde risksiz yapı bulunması halinde, bu yapı uygulama dışı tutulabilir. Bu durumda binanın bulunduğu alan ifraz edilebilir. İfraz imkânı yok ise maliklerin anlaşması halinde binanın hâlihazır durumu korunabilir.” hükmü yer almaktadır. Bu nedenle riskli alanlarda bulunan risksiz yapıların yıktırılmaması gerekir.

Binaların yıkımı için iki yol bulunmaktadır.

Riskli Yapıların Malikler Tarafından Yıktırılması

Bunlardan birisi yıkımı, binanın maliklerinin gerçekleştirmesidir. Malikler oybirliği ile yıkımı gerçekleştirmek imkanına sahiptirler. Ancak yıkımın gerçekleştirilmesi için mutlaka çoğunluk kararı alınmasına gerek bulunmamaktadır. Dolayısıyla yapının malikleri arasında yıkıma karşı çıkan kişiler bulunsa bile yıkımın gerçekleştirilmesi mümkündür. Fakat maliklerden bir kısmının yıkıma karşı çıktığı durumda yıkımın ne şekilde gerçekleştirileceğine dair Kanun’da ve Yönetmelikte hüküm bulunmamaktadır. Yıkım isteyen maliklerin yıkımı gerçekleştirip masrafları diğer maliklerden istemelerine dair Kanun’da açık bir hüküm bulunmadığına göre maliklerden bir kısmının yıkıma karşı çıktığı durumlarda, yıkımı gerçekleştirmenin tek yolunun Çevre ve Şehircilik Bakanlığına ya da dönüşümü gerçekleştirecek idareye başvurmak olduğu görülmektedir.

Bu yazımız da ilginizi çekebilir:  Belediyelere Terk Edilen Parsellerin Hazinece Geri Alınması

Riskli Yapıların Devlet Tarafından Yıktırılması

Riskli alanlarda bulunan riskli binaların yıkımı için ikinci yol, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve idarenin yıkım sürecini başlatmasıdır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve idarede kendisine yapılan başvuru üzerine işlem yapabileceği gibi resen yıkım sürecini başlatmaya da yetkilidir. Yönetmeliğin 8. maddesine göre riskli yapı olarak tapu kütüğüne kaydedilen taşınmazların maliklerine, altmış günden az olmamak üzere süre verilerek riskli yapıların yıktırılması istenilir. Yönetmelikte bu istemin kim tarafından yapılacağı açıkça ifade edilmemiştir, ancak genel ifadelerden bu istemin idarelerce yapılacağı anlaşılmaktadır

Riskli yapıların, 60 günden az olmamak üzere verilecek süre içerisinde maliklerince yıktırılıp yıktırılmadığı, ilgili Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından mahallinde kontrol edilir ve riskli yapı, malik tarafından yıktırılmamış ise, yapının idarî makamlarca yıktırılacağı belirtilerek ve otuz günden az olmak üzere ek süre verilerek tebligatta bulunulur.

Bu süre içerisinde de riskli yapıların maliklerince yıktırılmaması halinde, riskli yapıların insandan ve eşyadan tahliyesi ve yıktırma işlemleri; yıktırma masrafı öncelikle dönüşüm projeleri özel hesabından karşılanmak üzere, mahallî idarelerin de iştiraki ile mülki amirler tarafından yapılır veya yaptırılır.

8. madde hükmüne göre, yıkımın mülki amirler tarafından da gerçekleştirilememesi durumunda, süresinde yıktırılmadığı tespit edilen riskli yapıların yıktırılması, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından ilgili idareye yazılı olarak bildirilir.

Bu bildirime rağmen yıktırılmadığı tespit edilen yapılar, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yıkılır veya yıktırılır. Ayrıca uygulamanın gerektirmesi hâlinde bu Bakanlık, tahliye ve yıktırma iş ve işlemlerini bizzat da yapabilir.

Riskli Alanlardaki Kamu Hizmetlerinin Durdurulması

Ayrıca uygulama sırasında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, TOKİ veya İdare tarafından talep edilmesi hâlinde, hak sahiplerinin de görüşü alınarak, riskli alanlardaki yapılar ile riskli yapılara elektrik, su ve doğal gaz verilmez ve verilen hizmetler kurum ve kuruluşlar tarafından durdurulur.

Riskli alanlardaki yapılarda sadece maliklerini karara katılması halinde kamu hizmetleri durdurulabilecek olup, maliklerin istememesi halinde kamu hizmeti durdurulamayacaktır.

Tahliye ve Yıkım Masraflarının Tapu Kütüğünün Beyanlar Hanesinde Belirtilmesi

Yıkım işlemi yapı malikleri tarafından gerçekleştirilmiş ise, masrafların malikler tarafından karşılanması gerekir.

Yapının dönüşümü için müteahhit ile özel bir anlaşma yapılmışsa, anlaşmada yıkım masraflarının kim tarafından karşılanacağı belirlenebilir.

Yönetmeliğin 8. maddesine göre riskli yapıların Çevre ve Şehircilik Bakanlığı veya idare tarafından yıktırılması durumunda, yıkım için yapılan masraflar, ilgili tapu müdürlüğüne bildirilir. Tapu müdürlüğü, yıkılan binanın paydaşlarının müteselsil sorumlu olmalarını sağlamak üzere tapu kaydındaki arsa payları üzerine masraf tutarında müşterek ipotek belirtmesinde bulunarak Bakanlığa veya İdareye ve binanın aynî ve şahsî hak sahiplerine bilgi verir. Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü tarafından yayımlanan 08.10.2012 tarihli ve 1736 (2012/12) sayılı Genelgeye göre tapu müdürlüğü ilgili idarenin yazısı gereğince, yıkılan binanın paydaşlarının müteselsil sorumlu olmalarını sağlamak üzere masraf tutarında ilgili idare lehine müşterek kanuni ipotek tesis ederek Çevre ve Şehircilik Bakanlığı veya yetkili idare ile tüm ayni ve şahsi hak sahiplerine bilgi verir.

Riskli-Yapilar-Nasil-Tahliye-Edilir-ve-Yiktirilir
Riskli Yapılar Nasıl Tahliye Edilir ve Yıktırılır?