T.C. MALİYE BAKANLIĞI, Millî Emlâk Genel Müdürlüğü
SAYI :B.07.0.MEG.0.9/3251-0
KONU :Meralar Hk.
GENELGE (2002/ 10)
Bakanlığımız merkez denetim elemanlarınca yapılan teftiş ve incelemeler ile Valiliklerden (Defterdarlık) gelen yazılar ve Bakanlığımıza intikal eden ihbar ve şikâyetlerden; mera, yaylak, kışlak gibi orta mallarının idaresi ve korunması konusunda tereddütler olduğu anlaşılmıştır.
Bu tereddütlerin giderilmesi için aşağıda belirtilen açıklamaların yapılması gerekli görülmüştür.
1-Yetkili Kuruluş
Mera Kanunu yürürlüğe girinceye kadar mera, yaylak ve kışlaklar ile ilgili işlemler çeşitli kuruluşlarca yürütülmüştür. Mera Kanunu ile 2924, 3083 ve 3202 sayılı kanunlarla çeşitli kuruluşlara verilen yetkiler tek elde toplanmış ve Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, bu konuda yetkili kuruluş olarak belirlenmiştir.
Kanunun 10. maddesi ile komisyon ve kadastroca tahdit ve tespiti yapılan mera, yaylak ve kışlakların Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca envanterinin yapılacağı hükme bağlanmış, 19. maddesi ile de mera, yaylak ve kışlaklara yönelik işgal ve tecavüzlerin belediye başkanları ve muhtarlarca Tarım ve Köyişleri Bakanlığı il veya ilçe müdürlüklerine bildirileceği, il ve ilçe müdürlüklerince de işgal ve tecavüzün giderilmesi için ilgili makamlara başvurulacağı belirtilmiştir
Meralar konusunda hazırladığımız geniş kapsamlı bir rehber için şu yazımıza bakınız: Mera Nedir? Merayı Satın Almak Mümkün Mü? Mera Satın Alınabilir Mi?
Kanunun 12. maddesinde mera, yaylak ve kışlakların kiraya verilebileceği kabul edilmiş ve Mera Yönetmeliğinin 7. maddesi ile kiralama işlemlerinin Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından belirlenecek esaslara göre yapılacağı hükme bağlanmıştır.
Ayrıca; mera, yaylak ve kışlaklar ile ilgili uygulamayı yürütmek üzere illerde mera komisyonlarının oluşturulması öngörülmüştür. Kanunun 6. maddesi gereğince; il ve ilçelerde kurulan bu komisyonlara, milî emlâk birimlerimizden birer temsilci ile muhakemat müdürlüğü veya muhakemat servislerinden birer hukukçu da katılmaktadır.
Mera, yaylak ve kışlaklara ilişkin işlemler mera komisyonlarınca yapılmakta, ihtiyaç duyulan il ve ilçelerde komisyona bağlı olarak çalışan; tespit, ölçme, harita yapma ve yer gösterme çalışmalarını yapacak teknik ekipler oluşturulmakta, bu ekiplere, millî emlâk birimlerinden birer temsilci de katılmaktadır.
Mera, yaylak ve kışlaklara ilişkin tüm işlemler, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı ile yerel kuruluşları tarafından yürütülmektedir.
2-Mera, Yaylak ve Kışlakların Tahsisi
Mera, yaylak ve kışlakların tahsisi, yöre ihtiyaçları ve Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’nca belirlenecek normlar dikkate alınarak mera komisyonlarınca yapılır ve Valiliğin onayı ile kesinleşir. Tahsis köy veya belediye tüzel kişiliğine yapılır. Tahsis kararında aşağıdaki hususlara yer verilir;
Tahsis kararları o yerin köy muhtarlığı ile belediye başkanlığına, defterdarlık veya malmüdürlüğüne, ilgili orman müdürlüğüne ve tarım reformu teşkilâtına tebliğ edilir. Ayrıca, ilgili köy ve belediyelerde otuz gün süre ile ilan edilir. Tahsis kararlarına ilân süresi içinde veya tebliği gerektiren hallerde tebliğden itibaren otuz günlük süre içinde asliye hukuk mahkemesine (kadastro yapılan yerlerde kadastro mahkemesine) dava açılabilir. Otuz günlük süre içinde dava konusu olmayan kararlar kesinleşir ve tapu sicil müdürlüğüne gönderilerek sicile işlenir. Tahsis kararlarında belirtilen haklara, tahsisin kesinleştiği tarihten itibaren beş yıl geçtikten sonra tespitten önceki sebeplere dayanılarak itiraz edilemez.
Kanun, tahsis kararlarının değiştirilmesi yetkisini mera komisyonlarına vermiştir. Komisyon, köy veya beldelerin mera, yaylak ve kışlak ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak valiliğin onayı ile tahsis kararında değişiklik yapabilir. Ancak, ilk tahsis kararından itibaren beş yıl geçmedikçe tahsis kararlarında değişiklik yapılamaz. Bu nedenle, mera, yaylak ve kışlak tahsisleri için mahallî teşkilâtımıza yapılacak talepler Tarım ve Köyişleri Bakanlığı mahallî teşkilâtına iletilmelidir.
Diğer taraftan, Hazinenin özel mülkiyetinde bulunan taşınmaz malların satış, trampa, kiralama, irtifak hakkı tesisi ve tahsisi gibi işlemler yapılmadan önce mahallî mera komisyonlarınca, kendilerinden görüş alınmasının istendiği, bunun da milli emlak işlemlerinin zamanında yapılmasını engellediği anlaşılmaktadır.
Bu nedenle; Bakanlığımızca yapılan tahsis, satış, kiralama ve benzeri işlemler sırasında ya da tescil talepleri değerlendirilirken, Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca mera amenajman ve ıslah projesi kapsamında kaldığı bildirilen Hazinenin özel mülkiyetinde ve Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmaz mallar için görüş sorulacak, bunların dışında kalan yerler ile belediye sınırları ve mücavir alan içinde kalan taşınmaz mallar için görüş sorulmayacaktır.
3- Mera, Yaylak ve Kışlaklarda Vasıf Değişikliği (Tahsis Amacının Değiştirilmesi)
Mera Kanunu yürürlüğe girinceye kadar, mera, yaylak ve kışlaklarda vasıf değişikliği, 2924, 3083 ve 3202 sayılı kanun hükümlerine göre yapılmakta ve bu kanunlara göre tahsise yetkili kuruluşların, bu tür malların vasıflarını değiştirebilmesi için tahsis amacının değiştirilmesi gerekli idi.
Mera Kanunun da ise; mera, yaylak ve kışlakların tahsis amaçlarının değiştirilmesi yetkisi tamamen Tarım ve Köyişleri Bakanlığına verilmiş, imar plânları ile vasıf değiştirilmesi uygulamasına son verilerek, bu taşınmaz malların imar plânı sınırları içine alınması Maliye Bakanlığı ve valiliklerin uygun görüşüne istinaden, Tarım ve Köyişleri Bakanlığının onayına bırakılmıştır. Ayrıca, Kanunun 14. maddesinde öngörülen hallerde ilgili bakanlığın talebi üzerine yine Tarım ve Köyişleri Bakanlığının onayı ile vasıf değişikliği yapılabilmektedir.
Tahsis amacı değiştirilen mera, yaylak ve kışlakların Hazine adına tescili gerekmektedir.
4- Mera, Yaylak ve Kışlaklarda İnşaat Yapılması
4342 sayılı Mera Kanunu ile mera, yaylak ve kışlakların tahsis amacı dışında kullanılması ve meralara yapı yapılması yasaklanmıştır. Ancak Kanunun 20. maddesi ile yaylak ve kışlaklara yapı yapılması konusunda bazı istisnalara yer verilmiştir.
Kanunun 20. maddesine göre; “Yaylak ve kışlaklarda 442 sayılı Köy Kanununda ön görülen inşaatlar ile valiliklerden izin alınmak sureti ile imar mevzuatına göre yapılacak kullanma amacına uygun mandıra, suluk, sundurma ve süreklilik göstermeyen barınak ve ağıllar ile Turizm Bakanlığının talebi üzerine turizme açılması uygun görülen bölgelerde ahşap yapılar dışında ev, ahır ve benzeri inşaatlar yapılamaz.”
Hâlen, mera ve yaylaklardaki işgaller dolayısıyla işgalcilerden millî emlâk teşkilatınca ecrimisil alınmaktadır.
Bilindiği gibi ecrimisil, bir malın sahibinin rızası dışında ve onun bu malı kullanmamakla bir zarara uğrayıp uğramayacağı söz konusu edilmeksizin bu maldan işgal, tasarruf veya her ne şekilde olursa olsun yararlanılması sebebiyle fuzulî şagil tarafından ödenen veya idarece talep edilen tazminattır. Devlet İhale Kanununun 75. maddesinde Devletin özel mülkiyetinde veya hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmaz malların, gerçek ve tüzel kişilerce işgali üzerine ecrimisil isteneceği belirtilmiştir. Bu hüküm gereğince, Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlakların işgal ve tecavüze maruz kalması halinde ecrimisil istenebileceği sonucu çıkıyorsa da Mera Kanunu hükümleri karşısında bu konunun değerlendirilmesi gerekmektedir.
Mera Kanununun 19. maddesinde mera, yaylak ve kışlaklara tecavüz olduğu takdirde bu işgal ve tecavüzler hakkında, 3091 ve 2886 sayılı Kanun hükümlerine göre gerekli işlemlerin yapılacağı, Kanunun 4. maddesinde de amaç dışı kullanılmak suretiyle vasıfları bozulan mera, yaylak ve kışlakları tekrar eski konumlarına getirmek amacıyla yapılan masrafların, sebebiyet verenlerden tahsil edileceği belirtilmiştir.
Kanunun 26. maddesinde ise mera, yaylak ve kışlaklardan yararlananlardan komisyonca belirlenecek bir otlatma ücreti alınacağı, otlatma hakkından fazla hayvan otlatanlardan fazla otlatılan her hayvan için bu ücretin üç kat olarak tahsil edileceği ve belediye ve muhtarlıklarca tahsil edilecek bu ücretlerin o yerin mera alanlarının ıslah ve geliştirilmesi amacıyla köy sandığına veya belediye bütçesine gelir kaydedileceği hükme bağlanmıştır.
Yine Kanunun 14. maddesi gereğince vasfı değiştirilen mera, yaylak ve kışlaklardan alınacak ücretler, 20. madde gereğince valiliklerce verilecek yapı ruhsatlarından alınacak ücretler ile yapı sahiplerinden alınacak kira bedelleri, kiraya verilen mera, yaylak ve kışlaklardan alınacak kira bedelleri, Kanunun 30. maddesinde oluşturulması öngörülen ve mera, yaylak ve kışlaklarda yapılacak ıslah, bakım, geliştirme çalışmalarının finansmanının sağlanması olan özel ödeneğin gelirleri arasında sayılmıştır.
Ayrıca, Mera Kanunu uyarınca Hazinenin bu alanlara yönelik işgal ve tecavüzler nedeniyle ecrimisil isteme hakkı olmayıp, bu işgal ve tecavüzler nedeniyle alınması gereken bedellerin mera, yaylak ve kışlakların bakım, ıslah ve geliştirilmesinde kullanılmak üzere özel ödeneğe ve köy sandığına veya belediye bütçesine kaydedilmesi gerekir. Dolayısıyla, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı yönetim ve denetiminde olan mera, yaylak ve kışlaklardan teşkilâtımızca ecrimisil alınmaması gerekmektedir.
6-Mera, Yaylak ve Kışlakların Korunması
Mera Kanunu ile mera, yaylak ve kışlakların korunması ve tahsis amacı dışında kullanılmaması konusunda ilgili kuruluşların yanı sıra muhtar ve belediye başkanlarına bir takım görev ve sorumluluklar verilmiş, bu amaçla “mera yönetim birlikleri”nin kurulması öngörülmüştür.
Muhtarlar ve belediye başkanlarının, mera, yaylak ve kışlakların korunmasından görevli ve sorumlu oldukları gibi, tahsis amacına uygun olarak en iyi şekilde kullanılmasında, ayrıca geliştirme projelerinde öngörülen hususların yerine getirilmesinde, kamu görevlilerine yardımcı olmakla görevli ve sorumludurlar.
Muhtarlar ve belediye başkanları, mera, yaylak ve kışlaklara tecavüz olduğunda (yasaklanmış yerlerde hayvan otlatılması, mera, yaylak ve kışlak arazisinin tahrip edilmesi, izinsiz inşaat yapılması vb.) durumu Tarım ve Köyişleri Bakanlığı teşkilâtına bildirmekle mükelleftirler. Bildirim üzerine, valiliklerce gerekli işlemlerin yapılması gerekmektedir.
Diğer taraftan, mera ve yaylaklarda, hayvancılıkla ilgisi olmayan kişilerce tamamen dinlenme amaçlı olarak yapılmış yapılar, 4342 sayılı Mera Kanununun 20. maddesine aykırı bulunmaktadır. Zira Mera Kanunu yararlanma hakkı sahiplerinden bahsederken sürekli “çiftçi aileleri” deyimini kullanmaktadır. Bu anlamda köy nüfusuna kayıtlı olmakla birlikte köy dışında yaşayan ve çiftçilikle uğraşmayanların yaylaklardan yararlanma hakkı yoktur. Dolayısıyla bu kişilerce veya yaylakların ait olduğu köy nüfusuna kayıtlı olmayanlarca yapılmış yapılar, niteliği ne olursa olsun yıkılması gerekmektedir.
Mera Kanununun 19 ve 27. maddeleri gereğince gerekli tahliye işlemlerini yapma görevi Tarım ve Köyişleri Bakanlığı teşkilâtına ait bulunmaktadır.
7- 4342 Sayılı Mera Kanununun istisnaları
4342 sayılı Mera Kanununa istisna getiren hükümler aşağıda maddeler halinde belirtilmiştir.
a-Deprem Bölgesinde Bulunan Meraların Vasıflarının Değiştirilmesi
1.11.1999 tarih ve 23863 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair 581 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 1. maddesi ile 4342 sayılı Mera Kanununa istisnalar getirilmiştir .
Anılan hükümle 15.5.1959 tarih ve 7269 sayılı Kanuna ilave edilen ek 9. madde hükmüne göre, deprem, sel baskını, yangın ve benzeri gibi afetler nedeniyle oluşturulacak yeni yerleşim alanları için gerekli olan meraların vasfı, Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca resen değiştirilerek tapu sicilinde Hazine adına tescil ettirilecektir. Hazine adına tescil ettirilerek arsa haline gelen meralar, tescil tarihi itibariyle afetlerden zarar görenlerin ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla Bayındırlık ve İskan Bakanlığına tahsis edilmiş sayılacaktır.
Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca tahsis işlemi hakkında Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı ile Maliye Bakanlığının taşra birimlerine (Defterdarlık veya Malmüdürlüğü) bilgi verilecektir. Diğer taraftan, bu şekilde tahsis amacı değiştirilen meralar için bu amaçla oluşturulan özel ödeneğe gelir olarak alınan 20 yıllık ot bedeli, tahsis amacını değiştiren anılan Bakanlıktan talep edilmeyecektir.
b- Yatırım Programına Alınmış Organize Sanayi Bölgesinde Kalan Meraların Durumu
Organize sanayi bölgelerinin kuruluşu, tüzel kişilik kazanması, arsa temini, Hazine arazisinin peşin veya taksitli satışı ve diğer hususlar 12.04.2000 tarih ve 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeler Kanununda yer almıştır.
4342 sayılı Mera Kanununun yürürlüğe girdiği 28.02.1998 tarihe kadar, mera olarak nitelendirilen alanlara yapılmış Organize Sanayi Bölgelerinde bulunan meralar, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından onaylanmış ve yatırım programına alınmış olmaları şartıyla mera vasfını kaybetmiş sayılacaktır. Bu alanlar, 4342 sayılı Mera Kanunu hükümlerine tabi değildir. İl mera komisyonlarının, bu alanlarla ilgili daha önce aldıkları kararlar hükümsüzdür.
c-Petrol Boru Hatları Transit Güzergahında Bulunan Mera, Çayır, Yaylak ve Kışlak Gibi Yerlerin Vasıflarının Değiştirilmesi
29.6.2000 tarih ve 24094 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 4586 sayılı Petrolün Boru Hatları ile Transit Geçişine Dair Kanunun 8. maddesinin (f) fıkrasıyla 4342 sayılı Mera Kanununa istisna getirilmiştir. İstisna hükmüne göre; petrol boru hattı güzergahında bulunan mera, çayır, yaylak ve kışlak gibi orta mallarının vasıfları, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığınca 4342 sayılı Mera Kanununa bağlı kalmaksızın resen kaldırılacak ve Hazine adına tescil edildikten sonra kamulaştırma yapmakla görevli kuruluş lehine müstakil ve daimi hak olarak tesis edilecektir.
d- 442 sayılı Köy Kanununun Ek 12.Maddesi
Bu maddeye göre; köy yerleşme planında konut alanı ve köy genel ihtiyaçlarına ayrılan yerler, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan mera, yaylak, seyrangah, yol, harman ve panayır yerleri gibi alanlar ve Hazinenin özel mülkiyetinde bulunan kamu hizmetlerine tahsis edilmemiş taşınmaz malların köy yerleşme planının onayı ile vasıflarını kaybederek, valiliğin talebi üzerine ilgili köy tüzel kişiliği adına resen tescil edilecektir.
4342 sayılı Mera Kanununun yürürlüğünden sonra bu hükmün yürürlükte olup olmadığı tereddüt konusu olmuştur. 4342 sayılı Kanunun 36. maddesinde yürürlükten kalkan hükümler teker teker sayılmış, ancak bu hükümler arasında Köy Kanununun ek 12. maddesi sayılmamıştır. Diğer taraftan, 4342 sayılı Kanunun yürürlüğünden sonra çıkan ve bu Kanuna istisna getiren ve yukarıda da açıklanan 581 sayılı K.H.K., 4562 ve 4586 sayılı Kanunda istisnalar açıkça belirtilmiştir. Dolayısıyla ek 12. maddenin, 4342 sayılı Kanunun 36. maddesiyle yürürlükten kaldırılmaması ve bu Kanunun uygulanmayacağı durumların daha sonra yürürlüğe giren kanunlarla düzenlenmesi nedeniyle, yürürlükte olduğunun kabulü gerekmektedir. Nitekim, Danıştay 1. Dairesinin 01.11.2000 tarih ve 2000/139 Esas, 2000/164 sayılı istişari görüşünde; anılan maddenin yürürlükte olduğu hüküm altına alınmıştır.
e-4342 sayılı Mera Kanununun Yürürlüğünden Önce Vasıfları Değiştirilip de Hazine Adına Tescil Edilmemiş Mera, Yaylak ve Kışlaklarda Uygulanacak Hükümler
4342 sayılı Kanunun yürürlüğünden önce vasıfları değiştirilen ancak Hazine adına tescil işlemleri yapılmamış yerlerin vasıf değişikliği işlemleri 4342 sayılı Kanunun yürürlüğünden önce kesinleşmişse yeni Kanuna göre herhangi bir işlem yapılmayacaktır. Vasıf değişikliği işlemleri kesinleşmemiş ise; 4342 sayılı Kanun hükümleri uygulanacaktır.
Bilgi edinilmesini, gereğini ve bu Genelgenin çoğaltılarak ilinize bağlı ilçelere de iletilmesini rica ederim.