Sitemize en çok sorulan sorulardan bir tanesi “izale-i şuyu davası hissemi satmak istemiyorum” şeklindedir. Bu talep, özellikle herkesin belirli bir alanı kullandığı fiili taksim halindeki parsellerde yoğunlaşmaktadır. Bu nedenle, bu yazımızda ortaklığın giderilmesi davasında hissesinin satılmasını istemeyen kişinin neler yapabileceğini izah etmeye çaşılacağız.
Ortaklığın Giderilmesi Davası Nedir?
Ortaklığın giderilmesi (izale-i şüyu) davaları, paylı (hisseli) mülkiyette veya elbirliği mülkiyetinde (iştirak halinde mülkiyet, örneğin verasete iştirak gibi), hissedarların veya ortakların, dava yoluyla, hisseli durumun sona erdirilmesini istedikleri davalardır. Bu davalar hakkında detaylı bilgi almak için şu yazımıza bakınız: Ortaklığın Giderilmesi (İzale-i Şuyu) Davaları Rehberi
Ortaklığın Giderilmesi Davası Hissemi Satmak İstemiyorum
Fakat “izale-i şuyu davası hissemi satmak istemiyorum” şeklindeki talebin ne anlama geldiğine de dikkat etmek gerekir. Aşağıda buna dair seçenekleri açıklayalım.
a) İzale-i şüyu davası nasıl durdurulur?
Kişi (yani hissedar), ortaklığın giderilmesi davası açılmasını hiç istemiyorsa, o takdirde davadaki savunmasını buna göre yapmalıdır. Medeni Kanuna göre hukuki bir işlem gereğince veya paylı malın sürekli bir amaca özgülenmiş olması sebebiyle paylı mülkiyeti devam ettirme yükümlülüğü bulunmadıkça, paydaşlardan her biri malın paylaşılmasını isteyebilir. Aynı maddenin son fıkrasına göre, uygun olmayan zamanda paylaşma isteminde bulunulamaz. Dolayısıyla dava açıldıktan sonra, bu gerekçelerle ortaklığın giderilmesi davası açılamayacağını savunmak mümkündür. Hangi durumda ortaklığın giderilmesi davası açılamayacağı konusunda şu yazımıza bakabilirsiniz: Paylı Mülkiyette Paylaşma İsteme Hakkını Sınırlandıran Haller
b) İzale-i şüyu davasında satış nasıl engellenir?
Şimdi dava açıldıktan sonra, yukarıdaki gerekçelerle ortaklığın giderilmesi davası açılmasının engellenememesi durumunda, satışın nasıl engelleneceğini açıklayalım.
Hemen belirtelim ki izale-i şüyu davası açıldıktan sonra hissedarlardan birinin aynen paylaşma istemesi durumunda, parselin aynen paylaşılmasında sakınca yok ise ortaklık aynen paylaşma yoluyla giderilir.
Yani, dava açıldıktan sonra, parselin hisseleri oranında bölünmesi, yani hisselerin satılmaması için hissedarlardan birinin aynen paylaşma istemesi yeterlidir. Kanun, ortaklığın öncelikle aynen paylaşma suretiyle giderilmesini öngörmüştür. Bu nedenle paydaşların tamamı aksine bir şekilde karar almadıkça, aynen paylaşmanın mümkün olduğu durumlarda aynen paylaşmaya karar verilmelidir. Dolayısıyla izale-i şüyu davasında hissesini satmak istemeyen kişi aynen paylaşma talebinde bulunmalıdır. Aynen paylaşma konusunda şu yazımıza bakınız: Ortaklığın Giderilmesi Davalarında Aynen Taksim (Bölüşme) Nasıl Yapılır?
Dava açan kişi, satış istese bile ortaklardan herhangi birinin aynen paylaşma (aynen taksim) istemesi yeterlidir. Davacının satış suretiyle paylaşma istemesi, davalının aynen paylaşma istemesine engel oluşturmaz (Yargıtay Altıncı Hukuk Dairesi E: 2005/10986 K: 2005/535 T: 03.02.2005).
Mahkeme, ortaklardan herhangi birinin aynen paylaşma (aynen taksim) istemesi durumunda, şartlar elveriyor ise aynen taksime karar vermek zorundadır. Yargıtay kararlarına göre; paydaşlardan herhangi birinin ortaklığın aynen paylaşma yoluyla giderilmesini istemesi ve taşınmazın aynen bölünmesi mümkün olması durumunda, aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilmesi gerekir (Yargıtay Altıncı Hukuk Dairesi E: 2002/3255 K: 2002/3406 T: 16.05.2002)
c) Fiili taksim ortaklığın giderilmesi davasına engel mi?
Paylı mülkiyete tabi bir taşınmazın, paydaşlarca kendi aralarında özel olarak taksim edilmesi, paydaşların taksim edilen kısımları kullanması ve bu fiili durumu benimsemesi olarak tabi edilen fiili taksim durumu da söz konusu olabilir.
Ancak belirtmek gerekir ki fiili taksim ortaklığın giderilmesi davası açılmasını engellemez. Bu konuda şu yazımıza bakabilirsiniz: Arazi ve Arsalarda Filli Taksim Nedir?
Bununla birlikte, parselde fiili taksim var ise ve bu fiili taksim, hisse miktarına uygun ise paylaşma fiili duruma göre yapılabilir. Yargıtay kararlarına göre harici taksim var ise çekişmeli bölümün kime özgülendiği saptanmamış, taksim bulunmuyor ise yine tüm paydaşlarca uzunca bir zaman için her bir paydaşın kullandığı yer bulunacak şekilde bir fiili durumun yaratılıp yaratılmadığı böyle bir fiili durum yaratılmış ise çekişmeli yerin zilyedinin kim olduğu tespit edilmediği gibi taşınmazda davacıların kullandıkları veya kullanabilecekleri yer olup olmadığı hususu dikkate alınmalıdır. Bu konuda şu yazımıza bakabilirsiniz: Ortaklığın Giderilmesi Fiili Taksim Yargıtay Kararları