1. Anasayfa
  2. Gayrimenkul Makaleleri

Türk Borçlar Kanunu’nda Kira Sözleşmelerine Getirilen Sınırlamalar


11/01/2011 tarihinde kabul edilen 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu, kiralayan ve kiracı ilişkilerini yeniden düzenlemiştir.

Borçlar Kanunu’na Göre Depozito

Öncelikle uygulamada teminat ya da depozito olarak bilinen güvence bedeli, üç kira bedeli ile sınırlandırılmıştır. Kanun’un 342. maddesine göre konut ve çatılı işyeri kiralarında sözleşmeyle kiracıya güvence verme borcu getirilmişse, bu güvence üç aylık kira bedelini aşamaz. Üstelik para olarak verilen güvencelerin, kiraya verene teslimi yönündeki uygulamaya son verilmiş ve kiracının bu parayı kiraya verenin onayı olmaksızın çekilmemek üzere, vadeli bir tasarruf hesabına yatırması, güvence kıymetli evrakı ise bir bankaya depo ettirmesi öngörülmüştür.

Borçlar Kanunu’na Göre Kira Artışları

Kanun’un 344. maddesi ise kira parası artışlarını üretici fiyat endeksi ile sınırlandırmıştır. Madde hükmüne göre tarafların yenilenen kira dönemlerinde uygulanacak kira bedeline ilişkin anlaşmaları, bir önceki kira yılında üretici fiyat endeksindeki artış oranını geçmemek koşuluyla geçerlidir. Buna göre taraflar kira bedelinde yapılacak artış konusunda anlaşma hakkına sahiplerse de bu anlaşma ile belirlenecek olan artış tutarı bir önceki kira yılında üretici fiyat endeksindeki artış oranını geçmediği sürece geçerlidir.

Kiracı Aleyhine Düzenleme Yasağı

Kanun’un 346. maddesi kiracı aleyhine düzenleme yapılmasını yasaklamaktadır. Buna göre kiracıya, kira bedeli ve yan giderler dışında başka bir ödeme yükümlülüğü getirilemez. Özellikle, kira bedelinin zamanında ödenmemesi hâlinde ceza koşulu ödeneceğine veya sonraki kira bedellerinin muaccel olacağına ilişkin anlaşmalar geçersizdir.

Kira Sözleşmelerinin Feshi

Kanun’un 347. maddesi kiraya verenin fesih hakkını kısıtlamaktadır. Buna göre kiraya veren, sözleşme süresinin bitimine dayanarak sözleşmeyi sona erdiremez. Ancak, on yıllık uzama süresi sonunda kiraya veren, bu süreyi izleyen her uzama yılının bitiminden en az üç ay önce bildirimde bulunmak koşuluyla, herhangi bir sebep göstermeksizin sözleşmeye son verebilir. Belirsiz süreli kira sözleşmelerinde, kiracı her zaman, kiraya veren ise kiranın başlangıcından on yıl geçtikten sonra, genel hükümlere göre fesih bildirimiyle sözleşmeyi sona erdirebilirler.

Ancak Kanun’un 350. maddesi kiraya verene, 351. maddesi ise yeni malike kira sözleşmesini feshetme hakkı tanımaktadır. 350. maddeye göre Kiraya veren, kira sözleşmesini;

à Kiralananı kendisi, eşi, altsoyu, üstsoyu veya kanun gereği bakmakla yükümlü olduğu diğer kişiler için konut ya da işyeri gereksinimi sebebiyle kullanma zorunluluğu varsa,

à Kiralananın yeniden inşası veya imarı amacıyla esaslı onarımı, genişletilmesi ya da değiştirilmesi gerekli ve bu işler sırasında kiralananın kullanımı imkânsız ise,

Belirli süreli sözleşmelerde sürenin sonunda, belirsiz süreli sözleşmelerde kiraya ilişkin genel hükümlere göre fesih dönemine ve fesih bildirimi için öngörülen sürelere uyularak belirlenecek tarihten başlayarak bir ay içinde açacağı dava ile sona erdirebilir.

Tahliye Edilen Yerin Tekrar Kiraya Verilmesi

Kanun’un 355. maddesi, kiralananı 351. maddeye göre tahliye ettiren malikin, kiralananı yeniden kiraya vermesini engelleyici hükümler ihtiva etmektedir. Buna göre kiraya veren, gereksinim amacıyla kiralananın boşaltılmasını sağladığında, haklı sebep olmaksızın, kiralananı üç yıl geçmedikçe eski kiracısından başkasına kiralayamaz. Yeniden inşa ve imar amacıyla boşaltılması sağlanan taşınmazlar, eski hâli ile, haklı sebep olmaksızın üç yıl geçmedikçe başkasına kiralanamaz. Eski kiracının, yeniden inşa ve imarı gerçekleştirilen taşınmazları, yeni durumu ve yeni kira bedeli ile kiralama konusunda öncelik hakkı vardır. Bu hakkın, kiraya verenin yapacağı yazılı bildirimi izleyen bir ay içinde kullanılması gerekir; bu öncelik hakkı sona erdirilmedikçe, taşınmaz üç yıl geçmeden başkasına kiralanamaz. Kiraya veren, bu hükümlere aykırı davrandığı takdirde, eski kiracısına son kira yılında ödenmiş olan bir yıllık kira bedelinden az olmamak üzere tazminat ödemekle yükümlüdür.

351. maddeye göre kiralananı sonradan edinen kişi, onu kendisi, eşi, altsoyu, üstsoyu veya kanun gereği bakmakla yükümlü olduğu diğer kişiler için konut veya işyeri gereksinimi sebebiyle kullanma zorunluluğu varsa, edinme tarihinden başlayarak bir ay içinde durumu kiracıya yazılı olarak bildirmek koşuluyla, kira sözleşmesini altı ay sonra açacağı bir davayla sona erdirebilir. Kiralananı sonradan edinen kişi, dilerse gereksinim sebebiyle sözleşmeyi sona erdirme hakkını, sözleşme süresinin bitiminden başlayarak bir ay içinde açacağı dava yoluyla da kullanabilir.

Kira-Sozlesmelerine-Getirilen-Sinirlamalar
Türk Borçlar Kanunu’nda Kira Sözleşmelerine Getirilen Sınırlamalar