İçindekiler
- Taşınmaz Zilyetliğine Yapılan Müdahalelerde Şikayet Hakkı
- 3091 sayılı Kanun Kapsamında Şikayet Hakkından Kim Yararlanabilir? 3091 sayılı Kanun Açısından Zilyet Kavramı Nedir?
- 3091 sayılı Kanun Açısından Tecavüz ve Müdahale Kavramları Nedir?
- Mahkemeye Başvurulan Hallerde Kaymakamlığa Şikayet Yapılabilir mi?
- 3091 sayılı Kanun Kapsamında Kimler Şikayette Bulunabilir?
- 3091 sayılı Kanun Kapsamında Başvuru Şekli
- 3091 sayılı Kanun Başvuru Dilekçesi
- 3091 sayılı Kanun Kapsamında Başvuru Süresi
- 3091 sayılı Kanun Kapsamında Soruşturma ve Karar
- Kararın Tebliği
- Kararın Uygulanması
- 3091 sayılı Kanun Tecavüzün Tekrarı
- 3091 sayılı Kanun Soruşturma ve İnfaz Giderleri
Taşınmaz Zilyetliğine Yapılan Müdahalelerde Şikayet Hakkı
Taşınmaz mal zilyetliğine yapılan tecavüz, saldırı gibi müdahalelerde 3091 sayılı Taşınmaz Mal Zilyedliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkında Kanun kapsamında kaymakamlıklara ve diğer mülki amirliklere şikayet yapılarak tecavüzün sonlandırılması imkanı vardır.
3091 sayılı Kanunun amacı, gerçek veya tüzel kişilerin zilyet bulunduğu taşınmazlarla kamu idareleri, kamu kurumları ve kuruluşları veya bunlar tarafından yönetilen veya Devlete ait veya DHTA bulunan sahipsiz yerlere veya yararı kamuya ait olan taşınmazlara yapılan tecavüz veya müdahalelerin idari makamlar tarafından önlenmesi suretiyle tasarrufa ilişkin güvenliği ve kamu düzenini sağlamaktır. 3091 sayılı Kanun, emniyet ve asayişi, tasarrufa ilişkin güvenliği ve kamu düzenini sağlamaya yönelik bir kanun olup, bu Kanuna göre verilen kararlar mülkiyet yönünden bir hak sağlamayan, sadece bir idari zabıta tedbiri niteliğindeki kesin kararlardır. Taşınmaz mal üzerinde fiili hakimiyet ve tasarrufu esas alarak zilyetliği korur.
3091 sayılı Kanun’un 2. maddesine göre, bu Kanun kapsamında; taşınmazlara tecavüz veya müdahale edilmesi halinde; taşınmaz merkez ilçe sınırları içinde ise, il valisi veya görevlendireceği vali yardımcısı, diğer ilçelerde ise kaymakamlar tarafından bu tecavüz veya müdahalenin önlenmesine karar verilir ve taşınmaz mal yerinde zilyedine teslim edilir.
3091 sayılı Kanun Kapsamında Şikayet Hakkından Kim Yararlanabilir? 3091 sayılı Kanun Açısından Zilyet Kavramı Nedir?
Taşınmaz Mal Zilyetliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkında Kanunun Uygulama Şekli ve Esaslarına Dair Yönetmeliğin 10. maddesine göre, zilyetlik, taşınmaz mallardan bir yarar sağlamak üzere olanları fiilen hakimiyet altında bulundurmadır. Zilyet, taşınmaz maldan bir yarar sağlamak üzere o taşınmaz malı fiilen hakimiyeti altında bulunduran gerçek ve tüzel kişilerdir.
3091 sayılı Kanun ve Uygulama Yönetmeliği zilyetliğin haklı veya haksız olması konusuyla ilgilenmez. Fiili zilyetliğin korunması esastır. Örneğin Yönetmeliğin 13. maddesine göre, bir taşınmaz üzerinde birden fazla kişilerin bir arada zilyet oldukları müşterek veya iştirak halinde mülkiyet hallerinde, yani anlaşmazlığa düşenlerin taşınmazda hissedar olmaları halinde, o taşınmazı fiilen tasarruf edenin zilyetliğinin hem diğer hissedarlara, hem de üçüncü şahıslara karşı korunması esastır. Bu gibi durumlarda “müşterek hissedarlıktan” söz edilerek 3091 sayılı Kanunun olaya uygulanmaması yoluna gidilemez. Keza taşınmazın miras yoluyla birden çok mirasçıya kalması halinde de bu Kanuna göre tecavüz veya müdahalenin önlenmesi ile ilgili başvurular kabul edilir ve eylemli olarak zilyetliklerini sürdürenleri zilyetlikleri hem diğer mirasçılara hem de üçüncü şahıslara karşı korunur.
Bununla birlikte Yönetmelik konut, dükkan, depo ve ahır gibi damlı yapılarda, zilyetliğin haksızlığına vurgu yapmıştır. Yönetmeliğin 15. maddesine göre, konut, dükkan, depo ve ahır gibi damlı yapılarda bu Kanunun uygulanabilmesi taşınmazın fuzulen işgal edilmiş olmasına bağlıdır. Aynı madde fuzuli işgali “bir taşınmazı, sahibinin izin ve rızası olmayarak işgal etme, başka bir deyişle bir taşınmazın maliki veya onun yerine bu konuda işlem yapmaya yetkili vekil veya mümessil gibi kimselerle hukuki bir bağlantı kurmadan rıza dışı, henüz boşaltılmamış veya herhangi bir suretle boşalan damlı bir yapıya, eylemli bir durum yaratarak kendiliğinden girme durumu” olarak tanımlamıştır.
3091 sayılı Kanun Açısından Tecavüz ve Müdahale Kavramları Nedir?
Yönetmeliğin 11. maddesine göre, tecavüz; taşınmaz malı zorla veya zilyedinden habersiz olarak işgal etmek veya ele geçirmek veya taşınmazın aynında değişiklikler meydana getirmek. Müdahale; zilyedin taşınmaz mal üzerindeki mutlak hakimiyetini kısmen veya tamamen ihlal etmektir. Aşağıdaki olay ve durumlar 3091 sayılı Kanunun uygulanmasında tecavüz veya müdahale sayılır.
a) Bahçe, tarla ve arsa gibi arazi üzerinden devamlı olarak gelip geçmek suretiyle zilyedin taşınmazdan istifade etmesine engel olmak. b) Ekim ve dikimde bulunmak. c) Bir hak iddia ederek tarla veya bahçelerdeki mahsulü biçmek, toplamak. d) Başkasının taşınmaz malına taş, toprak, ağaç, gübre ve benzeri şeyleri bırakmak suretiyle zilyedin taşınmazdan istifade etmesine engel olmak. e) Sulama veya içme sularından, su kuyularından, sarnıçlarından, su yollarından, su borularından ve arklarından yararlanmayı engellemek. f) Başkasının arazisi üzerine su geçirmek üzere ark açmak. g) Temel açmak, hendek kazmak, bina yapmak. h) Yukarıda sayılanlara benzer diğer davranışlarda bulunmak.
Mahkemeye Başvurulan Hallerde Kaymakamlığa Şikayet Yapılabilir mi?
3091 sayılı Kanun’un 14. maddesine göre, başvuru sırasında, taraflar arasındaki taşınmaz anlaşmazlığı hakkında mahkemece ihtiyati tedbir kararı verilmiş veya anlaşmazlık dava konusu yapılmış ise bu Kanun hükümleri uygulanmaz. Bu Kanuna göre idari makam tarafından verilmiş bir önleme kararı varken, taraflarca taşınmaz anlaşmazlığına ilişkin dava açılmadan adli mercilerce ihtiyati tedbir kararı verilemez.
3091 sayılı Kanun Kapsamında Kimler Şikayette Bulunabilir?
3091 sayılı Kanun’un 3. maddesine göre, taşınmaza yapılan tecavüz veya müdahalenin önlenmesi için, yetkili makamlara başvurmaya, o taşınmaz malın zilyedi, zilyet birden fazla ise içlerinden biri yetkilidir.
Kamu idareleri, kamu kurumları ve kamu kuruluşları ile tüzelkişilerin başvuruları, taşınmaz malın ait olduğu idare, kurum, kuruluş ve tüzelkişinin yetkilisi tarafından yapılır. Köy tüzel kişiliğine ait tapuda veya tapusuz her nevi taşınmaza yapılan tecavüz veya müdahalelerde köyün kanuni temsilcisi olan köy muhtarının başvurması esastır. Ancak o köyde oturan köy halkından herhangi biri tarafından yapılan başvurular üzerine de yetkili makam tarafından soruşturma yaptırılır.
Kanun’un 3. maddesine göre, vali veya kaymakam görev alanları içinde bulunan kamu idarelerine, kamu kurumlarına ve kuruluşlarına ait veya bunlar tarafından idare olunan veya DHTA bulunan sahipsiz yerlere veya menfaati umuma ait olan taşınmaz mallara tecavüz veya müdahalede bulunulduğunu öğrendiklerinde, soruşturmayı doğrudan doğruya yaptırırlar ve sonucu karara bağlarlar. Bununla birlikte Yönetmeliğin 19. maddesine göre, kamu idarelerine, kamu kurumlarına ve kuruluşlarına ait veya bunlar tarafından idare olunan ve özel hukuk hükümlerine tabi bulunan taşınmazlara tecavüz veya müdahalede bulunulması halinde, bu idarelerin yetkilerinin başvurması esastır.
3091 sayılı Kanun Kapsamında Başvuru Şekli
Yönetmeliğin 17. maddesine göre, başvurular yazılı veya elektronik dilekçe ile ilçelerde kaymakamlıklara, merkez ilçelerde valiliklere bizzat veya kanuni temsilcileri tarafından yapılır. Kan hısımları ile sıhri hısımlar tarafından zilyet adına yapılan başvurular işleme konulmaz. Posta ile yapılan başvurular üzerine, başvurunun kanuni süresi içinde bizzat veya kanuni temsilcisi tarafından yapılması gerektiği başvuru sahibine yazılı olarak duyulur.
3091 sayılı Kanun Başvuru Dilekçesi
3091 sayılı Kanun kapsamında yapılacak başvurularda aşağıdaki dilekçe örneği kullanılabilir.
3091 sayılı Kanun Başvuru Dilekçesi Örneği
... KAYMAKAMLIĞINA ŞİKAYETÇİNİN T.C. NO :………………………………………………………………………. ADI VE SOYADI :………………………………………………………………………. ADRESİ : ……………………………………………………………………… ŞİKAYET OLUNANIN ADI VE SOYADI : 1-…………………………………………………………………. 2-………………………………………………………………… ADRESİ :………………………………………………………………………. OLAY YERİN ADRESİ:……………………………………………………………………….. TECAVÜZ TARİHİ : ……/……/20…. ITTILA TARİHİ :……/……/20…. MÜRACAAT TARİHİ :……/……/20…. TAPUNUN Ada No:…………….. Parsel No:……………. Pafta No:………………… OLAY (Şikayet Konusu) : …………………………………………………… Şikayetçinin Adı ve Soyadı, İmzası EKLER : 1-Tapu ve ekleri 2-…………………….
3091 sayılı Kanun Kapsamında Başvuru Süresi
3091 sayılı Kanun’un 4. maddesine göre, yetkililerin; tecavüz veya müdahalenin yapıldığını öğrendikleri tarihten altmış gün içinde, idari makama başvuruda bulunmaları gerekir. Ancak, tecavüz veya müdahalenin oluşundan itibaren bir yıl geçtikten sonra bu makamlara başvuruda bulunulamaz. DHTA bulunan yerlerle menfaati umuma ait olan taşınmaz mallara yapılan tecavüz veya müdahalelerde süre aranmaz.
Yönetmeliğin 20. maddesine göre, posta ile yapılan başvurular, başvuru için Kanunun öngördüğü süreleri durdurmaz.
3091 sayılı Kanun Kapsamında Soruşturma ve Karar
3091 sayılı Kanun’un 5. maddesine göre, başvuru üzerine, karar vermeye yetkili kişiler veya bunların görevlendireceği bir veya birkaç memur tarafından yerinde soruşturma yapılır. Bu Kanun kapsamı dışında kaldığı dilekçeden açıkça ve kesinlikle anlaşılan başvurular, soruşturma yapılmadan yazılı olarak reddedilebilir.
Soruşturmayı yapan kişilere gerektiğinde teknik eleman ve yardımcı verilir. Soruşturma memuru, tarafların şahitlerini dinledikten sonra gerekli gördüğü takdirde tarafsız kişileri ve ilgisine göre hazine, özel idare ve belediye temsilcilerini, köy muhtar ve ihtiyar kurulu üyelerini de dinleyebilir.
Kanun’un 8. maddesine göre, soruşturmanın yapılacağı, yer, tarih ve saat taraflara tebliğ edilir. Şikayetçinin, varsa kanuni vekilinin veya dilekçesinde ismini belirttiği temsilcisinin; köy muhtarı veya ihtiyar meclisi üyelerinden birinin; soruşturma sırasında taşınmazın başında bulunması zorunludur.
Soruşturma en geç 15 gün içinde tamamlanarak karara bağlanır. 3091 sayılı Kanun’un 11. maddesine göre 15 günlük süre içinde karar verilmezse durum, sebepleri ile birlikte bir üst makama bildirilir.
Soruşturma sonucunda, taşınmaz merkez ilçe sınırları içinde ise, il valisi veya görevlendireceği vali yardımcısı, diğer ilçelerde ise kaymakamlar tarafından bu tecavüz veya müdahalenin önlenmesine karar verilir ve taşınmaz mal yerinde zilyedine teslim edilir. Kanun’un 7. maddesine göre, bu Kanuna göre verilen kararlar idari yargı yolu açık olmak üzere kesindir. Ancak, açık olan yazı ve hesap hataları karar veren yetkili makamca kendiliğinden düzeltilir. Taşınmaz üzerinde üstün sayılabilecek bir hakkı olduğunu iddia edenlerin yargı yoluna başvurması gerektiği kararda belirtilir.
Kararın Tebliği
3091 sayılı Kanun’un 8. maddesine göre, kararın yerine getirileceği yer, tarih ve saat taraflara tebliğ edilir. Şikayetçinin, varsa kanuni vekilinin veya dilekçesinde ismini belirttiği temsilcisinin; başvuru, 3. maddenin üçüncü fıkrasına göre yapılmış ise köy muhtarı veya ihtiyar meclisi üyelerinden birinin; kararın yerine getirilmesi sırasında taşınmaz malın başında bulunması zorunludur. Mütecavize tebligat yapılamaması halinde soruşturmanın yapılacağı veya kararın yerine getirileceği yer, tarih ve saat 3 gün önceden alışılmış usullerle taşınmaz malın bulunduğu köy veya beldede ilan edilir. Mütecaviz gelmezse soruşturma ve kararın yerine getirilmesi yokluğunda yapılır.
Kararın Uygulanması
3091 sayılı Kanun’un 9. maddesine göre, tecavüz veya müdahalenin önlenmesi hakkındaki kararlar, karar vermeye yetkili amirce görevlendirilecek infaz memuru tarafından, taşınmaz malın yerinde ve o andaki durumu ile zilyedine, tüzelkişiliğe veya kamu idareleri, kamu kurumları ve kuruluşlarına teslim edilmesi suretiyle yerine getirilir. Karar gereğinin, kararın infaz memuruna geldiği tarihten itibaren en geç 5 gün içinde yerine getirilmesi zorunludur. 3091 sayılı Kanun’un 11. maddesine göre, verilen karar 5 günlük süre içinde infaz edilmezse durum, sebepleri ile birlikte bir üst makama bildirilir.
Karar vermeye yetkili makamın gerekli göreceği durumlarda, infaz memuruna teknik yönden yardımcı olmak üzere yeteri kadar memur görevlendirilir.
Mahallin en büyük mülki idare amirinin yazılı emri ile güvenlik kuvvetlerince, gerek soruşturma, gerekse kararın yerine getirilmesi sırasında mahallinde, gerekli önlemler alınır.
3091 sayılı Kanun Tecavüzün Tekrarı
3091 sayılı Kanun’un 15. maddesine göre, mahkeme kararıyla kendisine teslim edilmeksizin aynı taşınmaz mala ikinci defa yapılan tecavüz veya müdahale, ister tecavüz veya müdahalesi önceden önlenen kimse tarafından, isterse başkaları tarafından birinci mütecaviz yararına ilk defa yapılmış olsun, fiil daha ağır bir cezayı gerektiren ayrı bir suç teşkil etmediği takdirde, bu suçu işleyenler hakkında;
a) Taşınmaz, kamu kurum veya kuruluşlarına ait bulunuyorsa veya DHTA bulunan sahipsiz veya umumun menfaatine ait yerlerden ise altı aydan iki yıla kadar; şayet taşınmaz diğer tüzel kişilere veya gerçek kişilere ait ise üç aydan bir yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
b) Tecavüz veya müdahale silahlı bir kişi veya silahsız olsalar dahi birden fazla kişiler tarafından yapıldığı takdirde (a) bendindeki cezalar bir kat artırılarak hükmolunur.
c) Tecavüz veya müdahale taşınmazı aralarında paylaşmak veya ortaklaşa kullanmak amacıyla iki veya daha çok kişinin birleşmesiyle işlenirse (b) bendi ile artırılan ceza ayrıca üçte bir oranında artırılır. Bu amaçla birleşen kişilerden en az birisinin silahlı olması halinde ise (b) bendi ile artırılan ceza ayrıca yarı oranında artırılarak hükmolunur.
3091 sayılı Kanun Soruşturma ve İnfaz Giderleri
3091 sayılı Kanun’un 17. maddesine göre, soruşturma ve infaz memurları ile infaz memuruna teknik yönden yardımcı olarak görevlendirilecek memurların yevmiye ve taşıt giderleri, başvuruda bulunanlar tarafından maliye veznesine yatırılır. Yukarıda belirtilen görevli memurlara, göreve gittikleri günler için sürelerine ve görevin belediye sınırları içinde veya dışında yapılmış olmasına bakılmaksızın Harcırah Kanununa göre verilmesi gereken yevmiyeler tam olarak ödenir.
Görevlendirilecek soruşturma ve infaz memurları ile infaz memurlarına teknik yönden yardımcı olarak görevlendirilecek memurların yevmiye giderleri, taşınmazın ait olduğu kamu idareleri, kurumları ve kuruluşlarınca karşılanır.
Birden çok iş, mümkün oldukça aynı günde yapılır. Bu durumda görülen işler aynı yerde ise, yevmiyeler ve taşıt ücreti başvuranlar arasında eşit olarak paylaştırılır. İşler ayrı yerlerde ise, yevmiyeler eşit olarak paylaştırılmakla birlikte taşıt ücreti uzaklıkla orantılı olarak bölüştürülür.