İçindekiler
- 1) İmar Kanunu’nun 32. Maddesi Nedir?
- 2) İnşaat Durdurma ve Yıkım İşlemlerinde Yasal Dayanak: İmar Kanunu’nun 32. Maddesi
- İnşaat Durdurma ve Yıkım İşlemlerinde İş Akış Şeması
- 3) Hangi Yapılar Hakkında Yıkım Kararı Verilebilir? Kaçak Yapı Nedir? Mimari Projeye Aykırı Yapı Nedir?
- 4) Yapı Tatil Zaptı Nedir?
- 5) İmar Kanunu’nun 32. Maddesine Göre Yıkım Yetkisi Hangi Kurumda?
- 6) İmar Kanunu 32. Maddeye Göre Yıkım Kararını Kim Verir?
- 7) Yıkım Masraflarının Tahsili
1) İmar Kanunu’nun 32. Maddesi Nedir?
Belediyelerin en temel görevlerinden bir tanesi de, 3194 sayılı İmar Kanunu‘nun 32. maddesi kapsamında, belediye sınırları içerisinden yapılan yapıların denetlenmesi ve bunlardan imar planına veya inşaat ruhsatına aykırı olarak yapılanların durdurularak yıkılmasıdır. Belediyeler ve il özel idareleri de, yapıların ruhsat alınarak ve ruhsat ve eklerine uygun olarak yapımını denetlemek zorundadırlar. Çünkü idare, bu tür yapıların kendiliğinden veya deprem sonucu yıkılmasından doğan zarardan, diğer sorumlularla birlikte müteselsilen sorumludur.
Danıştay 6. Dairesi, 29.12.2006, E:2004/4177, K:2006/6675 sayılı kararında “Davalı idarenin deprem sonucu yıkılan yapının inşası aşamasında yürütülmesi gereken faaliyetlerini gereği gibi yerine getirmemesi sonucu oluşan hizmet kusuru nedeniyle ortaya çıkan zarar kusuru oranında tazminle sorumlu bulunduğundan, yapı kullanma izin belgesi bulunmayan ve kat irtifakı kurulmayan bir binada oturan davacının, yapının deprem sonucu yıkılmasında tümüyle kendi kusuru bulunduğu gerekçesine dayalı olarak davanın reddi yolunda verilen temyize konu mahkeme kararında isabet görülmediği” kararına varmıştır.
2) İnşaat Durdurma ve Yıkım İşlemlerinde Yasal Dayanak: İmar Kanunu’nun 32. Maddesi
İmar konusunda görevli idarelerin sorumluluk alanlarında bulunan yapıları sürekli olarak denetlemeleri ve ruhsatsız olarak yapılan yapılar ile ruhsat ve eklerine aykırı olarak yapılan yapıların yıkımını sağlamaları gerekir. Bu husus, 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 32. maddesinin bir gereğidir. Söz konusu madde şu hükmü ihtiva etmektedir:
Madde 32 – Bu Kanun hükümlerine göre; ruhsat alınmadan yapıya başlandığı veya ruhsat ve eklerine veya ruhsat alınmadan yapılabilecek yapılarda projelerine ve ilgili mevzuatına aykırı yapı yapıldığı ilgili idarece tespiti, fenni mesulce (…)tespiti ve ihbarı veya herhangi bir şekilde bu duruma muttali olunması üzerine, belediye veya valiliklerce o andaki inşaat durumu tespit edilir. Yapı mühürlenerek inşaat derhal durdurulur.
Durdurma, yapı tatil zaptının yapı yerine asılmasıyla yapı sahibine tebliğ edilmiş sayılır. Bu tebligatın bir nüshası da muhtara bırakılır.
Bu tarihten itibaren en çok bir ay içinde yapı sahibi, yapısını ruhsata uygun hale getirerek veya ruhsat alarak, belediyeden veya valilikten mühürün kaldırılmasını ister.
Ruhsata aykırılık olan yapıda, bu aykırılığın giderilmiş olduğu veya ruhsat alındığı ve yapının bu ruhsata uygunluğu, inceleme sonunda anlaşılırsa, mühür, belediye veya valilikçe kaldırılır ve inşaatın devamına izin verilir.
Aksi takdirde, ruhsat iptal edilir, ruhsata aykırı veya ruhsatsız yapılan bina, belediye encümeni veya il idare kurulu kararını müteakip, belediye veya valilikçe yıktırılır ve masrafı yapı sahibinden tahsil edilir.
İdare tarafından ruhsata bağlanamayacağı veya aykırılıkların giderilemeyeceği tespit edilen yapıların ruhsatı üçüncü fıkrada düzenlenen bir aylık süre beklenmeden iptal edilir ve mevzuata aykırı imalatlar hakkında beşinci fıkra hükümleri uygulanır.”
Çalışmanın bu kısmında belediyeler ve il özel idareleri tarafından tesis edilen inşaat durdurma ve yıkım işlemlerine karşı açılacak iptal davaları ile ilgili hususlar, Danıştay kararları ışığında değerlendirilecektir.
İnşaat Durdurma ve Yıkım İşlemlerinde İş Akış Şeması
Gerek yargı kararları ve gerekse mevzuat bilgileri ışığında yıkım işlemlerinin aşamaları aşağıdaki tabloda gösterilmiştir:
İnşaat Durdurma ve Yıkım İşlemlerinde İş Akış Süreci
Ana hatlarıyla yukarıda verdiğimiz bu işlem akışına göre ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı olduğu düşünülen inşaat ve yapılar hakkında tesis edilen yapı durdurma/mühürleme ve yıkım işlemlerinde ortaya çıkabilecek ve idari işlemin iptaline neden olabilecek hukuki sakatlıklar söz konusudur.
3) Hangi Yapılar Hakkında Yıkım Kararı Verilebilir? Kaçak Yapı Nedir? Mimari Projeye Aykırı Yapı Nedir?
3194 sayılı İmar Kanunu’nun 32. maddesine göre ruhsat alınmadan veya ruhsat ve eklerine aykırı yapılan yapılar hakkında durdurma ve yıkım kararı alınabilir. Maddeye göre “Bu Kanun hükümlerine göre; ruhsat alınmadan yapıya başlandığı veya ruhsat ve eklerine veya ruhsat alınmadan yapılabilecek yapılarda projelerine ve ilgili mevzuatına aykırı yapılan” yapılar hakkında yıkım kararı alınabilir.
İmar mevzuatına göre ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapılar hakkında yıkım kararı alınabilir. 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 32. maddesine göre ruhsat alınmadan veya ruhsat ve eklerine aykırı yapılan yapılar hakkında durdurma ve yıkım kararı alınabilir.
3.a) Ruhsatsız Yapı Nedir? Kaçak Yapı Nedir?
Ruhsatsız yapı, ruhsat alınması gerektiği halde ruhsat alınmadan yapılan yapılardır. Bunlar hakkında yıkım kararı alınabilir. Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 03.12.2001 gün, E:2001/3718, K:2001/5575 sayılı kararında da belirtildiği üzere imar düzenlemelerine ve yapı ruhsatına aykırı bir yapının ekonomik değerinden söz edilemez. Bu yapılar hakkında da yıkım kararı alınabilir.
Sadece ruhsatsız binalar hakkında değil, kullanma izni alınmış binalar için bile yıkım kararı alınabilir. 3194 sayılı İmar Kanununun yapı kullanma izni verilmesi başlıklı 30. maddesinde, “Bu maddeye göre verilen iznin, yapı sahibini kanuna, ruhsat ve eklerine riayetsizlikten doğacak mesuliyetten kurtarmayacağı gibi her türlü vergi resim ve harç ödeme mükellefiyetinden de kurtarmaz.” hükmü yer almıştır. Bu nedenle, yapı kullanma izni verilmiş olması ruhsata aykırılıktan doğacak olan sorumluluğu kaldırmayacağından yapı kullanma izni verilmiş taşınmazlar hakkında da yıkım kararı alınabilir.
3.b) Ruhsat Yenilemesi Yapılmayan Yapılar Yıkılabilir mi?
3194 sayılı İmar Kanunu’nun 29. maddesine göre, ruhsat tarihinden itibaren iki yıl içinde yapıya başlanmadığı veya yapıya başlanıp da her ne sebeple olursa olsun, başlama müddetiyle birlikte beş yıl içinde bitirilmediği takdirde verilen ruhsat hükümsüz sayılır. Başlanmış inşaatlarda müktesep haklar saklıdır.
Planlı Alanlar İmar Yönetmeliğinin 54. maddesinde ruhsat süresi içinde tamamlanması mümkün olamayacağı için beşinci yıl içinde ruhsat yenilemek üzere ilgili idareye başvurarak ruhsat yenilemesi yapılan yapılar hakkında, ruhsat alma tarihindeki yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerinin uygulanacağı, inşasına 2 yıl içinde başlanılmayan veya ruhsat süresi içinde tamamlanmayan ve süresi içinde ruhsat yenilemesi yapılmayan yapıların ruhsatsız yapı olarak değerlendirileceği, bu yapılar hakkında yeniden ruhsat alma tarihinde yürürlükte bulunan plan ve mevzuat hükümlerinin uygulanacağı kuralları yer almıştır. Hükümsüz duruma düşen bu ruhsatların yenilenmesi gerekir.
Ruhsat alınarak başlanmasına rağmen süresi içinde tamamlanmayan veya ruhsat yenilemesi yapılamayan yapılar ruhsatsız yapı haline gelir. Bu taşınmazlarda inşaata devam edilmesi durumunda İmar Kanununun 32 ve 42. maddelerine göre işlem yapılması gerekir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığının 16.04.1990 tarihli ve 7737 sayılı Genelgesine göre, ruhsat yenilemesi yapılmaksızın, yapıya ruhsat alındıktan iki yıl sonra başlanması veya iki yıl içinde başlanmasına rağmen beş yıldan sonra da inşasına devam edilmesi halinde, yapının inşaat ruhsatı alınmadan başlanan veya ruhsatsız yapılmakta olan yapı olarak değerlendirilmesi ve imar mevzuatına aykırı yapı olarak Kanunun ilgili maddeleri (32 ve 42. madde) hükümlerine tabi olması gerekir.
Bununla birlikte ruhsat süresi sona eren inşaatlarda, inşaata fiilen devam edilmediği sürece sırf ruhsat süresinin sona ermesi, yıkım – para cezası uygulamasını gerektirmez. İnşaatın ruhsat müddeti içinde yapılan kısımları kazanılmış hak teşkil edeceğinden, bu kısımlar için ne yıkım kararı alınabilir ne de para cezası uygulanabilir. 32. ve 42. maddelerin uygulanabileceği kısımlar ruhsat müddeti dolduktan sonra yapılan kısımlardır.
Yani ruhsat ve eklerine aykırılık bulunmadığı ve ruhsat süresinin dolmasından sonra inşaata devam edilmediği sürece, sadece ruhsat süresinin dolduğundan ve inşaatın ruhsatsız duruma düştüğünden bahisle anılan madde hükmü uyarınca para cezası verilmesi mümkün değildir.
3.c) Mimari Projeye Aykırı Yapı Hakkında Yıkım Kararı
Ruhsat ve eklerine aykırı olarak inşa edilmiş yapılar hakkında inşaat durdurma kararı alınabilir. Ruhsat ve eklerine aykırılıktan, yapının inşaat ruhsatına ve eki projelere (mimari, statik, elektrik vb) aykırı olarak yapılmasının anlaşılması gerekmektedir. Yapının kullanım amacı dışında kullanılması yıkılmasını gerektirmez (Danıştay 6. Dairesi, 09.06.1999, E: 1998/3254, K: 1999/3159).
Ruhsat ve eklerine uygun olarak tamamlanan binalarda, sonradan yapılan önemli değişiklikler de ruhsat ve eklerine aykırılık teşkil eder. Örneğin, açık olan balkonu kapalı hale getirmek ruhsata ve projeye aykırılık teşkil eder. Bunlar hakkında yıkım kararı alınabilir.
3.ç) Yapılış Amacı Dışında Kullanılan Yapı Yıkılabilir mi?
Yapının kullanım amacı dışında kullanılması yıkılmasını gerektirmez. Danıştay 6. Dairesi, 09.06.1999, E:1998/3254, K:1999/3159 sayılı kararına göre, yapının kullanımı ile ilgili aykırılık nedeniyle 3194 sayılı yasanın 32. maddesi uyarınca tesis edilen yıkım işleminde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
3.d) Kabili Tecviz Hata
Eğer yapının ölçüleri ile mimari projelerdeki ölçüler arasında çok küçük fark mevcut ise buna kabili tecviz hata denmektedir. Ancak kabili tecviz hatanın ne oranda uygulanacağı konusunda mevzuatımızda hüküm bulunmamaktadır. Uygulama genellikle binde 5 olarak uygulanmaktadır. Örneğin projesinde 10×10 m. taban alanına sahip bina açısından 10,05 m. ölçüler, kabili tecviz hata olarak kabul edilmektedir.
Kabili tecviz hata hallerinde yıkım uygulanmaz. Ancak kabili tecviz hatanın kabul edilebilmesi için yapının kendi parseli dışına taşmaması gerekir. Yapının başkasına ait parsele tecavüz etmesi halinde bu kuralın uygulanması mümkün değildir.
Danıştay 6. Dairesi, 03.05.1994, E:1993/3323, K:1994/1794 sayılı kararına göre, kabil-i tecviz hatanın, yapılan yapının kendi parseli sınırları dışına taşmamak koşuluyla ruhsatına ve onaylı projesine aykırılığın çok küçük olması halinde kabul edilebileceği, başkasına ait parsele tecavüz bulunması halinde bu kuralın uygulanmasının mümkün olamayacağı açıktır. Yapının 30 no.lu komşu parsele tecavüzlü olduğu dosyada yer alan röperli kroki ve diğer bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Kabil-i tecviz hatanın, yapılan yapının kendi parseli sınırları dışına taşmamak koşuluyla ruhsatına ve onaylı projesine aykırılığın çok küçük olması halinde kabul edilebileceği, başkasına ait parsele tecavüz bulunması halinde bu kuralın uygulanmasının mümkün olamayacağı açıktır. Komşu parsele tecavüzlü olduğu anlaşılan yapı hakkında yukarıda belirtilen hususlar dikkate alınmak suretiyle mahkemece yeniden bir karar verilmesi gerektiğinden işlemin iptaline yönelik kararda isabet görülmemiştir.
3.e) Başkasının Taşınmazına Tecavüzlü Yapı İçin Yıkım Kararı Alınabilir mi?
Ruhsat ve eklerine aykırı olarak başkasının yapısına tecavüz eden taşınmazlar hakkında da doğrudan yıkım kararı verilmemesi gerekir. Çünkü (imar mevzuatına aykırı olmamak şartı ile) başkasının taşınmazına tecavüz eden yapının malikinin diğer taşınmaz maliki ile anlaşması ve Medeni Kanunun taşkın yapılarla ilgili hükümleri gereğince sorunun çözümlenmesi mümkündür. Bu nedenle bu tür yapılarda inşaat durdurulduktan sonra; taşınmazın imar mevzuatına ve plana uygun olup olmadığı yada taşıyıcı sistemlerinde esaslı değişiklik yapılmaksızın mevzuata uygun hale getirilmesi mümkün ise; yapı malikine tecavüz ettiği taşınmaz maliki ile anlaşması ve yapısını imar mevzuatına uygun hale getirmesi için bir aylık süre tanınması gerekir.
Verilen süre içerisinde gerekli düzeltmeler yapılırsa inşaatın devamına müsaade edilir. Yapılmazsa yıkım kararı alınır. Kesinleşmesini müteakiben taşınmaz yıkılır. Eğer tecavüzlü yapının düzeltilmesi mümkün değilse, tecavüz edilen taşınmazın malikinin muvafakati olsa bile süre verilmesine gerek yoktur. Yıkım kararı alınması gerekir.
3.a) Yapı Kullanma İzni Olan Bina Yıkılabilir mi?
Hatalı olarak verilen yapı kullanma (iskan) izninin iptali ve yapının yıkımı mümkün müdür? Yapı kullanma izni, bir yapının ya da yapı bölümlerinin kullanılmasında sakınca bulunmadığını belirten belgedir. 3194 sayılı İmar Kanununun 30. maddesine göre; yapı tamamen bittiği takdirde tamamının, kısmen kullanılması mümkün kısımları tamamlandığı takdirde bu kısımlarının kullanılabilmesi için inşaat ruhsatını veren belediye veya il özel idaresinden yapı kullanma izni alınması gerekir.
Yapı kullanma izni verilmesi işlemi de idari işlem niteliğinde olduğu için hatalı olarak verilen yapı kullanma izninin idarece geri alınması mümkündür. Üstelik İmar Kanununun 30. maddesinde, “Bu maddeye göre verilen iznin, yapı sahibini kanuna, ruhsat ve eklerine riayetsizlikten doğacak mesuliyetten kurtarmayacağı gibi her türlü vergi resim ve harç ödeme mükellefiyetinden de kurtarmaz.” hükmü yer almıştır. Bu nedenle inşaat ruhsatına ve projesine aykırı olarak yapılan inşaata yapı kullanma izni verilmesi, ruhsata ve projeye aykırılığı ortadan kaldırmayacağı için yapı kullanma izni düzenlendikten sonra bile ruhsata ve projeye aykırı kısımlar hakkında yıkım veya uygun hale getirme kararı alınması mümkündür.
Danıştay 6. Dairesi, 12.04.2006, E:2004/1650, K:2006/1921 sayılı kararında “Yapı kullanma izni verilmiş olması ruhsata aykırılıktan doğacak olan sorumluluğu ortadan kaldırmayacağından ruhsata aykırı olarak yapıldığı bilirkişi raporuyla sabit olan yapının yapı tatil tutanağı ile tespit edilmesi üzerine yıktırılarak mimari projeye uygun hale getirilmesi yolunda tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.” şeklinde karar vermiştir. Karara göre, 3194 sayılı İmar Kanununun yapı kullanma izni verilmesi başlıklı 30. maddesinde, “Bu maddeye göre verilen iznin, yapı sahibini kanuna, ruhsat ve eklerine riayetsizlikten doğacak mesuliyetten kurtarmayacağı gibi her türlü vergi resim ve harç ödeme mükellefiyetinden de kurtarmaz.” hükmü yer almıştır. Yukarıda içeriği yazılı madde hükmü uyarınca yapı kullanma izni verilmiş olması ruhsata aykırılıktan doğacak olan sorumluluğu ortadan kaldırmayacağından ruhsata aykırı olarak yapıldığı bilirkişi raporuyla sabit olan yapının 14.6.2000 günlü yapı tatil tutanağı ile tespit edilmesi üzerine yıktırılarak mimari projeye uygun hale getirilmesi yolunda tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
3.g) Yapı Kayıt Belgesine Sahip Yapılarda Yıkım Kararı Alınabilir mi?
3194 sayılı İmar Kanunu’na 11/5/2018 tarihli ve 7143 sayılı Kanun’la eklenen geçici 16. maddeye göre “Afet risklerine hazırlık kapsamında ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapıların kayıt altına alınması ve imar barışının sağlanması amacıyla, 31/12/2017 tarihinden önce yapılmış yapılar için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve yetkilendireceği kurum ve kuruluşlara 31/10/2018 tarihine kadar başvurulması, bu maddedeki şartların yerine getirilmesi ve 31/12/2018 tarihine kadar kayıt bedelinin ödenmesi halinde Yapı Kayıt Belgesi verilebilir.”
Aynı maddenin 4. fıkrasına göre “Yapı Kayıt Belgesi verilen yapılarla ilgili bu Kanun uyarınca alınmış yıkım kararları ile tahsil edilemeyen idari para cezaları iptal edilir.” Bu fıkranın, sadece maddenin yürürlüğe girme tarihi itibarıyla alınmış olan yıkım kararlarıyla ilgili olduğu görülmektedir. Ancak maddeyi amaçsal olarak yorumladığımız takdirde, Yapı Kayıt Belgesi alınmış olan yapılar hakkında bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren yıkım kararı alınamayacağı değerlendirilmektedir. Kanun koyucunun bu maddedeki amacı, Yapı Kayıt Belgesi almış yapılar hakkında yıkım ve para cezası kararı alınmasını engellemektir. Bu nedenle Yapı Kayıt Belgesi alınmış yapılar hakkında yıkım ve para cezası işlemi uygulanamayacağını düşünüyoruz.
4) Yapı Tatil Zaptı Nedir?
Bir yapı hakkında yıkım kararı verilebilmesi için yapılar hakkında Yapı Tatil Tutanağı düzenlenmesi gerekir. Yapı tatil tutanağı, ruhsatsız olarak veya ruhsat ve eklerine aykırı olarak yapılan yapılardaki inşaatların durdurulması için, ilgili belediye görevlileri tarafından düzenlenen ve inşaatın mühürlenmesine neden olan bir belgedir.
Yapı tatil (durdurma) tutanağı, 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 32. maddesinde ayrıntılı olarak tarif edilmiş olan ve yıkımdan önce mutlaka tutulması gereken bir belgedir. Bu konu hakkında detaylı bilgi almak için şu yazımıza bakabilirsiniz: Yapı Tatil Zaptı Nedir? Nasıl Düzenlenir? Ne İşe Yarar?
5) İmar Kanunu’nun 32. Maddesine Göre Yıkım Yetkisi Hangi Kurumda?
İmar Kanunu’nun 32. maddesi kapsamındaki inşaat durdurma ve yıkım işlemlerinin yetkili kamu idaresi tarafından yapılması gerekmektedir. Yetkisiz kamu idaresi tarafından tesis edilen işlemler yetki gaspı nedeniyle hukuka aykırılık teşkil edecektir.
3194 sayılı İmar Kanunu’nun 32. maddesi kapsamındaki inşaat durdurma ve yıkım işlemlerinin yetkili kamu idaresi tarafından yapılması gerekmektedir. Yetkisiz kamu idaresi tarafından tesis edilen işlemler yetki gaspı nedeniyle hukuka aykırılık teşkil edecektir. İnşaat durdurma ve yıkım işlemlerine yetki kuralları aşağıda açıklanmıştır.
5-a) Belediye ve Mücavir Alan Sınırları İçinde Yıkım Yetkisi
3194 sayılı İmar Kanununun 32. maddesinde yıkım yetkisi belediyeler ile valiliklerde olduğu ifade edilmektedir. Bu nedenle belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde yıkım yetkisinin belediyelere ait olduğu konusunda duraksama yoktur.
5-b) Büyükşehir Belediyelerinde Yıkım Yetkisi
Büyükşehir belediyesi olan yerlerde 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 32. maddesi kapsamında yıkım yetkisi ilçe belediyelerine aittir. Büyükşehir Belediyelerinin (genel anlamda) inşaat durdurma ve yıkım yetkisi bulunmamaktadır. Büyükşehir belediyesi olan yerlerde 3194 sayılı Kanun’un 32. maddesi kapsamında yıkım yetkisi ilçe belediyelerine aittir. İlçe belediye sınırları içerisinde kalan bir inşaatla ilgili proje onayı, ruhsat verilmesi, ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı bir inşaatın mühürlenerek durdurulması, ruhsat iptali ve yıkma kararı verilmesi gibi işlemleri tesis etmek görev ve yetkisinin o ilçe belediyesine aittir. Büyükşehir Belediyelerinin genel anlamda inşaat durdurma ve yıkım yetkisi bulunmamaktadır.
Danıştay 6. Dairesi, 22.10.1991, E:1990/2033, K:1991/2083: İlçe belediye sınırları içerisinde kalan bir inşaatla ilgili proje onayı, ruhsat verilmesi, ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı bir inşaatın mühürlenerek durdurulması, ruhsat iptali ve yıkma kararı verilmesi gibi işlemleri tesis etmek görev ve yetkisinin o ilçe belediyesine ait olduğu.
Ancak 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun 11. maddesine göre, büyükşehir belediyesi, ilçe ve ilk kademe belediyelerinin imar uygulamalarını denetlemeye yetkilidir. Denetim yetkisi, konu ile ilgili her türlü bilgi ve belgeyi istemeyi, incelemeyi ve gerektiğinde bunların örneklerini almayı içerir. Bu amaçla istenecek her türlü bilgi ve belgeler en geç on beş gün içinde verilir. İmar uygulamalarının denetiminde kamu kurum ve kuruluşlarından, üniversiteler ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarından yararlanılabilir. Denetim sonucunda belirlenen eksiklik ve aykırılıkların giderilmesi için ilgili belediyeye üç ayı geçmemek üzere süre verilir. Bu süre içinde eksiklik ve aykırılıklar giderilmediği takdirde, büyükşehir belediyesi eksiklik ve aykırılıkları gidermeye yetkilidir. Büyükşehir belediyesi tarafından belirlenen ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapılar, gerekli işlem yapılmak üzere ilgili belediyeye bildirilir. Belirlenen imara aykırı uygulama, ilgili belediye tarafından üç ay içinde giderilmediği takdirde, büyükşehir belediyesi 3194 sayılı İmar Kanununun 32 ve 42. maddelerinde belirtilen yetkilerini kullanma hakkını haizdir.
5-c) Belediye ve Mücavir Alan Sınırları Dışında Yıkım Yetkisi
İmar Kanunu’nda yıkım işleminin belediye ve valilikler tarafından gerçekleştirileceği belirtilmekte ise de yukarıda açıklandığı üzere yıkım işleri ile ilgili olarak belediye sınırları içinde belediyeler, bu sınırlar dışında il özel idareleri yetkilidir.
5-ç) Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Denetim Yetkisi
Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliğinin 59. maddesinin son fıkrasına Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, yapı ruhsatı alınarak inşa edilen yapıları ve bu yapılarda kullanılan yapı malzemelerini standartlara uygunluk bakımından denetlemeye yetkilidir. Bakanlıkça yapılan denetim sonucunda ruhsat ve eklerine aykırı olduğu veya standartlara aykırı yapı malzemesi kullanıldığı tespit olunan yapılar, Kanunun 32. maddesi kapsamında işlem tesis edilmek üzere ve süre verilerek ilgili idareye bildirilir.
İlgili idarelerce, verilen süre içinde yapı tatil tutanağı tanzim edilmez ve yapı mühürlenmez ise veya Kanunda belirtilen süre içinde yapı mevzuata uygun hale getirilmez ise Bakanlık mevzuata aykırı yapılar hakkında Kanunun 32’nci maddesine göre işlem tesis etmek suretiyle, yapı tatil tutanağı tanzim etmeye, mühürlemeye, yıkım kararı almaya ve yıkımın valiliklerce gerçekleştirilmesini sağlamaya, ilgililer hakkında Kanunun 42’nci maddesine göre idari yaptırım kararı vermeye ve idari müeyyideleri uygulamaya yetkilidir.
Bu görevlerden, yapı tatil tutanağı tanzim etme, mühürleme ve yıkım kararına ilişkin rapor düzenleme işleri ile denetlemeye ilişkin görevler, Bakanlığın merkez ve taşra teşkilatında, denetçi belgesini haiz personel tarafından gerçekleştirilir. İlgililer Bakanlık denetçileri tarafından istenilen her türlü bilgi ve belgeyi, istenilen süre içerisinde vermek zorundadırlar.
Keza, Planlı Alanlar İmar Yönetmeliğinin 67. maddesine göre bu Bakanlık; ilgili idareler, kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek ve tüzel kişiler tarafından yapılan veya onaylanan mekânsal planları, harita ve parselasyon planlarını, etüt ve projeleri, yapı ruhsatı ve yapı kullanma izin belgelerini, enerji kimlik belgelerini incelemeye, varsa tespit edilen mevzuata aykırılıkları süre vererek verilen süre içinde düzeltmek üzere ilgili idarelere veya kamu kurum ve kuruluşlarına bildirmeye yetkilidir.
İlgililer tarafından yukarıda sayılan belgelerdeki mevzuata aykırılıklar Bakanlıkça belirtildiği şekilde giderilerek Kanuna uygun hale getirilmezse Bakanlık bu belgelerdeki aykırılıkları gidererek mevzuata uygun hale getirmeye yönelik değişiklik yapmaya ve onaylamaya yetkilidir.
Bakanlık yapı ruhsatı alınarak inşa edilen yapıları ve bu yapılarda kullanılan yapı malzemelerini standartlara uygunluk bakımından denetlemeye yetkilidir. Bakanlıkça yapılan denetim sonucunda ruhsat ve eklerine aykırı olduğu veya standartlara aykırı yapı malzemesi kullanıldığı tespit olunan yapılar, Kanunun 32. maddesi kapsamında işlem tesis edilmek üzere ve süre verilerek ilgili idareye bildirilir.
İlgili idarelerce, verilen süre içinde yapı tatil tutanağı tanzim edilmez ve yapı mühürlenmez ise veya Kanunda belirtilen süre içinde yapı mevzuata uygun hale getirilmez ise Bakanlık mevzuata aykırı yapılar hakkında Kanunun 32’nci maddesine göre işlem tesis etmek suretiyle, yapı tatil tutanağı tanzim etmeye, mühürlemeye, yıkım kararı almaya ve yıkımın valiliklerce gerçekleştirilmesini sağlamaya, ilgililer hakkında Kanunun 42’nci maddesine göre idari yaptırım kararı vermeye ve idari müeyyideleri uygulamaya yetkilidir.
Yapı tatil tutanağı tanzim etme, mühürleme ve yıkım kararına ilişkin rapor düzenleme işleri ile denetlemeye ilişkin görevler, Bakanlığın merkez ve taşra teşkilatında, denetçi belgesini haiz personel tarafından gerçekleştirilir. İlgililer Bakanlık denetçileri tarafından istenilen her türlü bilgi ve belgeyi, istenilen süre içerisinde vermek zorundadırlar.
5-d) Alışveriş Merkezlerinde Yıkım Yetkisi
6585 sayılı Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’un 5. maddesinin 7. fıkrasına göre büyükşehirlerde, alışveriş merkezlerine yapı ruhsatı, yapı kullanma izin belgesi ve işyeri açma ve çalışma ruhsatı vermeye büyükşehir belediyeleri yetkilidir. Yetkide ve şekilde paralellik ilkesi gereğince, büyükşehirlerde bulunan alışveriş merkezlerinde yıkım yetkisi büyükşehir belediyelerindedir.
5-e) Organize Sanayi Bölgelerinde Yıkım Yetkisi
Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliğinin 92. maddesine göre OSB, bölgenin mevzuata ve imar planına uygun yapılaşmasından sorumludur. OSB’ce, ruhsata aykırı veya ruhsatsız yapıldığı tespit edilen yapının, o andaki inşaat durumu belirlenerek aykırılığın giderilmesi için katılımcıya 30 gün süre verilir.
Yapı mevzuata uygun hale getirilmediği takdirde inşaatın bu durumu 3194 sayılı Kanun uyarınca ilgili idareye OSB tarafından bildirilir. Ruhsata aykırı veya ruhsatsız yapı hakkında, ilgili idarece 3194 sayılı Kanunun 32 ve 42. maddeleri çerçevesinde işlem yapılır. İlgili idarenin talebi halinde yıkım, OSB tarafından yapılır. İlgili idare ruhsat iptalini OSB’den isteyebilir ve yapılan işlemler OSB’ye bildirilir. Ayrıca söz konusu aykırılığın devamından; müteşebbis heyet, yönetim ve denetim kurulu üyeleri ile bölge müdürü sorumlu olup tespiti halinde Bakanlık, kendisine yapılmış olan ihbarları da değerlendirerek ihmali görülenler hakkında suç duyurusunda bulunur ve ihbarlar gizli tutulur.
5-f) Özel Çevre Koruma Bölgelerinde Yıkım Yetkisi
383 sayılı Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı Kurulmasına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin 19. maddesine göre; özel çevre koruma bölgelerinde mevcut nazım ve uygulama imar planlarına ve mevzuata aykırı her türlü yapı İmar Kanunundaki esaslar dahilinde yıktırılır. Mevzuata aykırı yapının inşasının durdurulması veya yıktırılması için gerekli işlemler ilgili kuruluşlarca yürütülür.
Buna göre özel çevre koruma bölgelerinde inşaat ruhsatı verilmesi ve imar mevzuatına aykırı yapıların yıkımı konusunda belediye sınırları içerisinde belediyeler, bu sınırlar dışında il özel idareleri yetkilidir.
5-g) Kıyılarda Yıkım Yetkisi
Kıyı Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 19. maddesine göre kıyılarda, doldurma ve kurutma yoluyla kazanılan alanlarda ve sahil şeritlerindeki uygulamalar ve bunların kontrolü, belediye ve mücavir alan sınırları içinde belediyeler, bu alanlar dışında valiliklerce (5302 sayılı Kanundan sonra il özel idareleri) yürütülür.
Kıyı ve sahil şeritlerinde kalan alanlar belediye veya valiliklerce imar mevzuatına aykırı yapılanmaların önlenmesi amacıyla sürekli denetim altında tutulur. Bu amaçla gerekli tüm önlemler alınır.
Aynı Yönetmeliğin 20. maddesine göre; kıyılarda, doldurma ve kurutma yoluyla kazanılan alanlarda ve sahil şeritlerinde Kanun, plan ve bu Yönetmelik hükümlerine uyulmadan, ruhsatsız, ruhsat ve eklerine aykırı yapı yapılması halinde, 3194 sayılı İmar Kanununun 32. maddesi hükümleri uyarınca, aynı Kanunda belirlenen yasal süreler içinde gerekli işlem yapılır.
Buna göre Kıyı Kanunu kapsamında kalan yerlerde denetim ve para cezası uygulama yetkisi belediye sınırları içinde belediyeler, bu alanlar dışında ise il özel idarelerine aittir.
6) İmar Kanunu 32. Maddeye Göre Yıkım Kararını Kim Verir?
32. maddede bu yönde açık bir hüküm bulunmamakla birlikte, Danıştay içtihatlarında, yıkım kararının belediyede belediye encümeni, özel idarelerde il encümeni tarafından alınması gerektiği kabul edilmektedir. Ayrıca yıkıma ilişkin encümen kararlarında bazı hususlara dikkat edilmesi gerekmektedir. Bu konu hakkına şu yazımıza bakabilirsiniz: İmar Kanunu 32. Maddeye Göre Alınacak Encümen Kararlarında Dikkat Edilecek Hususlar
7) Yıkım Masraflarının Tahsili
İmar Kanunu’nun 32. maddesine göre, ruhsatsız yapıdaki aykırılık yapan tarafından düzeltilmez ise ruhsat iptal edilir, ruhsata aykırı veya ruhsatsız yapılan bina, belediye encümeni veya il idare kurulu kararını müteakip, belediye veya valilikçe yıktırılır ve masrafı yapı sahibinden tahsil edilir.
Ruhsatsız-Kaçak Yapının Belediyece Yıkılması Durumunda Yıkım Masrafları Yüzde Yirmi Fazlasıyla Alınabilir mi?
İmar Kanunu’nun 32. maddesine göre, ruhsatsız yapıdaki aykırılık yapan tarafından düzeltilmez ise ruhsat iptal edilir, ruhsata aykırı veya ruhsatsız yapılan bina, belediye encümeni veya il idare kurulu kararını müteakip, belediye veya valilikçe yıktırılır ve masrafı yapı sahibinden tahsil edilir. Bazen idarelerce yapının ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı olduğundan bahisle yapı malikine, yapının bir ay içerisinde kaldırılması, kaldırılmaması halinde belediye tarafından yıktırılarak masrafların %20 fazlasıyla tahsil edileceğine ilişkin bildirimde bulunulmaktadır.
Ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapılarda ruhsat alınmadığı veya ruhsat ve eklerine aykırılıklar giderilmediği zaman idare tarafından yıkım kararı alınması ve yıkım yapılmasında mevzuata aykırılık yoktur. Buna karşılık 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 32. maddesi kapsamında yapılan yıkım işlemlerinin masrafların %20 fazlasıyla tahsil edileceğine ilişkin herhangi bir yasal düzenleme bulunmamaktadır. Bu masrafların yapı sahibinden %20 fazlası ile istenmesine imkan yoktur.
Danıştay 14. Dairesi, 05.11.2015, E:2014/5232, K:2015/8318: 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 32. maddesi kapsamında yapılan yıkım işlemlerinin masrafların %20 fazlasıyla tahsil edileceğine ilişkin herhangi bir yasal düzenleme bulunmamaktadır. 3194 sayılı İmar Kanununun 32.maddesinde; ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı olarak başlanan yapılar hakkında uygulanacak işlemler sayılmış aynı Kanunun 42.maddesinde de ceza hükümleri düzenlenmiştir. Ancak bu maddede ruhsatsız yapıların idare tarafından yıkılması durumunda yapılan masrafın %20 fazlasıyla ilgilisinden isteneceğine ilişkin bir hükme yer verilmediği gibi bu Kanunun 32.maddesinin son fıkrasında da ruhsatsız yapının belediyece yıkılması durumunda sadece belediyece yapılan masrafın yapı sahibinden tahsil edileceği belirtilmiştir. İdare Mahkemesince; yıkımın belediyece yapılması halinde, yıkım masraflarının %20 fazlasıyla tahsiline ilişkin kısmı yönünde inceleme yapılmadığı ve bu kısma yönelik olarak hüküm kurulmadığı anlaşılmış olup; yukarıda aktarılan mevcut hükümleri dikkate almak suretiyle anılan kısım hakkında hüküm kurulması gerekirken, bu kısım yönünden hüküm kurulmamasında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Bununla birlikte İmar Kanunu’nun 32. maddesine 14/2/2020 tarihli ve 7221 sayılı Kanunla eklenen cümlelere göre;
— Yapı tatil tutanağının düzenlendiği tarihten itibaren bir ay içinde yapı sahibi tarafından yapının ruhsata uygun hale getirilmediğinin veya ruhsat alınmadığının ilgili idaresince tespit edilmesine rağmen iki ay içinde hakkında yıkım kararı alınmayan yapılar ile hakkında yıkım kararı alınmış olmasına rağmen altı ay içinde ilgili idaresince yıkılmayan yapılar, yıkım maliyetleri döner sermaye işletmesi gelirlerinden karşılanmak üzere Bakanlıkça yıkılabilir veya yıktırılabilir.
— Yıkım maliyetleri %100 fazlası ile ilgili idaresinden tahsil edilir. Bu şekilde tahsil edilememesi halinde ilgili idarenin 5779 sayılı Kanun gereğince aktarılan paylarından kesilerek tahsil olunur. Tahsil olunan tutarlar, Bakanlığın döner sermaye işletmesi hesabına gelir olarak kaydedilir.