İçindekiler
- Sosyal ve Teknik Altyapı Nedir?
- Genel Olarak Sosyal ve Teknik Altyapı Alanlarının Belirlenmesi
- İmar Planlarında Sosyal ve Teknik Alt Yapı Alanlarının İlgili Kamu İdaresinin Mülkiyetinde Bulunan Taşınmazlar Dikkate Alınarak Belirlenmesi
- İmar Planlarında İbadet Yerlerinin Ayrılması
- İmar Planlarında Otopark Alanlarının Ayrılması
- İmar Planlarında İtfaiye Alanlarının Ayrılması
- İmar Planlarında Fonksiyon Bölgelerinin Yeşil Kuşaklarla Ayrılması
- İmar Planlarında Pazaryerlerinin Belirlenmesinde Dikkat Edilecek Hususlar
- İmar Planlarında Toptancı Hallerinin Planlanması
Sosyal ve Teknik Altyapı Nedir?
Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliğine göre; Sosyal altyapı alanları: Birey ve toplumun kültürel, sosyal ve rekreatif ihtiyaçlarının karşılanması ve sağlıklı bir çevre ile yaşam kalitelerinin artırılmasına yönelik kamu veya özel sektör tarafından yapılan eğitim, sağlık, dini, kültürel ve idari tesisler, açık ve kapalı spor tesisleri ile park, çocuk bahçesi, oyun alanı, meydan, rekreasyon alanı gibi açık ve yeşil alanlara verilen genel isimdir.
İmar planlarının hazırlanması aşamasında uyulması gereken diğer şehircilik ilkeleri ve planlama esasları konusunda şu yazımıza bakabilirsiniz: İmar Planlarının Hazırlanmasında Uyulması Gereken Şehircilik İlkeleri
Teknik altyapı alanları: Kamu veya özel sektör tarafından yapılacak elektrik, petrol ve doğalgaz iletim hatları, içme ve kullanma suyu ile yer altı ve yer üstü her türlü arıtma, kanalizasyon, atık işleme tesisleri, trafo, her türlü enerji, ulaştırma, haberleşme gibi servislerin temini için yapılan tesisler ile açık veya kapalı otopark kullanışlarına verilen genel isimdir.
Genel Olarak Sosyal ve Teknik Altyapı Alanlarının Belirlenmesi
Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliğinin 11. maddesine göre imar planlarının yapımı ve değişikliklerinde planlanan alanın veya bölgenin şartları ile gelecekteki gereksinimleri göz önünde tutularak kentsel, sosyal ve teknik altyapı alanlarında Yönetmeliğin EK-2 Tablosunda belirtilen asgari standartlara ve alan büyüklüklerine uyulur. Ayrıca Yönetmeliğin 21. maddesinin 10. fıkrasına göre imar planlarında Ticaret+Konut, Ticaret+Turizm+Konut, Turizm+Ticaret karma kullanım alanlarında konut kullanımına da yer verilmesi halinde, konut kullanım oranları belirtilerek, konut kullanımının gerektirdiği sosyal ve teknik altyapı alanlarının ayrılması zorunludur.
3194 sayılı İmar Kanunu’nun 8. maddesinin 1. fıkrasına 12.07.2013 tarihli ve 6495 sayılı Kanun’la eklenen (f) bendine göre kentsel asgari standartlar, Bakanlıkça belirlenen esaslar doğrultusunda çevre düzeni planı ile belirlenebilir. Yönetmeliğin 11. maddesine göre asgari standartların Bakanlıkça belirlenen esaslar doğrultusunda veya çevre düzeni planı ile belirlenmesi durumunda belirlenen standartlara uyulur.
Planda yerleşik alan olarak belirlenen alanlarda yapılacak imar planı revizyon ve değişikliklerinde, bu Yönetmelikte belirtilen eğitim, sağlık ve ibadet kullanımlarına ilişkin asgari alan büyüklüğünün karşılanamaması durumunda ilgili kamu kurum ve kuruluşunun teklifi doğrultusunda veya görüşü alınarak alan büyüklüğü plan ile belirlenir.
Sit alanlarında; taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının fiziksel ve mülkiyet dokusu özellikleri, mevcut sosyal ve teknik altyapı tesisleri, koruma-kullanma dengesi, planlanan alanın şartları ile ihtiyaçları gözetilerek kentsel, sosyal ve teknik altyapı alan standartları, yaya ve taşıt yolları genişlikleri koruma amaçlı imar planı kararları ile belirlenir.
Planlarda, turizm merkez ve bölgelerinde yılın belirli dönemlerinde ikamet edilen konut alanlarında nüfusun gelecekte sürekli yerleşeceği varsayılarak gerekli kentsel, sosyal ve teknik altyapı alanları ile ihtiyaca karşılık gelecek otopark alanlarının ayrılması zorunludur. Bu alanlar, ayrıldığı amaca uygun yapılaşma gerçekleşinceye kadar park, çocuk bahçesi veya spor alanı olarak kullanılabilir.
İmar Planlarında Sosyal ve Teknik Alt Yapı Alanlarının İlgili Kamu İdaresinin Mülkiyetinde Bulunan Taşınmazlar Dikkate Alınarak Belirlenmesi
Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliğinin 21. maddesinin 8. fıkrasına göre çevre kirliliği oluşturmayan mevcut veya ilave ihtiyaç duyulan sosyal ve teknik altyapı alanlarının, öncelikle söz konusu hizmetleri yürütmekle yükümlü kurum ve kuruluşların varsa kendi mülkiyeti veya tasarrufundaki alanlar üzerinde planlanması esastır.
İmar Planlarında İbadet Yerlerinin Ayrılması
İmar planlarının yapılmasında planlanan beldenin ve bölgenin şartları ile gelecekteki gereksinimleri göz önünde tutularak yeterli ibadet yeri ayrılır. Bu husus, 3194 sayılı İmar Kanununun ek 2. maddesi gereğidir. Madde hükmüne göre imar planları hazırlanırken, planlanan beldenin ve bölgenin şartları ile müstakbel ihtiyaçları göz önünde tutularak lüzumlu ibadet yerleri ayrılır. İbadet yeri, imar mevzuatına aykırı olarak başka maksatlara tahsis edilemez. Bu alanlara ilişkin planlamalarda ve plan değişikliklerinde il müftülerinin görüşü alınır.
Bu alanda gerekli ibadet alanı hesaplanırken Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliğinin EK-2 Tablosunda belirtilen asgari standartlara ve alan büyüklüklerine uyulur.
3194 sayılı İmar Kanununa 4380 sayılı Kanun ile eklenen Ek 2. madde ile il, ilçe ve kasabalarda yapılacak camiler için müftülükten izin alınması zorunluluğunu getirilmişti. Ancak Ek 2. maddede 15.07.2003 tarihli ve 4928 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle, maddede yer alan “cami” ibaresi “ibadet yeri” olarak değiştirilmiştir. Ayrıca izin alınacak makam da mülki idare amiri olarak değiştirilmiştir.
İmar Planlarında Otopark Alanlarının Ayrılması
3194 sayılı İmar Kanununun 37. maddesi, imar planlarının hazırlanması sırasında planlanan beldenin şartları ve gelecekteki ihtiyaçlarını gözeterek gerekli ve yeterli otopark alanı ayrılmasını zorunlu tutmuştur. Bu konuyla ilgili olarak şu yazımıza bakabilirsiniz: İmar Planlarında Otopark Alanlarının Belirlenmesi
İmar Planlarında İtfaiye Alanlarının Ayrılması
Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmeliğin 21. maddesine göre plan yapımı ve revizyonlarında, planlama alanı ve nüfus dikkate alınarak, 0.05 m2/kişi üzerinden itfaiye yerleri ayrılması gerekir.
İmar Planlarında Fonksiyon Bölgelerinin Yeşil Kuşaklarla Ayrılması
Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik hükümlerine (21. madde) göre imar planları yapılırken, konut, ticaret, sanayi gibi fonksiyon bölgeleri arasında, yangın havuzları ve su ikmal noktalarının yapımına olanak verecek biçimde yeşil kuşakların ayrılmasına ve bu yeşil kuşakların, yangın güvenliği açısından fonksiyon bölgelerini birbirinden ayırmasına özen gösterilecektir.
İmar planlarının tasarımında donatı alanları ile yerleşim fonksiyonları belirlenirken bina sınıflandırmalarındaki yangın önlemleri esas alınacaktır.
İmar Planlarında Pazaryerlerinin Belirlenmesinde Dikkat Edilecek Hususlar
Pazar Yerleri Hakkında Yönetmeliğin 5. maddesinin 7. fıkrasına göre imar planlarında pazar yerlerinin belirlenmesinde, bu Yönetmelikte yer alan hükümler belediyelerce göz önünde bulundurulur.
Yönetmeliğin 7. maddesine göre imar planında pazar yeri olarak belirlenen veya belirlenecek alanlar ile asıl tahsis amacını engellememek kaydıyla ayrılmış veya ayrılacak diğer alanların, bu Yönetmeliğin 5. maddesinin üçüncü ve dördüncü fıkralarına uygunluğunu değerlendirmek üzere bir komisyon kurulur.
5. maddenin 3. ve 4. fıkrası ise şu şekildedir: “(3) Semt pazarının kurulmasında, tüketici piyasasının büyüklüğü, ulaşım imkânları, semt pazarı sayısı ve bunların birbirlerine yakınlığı ile semt pazarının çevreye, altyapıya ve trafiğe getireceği yükler ile can ve mal güvenliği riski göz önünde bulundurulur. (4) Üretici pazarının kurulmasında, yörede yetiştirilen mal miktarı ve çeşidi, üretim sezonu ile üretici ve tüketici talepleri dikkate alınır.”
İmar Planlarında Toptancı Hallerinin Planlanması
Sebze ve Meyve Ticareti ve Toptancı Halleri Hakkında Yönetmeliğin 5. maddesinin 8. fıkrasına göre imar planlarında toptancı hal yerlerinin belirlenmesinde, bu Yönetmelikte yer alan hükümler belediyelerce göz önünde bulundurulur.
Yönetmeliğin 6. maddesine göre toptancı hali kurulacak yerlerde aşağıdaki özellikler aranır:
a) Coğrafi konumunun ve ulaşım imkanlarının uygun olması,
b) Yerleşim alanının giriş veya çıkışındaki bir ana karayolu veya suyolu yakınında ya da demiryolu güzergâhında bulunması,
c) Mesken ve işyerleri ile gıda güvenilirliği bakımından risk oluşturan tesis ve benzeri yerlere uzak olması,
ç) Kuru, iyi drene edilmiş ve su baskınlarına maruz kalmayacak yapıda olması,
d) İlgili mevzuata göre toptancı hali kurulmasına engel bir durumunun olmaması.