İçindekiler
Sit Alanı Nedir?
“Sit”; tarih öncesinden günümüze kadar gelen çeşitli medeniyetlerin ürünü olup, yaşadıkları devirlerin sosyal, ekonomik, mimari ve benzeri özelliklerini yansıtan kent ve kent kalıntıları, kültür varlıklarının yoğun olarak bulunduğu sosyal yaşama konu olmuş veya önemli tarihi hadiselerin cereyan ettiği yerler ve tespiti yapılmış tabiat özellikleri ile korunması gerekli alanlardır. Sit alanları konusunda detaylı bilgi için şu yazımıza bakınız: Sit Alanı Nedir? Sit Alanları Kaça Ayrılır? Sit Alanlarında İnşaat ve Ziraat Yapılabilir mi?
Sit Alanlarının Türleri Nelerdir?
Sit alanı, sit olarak korunmasında kamu yararı bulunan alanların genel adıdır. Sit alanları kendi içinde dört gruba ve üç seviyeye ayrılır.
Doğal sit alanları, ender bulunan doğal oluşumları ya da tarih öncesi veya tarihi dönemlere ait kalıntılar barındıran alanlardır. Arkeolojik sit alanları tarih öncesi çağlardan günümüze kadar ulaşan önemli kültürel varlıkları içerir. Kentsel sit alanları ve tarihi sit alanları daha yeni eserler barındırabilse de tarihi, mimari, kültürel özellikleri açısından koruma altına alınan alanlardır.
Sit alanlarının seviyeleri ise şöyle: 1. derece sit alanı, bilimsel ve arkeolojik çalışmalar hariç, kesinlikle dokunulmaması gereken seviye. 2. derece sit alanı da koruma altında ama koruma ve kullanma koşulları ilgili kurullarca belirlenebilir. Yine olduğu gibi korunmak zorundadır. 3. derece sit alanının ise koruma ve kullanma koşulları ilgili kurullarca belirlenebilir ama bu seviyede yeni düzenlemeler yapmak mümkündür.
Sit Alanlarında Parselasyon Yapılır mı?
2863 Sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu’nun 18. maddesinin son fıkrasında “Korunması gerekli taşınmaz kültür varlığı parselleri, taşınmaz kültür varlıklarının maliyetine tesir edecek şekil ve surette ayrılamaz ve birleştirilemez” hükmü yer almaktadır. Aynı Kanun’un 9. maddesinde ise “Koruma Yüksek Kurulunun ilke kararları çerçevesinde koruma bölge kurullarınca alınan kararlara aykırı olarak, korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ve koruma alanları ile sit alanlarında inşaî ve fizikî müdahalede bulunulamaz, bunlar yeniden kullanıma açılamaz veya kullanımları değiştirilemez” hükmü yer almaktadır.
Dolayısıyla tapu sicilinde “korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlığı” şerhi bulunan ve koruma amaçlı imar planı kapsamında kalan taşınmazları kapsayan parselasyon planlarının kültür ve tabiat varlıklarını koruma bölge kurulunun onayı olmadan parselasyona tabi tutulmaları ve tescillerinin yapılması mümkün değildir. Bundan dolayı tapu sicilinde “korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlığı” şerhi bulunan taşınmazlar, arazi ve arsa düzenlemesine tabi tutulmadan önce koruma bölge kurulundan izin alınması gerekir.
Danıştay 6. Dairesi, 16.06.2010, E:2008/8349, K:2010/6342: Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu kararıyla; dava konusu imar uygulaması ile, hisseli olan tescilli yapı parselinden müstakil parsel oluşturulması, mevcut imar planında yol olarak görülen yerde imar parseli oluşturularak imar planına aykırı uygulamaya gidilmiş olması ve düzenleme sınırının yol ekseninden geçirilmiş olması nedenleri ile 3194 sayılı Yasa‘nın 18. maddesi uyarınca yapılan imar uygulamasının uygun olmadığına karar verildiği ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu uyarınca, kamu kurumu ve kuruluşları ile belediyelerin koruma bölge kurullarının kararlarına uymak zorunda oldukları hakkında. Aynı yönde Danıştay 6. Dairesi, 04.12.2001, E:2000/5269, K:2001/6026
Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün 2010/10 sayılı Genelgesinde de “2863 sayılı Yasanın 7. maddesi ve anılan Yönetmelik gereğince tescil edilen parsellerde ve sit alanlarında imar uygulamaları ve cins tashihi gerektiren işlemler ile yüzölçümü değiştiren (ifraz ve tevhit vb.) işlemlerin ilgili koruma kurulundan izin alınarak yapılması gerekmektedir.” ifadelerine yer verilmiştir.
Sit Alanları Geçiş Döneminde Parselasyon Yapılabilir Mi?
2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 17. maddesinde bir alanın koruma kurulunca sit olarak ilanının bu alandaki imar planı uygulamasını durduracağı, koruma amaçlı imar planı yapılıncaya kadar koruma kurulu tarafından bir ay içinde geçiş dönemi yapı şartlarının belirleneceği ilgili Valilikler ve belediyelerin anılan koruma amaçlı imar planını en geç bir yıl içinde koruma kuruluna değerlendirilmek üzere vermek zorunda oldukları hükme bağlanmıştır.
Sit alanlarında koruma amaçlı imar planı yapılıncaya kadar, koruma bölge kurulu tarafından üç ay içinde belirlenen geçiş dönemi koruma esasları ve kullanma şartları geçerlidir. Ancak bunlar parselasyon yapımı için yeterli değildir. Sit alanı ilan edilen bir alanda, koruma amaçlı imar planı yapılıncaya kadar geçerli olan geçiş dönemi koruma esasları ve kullanma şartları esas alınarak arazi ve arsa düzenlemesi yapılamaz.
Danıştay 6. Dairesi, 15.10.2001, E:2000/3784, K:2001/4619: Sit alanı ilan edilen bölgede koruma kurulunca belirlenen geçiş dönemi yapılanma koşullarına göre parselasyon işlemi tesis edilemeyeceği. Dosyanın incelenmesinden, taşınmazın bulunduğu bölgenin sit alanı olarak belirlendiği ve koruma amaçlı imar planı yapılıncaya kadar koruma kurulunca kabul edilen geçiş dönemi yapılanma şartlarının geçerli olduğu anlaşılmaktadır. 3194 sayılı Yasanın 18. maddesi uyarınca yapılan parselasyon işlemlerinin imar planı bulunan alanlarda plan hükümlerine uygun olarak imar parselleri oluşturmak amacıyla yapılabileceği açık olduğundan, koruma kurulunun doğal sit alanı kararına dayalı olarak koruma amaçlı imar planı yapılıncaya kadar planı bulunmayan ve sadece o bölgede söz konusu imar planı yapılıncaya kadar uygulamayı öngören yapılanma şartlarına göre parselasyon işlemi yapılması mümkün olmadığından, bu husus araştırılmaksızın davanın reddi yolunda verilen idare mahkemesi kararında isabet görülmemiştir.