1. Anasayfa
  2. Gayrimenkul Makaleleri

Hazine Taşınmazına Taşkın Olarak Yapılan Yapı Hazine’ye İntikal Eder mi?


Hazine Taşınmazına Yapılan İzinsiz Yapılar

4706 sayılı Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi Hakkında Kanun’un, 4916 sayılı Kanunla değişik 5. maddesinin 11. fıkrasında “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra Hazineye ait taşınmazlar üzerinde yapılan her türlü yapı ve tesisler, başka bir işleme gerek kalmaksızın Hazineye intikal eder.” hükmü yer almaktadır. Bu hüküm gereğince Hazine taşınmazı üzerine izinsiz yapılan yapılar Hazine’ye intikal etmektedir.

Bu hüküm hakkında Anayasa Mahkemesince verilen 3/7/2014 tarihli ve E: 2014/9, K: 2014/121 sayılı karar ile; 4706 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin on birinci fıkrasının birinci cümlesinin Anayasaya aykırı olmadığına ve itirazın reddine karar verilmiştir. Buna göre maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra Hazineye ait taşınmazlar üzerinde yapılan her türlü yapı ve tesislerin, başka bir işleme gerek kalmaksızın Hazineye intikal edeceğine dair düzenleme Anayasa’ya aykırı bulunmamıştır.

Bununla birlikte Anayasa Mahkemesinin aynı kararında, aynı fıkranın, bu yapı ve tesisleri yapanların herhangi bir hak ve tazminat talep edemeyeceklerine ilişkin ikinci cümlesinin ise Anayasaya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiş ve bu karar 12/12/2014 tarihli ve 29203 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

Bu karar sonrasında bu maddenin yürürlüğe girdiği 19.07.2003 tarihinden sonra Hazineye ait taşınmazlar üzerinde yapılan her türlü yapı ve tesisler, başka bir işleme gerek kalmaksızın Hazineye intikal edecek ancak  malikler 2015/1 sayılı Milli Emlak Genelgesi doğrultusunda tazminat talep edebileceklerdir.

Taşkın Yapı Nedir?

Medeni Kanun’da taşkın yapının herhangi bir tanımı yapılmamıştır. 4721 sayılı Kanunun 725. maddesinde taşkın yapılara ilişkin düzenlemeler yer almaktadır: “(1) Bir yapının başkasına ait araziye taşırılan kısmı, eğer yapıyı yapan malik taşırılan arazi üzerinde bir irtifak hakkına sahip bulunuyorsa ona ait taşınmazın bütünleyici parçası olur. (2) Böyle bir irtifak hakkı yoksa, zarar gören malik taşmayı öğrendiği tarihten başlayarak on beş gün içinde itiraz etmediği, aynı zamanda durum ve koşullar da haklı gösterdiği takdirde, taşkın yapıyı iyi niyetle yapan kimse, uygun bir bedel karşılığında taşan kısım için bir irtifak hakkı kurulmasını veya bu kısmın bulunduğu arazi parçasının mülkiyetinin kendisine devredilmesini isteyebilir.”

4721 sayılı Kanunun 724. maddesi hükmü gereğince temliken tescil davasının kabul edilebilmesi için tapuya kayıtlı özel mülkiyete konu bir taşınmaz üzerinde temelli kalması amacıyla bir yapı yapılmış olmalıdır. Taşkın yapı konusunda detaylı bilgi almak için şu yazımıza bakınız: Taşkın Yapı Nedir? Taşkın Yapıya Nasıl Dava Açılır?

Taşkın Yapılar İmar Barışına Girer mi?

Valiliklerden (Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü) alınan yazılarda; yapı kayıt belgesi alınan yapının bir kısmının Hazine taşınmazına, bir kısmının ise yapı kayıt belgesi sahibinin mülkiyetinde bulunmayan ya da paylı şekilde malik olduğu taşınmaza isabet ettiği belirtilerek, bu yerlerin 3194 sayılı İmar Kanununun geçici 16. maddesi ve 396 sıra sayılı Milli Emlak Genel Tebliği kapsamında yapı kayıt belgesi sahibine satışı konusunda yapılacak işlemin bildirilmesinin istenilmesi üzerine Milli Emlak Genel Müdürlüğü tarafından 81 İl Valiliğine yazılan 2021-37462 sayılı Milli Emlak Genel Yazısı ile;

Bir kısmı Hazine taşınmazına, bir kısmı ise yapı kayıt belgesi sahibinin mülkiyetinde bulunmayan ya da paylı şekilde malik olduğu taşınmaza isabet eden yapıya ilişkin olarak alınan yapı kayıt belgesinin geçerli olup olmadığı veya güncellenmesinin gerekip gerekmediği konusunda Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Hizmetleri Genel Müdürlüğüne görüş sorulduğu,

Cevaben alınan Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Genel Müdürlüğünün ilgi yazısı (Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Hizmetleri Genel Müdürlüğü görüş yazısı için tıklayınız) uyarınca büyük kısmı (yüzde elliden fazla) yapı kayıt belgesi sahibi dışındaki kişilere, kalan kısmı Hazineye ait taşınmaza isabet eden yapılar ile ilgili düzenlenen yapı kayıt belgelerinin iptali gerektiğinden, bundan önce bu konuda satışı konusunda talimat verilenler de dahil olmak üzere, bu nitelikteki Hazine taşınmazlarının 396 sıra sayılı Milli Emlak Genel Tebliği hükümleri kapsamında satışının yapılmaması gerektiği, ifade edilmiştir.

Taşkın Olarak Yapılan Yapı Hazine’ye İntikal Eder mi?

Danıştay 10. Dairesinin, E: 2012/4287, K: 2015-5243 kararında ve bu karara konu olan (metnini de aşağıda verdiğimiz İstanbul 9. İdare Mahkemesinin E: 2021/460 K: 2021/563 sayılı kararında “Hazine taşınmazı üzerine tecavüzlü olarak inşa edilen (…) binasının, “taşkın yapı” niteliğinde olması nedeniyle olayda 4706 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanma olanağı bulunmadığına karar verilmiştir. Karar şu şekildedir:

Danıştay 10. Dairesi, E: 2012/4287, K: 2015-5243 (Hazine Taşınmazına Tecavüzlü Şekilde İnşa Edilen Taşkın Yapı Hazine’ye İntikal Etmez)

Esas No: 2012/4287, Karar No: 2015/5243 

Temyiz Eden (Davacı) : Zeytinburnu Belediye Başkanlığı

Karşı Taraf (Davalı) : İstanbul Defterdarlığı Avrupa Yakası

İstemin Özeti: İstanbul 9. İdare Mahkemesince davanın reddi yolunda verilen 24/02/2012 tarih ve E:2010/618, K:2012/320 sayılı kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti: Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi: Mehmet Bağcı, Düşüncesi: Temyiz isteminin kabulüyle davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA, Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince gereği görüşüldü:

Dava; İstanbul ili, Zeytinburnu ilçesi, Kazlıçeşme mahallesinde bulunan, Zeytinburnu Belediye Başkanlığı’na ait Kazlıçeşme Kültür Merkezi Binasının 4706 sayılı Kanun‘un 5. maddesinin son fıkrası uyarınca Hazineye intikal ettiğine ilişkin 19.08.2009 tarih 70686 sayılı davalı idare işleminin iptali istemiyle açılmıştır.

İstanbul 9. İdare Mahkemesince; Mahkemelerince mahallinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu dosyaya sunulan bilirkişi raporunda, dava konusu yapının 218 m²’lik kısmının Hazineye ait 756 ada, 31 parsel sayılı taşınmaz üzerinde kaldığının tespit edildiği ve bu yapının 4706 sayılı Kanun‘un yürürlüğe girdiği 19.07.2003 tarihinden sonra 31.03.2008 tarihli sözleşme ile yapıldığı anlaşıldığından,4916 sayılı Kanun’un 4.maddesi uyarınca hazineye ait taşınmaz mal üzerindeki binanın Hazineye intikal etmesine yönelik dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Davacı belediye tarafından, anılan mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek temyizen incelenip bozulması istenilmektedir.

4706 sayılı Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun‘un 19.07.2003 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 4916 sayılı Kanunla değişik 5. maddesinin 5 . fıkrasında; ” Belediye ve mücavir alan sınırları içinde olup, Bakanlıkça tespit edilen Hazineye ait taşınmazlardan, 31/12/2000 tarihinden önce üzerinde yapılanma olanlar; öncelikle yapı sahipleri ile bunların kanuni veya akdi haleflerine satılmak ya da genel hükümlere göre değerlendirilmek üzere ilgili belediyelere bedelsiz olarak devredilir. Bu şekilde devredilen taşınmazlar, haczedilemez ve üzerinde üçüncü kişiler lehine herhangi bir sınırlı ayni hak tesis edilemez. Bu taşınmazlar belediyelerce öncelikle talepleri üzerine yapı sahipleri ile bunların kanuni veya akdi haleflerine, rayiç bedel üzerinden doğrudan satılır. Bu suretle yapılacak satışlarda satış bedeli, en az dörtte biri peşin ödenmek üzere üç yıla kadar taksitlendirilebilir. Taksit tutarlarına kanuni faiz oranının yarısı uygulanır. Taksitle satışa esas bedel ile taksit süresi ve sayısını belirlemeye belediyeler yetkilidir. ” hükmü, anılan maddenin son fıkrasında ise; “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra Hazineye ait taşınmazlar üzerinde yapılan her tür lü yapı ve tesisler, başka bir işleme gerek kalmaksızın Hazineye intikal eder. ” hükmü yer almaktadır.

Dosyanın incelenmesinden, İstanbul ili, Zeytinburnu ilçesi, Kazlıçeşme mahallesinde bulunan davacı Zeytinburnu Belediyesi’ne ait Kazlıçeşme Kültür Merkezi binasının 340 m²’lik kısmının, davalı idarece Hazineye ait 756 ada, 31 parsel sayılı taşınmaz üzerine işgalli olduğunun tespit edildiği, anılan binanın 19.07.2003 tarihinden sonra yapılması nedeniyle 4916 sayılı Kanun’un 4. maddesinin son fıkrası uyarınca 756 ada, 31 parsel sayılı taşınmazüzerindeki Kazlıçeşme Kültür Merkezi binasının Hazineye intikali yönünde işlem tesis edildiği ve dava konusu 19.08.2009 tarih 70686 sayılı işlemle, Zeytinburnu 1. Bölge Tapu Sicil Müdürlüğü’nden taşınmazın tapu kütüğüne buna ilişkin şerhin işlenmesinin istenilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinde, 31.12.2000 tarihinden önce üzerinde yapılanma olan ve belediye mücavir alan sınırlarında bulunan Hazineye ait taşınmazların belli şartlar dahilinde yapı sahiplerine veya haleflerine satılması öngörülürken, Hazine taşınmazlarında kaçak yapılaşmayı önlemek için bu taşınmazlar üzerine 19.07.2003 tarihinden sonra yapılan her türlü yapı ve tesislerin ise Hazineye intikal edeceği düzenlenmiştir.

Uyuşmazlıkta ise, tamamı 1.289 m² zemin üzerine kurulan Zeytinburnu Kazlıçeşme Kültür Merkezi binasının 1.071 m²’lik kısmının İstanbul Büyükşehir Belediyesince Zeytinburnu Belediyesine devredilen 756 ada, 2 parsel üzerinde kaldığı,218 m²’lik kısmının ise 756 ada, 31 parsel sayılı Hazine taşınmazı üzerine tecavüzlü olarak inşa edildiği, bu haliyle 4706 sayılı Kanun‘un yukarıda anılan düzenlemelerinde yer alan anlamda Hazine’ye ait taşınmaz üzerine inşa edilmiş bir yapıdan söz etmenin mümkün olmadığı, ancak bir “taşkın yapı”dan söz edilebileceği görülmektedir.

Buna göre, bir kısmı Hazine taşınmazı üzerine tecavüzlü olarak inşa edilen Kazlıçeşme Kültür Merkezi binasının, “taşkın yapı” niteliğinde olması nedeniyle olayda 4706 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanma olanağı bulunmadığından, taşan kısım hakkında genel hükümlere göre adli yargı yerinde dava açılması gerekirken, davalı idarece, 4706 sayılı Kanun uyarınca taşınmazın tamamının Hazineye intikali yolunda tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık, aksi yönde verilen Mahkeme kararında ise hukuki isabet bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüyle, İstanbul 9. İdare Mahkemesi’nin 24/02/2012 tarih veE:2010/618, K:2012/320 sayılı kararının BOZULMASINA, yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan İdare Mahkemesine gönderilmesine 24.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

T.C. İstanbul 9. İdare Mahkemesi, E: 2021/460 K: 2021/563

Davacı: Zeytinburnu Belediye Başkanlığı Vekili, Davalı: İstanbul Defterdarlığı Avrupa Yakası Milli Emlak Dairesi Başkanlığı

Davanın Özeti: Zeytinburnu Belediye Başkanlığı’na ait Kazlıçeşme Kültür Merkezi Binasının 4916 sayılı Kanunu’nun 4.maddesi uyarınca Hazineye intikaline dair 19.08.2009 tarih 70686 sayılı işlemin; hukuka aykırı Olduğu İleri sürülerek İptali İstenilmektedir.

Savunmanın Özeti: 4706 Sayılı Kanun uyarınca hazineye ait taşınmaz üzerinde yapı yapıldığı tespit edildiğinden mevzuata uygun olarak tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek haksız açılan davanın reddi gerektiği savunulmuştur.

TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren İstanbul 9. İdare Mahkemesi’nce, Mahkememizin 24/02/2012 tarih ve 2010/618 Esas, 2012/320 sayılı kararının Danıştay 10. Daire Başkanlığının 24/11/2015 gün ve 2012/4287 Esas, 2015/5243 sayılı kararı ile bozulması ve karar düzeltme talebinin de reddi üzerine bozma kararına uyularak dava dosyası yeniden incelenmek suretiyle işin gereği görüşüldü:

Dava, Zeytinburnu Belediye Başkanlığı’na ait Kazlıçeşme Kültür Merkezi Binasının 4916 sayılı Kanunu’nun 4.maddesi uyarınca Hazineye intikal ettiğine ilişkin 19.08.2009 tarih 70686 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır,

4706 sayılı Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 19.07.2003 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 4916 sayılı Kanunla değişik 5. maddesinin 5. fıkrasında; ” Belediye ve mücavir alan sınırlan içinde olup, Bakanlıkça tespit edilen Hazineye ait taşınmazlardan, 31/12/2000 tarihinden önce üzerinde yapılanma olanlar; öncelikle yapı sahipleri ile bunların kanuni veya akdi haleflerine satılmak ya da genel hükümlere göre değerlendirilmek üzere ilgili belediyelere bedelsiz olarak devredilir. Bu şekilde devredilen taşınmazlar, haczedilemez ve üzerinde üçüncü kişiler lehine herhangi bir sınırlı ayni hak tesis edilemez. Bu taşınmazlar belediyelerce öncelikle talepleri üzerine yapı sahipleri ile bunların kanuni veya akdi haleflerine, rayiç bedel üzerinden doğrudan satılır. Bu suretle yapılacak satışlarda satış bedeli, en az dörtte biri peşin ödenmek üzere üç yıla kadar taksitlendirilebilir. Taksit tutarlarına kanuni faiz oranının yarısı uygulanır. Taksitle satışa esas bedel ile taksit süresi ve sayısını belirlemeye belediyeler yetkilidir.” hükmü, anılan maddenin son fıkrasında ise; “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra Hazineye ait taşınmazlar üzerinde yapılan her türlü yapı ve tesisler, başka bir işleme gerek kalmaksızın Hazineye intikal eder. ” hükmü yer almaktadır.

Dosyanın incelenmesinden, İstanbul ili, Zeytinburnu ilçesi, Kazlıçeşme mahallesinde bulunan davacı Zeytinburnu Belediyesi’ne ait Kazlıçeşme Kültür Merkezi binasının 340 ml’lik kısmının, davalı idarece Hazineye ait 756 ada, 31 parsel sayılı taşınmaz üzerine işgalli olduğunun tespit edildiği, anılan binanın 19.07.2003 tarihinden sonra yapılması nedeniyle 4916 sayılı Kanun’un 4. maddesinin son fıkrası uyarınca 756 ada. 31 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki Kazlıçeşme Kültür Merkezi binasının Hazineye intikali yönünde işlem tesis edildiği ve dava konusu 19.08.2009 tarih 70686 sayılı işlemle, Zeytinburnu l. Bölge Tapu Sicil Müdürlüğü’nden taşınmazın tapu kütüğüne buna ilişkin şerhin işlenmesinin istenilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinde. 31.12.2000 tarihinden önce üzerinde yapılanma olan belediye mücavir alan sınırlarında bulunan Hazineye ait taşınmazların belli şartlar dahlimde yapı sahiplerine veya haleflerine satılması öngörülürken, Hazine taşınmazlarında kaçak yapılaşmayı önlemek için bu taşınmazlar üzerine 19.07.2003 tarihinden sonra yapılan her türlü yapı ve tesislerin ise Hazineye intikal edeceği düzenlenmiştir.

Uyuşmazlıkta ise tamamı 1.289 m2 zemin üzerine kurulan Zeytinburnu Kazlıçeşme Kültür Merkezi binasının 1.071 m2lik kısmının İstanbul Büyükşehir Belediyesince Zeytinburnu Belediyesine devredilen 756 ada. 2 parsel üzerinde kaldığı, 218 m2”lik kısmının ise 756 ada, 31 parsel sayılı Hazine taşınmazı üzerine tecavüzlü olarak İnşa edildiği, bu haliyle 4706 sayılı Kanun’un yukarıda anılan düzenlemelerinde yer alan anlamda Hazine’ye ait taşınmaz üzerine inşa edilmiş bir yapıdan söz etmenin mümkün olmadığı, ancak bir taşkın yapıdan söz edilebileceği görülmektedir.

Buna göre bir kısmı Hazine taşınmazı üzerine tecavüzlü olarak inşa edilen Kazlıçeşme Kültür Merkezi binasının. “taşkın yapı” niteliğinde olması nedeniyle olayda 4706 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanma olanağı bulunmadığından, taşan kısım hakkında genel hükümlere göre adli yargı yerinde dava açılması gerekirken, davalı idarece, 4706 sayılı Kanun uyarınca taşınmazın tamamının Hazineye intikali yolunda tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmaktadır.

Açıklanan nedenlerle; dava konusu İşlemin İptaline, aşağıda dökümü yapılan 924.70 TL yargılama gider ile 2.040,00 TL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, anan posta avansının kararın kesinleşmesi sonrasında davacıya iadesine, kararın tebliğini izleyen günden itibaren 30 gün içerisinde Danıştay’a temyiz yolu açık olmak üzere 25/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Danıştay Onuncu Daire, E: 2022/943, K: 2022/1910

Kararın Düzeltilmesini İsteyen (Davalı): İstanbul Valiliği Avrupa Yakası Milli Emlak Dairesi Başkanlığı

Karşı Taraf (Davacı): Zeytinburnu Belediye Başkanlığı

İSTEMİN ÖZETİ: Danıştay Onuncu Dairesince verilen 20/12/2021 tarih ve 22021/3824, K:2021/6515 sayılı kararın, 2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanunu’nun 54. maddesi uyarınca düzeltilmesine karar verilmesi istenilmektedir.

SAVUNMANIN ÖZETİ: Karar düzeltme isteminin hukuki dayanağının bulunmadığı ileri sürülerek reddi gerektiği savunulmaktadır.

TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosyanın tekemmül ettiği görülmekle gereği görüşüldü:

Danıştay dava daireleri ile İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurullarının temyiz üzerine verilen kararları hakkında, ancak 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmaya devam edilen) 54. maddesinde yazılı nedenlerle kararın düzeltilmesi istenebilir. Kararın düzeltilmesi dilekçesinde öne sürülen hususlar ise, anılan maddede yazılı nedenlerden hiçbirine uymamaktadır.

Bu nedenle, kararın düzeltilmesi isteminin reddine, karar düzeltme yargılama giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, artan posta ücretinin istemi halinde davalıya iadesine, 06/04/2022 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.

Hazine Taşınmazına Taşkın Olarak Yapılan Yapı Hazine’ye İntikal Eder mi?
Hazine Taşınmazına Taşkın Olarak Yapılan Yapı Hazine’ye İntikal Eder mi?