1. Anasayfa
  2. Gayrimenkul Makaleleri

İmar Para Cezaları Hangi Sürede Ödenir? Kaçak Yapılara Para Cezasında Zamanaşımı var mı?


Bu makalede imar para cezalarının hangi sürelerde ödeneceği ve zamanaşımı olup olmadığı irdelenecektir. İmar para cezasına ilişkin tutanak düzenlendikten sonra yetkili makam tarafından ceza ihbarnamesi düzenlenerek cezanın muhatabına tebliğ edilir. 3194 sayılı İmar Kanununun 42. maddesine göre bu maddede belirtilen ve imar mevzuatına aykırılık teşkil eden fiil ve hallerin tespit edildiği tarihten itibaren on iş günü içinde ilgili idare encümenince sorumlular hakkında, üstlenilen her bir sorumluluk için ayrı ayrı olarak bu maddede belirtilen idari müeyyideler uygulanır.

İmar Para Cezaları Ödeme Süresi

İdarece düzenlenen ve muhatabına tebliğ edilen cezanın ne kadarlık bir sürede ödenmesi gerektiğine ilişkin olarak İmar Kanununda ve Uygulama Yönetmeliklerinde hüküm bulunmamaktadır. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 37. maddesine göre eğer kanunda amme alacağının ödenmesi için özel bir süre belirlenmemişse amme alacağının Maliye Bakanlığınca belirlenecek usule göre yapılacak tebliğden itibaren bir ay içinde ödenmesi gerekir. Bu ödeme müddetinin son günü amme alacağının vadesi günüdür. İmar Kanununda ödeme için özel bir süre öngörülmediğine göre, imar para cezalarının muhatabına tebliğinden itibaren bir ay içerisinde ödenmesi gerekir.

Bu süre tebligatı izleyen günden itibaren başlar ve bir sonraki aydaki aynı günün mesai saati bitiminde sona erer. Bir aylık süre içinde ödenmeyen para cezası, kesinleşir ve ödeme emri ile takip edilebilecek hale gelir.

Kaçak Yapılara Para Cezasında Zamanaşımı var mı?

3194 sayılı İmar Kanununun 42. maddesinde “Bu maddede belirtilen ve imar mevzuatına aykırılık teşkil eden fiil ve hallerin tespit edildiği tarihten itibaren on iş günü içinde ilgili idare encümenince sorumlular hakkında, üstlenilen her bir sorumluluk için ayrı ayrı olarak bu maddede belirtilen idari müeyyideler uygulanır.” hükmü yer almaktadır.

Danıştay kararlarında 42. maddede düzenlenen 10 günlük sürenin bağlayıcı bir süre olmadığı, idarenin iç işleyişi ile ilgili düzenleyici bir süre olduğu, bu sürenin geçirilmiş olmasının para cezasının iptalini gerektirmeyeceği karara bağlanmaktadır. Bununla birlikte para cezasının tespitten itibaren ne zamana kadar verilebileceği konusunda ortak bir görüş bulunmamaktadır. Bu konuda bir görüş olarak para cezasının makul bir süre içinde verilmesi gerektiği ileri sürülmektedir. Diğer görüş olarak ise Kabahatler Kanununda düzenlenen zamanaşımına bağlı olarak para cezası verilebileceği belirtilmiştir.

5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun “Genel kanun niteliği” başlıklı 3. maddesinde “Madde 3- (Değişik: 06.12.2006/5560) (1) Bu Kanunun; a) İdarî yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümleri, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde, b) Diğer genel hükümleri, idarî para cezasıveya mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında, uygulanır.” hükmü yer almaktadır.

Danıştay 14. Dairesinin 21.03.2013 tarihli ve E:2012/4890, K:2013/1996 sayılı kararında İmar Kanunu’nun 42. maddesinde öngörülen para cezalarının 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 16. maddesinde sayılan idari yaptırımlardan biri olduğu ifade edilmiştir. Danıştay 14. Dairesi, 21.03.2013, E:2012/4890, K:2013/1996: İmar Kanunu’nun 42. maddesinde öngörülen para cezalarının 5326 sayılı Kabahatler Kanunu’nun 16. maddesinde sayılan idari yaptırımlardan biri olduğu. Bu durumda imar para cezası verilmesinde Kabahatler Kanunu’nun 20. maddesinde düzenlenen soruşturma zamanaşımının da uygulanması gerekecektir. Buna göre para cezası miktarına göre 20. maddede belirtilen süreler geçtikten sonra para cezası uygulanmayacağı değerlendirilmektedir.

İmar Para Cezasına Faiz İşler Mi? İmar Para Cezasına Faiz Uygulanır mı?

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 1. maddesinde, Vergi Usul Kanununun genel bütçeye giren vergi, resim ve harçlar ile il özel idarelerine ve belediyelere ait vergi, resim ve harçlar hakkında uygulanacağı hükme bağlanmış, aynı Kanunun özel ödeme zamanlarını düzenleyen 112.maddesinin 3. fıkrasında ise, vergi mahkemesinde dava açma dolayısıyla 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 27. maddesinin 3 numaralı fıkrası gereğince tahsili durdurulan vergilerden taksit süreleri geçmiş olanlar, vergi mahkemesi kararına göre hesaplanan vergiye ait ihbarnamenin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde ödeneceği, ayrıca ikmalen, resen veya idarece yapılan tarhiyatlarda, dava konusu yapılmaksızın kesinleşen vergilere, kendi vergi kanunlarında belirtilen ve tarhiyatın ilgili bulunduğu döneme ilişkin normal vade tarihinden itibaren, son yapılan tarhiyatın tahakkuk tarihine kadar, dava konusu yapılan vergilerin ödeme yapılmamış kısmına, kendi vergi kanunlarında belirtilen ve tarhiyatın ilgili bulunduğu döneme ilişkin normal vade tarihinden itibaren, yargı organı kararının tebliğ tarihine kadar, geçen süreler için 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre tesbit edilen gecikme zammı oranında gecikme faizi uygulanacağı, gecikme faizinin de aynı süre içinde ödeneceği, gecikme faizinin hesaplanmasında ay kesirlerinin nazara alınmayacağı, hükmü yer almıştır.

Bu yazımız da ilginizi çekebilir:  Kıyılarda Kazanılmış Haklar: 1982 Anayasası Hazırlık Çalışmaları Özünde Bir Değerlendirme

Yukarıda içeriği yazılı yasa hükümlerinin değerlendirilmesinden, gecikme faizi uygulanmasının 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 112. maddesinde yer alan hükümden kaynaklandığı, aynı Kanunun 1. maddesinde, bu kanun hükümlerinin genel bütçeye giren vergi, resim ve harçlar ile il özel idarelerine ve belediyelere ait vergi, resim ve harçlar hakkında uygulanacağının belirtilmesi ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunda da gecikme faizi alınacağına ilişkin bir hükmün yer almaması karşısında; ceza mahiyetinde olan amme alacaklarına gecikme faizi uygulanması mümkün değildir.

Danıştay Altıncı Dairesinin 13.10.2005 tarihli ve E:2003/7675, K:2005/4718 sayılı kararında “213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun konusu olan gecikme faizi 6183 sayılı kanunda yer almadığından ceza mahiyetindeki amme alacaklarına gecikme faizi uygulanamayacağı” ifade edilmiştir. Bu kapsamda imar para cezalarına faiz işlemesi mümkün değildir.

İmar Para Cezası Mirasçılara Geçer Mi? Ölüm Halinde İdari Para Cezası Düşer Mi?

Konu hakkında Danıştay Onüçüncü Dairesinin 7.4.2006 günlü, E:2005/10067, K:2006/1660 sayılı kararıyla; olayda, davacılar murisi .. .’ya verilen idari para cezasının iptali istemiyle bu davanın adı geçenin 1.11.2005 tarihinde ölümü üzerine mirasçıları tarafından açıldığının anlaşıldığı, ceza sorumluluğunun bireyselliği ilkesinin idari para cezaları alanında da geçerli olduğu, anılan idari para cezasının mirasçılardan tahsili olanağının bulunmadığı, diğer yandan yalnız öleni ilgilendiren idari para cezasıyla ilgili işlemin iptali istemiyle davacıların dava açma ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle 2577 sayılı yasanın 15/1-b maddesi uyarınca davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmiştir.

Para Cezasının Mirasçılardan Tahsili Mümkün Müdür?

Bu kararı onayan Danıştay İdari Dava Dairelerinin 31.05.2007 tarihli ve E:2006/2914, K:2007/1316 sayılı kararında muris adına düzenlenen idari para cezalarının mirasçılardan tahsil edilemeyeceğine karar vermiştir.

Nitekim Danıştay Altıncı Dairesi de 19.04.2005 tarihli ve E:2003/5615, K:2005/2335 sayılı kararında para cezalarının mirasçılardan tahsil edilemeyeceğine karar vermiştir. Altıncı Daireye göre cezaların şahsiliği prensibi uyarınca yapı sahibine verilen para cezasının mirasçılarından tahsil edilmesi mümkün değildir.

İdari İmar Para Cezası Amme Alacağı Mıdır?

İmar para cezaları tahakkuk ettirildikten sonra kamu alacağı haline gelmektedir. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 1. maddesine göre Devlete, il özel idarelerine ve belediyelere ait para cezaları kamu alacağı statüsündedir ve 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre tahsil edilirler.

Kanunun 7. maddesi kamu alacağının mirasçılardan tahsilinin düzenlemektedir. Madde hükmüne göre borçlunun ölümü halinde, mirası reddetmemiş mirasçılar hakkında da bu Kanun hükümleri tatbik edilir.

Üstelik mirasın tutulan defter mucibince kabulü halinde, mirasçı, deftere kaydedilmemiş olsa dahi amme alacağından mirastan kendisine düşen miktar ile mesuldür.

Bu madde gereğince borçlunun ölümünden evvel tahakkuk ettirilen imar para cezalarının mirası reddetmeyen mirasçılardan tahsil edilebileceği kanaatindeyiz.

İmar Para Cezası Tecil Edilebilir mi?

İmar para cezalarının da 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 48. maddesi kapsamında tecil edilmesi mümkündür.

Tecil için gereken ilk şart para cezasının tahsil edilmesinin amme borçlusunu çok zor duruma düşürmesidir. Ancak 48. madde metninde zor duruma düşme konusunda almadığı kriter yer için bu konuda idarenin takdir yetkisi bulunmaktadır.

Tecil yetkisi belediye başkanına aittir. Ayrıca taksit şartlarını ve miktarlarını belirleme yetkisi de başkana aittir.

Para cezalarında tecil süresi en fazla iki yıldır. Ayrıca tecil edilen ceza için tecil faizi alınması gerekmektedir.

İmar Para Cezası Nedeniyle Ödeme Emri Düzenlenmesi

Para cezasına karşı süresi içerisinde dava açılmaması veya açılan davanın reddedilmesine rağmen ceza, süresinde ödenmez ise ceza kesilen kişi adına ödeme emri düzenlenir. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 55. maddesine göre amme alacağını vadesinde ödemeyenlere, 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gerektiği bir “ödeme emri” ile tebliğ olunur.

Ödeme emrinde borcun asıl ve ferilerinin mahiyet ve miktarları, hangi sürede nereye ödeneceği, müddetinde ödenmediği veya mal bildiriminde bulunulmadığı takdirde borcun cebren tahsil ve borçlunun mal bildiriminde bulununcaya kadar üç ayı geçmemek üzere hapis ile tazyik olunacağı, gerçeğe aykırı bildirimde bulunduğu takdirde hapis ile cezalandırılacağı kayıtlı bulunur.

Ayrıca, borçlunun aynı Kanunun 114. maddedeki vazifeleri ve bu vazifeleri yerine getirmediği takdirde hakkında tatbik edilecek olan ceza bu ödeme emrinde kendisine bildirilir.

Belediye hududu dışındaki köylerde bulunan borçlulara ödeme emirleri muhtarlıkça tebliğ olunur. Ödeme emirlerinin muhtarlığa tevdii tarihinden itibaren 15 gün içinde tebligat yapılmadığı takdirde ödeme emirleri tebliğ edilmemiş olan borçluların isimleri ödeme emri hüküm ve mahiyetindeki bir “ödeme cetveline” alınarak borçlular borçlarını ödemeye ve mal bildiriminde bulunmaya çağırılırlar. Ödeme cetveli köy ihtiyar kurulu kapısına bir örneği de köyde herkesin görebileceği umumi bir mahalle 10 gün müddetle asılmak suretiyle tebliğ olunur ve cetvelin asıldığı köy muhtarlığınca münadi vasıtasıyla ilan olunur.

Ödeme emrine karşı, tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 7 gün içerisinde idare mahkemesinde dava açılabilir. Vergi, resim ve harç niteliğinde olmayan imar para cezasının tahsili için düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davanın idari yargı alanında ve görevli idare mahkemesinde çözümlenmesi gerekir. (D.6.D. 11.10.1990, E:1990/2156, K: 1990/1679) Dava açma süresi İdari Yargılama Usulü Kanununun 8. maddesi gereği tebliğ tarihinden itibaren başlar.

Ödeme emrine rağmen para cezası süresinde ödenmez ise 6183 sayılı Kanun hükümleri kapsamında cebren tahsil edilir.

Yapının Bulunduğu Yerin Bir Başka Belediye Sınırı İçerisine Alınması Halinde Cezaların Tahsisli

Yeni kurulan belediyenin sınırları içerisinde kalan yapılara önceki belediye tarafından uygulanan ve henüz tahsil edilmemiş imar para cezalarının yeni kurulan belediye tarafından tahsil edilmesi gerekir.

Yeni belediye kurulurken, bu kurulan belediye sınırları içerisinde kalan yapılara uygulanan fakat henüz tahsil edilmemiş para cezalarına ilişkin evrakların eski belediye tarafından yeni belediyeye teslim edilmesi gerekir. Bu teslimden sonra yeni belediye para cezası tahsil sürecine kaldığı yerden devam edecektir.