1. Anasayfa
  2. Gayrimenkul Makaleleri

3116 sayılı Orman Kanunu


3116 sayılı Orman Kanunu

08.02.1937, Resmi Gazete T/S: 18.02.1937, 3537

Not: Kanun Resmi Gazete’deki haliyle alınmıştır, değişiklikler işlenmemiştir. Kanun’un Resmi Gazete’deki hali (PDF formatında) için tıklayınız: 3116 sayılı Orman Kanunu

BİRİNCİ KISIM: Umumi hükümler

BİRİNCİ FASIL: Ormanın tarifi, taksimi, murakabesi

Madde 1 – Bu kanunun tatbikında kendi kendine yetişmiş veya emekle yetiştirilmiş olup da herhangi bir çeşit orman hasılatı veren ağaç ve ağaççıkların toplu halleri yerleriyle beraber orman sayılır.

Sazlıklar ve muhitin tabiatı itibariyle koru ve baltalık yapılamıyan veya step florasiyle örtülü yerler her çeşit dikenlik ve fundalıklarla parklar ve ormanlara bitişik olmıyan beş hektardan az sahipli arazi üzerindeki ağaçlar ve ağaççıklar ormandan sayılmaz.

Madde 2 – Bulundukları mevki ve vaziyet ve haiz oldukları hususiyet noktasından halkın, memleketin sıhhat, selâmet ve menfaatine yarayacak olup da birinci madde şümulüne giremiyecek olan muayyen ağaçlı sahalar icra Vekilleri Heyeti karariyle belli edilerek buralardaki ağaç katıyatı orman idaresinin iznine tabi tutulabilir.

Madde 3 – Ormanlar dörde ayrılmıştır:

1 – Devlet ormanları:

2 – Umuma mahsus ormanlar (Köy, belediye ve idarei hususiyeler gibi hükmi şahsiyeti haiz âmme müesseselerine ait ormanlar)

3 – Vakıf ormanlar;

4 – Hususi ormanlar.

Madde 4 – Devletten başkasına ait olan bütün ormanlar da bu kanunun hükümleri dairesinde Devletin murakabesi altında olup Devlet namına bu murakabe orman idaresi tarafından yapılır.

İKİNCİ KISIM Devlet ormanları

BİRİNCİ FASIL : Ormanların sınırlanması

Madde 5 – Devlet ormanlarının ve bu ormanların içinde ve bitişiğindeki otlak, yaylak, kışlak, sulak ve diğer ormanlar ve her nevi arazi ile sınırları tesbit olunarak sınırlanması işini aşağıdaki komisyonlar yapar.

Bu komisyonlar, Ziraat Vekâletince tâyin edilecek bir orman başmühendisi veya mühendisinin başkanlığı altında yüksek orman tahsili görmüş bir orman memuru ve Adliye Vekâletince hukuk mezunları arasından tâyin edilecek bir hukukçu ve vukuf erbabından olarak beldelerde belediye encümenleri, köylerde ihtiyar heyetleri tarafından seçilecek ikişer zattan teşekkül eder. Bu komisyonlara lüzumu kadar kâtip verilebilir.

Askerî memnu mıntakalardaki ormanların sınırlan tesbit olunurken Milli Müdafaanın da bir mümessili bu komisyonlara iştirak eder.

Komisyonların işe başlıyacakları gün mahallin en büyük mülkiye memuru tarafından ilişiği olan kaza ve nahiyelerde bir ay evvel ilân olunur.

Madde 6 – Komisyonlar, yaptıkları tahdit işlerini bir defter üzerinde tesbit ederler. Başlanan istikamette gelen bir komşu için defterin sağ sayfasına bir madde açılır. Buraya hudut, zaviye ve komşu arazi ile olan münasebetler yazılır. Sol sayfaya da kroki tersimatı yapılır. Her maddenin altı komisyon ve gelmiş ise komşu tarafından zabıt halinde imzalanır.

Madde 7 – Komisyonların tahdit mazbatalarının hulâsaları Resmî Gazete ile ilân edilir. Hududu gösteren kroki de dâhil olduğu halde bunların birer sureti alâkalı belde ve köylerin münasip yerlerine talik olunur. Asılma tarihi beldelerde belediye encümenlerinin, köylerde ihtiyar heyetlerinin tasdik edecekleri bir vesika ile tevsik olunur. Bu talik, şahsen tebliğ hükmündedir. Zabıt mündericatına razı olmıyanlar, talik tarihinden itibaren üç ay içinde mahallî mahkemelerine müracaatla itiraz edebilirler. Bu müddet içinde itiraz vuku bulmazsa komisyonun karan katîleşir. Komisyonların alâkadar ile birlikte yaptığı uzlaşma mazbatalarındaki hükümler katî olup imza edenin buna itiraza hakkı yoktur.

Madde 8 – Tahdit edilecek ormanların bitişiğinde veya içinde mülkü veya toprağı olanlar tahdit gününde bizzat kendileri veya vekilleri hazır bulunur ve mülklerinin hudutlarını gösterirler ve bu husustaki vesikalarını ibraz ederler.

İlân olunduğu halde alâkası olanların tahditte bulunmamaları komisyonun tahdit işlerini durduramaz.

Madde 9 – Sınır işaretleri, zaviyelerde ve uzun tuller istikametinde hendekler, yontma taşlar ve kuru duvarlarla tesbit olunur. Bunların her türlü masrafı Devlete aittir.

Madde 10 – Tahdit komisyonlarının, kanunu tatbikından itibaren her yıl en az 250 bin hektar orman üzerinde çalışmaları ve sınırlama ve ayırma işinin nihayet beş senede ikmali mecburidir.

Madde 11 – Tahdit komisyonları mürettep adedin yansından bir fazlasiyle toplanabilir ve mevcudun ekseriyetiyle karar verebilir. Reyler müsavi çıkarsa, reisin bulunduğu taraf ekseriyet kazanmış sayılır.

Madde 12 – Tahdit komisyonlarına tâyin edilecek olan reis ve azalar memur değillerse, bunların herbirine ayda 100 liradan 200 liraya kadar ücret verilir.

Belediye ve köy ihtiyar heyetleri tarafından ehlivukuf olarak seçileceklere 100 kuruştan 150 kuruşa kadar yevmiye, kâtiplere ayda 75 lirayı geçmemek şartiyle münasip ücret verilir.

Ehlivukuf ile kâtiplere vazifeye gidecekleri yerlere kadar kilometre başına 30 kuruşu geçmemek üzere mûtat nakil vasıtaları ücreti olarak sarfedecekleri hakikî miktar derecesinde nakil vasıtası ücreti verilip başkaca harcırah verilmez. Memur olsun, ücretli olsun reis ve azalara dahi aynı şekilde nakil vasıtası ücreti verilmekle beraber vazife başında geçirecekleri her gün için 150 kuruş yevmiye verilip başkaca harcırah verilmez.

Tahdit komisyonlarındaki gerek memur ve gerekse memur olmayan reis ve âzalarla kâtiplerin maaş, ücret, yevmiye ve nakil vasıtası paraları ve sair masrafları her yıl hesap edilerek bütçeye konur.

Madde 13 – Tahdidi yapılmış ve katîleşmiş olan ormanlar tapuca hiç bil hare ve resim alınmaksızın Hazine namına tescil olunur.

İKİNCİ FASIL : İstimlâk ve mübadele

Madde 14 – Devlet ormanlarının ağaçlı veyahut ormandan açılmış çıplak yerlerindeki yaylak kışlak, otlak ve sulama gibi her nevi haklarla binalar ve hızarlar ve her nevi mallar istimlâk olunabilir veya bunlar mukabilinde bunların sahiplerine rızalariyle değerince arazi ve emlâk verilebilir.

Binalar ve hızarlar gibi mallarını söküp götürmek istiyenlere müsaade olunur.

Madde 15 – Sınırlanmış Devlet ormanları içinde veya dışında bulunan köylerin ve dağınık evlerin ve açılmış tarlaların ormanlara ziyam dokunduğu anlaşılır veya halkın, memleketin sıhhat, selâmet ve menfaati icabı orman olmıyan muayyen bir sahada orman yetiştirmek icap ederse, burada oturanlar Vekiller Heyeti karariyle başka, yerlere kaldırılabilir. Bunların bıraktıkları gayrimenkuller orman mefhumuna girer.

Bu suretle orman mefhumuna giren bu malların bedellerinin sahiplerine ödenmesi ve bu yerlerde oturanların nakilleri ve yerleştirilmeleri 2510 numaralı İskân Kanunu hükümlerine göre yapılır.

ÜÇÜNCÜ FASIL : Devlet ormanlarının satılması ve bunlar üzerinde irtifak hakkı tesisi ve bu ormanlara civar köylerin hakları

Madde 16 – Devlet ormanlarının toprağiyle birlikte şahıslara veya müesseselere devir ve temliki bir kanun ile izin alınmasına ve bunlar üzerinde her hangi bir şekilde irtifak hakkı tesisi Vekiller Heyetince karar verilmesine bağlıdır.

Madde 17 – Parasız intifa hakkı kaldırılmıştır. Türkiye’ye yeniden gelecek ve İskân Kanununa göre memleket içinde bir yerden diğer bir yere nakledilecek ve topluca köy kuracak göçmenlerle yer sarsıntısı, yangın ve sel gibi sebeplerle felâkete uğramış veya bu kanun mucibince ormanlara zararı olduğu için ormanların içinde veya dışında oturanlardan veya oturdukları yerlerde yeniden orman yetiştirileceği için başka tarafa nakledilmiş olan köylülerden ihtiyaçları tahakkuk edenlere, yapacakları ev, ahır ve samanlık için bir defaya mahsus olmak üzere orman idaresinin göstereceği ormanlardan İcra Vekilleri Heyeti karariyle parasız olarak kerestelik ağaç veya tomruk veya kereste verilebilir ve bunlar mümkün mertebe en yakın ormanlardan temin olunur.

Madde 18 – Ormanların içinde veya orman sınırlarına köy ortasından ufki hattı müstakim üzerinde beş kilometre uzaklığa kadar bulunan köylülere zati ihtiyaçları için dikili ağaçlara ait tarife bedelinin dörtte birini ve ayrıca kesme ve taşıma masraflarını ödemek şartiyle ormanların istif edilmiş yerlerinden veya orman memurunun göstereceği mahallerden kerestelik tomruk ve mahrukat verilir.

Aynı mesafe dâhilinde bulunup da ötedenberi geçimleri kendi vasıtalariyle İç pazarlara getirip sattıkları kereste, odun ve kömüre bağlı olan köylülerin iştirak edeceği ufak partiler artırmaya çıkarılır.

Bu artırmalara, bu köylülerden başkaları iştirak edemez.

Zatî ihtiyaçları için tenzilâtlı tarife ile verilen malların başkasına satılması yasaktır.

Madde 19 – Ormanların bulundukları kaza ve bu ormanlara bitişik kazalar dahilindeki muhtaç köylülere ev, samanlık, ahır gibi zatî ihtiyaçları için kesme, taşıma masrafları ile tarife bedeli ödenmek şartiyle ve bu mıntaka dahilindeki köylerin cami, mektep ve köy yollarındaki köprülerinin yapılması ve tamiri için yalnız kesme ve taşıma masrafları alındıktan sonra lüzumu derecesinde ormanların istif edilmiş yerlerinden veya orman memurlarının göstereceği mahallerden kerestelik tomruk verilir.

Madde 20 – Ormanlardan çıkarılan kerestelik ve mahrukattan başka diğer her nevi orman mahsulleri de artırmaya çıkarılabileceği gibi geçimleri ötedenberi bu mahsulleri toplayıp satmaya bağlı olan 18 inci maddede gösterilen mesafe dahilindeki köylülere, tarife bedelini ödemek şartiyle, gösterilecek mıntakada tâyin edilecek müddetler içinde toplayıp çıkarmak üzere izin verilebilir.

Bu nevi mahsullerden salep, yer mantarı, kitre, çilek, soğan, kocayemiş, alıç gibi toprak mahsulâtı ile meyvaları ve ağaçlı yerlerdeki otlan toplıyacaklardan (18 inci maddede gösterilenlerden başkaları olsa dahi) para alınmaz.

DÖRDÜNCÜ FASIL : Ormanların kadastrosu

Madde 21 – Devlet ormanlarının kadastrosu orman idaresi tarafından yapılır. Kadastro işleri, biri sahanın tavsifatını gösteren yazı işlerinden, diğeri de haritadan ibaret olmak üzere iki gruba ayrılır.

Orman kadastrosuna esas teşkil edecek olan haritaların alınması işine bu kanunun mer’iyeti tarihinden başlanarak 10 sene içinde ikmal edilir.

Madde 22 – Kadastro, tahdidi yapılmış ve haritası alınmış yerlerden başlar ve kaza taksimatına göre ayrı ayrı olarak tesbit olunur.

Orman kadastro işleriyle mülkiyet ve tasarruflardaki her türlü değişiklikleri ve bilâhare yapılacak tashihatı sair mütenevvi işleri, vilâyetlerdeki orman başmühendisleri idare ederler.

BEŞİNCİ FASIL : Ormanların korunması

Madde 23 – Ormanlardan kaim kuru ağaç, kuru kök kesmek veya çıkarmak, kuru ağaçlardan kabuk ve çıra almak, salep, yer mantarı, kitre, soğan, kocayemiş, alıç gibi toprak mahsulâtı ile meyvaları, kuru yaprakları, toplayıp götürmek ve her çeşit artık ve yerde yatık devrilmiş kuru ağaç, toprak, kum, çakıltaşı ve taş çıkarmak ve mazı, kozalak ve sair orman tohumları toplamak, ormanlarda avlanmak, orman idaresinden izin almağa ve bu idarenin tâyin edeceği şart ve müddetlere bağlıdır.

Madde 24 – Devlet ormanlarının sınırları içinde maden araştırmak için Ziraat Vekâletinden, taş ocakları araştırmak için de orman idaresinden izin almak şarttır. Gerek evvelden ve gerekse yeniden ruhsat alan arayıcılar araştırmaya başlamadan evvel arıyacağı yeri Ziraat Vekâletine veya orman idaresine haber vermeğe ve izin almağa ve ormanlara zarar gelecek hallerde orman idaresinin göstereceği tedbirleri kabul etmeğe ve yapmağa mecburdurlar.

Taşocağı işletmek için Ziraat Vekâletinden ve maden işletmek için icra Vekilleri Heyetinden karar alınmak şarttır. Bu kararlar verilirken her hangi taşocağı veya madenin işletilmesinin ormana vereceği zarar göz önünde tutulur.

Madde 25 – Devlet ormanları içinde yeniden yerleşilmesi ve ormanların Devlet tarafından işletilmesine ve muhafazasına müteallik yapılacaklardan başka her çeşit binalar ve ağıl inşası ve hayvanların barınmasına mahsus yerler yapılması ve yeniden tarla açılması yasaktır.

Ormanlarda umumi sıhhat ve emniyet ve menfaat İcabı yapılacak her nevi bina ve tesisat ile orman hâsılatı işleyeceklerin yapacakları bina ve tesisat İçin Ziraat Vekâletinden izin almak lâzımdır.

Madde 26 – Ormanların sınırlarından dört kilometreye kadar uzaklıkta olan yellerde yeniden her çeşit fabrika yapmak dahi Ziraat Vekâletinin iznine bağlıdır. Ormanlara yakın müessese ve fabrikalardan çıkıp ormanlara zararı dokunan gazların zararını fenne göre azaltmağa ve gidermeğe sahipleri mecburdur.

Madde 27 – Ormanlar içinde bulunan Devlet ve köy yollariyle köylülerin su yollarının tamirinde tamire başlanırken mahallî orman idaresine haber verilir.

Madde 28 – Orman sınırları dışında ve bu sınırlardan 500 metre mesafeye kadar olan yerlerde yapılacak kireç, kömür, katran, trebentin ve daha başka buna benzer ocakların yapılması orman idaresinin iznine bağlıdır.

Madde 29 – Orman sınırları dışında ve bu sınırlardan 100 metre mesafeye kadar olan yerlerdeki hızarlar istimlâk olunabilir.

Sahipleri bunları söküp götürmek isterlerse onlara müsaade olunur.

Madde 30 – Doğrudan doğruya orman mahsulâtım işletmek üzere yeniden kurulacak her nev’i fabrikaların açılması Ziraat Vekâletinin iznine bağlıdır. Vekâlet bu izni verirken kurulacak fabrikaların kuvvetini, ormanların işletilmesindeki fenni tahammülü ve mevcut fabrikaların sayısını gözönünde tutar.

ALTINCI FASIL : Devlet ormanlarının işletilmesi ve amenajmanı

Madde 31 – Devlet ormanları, Devlet tarafından işletilir.

Madde 32 – Orman işleri ve her türlü işletmeler Ziraat Vekâletine bağlı hükmi şahsiyeti haiz ve mülhak bütçe ile idare olunan Orman Umum Müdürlüğü tarafından yapılır.

Bu Müdürlüğün teşkilâtı ve vazifelerini ifa tarzı ayrı bir kanun ile tesbit olunur.

Madde 33 – Kesilecek ağaçlar koru ormanlarında numaralanır ve dipleri Devlet çekici ile damgalanır, numara ve damga dip kütükte kalacak surette kesilir. Dip kütüğün yüksekliği dip kutrunun yarısını geçemez. Baltalıklarda ise kesilmiyerek kalacak olan ağaçlar iyice belli olacak şekilde işaretlenir.

Madde 34 – Devlet orman çekici modeli, yapılacak nizamnamede gösterilir.

Çekicin ait olduğu memurlardan gayrisi tarafından kullanılması yasaktır.

Madde 35 – Her tomruk tam ortasından kabuksuz olarak haçvari pergel ile ölçülür. Numarası, kalınlığı, boyu, nevi deftere yazılır. Mahrukat odunu kabuklu olarak ster üzerinden kaydolunur.

Madde 36 – Parası verilmeden ve nakliye tezkeresi alınmadan, istif yerlerinden nakliyat yapılamaz. Nakliyat orman idaresinin göstereceği yollardan yapılır. Nakliye tezkereleri daima nâkillerin üzerinde bulunup talep vukuunda gösterilir.

Madde 37 – Ormandan çıkan kerestelik hasılatın bedel tarifeleri mıntakalar itibariyle ve piyasa rayiçlerine göre Orman Umum Müdürlüğü tarafından tanzim edilerek, Ziraat Vekâletince tasdik olunur.

Diğer nevi orman hasılatının bedel tarifeleri her kazada mahallî piyasalar gözönünde tutulmak şartiyle, orman idaresinin o kazadaki en büyük memurunun iştirakiyle idare heyetleri tarafından tanzim edilerek Orman Umum Müdürlüğü tarafından tasdik olunur.

Madde 38 – Ormanlar, baltalık ve koru usullerine göre tanzim ve Orman işleri Umum Müdürlüğü tarafından tasdik olunacak amenajman plânlarına tevfikan işletilir.

Madde 39 – Devlet ormanlarındaki katıyat ve istif her revire göre hazırlanan amenajman plânlarına müsteniden orman idaresi tarafından yapılır.

Her tomruk kesildiği mahalden numaralandıktan ve orman çekici ile damgalandıktan sonra istif mahallerine sevkolunur. Damgasız tomrukların taşınması yasaktır.

Tomruk istihsalinden sonra ormanda bakiye kalan enkazın toplanıp çıkarılması için orman idaresi köylülere müsaade vermekte muhtardır. Bu kısmın istif olunması şart olmadığı gibi mukabilinde bir bedel de alınmaz.

Madde 40 – Büyük mikyasta ve mühim tesisatı icabettirecek olan ormanlar îcra Vekilleri Heyeti tarafından karar verilmek şartiyle orman idaresiyle millî sermayeli Türk şirketleri veya millî bankalar tarafından müştereken işletilebilir.

YEDİNCİ FASIL : Otlak ve mer’a işleri

Madde 41 – Devlet ormanlarının ağaçlı yahut ormandan açılmış çıplak yerlerinde yaylak, kışlak, otlak ve sulama gibi hakları olanlar bu haklarının taallûk ettiği kısımlar ormanların içinde bulunuyorsa orman idaresi tarafından gösterilecek yollardan girip çıkmağa ve ağaçlarla fidanlara zarar yapılmaması için idare tarafından alınacak diğer nevi tedbirlere riayete mecburdurlar. Bu hak sahipleri tiftik keçisi, kara keçi ve deve hayvanlarını bu yerlere sokamazlar.

Madde 42 – Devlet ormanlarındaki otlaklara hayvan sokulup otlatılmasına orman mühendisleri tarafından tanzim ve mafevk orman başmühendislerince tasdik olunacak plânlara göre Orman Umum Müdürlüğünün izni ile müsaade olunur.

Plânda, otlatılacak hayvanların cins ve nevileri gösterilir. Yanmış olan orman yerlerine hiç bir suretle hayvan sokulamaz.

Plânlar, otlak zamanından evvel tanzim ve tasdik olunur.

Kuraklık gibi fevkalâde ahvalde Ziraat Vekâletinin izni ile muvakkat olarak Devlet ormanlarının zarar vermiyecek yerlerinde hayvan otlatılabilir.

SEKİZİNCİ FASIL : Muhafaza ormanları

Madde 43 – Ormansızlık yüzünden arazi kayma ve yağmurlarla yıkanma tehlikesine mâruz olan yerlerdeki ormanlarla mezkûr mahallerin havasını, demiryollarını, şosaları, ziraat edilen mahalleri çiğ, sel gibi zararlardan koruyan ve buraları toz fırtınalarına karşı muhafaza eden, nehir dolmalarının önüne geçen, memleket müdafaası için muhafazası zaruri olan ormanlar İcra Vekilleri Heyeti karariyle muhafaza ormanı olarak ayrılabilirler.

Madde 44 – Mülkiyeti Devletten başkasına ait olan ormanların muhafaza ormanı olarak ayrılması icabederse bu ormanlarla alelûmum muhafaza ormanlarının tamamlanması için bunlara eklenmesi lâzım gelen yerler İcra Vekilleri Heyeti karariyle istimlâk olunur.

Madde 45 – Muhafazaya ayrılan ormanlar belli olacak surette münasip işaretlerle sınırlanır.

Madde 46 – Muhafaza ormanlarının korunması bunlardan ne dereceye kadar katıyat yapılabileceği ve ne suretle istifade edilebileceği Orman Umum Müdürlüğü tarafından tâyin edilip Ziraat Vekilliğince tasdik olunacak hususi usul ve şartlara bağlıdır.

ÜÇÜNCÜ KISIM. Umuma mahsus ormanlar

BİRİNCİ FASIL : Sınırlama ve harita

Madde 47 – Köy, belediye, idarei hususiye gibi âmme müesseselerine ait umuma mahsus ormanların sınırlanması işini dahi beşinci maddede yazılı tahdit komisyonları yapar. Komisyonların masrafı Devlete, sınırlama işleri ve masrafları alâkadar müesseselere aittir.

Madde 48 – Umuma mahsus ormanların içinde veya ormandan açılmış çıplak yerlerindeki otlak, yaylak, kışlak ve sulama gibi haklar, açılmış tarlalar ve her nevi malların ormana ziyanı dokunduğu anlaşılırsa Orman Umum Müdürlüğünün muvafakatiyle alâkalıları bunları istimlâk edebilir.

Madde 49 – Umuma mahsus ormanların komisyonlarca tahdit olunacak sınırlarını alâkadarları tahdit tarihinden itibaren iki sene içinde hendek açmak, kuru duvar yapmak, sabit kayalar üzerinde işaretler haketmek veya yeniden sabit işaretler dikmek suretiyle belli etmeğe mecburdurlar.

Madde 50 – Umuma mahsus ormanların haritalarını, orman idaresi yapar. Bu iş için dahi müesseselerden masraf istenemez.

İKİNCİ FASIL : Umuma mahsus ormanların idaresi ve korunması

Madde 51 – Umuma mahsus ormanların idaresi ve korunması, bu kanun hükümlerine göre bunlara sahip olan müesseselere aittir.

Madde 52 – Umuma mahsus ormanların korunması bu müesseseler tarafından seçilip orman idaresince kabul olunan bekçiler marifetiyle temin olunur. Vüsati 1000 hektara kadar olan ormanlar için bir bekçi tâyini mecburidir. Daha geniş ormanlarda her bin hektar ve küsuru için birer bekçi ilâve ve beş bekçiye bir bekçibaşı ve 5000 hektara varan saha için ayrıca bir mühendis veya fen memuru tâyin olunur. Mühendis veya fen memurunun tâyini Orman Umum Müdürlüğüne aittir. Bunların ücret ve maaşlarını orman sahipleri öder.

Madde 53 – Devlet ormanlarına ait 24, 25, 26, 28, 33, 35, 36, 41 ve 42 nci maddeler hükmü umumi ormanlarda da tatbik olunur.

Madde 54 – Umumi ormanlarda Devlet ormanlarına ait 23 üncü maddede yazılı şekilde istifade edeceklere izin verme salâhiyeti bu ormanlara sahip olan müesseselerin salahiyetli memurlarına aittir. Ancak müesseseler Orman Umum Müdürlüğünün bu ormanlara zarar gelmemesi bakımından bu nevi istifadelerin tahdidi veya tanzimi yolunda göstereceği tedbirlere riayete mecburdurlar.

Madde 55 – Umumi orman sahipleri icabederse bedel tarifesini kendileri yaparlar.

ÜÇÜNCÜ FASIL İşletme ve imar işleri

Madde 56 – Umumi ormanları ya sahipleri işletir veya işletmeyi başkasına verebilirler. Ancak bunlar orman idaresi tarafından parasız olarak tanzim edilecek amenajman plânlarına göre işletilir. Bu plânlara riayeti idare kontrol eder.

Madde 57 – Umumi orman sahipleri orman idaresinin nezareti altında ve göstereceği şekilde ormanları imar etmek, vasıflarını yükseltmek ve ormanlar İçinde mevcut yaylak, kışlak ve mera haklarının istimaline halel vermemek şartiyle orman sınırlan içindeki açık ve yangın görmüş ve seyrekleşmiş kısımları ağaçlandırmak vazifesiyle mükelleftirler.

Madde 58 – Bilûmum masrafları varidatından mahsup edilmek ve varidat fazlaları kendilerine verilmek üzere sahiplerinin teklif ve rızaları üzerine bu kabil ormanların korunmaları, fennî idareleri ve işletilmeleri orman idarelerince deruhde olunabilir.

Madde 59 – Umumi ormanların toprağı ile birlikte şahıslara veya müesseselere devir ve temliki icra Vekilleri Heyetinden izin almağa bağlıdır.

DÖRDÜNCÜ KISIM : Vakıf ormanlar

BİRİNCİ FASIL : Vakıf ormanların idareleri ve tabi olacağı hükümler

Madde 60 – Evkafı sahiha ormanlariyle hukuku tasarrufiyeleri mevkuf olan ormanlar hususi orman hükmüne tabi olup bunların idare, muhafaza ve işletilmeleri mütevellilerine veya Evkaf Umum Müdürlüğüne aittir.

Madde 61 – Yalnız aşar ve rüsumatı mevkuf olan ormanlar Devletin olup bunlar Devlet ormanları hakkındaki hükümlere tabidir.

Madde 62 – Evkafı mazbuteden olan vakıf ormanlarının bilûmum masrafları varidatından mahsup edilmek ve varidat fazlaları evkafa verilmek üzere fennî idareleri, korunmaları ve işletilmeleri hususunun orman idaresine verilmesine icra Vekilleri Heyetince karar verilebilir.

BEŞİNCİ KISIM : Hususi ormanlar

BİRİNCİ FASIL : Sınırlama ve harita

Madde 63 – Hususi orman sahipleri bu kanunun mer’iyeti tarihinden itibaren iki sene içinde ormanlarının sınırlarını tahdit ederek bu sınırları hendek açmak, kuru duvar yapmak, sabit kayalar üzerine işaretler haketmek veya yeniden sabit işaretler dikmek suretiyle belli etmeğe mecburdurlar.

Madde 64 – Hususi orman sahipleri nizamname ile tesbit olunacak zaman ve şekilde ormanlarının haritalarını yapıp orman idaresine vermeğe mecburdurlar. Bu müddet içinde yaptırıp vermedikleri takdirde bu ormanların haritaları orman idaresi tarafından yaptırılır ve masrafları sahiplerinden alınır.

İKİNCİ FASIL : İdare ve korunma

Madde 65 – Hususi ormanların idareleri, korunmaları ve işletilmeleri bu kanun hükümlerine göre sahiplerine aittir.

Madde 66 – Hususi orman sahipleri 52 nci maddede gösterilen nispet ve genişliğe göre tutacakları bekçi, bekçibaşı, mühendis veya fen memuru ile ormanlarım muhafaza ve idareye mecburdurlar. Bunların nizamnamede gösterilecek şerait ve evsafı haiz olmaları ve orman idaresince kabul edilmiş bulunmaları lâzımdır. Koruma işini orman sahipleri yapmadığı takdirde bu iş orman idaresince deruhde olunur ve masrafı sahiplerinden alınır.

ÜÇÜNCÜ FASIL : İşletme ve imar işleri

Madde 67 – Hususi ormanlar sahipleri tarafından yaptırılıp orman idaresince tasdik olunacak amenajman plânlarına göre işletilir. Bu plâna riayeti idare kontrol eder. Tâyin olunacak müddet içinde bu plândan yaptırıp tasdik ettirmiyenlerin amenajman plânları orman idaresince yapılır ve masraf kendilerinden alınır.

Madde 68 – Devlet ormanları hakkındaki 24, 26, 28, 33, 35, 41 inci maddelerle parası verilmeden kaydı müstesna olmak üzere 36 ncı maddesi ve son fıkrası hükmü müstesna olmak üzere 42 nci madde hükümleri hususi ormanlarda da tatbik olunur.

Madde 69 – Hususi ormanların sahipleri isterlerse bilûmum masrafları varidatından mahsup edilmek ve varidat fazlaları kendilerine verilmek üzere bu ormanların fennî idareleri, korunmaları ve işletilmeleri orman idarelerince deruhde olunabilir.

Madde 70 – Hususi ormanların ruhsatname ve nakliye tezkereleri hususi olarak diğer ormanlarınkinden ayırt edilecek bir şekilde yapılır.

Madde 71 – Sahipli koru ormanları bin ve baltalıklar da iki yüz hektardan küçük parçalar teşkil edecek şekilde ne parçalanıp satılabilir ve ne de mirasçılar arasında taksim olunabilirler.

Madde 72 – Sahipli ormanların satışları ve İntikalleri tapu memurluklarınca ait oldukları mahallî orman idaresine bildirilir.

Madde 73 – Hususi orman sahipleri orman idaresinin vereceği plân dairesinde ormanlarının katıyat veya yangın sebebiyle seyrekleşmiş kısımlarını ağaçlandırmaca ve mevcut ağaçların muhafazası için lâzım geden imarları yapmağa mecburdurlar.

Madde 74 – 71 inci maddede yazılı, veya daha fazla miktarda olan sahipli ormanların sahipleri mütaaddit olursa bunlar içlerinden birini veya bir başkasını orman idaresine karşı mesul bir müdür olarak göstermek mecburiyetindedirler. Göstermedikleri takdirde orman idaresinin şeriklerden birisini mesul müdür seçmeğe hakkı vardır.

Madde 75 – Sahipli ormanlarda bunların sahipleri orman mühendisleri tarafından verilen raporlarla tesbit edilecek emraz ve haşeratın tedavi ve imhasını ve her türlü tathirat icrasını temine mecburdurlar. Tâyin edilecek müddet içinde orman sahipleri bunları yapmazlarsa bu işler orman İdaresince yapılır ve masrafı kendilerinden alınır.

Madde 76 – Vakıf ve şahıslara ait ormanlardan, amenajman plânlarında senelik tahammül olarak tesbit olunan kerestelik ve mahrukat miktarından ormanın bulunduğu mıntaka Devlet kaim ağaç tarifesinin dörtte biri ormanın işletilip işletilmemesine bakılmaksızın her malî sene için maktuan orman hâsılat resmi olarak iki taksitte alınır. Taksitin biri malî yıl başında, diğeri altı ay sonra alınır. Gününde bu resmi vermiyenler hakkında Tahsili Emval Kanunu tatbik olunur.

ALTINCI KISIM : Müşterek hükümler

BİRİNCİ FASIL : Ağaçlandırma ve imar işleri

Madde 77 – Orman Umum Müdürlüğü Devlet ormanlarının vasıflarını yükseltmek ve mevcut yaylak, kışlak ve mer’a haklarının istimaline halel vermemek şartiyle orman sınırları içindeki açık yangın görmüş ve seyrekleşmiş kısımları ağaçlandırmak vazifesiyle mükelleftir.

Bu yazımız da ilginizi çekebilir:  AİHM İçtihatlarına Göre Mülkiyet Hakkı, Kamu Yararı ve Devletlerin Takdir Hakkı

Madde 78 – Orman mefhumu dışında kalan yerlerde Devletin herhangi bir dairesi tarafından yeniden onman yetiştirilmesine lüzum gösterilirse buna Vekiller Heyetince karar verildikten sonra istimlâk ve tesis masrafları alâkalı daireye ait olmak üzere Orman Umum Müdürlüğünce hazırlanacak ve Ziraat Vekâletince tasdik edilecek ağaçlandırma plânlarına göre o yerler orman idaresi tarafından ağaçlandırılır ve buralar orman sicilline alınarak hâsılatı bakım masrafına karşılık olmak üzere orman idaresine bırakılır.

Madde 79 – Devlet ormanlarının sınırları içindeki ırmak ve çay kenarlarını ve bunların kaynaklarını tanzim etmek, sellerin husulüne ve yer kaymalarına mâni olacak her türlü tahkimat ve imalâtı yapmak orman idaresinin vazifesidir. Ancak Devlet ormanı içinden geçen şimendifer hattının, şosaların ve her nevi tesisatın tahkimi ve tamiri orman idaresine malûmat verilerek alâkadar daire veya bunların sahipleri tarafından yapılır.

Madde 80 – Muayyen bir ormanı olmıyan ve muhiti itibariyle ağaçsız olan mıntıkalardaki köy ve belediyeler kendi hudutları içinde en az beş hektar vüsatinde bir orman yetiştirmekle mükelleftirler. Bu mükellefiyete tabi olacak köy ve belediyeler ve bunların yetiştireceği ormanın cinsi ve yeri orman idaresinin en büyük memurunun iştirakiyle vilâyet ve kaza idare heyetlerince belli edilir.

Bu suretle orman yetiştirilecek yerlerde bu işe elverişli, Devlete ait arazi mevcut ise bu arazi, menşei ne olursa olsun köy veya belediye şahsiyeti hükmiyesi namına meccanen terk ve temlik olunur. Verilecek arazi miktarını ihtiyaca göre mahallî idare heyetleri tâyin eder. Böylece arazi temin edemiyenler intifaı umuma aid yerlerle köyün ve belediyenin gelir kaynağı olan yerlerden fazlasını kısmen veya tamamen köylerde ihtiyar heyetleri, belediyelerde belediye meclisleri kararı ve en büyük mülkiye memurunun tasdiki ile bu işe tahsis edebilirler.

Bu yollardan birisiyle arazi temin edemiyen köy veya belediyeler, bu iş için icap edecek araziyi ve belediyelerin istimlâk kanunlarına göre ve istimlâk suretiyle tedarike mecburdurlar.

Madde 81 – Orman idaresi, orman yetiştirecek olan köy ve belediyelerin fidan ihtiyaçlarını karşılamak üzere mıntıka orman fidanlıkları tesisine mecburdur. Fidanlıkların tesisinde bu kabil köy ve belediyelere yakınlığı ve fidanların cins ve nevini tâyinde muhite uygunluğu gözetilir. Fidanlar, alâkalılara fidanlıkta bedelsiz tevzi olunur.

Madde 82 – Orman yapılacak olan bu sahalar, orman memurunun, bu memurun bulunmadığı yerlerde ziraat memurunun daimî murakabesi altındadır.

Ancak ağaçlandırılacak yerlerin, ağaçlandırılması, korunması ve yetiştirilmesi ve bunlara ait masrafların köy ve belediye bütçelerine konma tarzı Dahiliye ve Ziraat Vekâletlerince müştereken hazırlanacak talimatname ile tesbit ve tanzim olunur.

Madde 83 – Şimendifer idareleri, Devlet, vilâyet, belediye ve köyler yeniden yapacakları demiryollar ve şoselerin kenarlarına fidan dikmek bunları yetiştirmek ve korumakla mükelleftirler.

Şimdiye kadar yapılmış olan demiryolları ve şose kenarlarını da böylece tedricen ağaçlandırmıya mecburdurlar.

Madde 84 – Ağaç sevgisini körpe ve genç dimağlara kuvvetle aşılamak için bütün ilk ve orta mektep talebeleriyle askerlere ağaçların faydalarının zihinlere yerleştirecek dersler okutturulması, bahçeleri müsait ise mektep ve kışlalarda her yıl ağaç diktirilmesi ve bunların korunması için Ziraat Vekâleti ile birlikte Millî Müdafaa ve Maarif Vekâletleri bir program hazırlayıp tatbik ederler.’

Madde 85 – Her vilâyette valiler senenin muayyen mevsiminde ağaç bayramı tertip etmekle mükelleftirler. Bu bayramlarda her vatandaş avlusuna, yol kenarlarına, boş yerlere ağaç dikmeye ve bunları koruyup yetiştirmeğe davet olunur. Fazla ağaç yetiştirenlere mükâfatlar verilir. Bayramın ne zaman başlayacağı, kaç gün devam edeceği ve ağaç yetiştirenlerden kimlere ne miktar mükâfat verileceği vilâyet idare heyetlerince tesbit ve ilân edilir. Hususi idareler, belediyeler, köy ihtiyar heyetleri bu bayramlar için lüzumu olacak fidanları ve verilecek mükâfatı temin ve tedarik ederler. Ziraat Vekâletinin fidanlıklarından da mümkün mertebe istifade olunur.

Madde 86 – En ufak parçası yarım hektardan ve parçalan yekûnu bir hektardan aşağı olmamak şartiyle yeni ağaçlandırılan arazi sahibi, teşcirden itibaren yirmi sene için bu sahalara ait bütün vergilerden muaf tutulur.

Bu sahaları orman halinde muhafaza etmiyenlerden vergi muafiyeti kaldırılır.

Hâli arazide ağaçlandırma yapmak istiyenler vali veya kaymakama müracaat ederler. Bu yerlerin hâli araziden olduğu anlaşıldıktan sonra orman memurları tarafından yapılacak ağaçlandırma plânına göre ağaçlandırma İşine vilâyet veya kaza idare heyetlerince izin verilir.

Orman teşkilâtı bulunmıyan vilâyetlerde ağaçlandırma plânını ziraat memurları yapar. Plânlar meccanen yapılır.

Ağaçlandırılan saha; ağaçlandırılmasını takip eden beşinci senenin sonunda idare heyetleri karariyle ağaçlıyana temlik edilir. Ağaçlanan sahayı orman halinde muhafaza etmiyenlerden temlik edilen yer geri alınır.

Madde 87 – Orman sınırları dışında olup da yeniden orman yetiştirilmesine Vekiller Heyetince karar verilecek olan yerler Orman Umum Müdürlüğünce hazırlanıp Ziraat Vekilliğince tasdik edilecek ağaçlandırma plânlarına göre orman idaresi tarafından ağaçlandırılır.

İKİNCİ FASIL : Orman yangınlarının söndürülmesi

Madde 88 – Ormanların içinde ve yakınında ateş veya yangın alâimi görenler bunu derhal orman idaresine veya en yakın muhtar, jandarma daireleri veya mülkiye âmirlerine haber vermeğe mecburdur.

Madde 89 – Ormanlarda yangın olduğunda yangına yakın köy ve beldelerin 18 yaşının bitirip elli yaşını doldurmamış bütün erkek nüfusu beraberlerinde mevcut balta kürek kazma, testere gibi yangın söndürmeğe yarıyacak aletleri ile yangın yerine gitmeğe ve yangını söndürmeğe mecburdurlar.

Bu gelenler yangını sördünmeğe kâfi gelmezse daha ilerideki köy ve belde halkından mükellef olanlar da yangın yerine gönderilirler. Aynı şekilde vali, kaymakam, nahiye müdürü ve köy muhtarları ve civarındaki asker ve jandarma kıta kumandanları yangın mahalline yardımcı göndermeğe ve icabında bizzat gitmeğe mecburdurlar.

Madde 90 – Yangın söndürülmesinde çalışanların bu yüzden hasara uğrıyan malları Devlet ormanlarında orman idaresi, diğer ormanlarda alâkalıları tazmine mecburdurlar.

Madde 91 – Ormanlarda yangın söndürülmesi için gideceklerin muayyen tarifeli vasıta ile hareket ettikleri takdirde ücreti Orman idaresi tarafından ödeneceği gibi müstacel zamanlarda salahiyetli memurların görecekleri lüzum üzerine bunlar kamyon, araba gibi diğer vasıtalarla da gidebilirler. Bunların ücreti de orman idaresi tarafından ödenir.

Bunlara söndürme işinde çalıştıkları müddetçe Devlet ormanlarında orman idaresi, diğer ormanlarda alâkalılar tarafından parasız ekmek verilip başkaca ücret verilmez.

Madde 92 – Yangın söndürülürken sakatlananlara sakatlık derecesine göre ve ölenlerin ailesine, polis ve jandarma efradına verilen tazminat kadar Devletçe para verilir. Yaralananlar en yakın hastaneye sevkedilirler. Bütün hastaneler bu gibi sakatlananları hemen kabule mecburdur. Devlet ve âmme müessesesi hastanelerinde bunlar parasız bakılır. Hususi hastanelerde bakma parasını orman idaresi öder.

Madde 93 – Orman yangınları için çekine telgrafları, telgrafhane, demiryol istasyon memurları parasız ve acele çekmeğe ve telgrafı alan memurlar da bunu hemen mahalline göndermeğe mecburdurlar.

Madde 94 – Mahallî Hükümetin veya orman memurlarının sevk kâğıdı üzerine istasyon memurları yangını söndürmek üzere gidecek olanları asker tarif esiyle ve mahsubu bilâhara yapılmak üzere yangına civar olan mahalde indirmek şartiyle yolcu veya marşandiz katariyle göndermeğe mecburdurlar.

ÜÇÜNCÜ FASIL : Ormanlardaki artıkların temizlenmesi

Madde 95 — Bütün ormanlarda yapılacak kesimlerden kalacak ve zarar verecek olan artıkların ya ormanın boş mahallinde toplatılması veyahut orman haricine çıkarılması mecburidir.

DÖRDÜNCÜ FASIL : Orman memurlarının tahlifi ve silâh taşıma hakları

Madde 96 – Bütün orman mühendis, fen memuru, idare, koruma memurları vazifeye başlamazdan evvel bulundukları kaza veya vilâyet merkezlerindeki sulh hâkimleri tarafından yemin, ettirilerek buna dair kendilerine bir vesika verilir.

Yemin : Vazifemi ifa ederken Cumhuriyet kanunlarının hükümlerinden ayrılmıyacağıma, doğruluk ve namuskârlık icaplarına riayet edeceğime ant içerim şeklinde olur.

Madde 97 – Bütün ormanlarda vazife gören memur ve müstahdemler memuriyet derecelerine göre şekilleri nizamname ile tesbit edilecek elbise giyeceklerdir.

Bunların herbirisi Orman Umum Müdürlüğünce verilmiş bir hüviyet cüzdanı taşıyacaklardır.

Madde 98 – Orman mühendis ve fen memurlariyle idarece münasip görülecek diğer memurlar, bekçibaşılar ve bekçiler Hükümetin seçeceği bir silâh ile teçhiz olunurlar.

Orman bekçileri ve bekçibaşıları orman suçlarına ait delilleri bir zabıt varakasiyle tesbit, müsaderesi icabeden malları zabt ve icabında suç faillerini yakalamak vazifesiyle mükelleftirler.

Orman bekçileri ve bekçibaşıları kendi mıntakaları dâhilinde her nevi suç faillerini yakalamakta, zabıtanın talep edeceği muaveneti yapmağa da mecburdurlar.

Madde 99 – Her sınıf orman bekçi ve bekçibaşıları muvazzaf oldukları orman mıntakalarında av tezkeresi olmıyanların ve orman idaresinden izin almamış olanların avlanmalarım meneder ve Zabıtai Saydiye Nizamnamesi hükmüne göre bu gibilerin av silâhlarını dahi müsadereye salahiyetlidirler.

Madde 100 – 98 inci maddeye göre silâh taşımaya salâhiyeti olan orman memurları kendilerine verilen silâh ve levazımını temiz tutmağa mecburdurlar. Bunları hiç bir sebep ve bahane ile başkalarına veremez ve satamazlar. Aksi harekette bulunanlar inzibati cihetten 2049 numaralı kanun hükümlerine ve cezai cihetten de Türk Ceza Kanunu hükümlerine tabi tutulurlar.

Madde 101 – Silâh taşımaya salahiyetli olan orman memurları ancak Türk Ceza Kanununun 49 uncu maddesinde yazılı hallerde silâhlarım kullanabilirler.

Madde 102 – Umuma mahsus ormanlarla hususi ormanlardaki bekçi ve bekçibaşıların dahi Devlet ormanlarındaki bekçi ve bekçibaşıların vazife ve salâhiyetlerini haizdirler.

BEŞİNCİ FASIL : Cezai hükümler

Madde 103 – Bu kanunun ikinci maddesine göre ağaç katıyatı orman idaresinin iznine tabi tutulan mıntakalardaki ağaçları bu idareden izin almadan kesenler, sökenler veya bu ağaçların kurumasını icabettirir işleri yapanlar Ceza Kanununun 516 ncı maddesinin 1 inci fıkrasında yazılı ceza ile cezalandırılır. Eğer bunları ağaçların sahipleri yaparlarsa bir aya kadar hafif hapis veya 20 liradan 100 liraya kadar hafif para cezasına mahkûm edilirler.

Madde 104 – 17, 18 ve 19 uncu madde hükümlerine göre zatî ihtiyaçları için kendilerine verilen kerestelik ağaç veya mahrukatı başkasına satanlar, satılan şeyin miktarı nazarı itibara alınarak 100 liraya kadar hafif para cezasiyle cezalandırılır.

Madde 105 – Ormanlardaki yaş ağaçların kabuğunu soyanlar; ve bu ağaçları yaralıyanlar, boğanlar, tepelerini veya tekmil dallarını koparanlar veya kesenler, bunlardan çıra ve yalamuk çıkaranlar, burç alanlar, orman örtüsünü kaldıranlar, orman toprağını kuvvetlendirmek için dikilen her çeşit nebatları zedeliyenler veya koparanlarla ruhsatsız ağaç kesenler yapılan zararın ehemmiyeti nazarı itibara alınarak bir haftadan altı aya kadar hapis ve beş liradan beş yüz liraya kadar ağır para cezasiyle cezalandırılır. Ağaç kesmeden gayri hallerde yapılan zarar çok hafif olursa yalnız para cezası hükmedilir. Bu suretle çıkarılan ağaç ve mahsullerin müsaderesine de karar verilir. Talep halinde ayrıca tazminata da hükmolunur. Bu tazminat Devlet ormanları için yapılan mıntaka tarifesinde gösterilen bedeldir.

Madde 106 – Geçen maddede yazılan işleri orman sahipleri yaparsa yapılan zararın miktarına göre bir haftadan üç aya kadar hapis veya 5 liradan 500 liraya kadar ağır cezayı nakdî ile cezalandırılırlar.

Madde 107 – İzin almadan 23 üncü maddede yazılı işleri yapanlarla bu işleri yapması İçin orman idaresince tâyin olunacak şartlara riayet etmiyenler bir aya kadar hafif hapis veya 30 liraya kadar hafif para cezasiyle cezalandırılır ve bu suretle çıkarılan mahsullerin müsaderesine de karar verilir.

Madde 108 – 24 üncü maddeye göre izin almadan ormanlarda maden veya taş ocakları açanlar elli liradan iki yüz liraya kadar ağır para cezasiyle cezalandırılırdır ve açtıkları ocaklar kapattırılır başkaca zarar gelmiş ise tazmin ettirilir, izinle bu nevi ocakları açanlar tâyin olunacak tedbirlere riayet etmezlerse bu cezanın yarısı hükmolunmakla beraber bu tedbire riayet edilinceye kadar ocakları idarece işlemekten menolunur.

Madde 109 – 25 inci maddede yasak olduğu yazılı işleri yapanlarla bu maddede yapılması izne bağlı işleri izinsiz yapanlar 15 günden bir seneye kadar hapisle cezalandırılır ve talep halinde zarar varsa tazminata da hükmolunur.

Madde 110 – İzin almadan 26 ncı maddede yazılı yerlerde fabrika yapanlar 100 liradan 500 liraya kadar ağır para cezasiyle cezalandırılır ve fabrikanın işlemesi menedilir. Bu yerlerde izinle yapılan fabrikalardan çıkan zararlı gazları orman idaresince tâyin olunacak müddet İçinde izale etmiyenlerden 50 liradan 200 liraya kadar hafif para cezası alınır ve zarar izale edilinciye kadar idarece fabrika işlemekten menolunur.

Madde 111 – 28 inci maddede yazılı işleri izin almadan yapanlar Türk Ceza Kanununun 526 ncı maddesinin 1 inci fıkrasındaki ceza ile cezalandırılır ve açılmış olan ocak kapattırılır.

Madde 112 – Devlet çekiciyle damgalanan ağaçları keserken bu damgayı 34 üncü maddede yazılı şekilde dip kütükte bırakmıyan veya yüksek kesenlerle nakliye tezkeresi almaksızın ormandan ağaç çıkaranlar ruhsatsız ağaç kesenlere verilecek ceza ile cezalandırılır. Nakliye tezkeresiz çıkarılan ağaçların müsaderesine de karar verilir.

Madde 113 – Ormanda kesilen ağaçlardan yapılacak tomrukları damgasız olarak istif mahalline veya başka tarafa götürenlerle her nevi ormanlarda 41 inci madde hükmüne muhalif hareket edenler 5 liradan 25 liraya kadar hafif para cezasiyle cezalandırılır. Damgasız nakledilen tomrukların müsaderesine de karar verilir.

Madde 114 – 42 nci maddeye göre izin almaksızın her nevi ormanlara kasten hayvan sokanlar, sokulan hayvan adedi nazarı itibara alınarak bir aya kadar hafif hapis ve 50 liraya kadar hafif para cezası ile cezalandırılır. Kayıtsızlık ve teseyyüp eseriyle hayvan girmiş ise veya mezkûr maddede yazılı surette gösterilecek şart ve tedbirlere riayet edilmemişse yalnız para cezası hükmolunur.

Madde 115 – Ormanların içinde veya yakınında ateş veya yangın alâimi görüp de bunu 88 inci maddede yazılı yerlere haber vermiyenler veya söndürülmesi mümkün olup da bunu söndürmiyenler 50 liraya kadar hafif para cezasiyle cezalandırılır.

Madde 116 – 89 uncu maddeye göre ormanlarda vukua gelecek yangınları söndürmek için salahiyetli memurlar tarafından yangın mahalline gitmeleri emrolunduğu halde gitmeyenlerle gidip de çalışmıyanlardan kaymakam veya valinin karariyle 5 liradan 10 liraya kadar hafif para cezası alınır. Bu kararlar katidir. Mezkür maddede yazılı memurlardan yangın yerlerine yardımcı göndermiyenlerle alâka göstermiyenler Türk Ceza Kanununun 230 uncu maddesinin 2 nci fıkrasına göre cezalandırılırlar.

Madde 117 – Muhafazaya ayrılmış ormanlarda ormanlara mütaallik suçları işliyenlerin müstahak olacakları ceza üçte birden yarıya kadar artırılarak hükmolunur.

Madde 118 – 63 üncü maddede yazılı müddet içinde ormanlarının sınırlarını muayyen işaretlerle belli etmiyen orman sahiplerinden 20 liradan 200 liraya kadar hafif para cezası alınır. Bu cezanın infazından sonra altı ay içinde yine bu mükellefiyeti ifa etmezlerse verilecek ceza elli liradan eksik olmaz.

Madde 119 – Hususi orman sahipleri 73 üncü madde hükmüne göre mükellef oldukları ağaçlandırma ve imar işlerini tâyin olunacak müddet içinde verilecek plân dairesinde yapamadıkları ve 95 inci madde hükmüne göre temizleme mükellefiyetini yine tayin edilecek müddet içinde ifa etmedikleri takdirde kendilerinden 10 liradan 200 liraya kadar hafif para cezası alınır. Bu cezanın infazından sonra kendilerine yeniden verilecek münasip mühlet içinde yine yapmazlarsa bir işler orman idaresi tarafından yapılır ve masrafı kendilerinden alınır.

Madde 120 – 105, 106, 107, 112 ve 113 üncü maddelere göre müsaderesine karar verilecek olan malları bunların kanunsuz olarak kesildiğini, nakledildiğini veya toplandığını bildiği halde satın alanlar, taşıyanlar, işliyenler, kabul edenler veya gizliyenler bu malların miktarına göre beş liradan 200 liraya kadar ağır para cezasiyle cezalandırılır ve malların bunların elinden müsaderesine karar verilir. Müsadere 3 olunacak malları taşıyın vasıtalar dahi suçta methali olmıyan kimselere ait olmamak şartiyle zabt ve müsadere olunur.

Madde 121 – Ormanlardan verilen ağaç vesair mahsulâtı tâyin edilen müddetler içinde makbul mazereti olmaksızın çıkamayanların bu malları orman idaresince ya istif mahalline veyahut da münasip bir mahalle naklettirilir ve masrafı kendilerinden alınır. Keyfiyet mal sahibine yazı ile bildirilir. İhbardan sonra vukubulan her türlü zarar ve ziyandan Devlet mesul olmaz.

Madde 122 – Ağaçlara vurulan resmî damga ve numaraları bozanlar ve orman sınırlarındaki taksimat vesaireye mahsus işaretleri ve levhaları kaldıranlar, belirsiz edenler, yerlerini değiştirenler bir aya kadar hafif hapis ve 50 liraya kadar hafif para cezasiyle cezalandırılır.

Madde 123 – Orman içinde kimlerin ne gibi ahvalde ateş yakacaklarına ve bu gibilerin ne gibi tedbirlere riayet edeceklerine dair nizamnamede gösterilecek şart ve ihtiyati tedbirlere riayet etmiyerek ateş yakanlar ve ormanlar içine sönmemiş sigara atanlar Türk Ceza Kanununun 566 ncı maddesinin birinci fıkrasına göre cezalandırılır.

Madde 124 – Orman mühendislerinin gösterecekleri lüzum üzerine mahallin en büyük mülkiye memuru kuraklık veya yangın olup da henüz söndürülmüş fakat sirayet ihtimalleri tamamen bertaraf edilmemiş olmak gibi fevkalâde zamanlarda muayyen bir müddet için ormanlara girmeği men ve aralardaki işleme ameliyatının tatilini emredebilirler. Bunlara riayet etmiyenlerin 50 liraya kadar hafif para cezası alınır.

ALTINCI FASIL : Suçların takibi

Madde 125 – Orman bekçileri ve bekçibaşıları orman suçlarına ait tutacakları zabıt varakalarını zaptedecekleri alâtı cürmiye ve nakil vasıtaları ile derhal bağlı olduğu âmire gönderirler. Âmir de vakit geçirmeksizin bunları Cumhuriyet müddeiumumisine tevdi eder. Hüviyeti anlaşılamıyan suçları en yakın zabıta merkezine götürmeğe salahiyetlidirler.

Madde 126 – Bu kanunda cezaları tâyin edilen orman suçlarına mütaallik dâvalar sulh hâkimleri tarafından görülür.

Orman suçlarına ait dâvalar mahkemelerce acele mevaddan sayılır.

Madde 127 – Orman suçlarından dolayı tutulan ağaç, tomruk, kereste, mahrukat vesair mahsulât ile nakil vasıtaları bekçi ve bekçibaşılar tarafından zaptedilerek muhafaza edilmek üzere en yakın belediyeye veya köy muhtarına veya muhtarın vekiline bu da bulunmazsa ihtiyar heyeti âzasından birine makbuz mukabilinde teslim olunur. Bunlardan çürüyecek ve bozulacak olanlarla muhafazası müşkül bulunanlar sulh mahkemesi karariyle en yakın pazar mahalline götürülerek idarenin satış komisyonu marifetiyle ve açık artırma ile satılır. Masraflar çıktıktan sonra geri kalan para emanet olarak bankaya yatırılır. Mahkemece bunların iadesine karar verilirse mevcut olanlar aynen, satılanların bedelleri iade olunur ve nakil masraflarından başka hiç bir masraf alınmaz.

Madde 128 – Orman içinde kim tarafından kesildiği veya hazırlandığı belli olmıyan ağaçları vesair orman mahsullerini orman idaresi usulen satar. Bunların bedelleri irat kaydolunur.

Madde 129 – Orman bekçi ve bekçibaşıları ormanlar içinde hüviyeti anlaşılamıyan ve hal ve vaziyetleri şüphe uyandıran kimseleri en yakın köy muhtarına veya ihtiyar heyetine veya zabıta merkezine götürüp teslime salahiyetlidirler.

Muhtar veya ihtiyar heyetleri de hüviyetlerini tesbit edemedikleri bu gibileri zabıtaya teslim ile mükelleftirler.

Madde 130 – Ormanlarda başı boş görülen hayvanlar en yakın köy muhtarlarına veya belediyelere makbuz karşılığı teslim olunur. Hayvan sahibi zuhur edip zabıt varakasını imza ederse hayvan kendisine verilir. Muhtara veya belediyeye teslimden itibaren 15 gün içinde sahibi bulunmıyan hayvanlar idarece usulen satılarak bedeli bankaya yatırılır. Bankaya yatırıldıktan sonra bir sene içinde sahibi zuhur etmezse bu bedel orman idaresince irat kaydolunur.

Hayvan sahibi bakma masraflarını ödemeğe mecburdur.

Madde 131 – Orman suçlarından mütevellit aranmayı icabettiren haller, Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 97 nci maddesinde yazılı tehirinde mazarrat umulan hallerden sayılır ve bu aramaları, orman bekçi ve bekçibaşıları mezkûr 97 nci madde hükmüne tevfikan yaparlar.

Madde 132 – Bu kanunda cezaları tâyin olunan orman suçluları için dâva müruruzamanı bir sene ve ceza müruruzamanı iki senedir.

MUVAKKAT HÜKÜMLER

Muvakkat Madde 1 – Mülkiyeti Devletten başkasına ait ve bu kanunun mer’iyeti tarihinde mevcut olan ormanlardan:

A – Devlet ormanlarına bitişik olanlar; köylülerin şahsi mülkiyetinde olup da sahaları miktarı elli hektarı geçmiyenler hariç olmak üzere miktarları ne olursa olsun,

B – Devlet ormanlarına bitişik olmıyanlar; sahaları miktarı bin hektarı geçenler Devletçe istimlâk olunur.

Köy ve belediye orta malı ormanlarla mazbut vakıflardan olan ormanlar bu hükümden müstesnadır.

Bu istimlâk muameleleri kanunun mer’iyeti tarihinden itibaren nihayet iki sene içinde ikmal olunur.

Muvakkat Madde 2 – Birinci muvakkat madde mucibince istimlâk edilecek sonra bu ormanlar Hazine namına, bir gûna harç ve resim alınmaksızın tapudatir.

İstimlâk edilecek olan ormanın 1936 malî yılında arazi vergisine matrah olacak kıymeti bulunmadığı takdirde bu kıymet 2901 numaralı Arazi Tahrir Kanununda yazılı tahrir komisyonları marifetile 1331 yılı rayicine göre takdir edilerek usulü dairesinde katiyet iktisap ettikten sonra bunun 6 misli istimlâk bedeli addolunur.

Muvakkat Madde 3 – İstimlâk edilecek ormanlar Ziraat Vekâletince mahallinin en büyük mülkiye memuruna bildirilir. Bunlar, tâyin olunan kıymeti gösterir ihbarname ile bir ay içinde ferağ muamelesinin icrası lüzumunu usulü dairesinde sahibine tebliğ ederler. Bir ay içinde ferağ muamelesini icra etmiyenlerin rıza ve muvafakatlarına bakılmıyarak istimlâk bedeli Ziraat Bankasına tevdi edildikten sonra bu ormanlar Hazine namına, bir gûna harç ve resim alınmaksızın tapuda tescil edilirler.

Muvakkat Madde 4 – Ormanların Devlet tarafından işletilmesi bütün ormanlar için defaten tatbik edilmeyip vilâyetler üzerinde tedricen tatbik olunur ve nihayet on sene içinde ikmal edilir.

Muvakkat Madde 5 – Bu kanun mer’iyet mevkiine girdiği tarihten evvel mukavele ile işletilmeleri hakikî veya hükmi şahıslara verilmiş olan Devlet ormanlarının işletilmeleri eğer mukavelelerindeki müddetler daha evvel hitam bulmuyorsa nihayet on seneyi geçmemek üzere îcra Vekilleri Heyeti kararile bu şahıslar uhdesinde bırakılabilir.

Bu hükümlere göre mukaveleleri feshedilecek olanlara verilecek tazminat bu işletme için orada yaptıkları lüzumlu tesisat ve inşaatın mukavelenin feshedildiği zamandaki bunların mukavele şartlarına göre Devlete intikal edip etmiyecekleri de nazara alınarak takdir edilecek kıymetlerinden ibaret olacaktır.

Muvakkat Madde 6 – Devlet işletmesinin henüz teessüs etmediği yerlerde memleketin umumi veya mahallî kereste veya mahrukat ihtiyacı göz önünde tutularak tahammülleri müsait olan ormanlardan muvakkat plân ve raporlarla ve kısa müddetli mukavelelerle kerestelik veya mahrukat ağaçları satışa çıkarılır.

Bunlardan başka maden ocaklarında kullanılacak direklerle resmî dairelerin telefon ve telgraf direkleri, travers ve köprü ve tünel ihtiyaçları için tahammülleri müsait olan ormanlardan tarife bedelile ağaç verilir.

Muvakkat Madde 7 – Devlet işletmesi henüz teessüs etmiyen yerlerde (18) inci maddenin 1 inci fıkrası ile (19) uncu maddede yazılı kimselere ihtiyaçları için o maddelerde gösterilen bedel ile kerestelik veya mahrukat için ağaç verilir.

(18) inci maddenin 2 nci fıkrasında yazılı geçimleri ötedenberi kendi vasıtaları ile iç pazarlara getirip sattıkları kereste, odun ve kömüre bağlı olan köylülerin iştirak edebileceği mikdarda kerestelik veya mahrukat için ağaçlar satışa çıkarılır.

Muvakkat Madde 8 – Plânları yapılıp tasdik edilinciye kadar vakıf ve hususi ormanlardan 76 ncı madde mucibince alınacak hâsılat resmi yerine katedecekleri kerestelik ve mahrukat için Devlet ormanları kaim ağaç tarifesinin nısfı, orman hâsılat resmi olarak tahsil olunur.

SON MADDELER

Madde 133 – Bu kanunun tatbik suretini gösterir bir nizamname yapılır.

Madde 134 – 1 Kânunusani 1285 tarihli Orman Nizamnamesi ve zeyillerini ve tersane ve tophane idarelerine muktazi kerestenin tedarik ve itasına dair 1 Kânunusani 1285 tarihli nizamname ve devairi resmiyeye lüzumu olan ve fıkara ahaliye tevzi edilecek mahrukat ile ciheti askeriyeye lüzumu olan telgraf ve telefon direkleri ve mahrukatın bilmüzayede tarife bedeli üzerinden resmi alınarak ita edilmesine dair 109 numaralı kanun ve meccanen kereste kat’ına müsaade itasına dair 239 numaralı kanun ve Devlet ormanlarından köylülerin intifa hakkına dair 484 numaralı kanun ile zeyli ve bilûmum ormanların fennî usul dairesinde idare ve işletmeleri hakkındaki 504 numaralı kanun ile zeyli ve 2510 numaralı iskân Kanununun ormanlara taallûk eden hükümlerile bu kanuna muhalif bilûmum ahkâm mülgadır.

Madde 135 – Bu kanun hükümleri 1 Haziran 1937 tarihinden itibaren yürümeğe başlar.

Madde 136 – Bu kanun hükümlerini İcra Vekilleri Heyeti yerine getirir.