1. Anasayfa
  2. Gayrimenkul Makaleleri

İmar Planı Yapma Yetkisi Olan Kurumlar ve Yetki Alanları


İçindekiler

İmar Planı Yapma Yetkisi

Bugün plan yapma konusunda başta Kültür ve Turizm Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Çevre ve Orman Bakanlığı, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, büyükşehir belediyeleri olmak üzere yetkili pek çok kamu idaresi bulunmaktadır.

Çeşitli kamu idarelerine bu kadar çok planlama yetkisi verilmesi ise, planlama konusunda yetkilerin parçalanmasına ve zaten karışık olan durumun daha da karmaşık bir hal almasına neden olmaktadır. Üstelik planlama yetkisinin farklı kurumlar arasında dağıtılması, kurumlar arası yetki çatışmasına neden olabilmektedir. Örneğin kültür ve turizm koruma ve gelişme bölgesi ilan edilen bir alan aynı zamanda sit alanı olabilmektedir. Bu kapsamda, Çevre ve Orman Bakanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı arasında yaşanan yetki karmaşası hafızalardadır.

Planlama Yetkisinin Kamu Hizmeti Niteliği

Gerek planlama ve gerekse planlamanın uygulama ayağını teşkil eden ruhsat, denetim gibi yetkiler Anayasa’nın 128. maddesi anlamında asli ve sürekli kamu hizmeti niteliğindedir.

Anayasa Mahkemesi’nin 11.12.1986 tarihli ve E: 1985/11, K: 1986/29 sayılı kararında da belirtildiği gibi, ister bağlı yetki, ister takdir yetkisi biçiminde kullanılsın “yapı ruhsatı ve yapı kullanma izni verme” ve “denetleme” görev ve yetkisi idarenin kolluk etkinlikleri içinde yer almakta olup, bu konuda yapılacak denetim de asli ve sürekli bir kamu hizmetidir. Başka bir anlatımla yapı ruhsatı ve buna bağlı olarak yapı kullanma izni vermek, genel idare esaslarına göre yürütülmesi gereken kamu hizmeti olup, idarenin asli ve sürekli görevlerindendir. Anayasa’nın 128. maddesine göre de, belirtilen nitelikteki görevlerin memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle yürütülmesi zorunludur.

Bundan dolayı projelerin onaylanması, ruhsat verme gibi işlemlerin kamu idareleri tarafından yürütülmesi zorunludur. Anayasa Mahkemesi 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu’nun teknoloji geliştirme bölgelerinde projelerin onaylanması, ruhsat verilmesi gibi yetkileri kamu tüzel kişisi niteliğinde olmayan yönetici şirkete veren 4. maddesini bu gerekçelerle Anayasa’nın 128. maddesine aykırı bulmuştur (16.10.2003, E: 2001/383, K: 2003/92).

Bu konuda bir hususun daha açıklığa kavuşturulması gerekmektedir. Anayasamız planlama kararlarının alınmasında bir ayırıma gidilmeksizin sadece “Devlet”ten söz ettiğine göre, bu konudaki yetkiyi merkezi yönetim mi, yoksa yerel yönetimler mi kullanacaklardır? Anayasa’nın 123. maddesinde, “İdare, kuruluş ve görevleriyle bir bütündür ve kanunla düzenlenir” denildiğine göre anayasa koyucu tarafından anılan yetkinin hem merkezi idare, hem de yerel idarelerce ya da birlikte kullanılacağının öngörüldüğü anlaşılmaktadır.

Merkezi İdarenin Yetkisi Dâhilindeki Kamu Yatırımları ve Tesisleri İçin Gerekli Alanlarda Planlama Yetkisi

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Bakanlar Kurulunca yetkilendirilen alanlar ile merkezi idarenin yetkisi içindeki kamu yatırımları, mülkiyeti kamuya ait arsa ve araziler üzerinde yapılacak her türlü yapı, milli güvenliğe dair tesisler, askeri yasak bölgeler, genel sığınak alanları, özel güvenlik bölgeleri, enerji ve telekomünikasyon tesislerine ilişkin etütleri, harita, her tür ve ölçekte çevre düzeni, nazım ve uygulama imar planlarını, parselasyon planlarını ve değişikliklerini resen yapmak, yaptırmak, onaylamak yetkisine sahiptir.

3194 sayılı İmar Kanunu’nun 9. maddesine göre içerisinden veya civarından demiryolu veya karayolu geçen, hava meydanı bulunan veya havayolu veya denizyolu bağlantısı bulunan yerlerdeki imar ve yerleşme planlarının tamamını veya bir kısmını, ilgili belediyelere veya diğer idarelere bu yolda bilgi vererek ve gerektiğinde işbirliği sağlayarak yapmaya, yaptırmaya, değiştirmeye ve re’sen onaylamaya yetkilidir. Bu hüküm de kamu yatırımlarıyla ilgilidir.

İmar Hukuku Açısından Özel Nitelikli Bölgelerde Özel Planlama Hükümlerinin Önceliği

3194 sayılı İmar Kanunu’nun 4. maddesi gereğince, herhangi bir alanda planlama yetkisi ile ilgili olarak özel kanun hükmü bulunuyorsa, bu hükümler İmar Kanunu’nda yer alan genel planlama yetkisine nazaran öncelikli olarak uygulanır.

3194 sayılı İmar Kanununun 4. maddesi ile belediye sınırları içerisinde veya dışında olmakla birlikte özel kanunlarla belirlenen alanlardaki imar planı yetkililerinin, yine özel kanunla belirlenen kurumlarda olduğu hükme bağlanarak imar planlarındaki yetki dağılımı açısından, 3194 sayılı İmar Kanunu ile özel kanunlar arasında uyum sağlanmıştır.

3194 sayılı İmar Kanunu’nun “İstisnalar” başlıklı 4. maddesine göre 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu, bu Kanunun ilgili maddelerine uyulmak kaydı ile 2960 sayılı İstanbul Boğaziçi Kanunu ve 3030 sayılı Büyük Şehir Belediyelerinin Yönetimi Hakkında Kanun ile diğer özel kanunlarla belirlenen veya belirlenecek olan yerlerde, bu Kanunun özel kanunlara aykırı olmayan hükümleri uygulanır.

Türk Silahlı Kuvvetlerine, Sahil Güvenlik Komutanlığına, Jandarma Genel Komutanlığına ve Emniyet Genel Müdürlüğüne ait harekât, eğitim ve savunma amaçlı yapılar için bu Kanun hükümlerinden hangisinin ne şekilde uygulanacağı Millî Savunma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından müştereken belirlenir. Bu madde hükmüne göre özel kanunlarda planlama konusunda yer alan özel hükümler, 3194 sayılı İmar Kanunundan önce uygulama alanı bulacaktır.

4. maddede bu yönde bir hüküm bulunmasaydı bile hukukun genel ilkelerinden olan “özel kanunların genel kanuna önceliği” ilkesi gereği, öncelikle özel kanun hükümlerinin uygulanması gerekecekti.

Özel planlama hükümlerinin önceliği 5393 sayılı Belediye Kanunu, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu ve 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu’nun yürürlüğünden sonra da devam etmektedir.

5393 sayılı Belediye Kanunu, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu ve 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu hükümleri, imar ile ilgili bir takım yeni hükümler getirmiştir. 5302 sayılı Kanunun 79. maddesine göre, 3194 sayılı İmar Kanununda 5302 sayılı Kanuna aykırı hükümler bulunması durumunda, 5302 sayılı Kanunun uygulaması gerekmektedir. Bu yeni düzenlemelerden sonra, özel kanunlarla çeşitli kurumlara verilmiş bulunan planlama yetkilerinin devam edip etmediği tartışma konusu olmuştur. Bu konu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı (Teknik Araştırma ve Uygulama Genel Müdürlüğü) tarafından yapılan başvuru üzerine, Danıştay Birinci Dairesi tarafından verilen 23.12.2005 tarihli ve E:2005/845, K:2005/1534 sayılı karar ile açıklığa kavuşmuştur. Söz konusu kararda; “5302 sayılı Kanunun 79. maddesi hükmünün 3194 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmünü bertaraf edici nitelikte olmadığı” bu nedenle özel Kanunlar uyarınca yetki verilmiş konularda ve alanlarda özel kanunların 5302 sayılı Kanuna göre öncelikle uygulanacağı ifade edilmiştir.        

Kamu ve Özel Sektör Ortaklığı (PPP) Yatırımları İçin Gereken Alanlarda Planlama Yetkisi

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan veya mülkiyeti Hazineye, kamu kurum veya kuruluşlarına veya gerçek kişilere veyahut özel hukuk tüzel kişilerine ait olan taşınmazlar üzerinde kamu veya özel sektör tarafından gerçekleştirilecek olan yatırımlara ilişkin olarak ilgililerince hazırlandığı veya hazırlatıldığı halde yetkili idarece üç ay içinde onaylanmayan etüt, harita, her tür ve ölçekteki çevre düzeni, nazım ve uygulama imar planlarını, parselasyon planlarını ve değişikliklerini ilgililerinin valilikten talep etmesi ve valiliğin Bakanlığa teklifte bulunması üzerine bedeli mukabilinde yapmak, yaptırmak ve onaylamak yetkisini haizdir.

Kamu Yapıları ve Enerji Tesisleriyle İlgili Alt Yapı, Üst Yapı ve İletim Hatlarına İlişkin İmar Planlarında Planlama Yetkisi

3194 sayılı İmar Kanunu’nun 9. maddesine göre Çevre ve Şehircilik Bakanlığı gerekli görülen hallerde, kamu yapıları ve enerji tesisleriyle ilgili alt yapı, üst yapı ve iletim hatlarına ilişkin imar planı ve değişikliklerinin, tamamını veya bir kısmını, ilgili belediyelere veya diğer idarelere bu yolda bilgi vererek ve gerektiğinde işbirliği sağlayarak yapmaya, yaptırmaya, değiştirmeye ve re’sen onaylamaya yetkilidir.

Resmi Bina ve Tesisler Konusunda Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Yetkileri

3194 sayılı İmar Kanunu’nun 9. maddesinin 3. fıkrasına göre Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, bir kamu hizmetinin görülmesi maksadı ile resmi bina ve tesisler için imar planlarında yer ayrılması veya bu amaçla değişiklik yapılması gerektiği takdirde, valilik kanalı ile ilgili belediyeye talimat verebilir veya gerekirse imar planının resmi bina ve tesislerle ilgili kısmını re’sen yapar ve onaylar.

Bu kapsamda Çevre ve Şehircilik Bakanlığına yetki veren bir hüküm de 6428 sayılı Sağlık Bakanlığınca Kamu Özel İş Birliği Modeli ile Tesis Yaptırılması, Yenilenmesi ve Hizmet Alınması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’da yer almıştır. Kanun’un 8. maddesine göre 6428 sayılı Kanuna göre gerçekleştirilecek kamu özel iş birliği projelerinin uygulanacağı yerlerin imar planları, Bakanlığın talep etmesi hâlinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca yapılır, yaptırılır, onaylanır.

Resmi bina, Planlı Alanlar İmar Yönetmeliğinde “Genel ve özel bütçeli idarelerle, denetleyici ve düzenleyici idarelere, il özel idaresi ve belediyelere veya bu kurumlarca sermayesinin yarısından fazlası karşılanan kurumlara, Kanunla veya Kanunun verdiği yetki ile kurulmuş kamu tüzel kişilerine ait bina ve tesisler” şeklinde tanımlanmıştır.

Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliği ise aynı kavramı “Genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri ile özel bütçeli idarelerle, il özel idaresi ve belediyeye veya bu kurumlarca sermayesinin yarısından fazlası karşılanan kuruluşlara, kanunla veya kanunun verdiği yetki ile kurulmuş kamu tüzel kişilerine ait bina ve tesislerin yapıldığı alanlardır.” şeklinde tanımlamıştır.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bu yetkisini büyükşehir belediyesi sınırları içerisinde dahi kullanma yetkisine sahiptir. Kanun’un 9. maddesinde 9. maddesinde ise, istisnai bir hükme yer verilerek bir kamu hizmetinin görülmesi maksadı ile resmi bina ve tesisler için imar planlarında yer ayrılması veya bu amaçla değişiklik yapılması gerektiği takdirde Bakanlığın, valilik kanalı ile ilgili belediyeye talimat verilebileceği veya gerekirse imar planının resmi bina ve tesislerle ilgili kısmını re’sen yapıp onaylayabileceği belirtilmiştir.

İçişleri Bakanlığının İhtiyaç Duyacağı Taşınmazlarda Planlama Yetkisi

2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 30. maddesine 20.8.2016 tarihli ve 6745 sayılı Kanun’un 32. maddesiyle eklenen fıkra hükmüne göre İçişleri Bakanlığının güvenlik gerekçesiyle ihtiyaç duyduğu, kamu kurum ve kuruluşları, belediyeler ve il özel idareleri dâhil mahalli idareler ve diğer kamu tüzel kişilerine ait taşınmazlar, kaynak veya irtifak hakları, Bakanlar Kurulu kararıyla resen Hazine adına tescil ve İçişleri Bakanlığına tahsis edilir. Bu taşınmazlara ilişkin olarak ihtiyaç duyulan imar planı değişiklikleri Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca resen yapılır veya yaptırılır.

6292 Sayılı Kanununa Göre Belirlenen Proje Alanlarında İmar Planı Yapma Yetkisi

Proje alanı olarak belirlenen bölgelerdeki her ölçekteki imar planları ve değişiklikleri ile bu planlara dayalı olarak yapılacak imar uygulamaları, parselasyon planları, ifraz ve tevhit işlemleri proje alanı sahibi idare tarafından yapılır ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca onaylanır.

Toplu Konut Alanları Nasıl Belirlenir? Toplu Konut Alanlarında Planlama Yetkisi?

Bu konuda şu yazımıza bakabilirsiniz: Toplu Konut Alanları Nasıl Belirlenir? Toplu Konut Alanlarında Planlama Yetkisi?

Afet Bölgelerinde İmar Planlama Yetkisi

Öncelikle afet bölgelerinin nasıl belirlendiğini izah edelim. 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirler ve Yapılacak Yardımlar Hakkında Kanunun 2. maddesine göre; su baskınına uğramış veya uğrayabilir bölgeler, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının teklifi üzerine Devlet Su İşlerinin bağlı bulunduğu Bakanlıkça; yer sarsıntısı, yer kayması, kaya düşmesi ve çığ gibi afetlere uğramış veya uğrayabilir bölgeler ise, Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca tespit ve bunlardan şehir ve kasabalarda meydana gelen ve gelebileceklerin sınırları imar planına, imar planı bulunmayan kasaba ve köylerde de belli edildikçe harita veya krokilere işlenmek suretiyle, afete maruz bölge olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca kararlaştırılır. Bu şekilde tespit edilen sınırlar, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının isteği üzerine ilgili valiliklerce mahallinde ilan edilir.

Çeşitli kanunlar, bu şekilde tesis edilen afet bölgelerinde planlama yetkisini Çevre ve Şehircilik Bakanlığına vermektedir. Örneğin 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 9. maddesine göre Çevre ve Şehircilik Bakanlığı gerekli görülen hallerde, umumi hayata müessir afetler dolayısıyla yapılması gereken planların ve plan değişikliklerinin, tamamını veya bir kısmını, ilgili belediyelere veya diğer idarelere bu yolda bilgi vererek ve gerektiğinde işbirliği sağlayarak yapmaya, yaptırmaya, değiştirmeye ve re’sen onaylamaya yetkilidir.

Ayrıca 7269 sayılı Kanun’a göre afet dolayısıyla hasara uğramış şehir ve kasabaların imar planı mevcutsa ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca da değiştirilmesine gerek görülmüyorsa inşaata genel hükümler çerçevesinde müsaade edilir. Mevcut imar planının kısmen değiştirilmesi gerekli görülen yerlerde bu değişiklik planları Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca 5 ay içinde yaptırılır. İmar planı olmayan veya tamamen değiştirilmesi gereken yerlerde halihazır harita ve imar planı Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca öncelikle yapılır veya yaptırılır. Bu planlar yapılıncaya kadar gelecekteki planlara göre esaslı inşaat yaptırılmasına Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca izin verilebilir.

7269 sayılı Kanun’un aksine 5902 sayılı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun, afete uğramış bölgelerde planlama yetkisini Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığına vermektedir. 5902 sayılı Kanun’un 10. maddesi “Afete uğramış yerlerin imar, plan, proje işlemleri ile bu alandaki hukuki işlemlerin yürütülmesinde kamu kurum ve kuruluşları ile koordinasyonu sağlamak, yapılan işlemleri denetleme”yi İyileştirme Dairesi Başkanlığı’nın görevleri arasında saymaktadır. Keza Kanun’un 12. maddesi depremde zarara uğraması muhtemel yerler ile zarara uğramış yerlerin imar, plan ve proje işlemlerinin Deprem Dairesi Başkanlığı tarafından yürütüleceğini hüküm altına almıştır.

GAP Projesi Kapsamında Kalan Yerlerde Planlama Yetkisi

388 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kurulan Güneydoğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma (GAP) İdaresi; Güneydoğu Anadolu Projesi kapsamına giren yörelerin (Adıyaman, Diyarbakır, Gaziantep, Mardin, Siirt, Şanlıurfa, Şırnak, Batman ve Kilis) süratle kalkındırılması, yatırımların gerçekleştirilmesi için plan, alt yapı, ruhsat, konut, sanayi, maden, tarım, enerji, ulaştırma ve diğer hizmetleri yapmak veya yaptırmak, yöre halkının eğitim düzeyini yükseltmek için gerekli tedbiri almak veya aldırmak, kurum ve kuruluşlar arasındaki koordinasyonu sağlamak üzere kurulmuş Başbakanlığa bağlı tüzel kişiliğe sahip bir kamu idaresidir. İdare sürekli değildir. KHK’ye göre GAP İdaresi (06.11.1989 tarihinden itibaren) 23 yıl sürelidir.

388 sayılı Güneydoğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma İdaresi Teşkilatının Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 2/f maddesi ile nazım ve uygulama imar planlarını yapmak, Teşkilatın görevleri arasında sayılmıştır.

Danıştay kararlarına göre GAP Kalkınma İdaresinin planlamaya ilişkin yetkileri, 388 sayılı KHK’nın 2. maddesinde kalan illerin GAP kapsamında kalan kısımlarında GAP ile doğrudan ilgili konularda kullanılabilir. Bunun dışındaki konularda genel yetki hükümleri geçerlidir (Danıştay 6. Dairesi, 15.03.1995, E:1994/3603, K:1995/1052)

Boğaziçi Alanında İmar Planı Yetkisi ve Planlama Esasları

Boğaziçi Kanunu, Boğaziçi kıyı ve sahil şeridi, öngörünüm, geri görünüm ve etkilenme bölgesinden oluşan ve sınırları 22.07.1983 onay tarihli nazım planında gösterilen Boğaziçi alanında imar uygulamalarını düzenlemek ve kanunla verilen diğer görevleri yapmak üzere İstanbul Büyükşehir Belediyesi dışında bir örgütlenme öngörmüştür. Bu konuda şu yazımıza bakabilirsiniz: Boğaziçi Alanında İmar Planı Yetkisi ve Planlama Esasları

Haydarpaşa Limanında Planlama Yetkisi

5234 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun geçici 5. maddesine göre mülkiyeti Hazineye ait İstanbul İli, Üsküdar İlçesi, Selimiye ve İhsaniye Mahallelerinde bulunan ve Haydarpaşa Limanı olarak kullanılan taşınmazları, üzerindeki muhdesatı ile birlikte ödenmiş sermayesine ilave edilmek üzere, Ulaştırma Bakanlığının ilgili kuruluşu olan Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğüne bedelsiz olarak devretmeye Maliye Bakanı yetkilidir.

Bu taşınmazlarla ilgili olarak imar mevzuatındaki kısıtlamalar ile plan ve parselasyon işlemlerindeki askı, ilan ve itirazlara dair sürelere ilişkin hükümlere tabi olmaksızın, her ölçekteki imar planını yapmaya, yaptırmaya, değiştirmeye, resen onaylamaya ve her türlü ruhsatı vermeye Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkilidir.

Plan hazırlama ve onaylama işlemleri Çevre ve Şehircilik Bakanlığının uygun görülen birimince, ruhsat ve plan uygulama işlemleri ise Çevre ve Şehircilik Bakanlığı il teşkilatınca yerine getirilir. Kesinleşen planlar ilgili belediyelere tebliğ edilir. Bu planların uygulanması zorunludur.

Patlayıcı Madde Üretmek/İşlemek Üzere Kurulacak Tesislerde Planlama Yetkisi

Tekel dışı bırakılan bu maddelerin tabi olacağı usuller Kanunun 2. maddesine dayanılarak İçişleri, Milli Savunma, Maliye, (o tarihteki) Gümrük ve İnhisarlar ve İşletmeler Bakanlıkları tarafından hazırlanan bir tüzük ile düzenlenmiştir. Tekel Dışı Bırakılan Patlayıcı Maddelerle Av Malzemesi ve Benzerlerinin Üretimi, İthali, Taşınması, Saklanması, Depolanması, Satışı, Kullanılması, Yok Edilmesi, Denetlenmesi Usul ve Esaslarına İlişkin Tüzüğün (Resmi Gazete T/S: 29.09.1987/19589) 5. maddesine göre patlayıcı madde üretmek ve işlemek üzere açılacak işyerlerinin mevzi imar planları, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanacaktır.

Özelleştirme Kapsamında Kalan Taşınmazlarda Planlama Yetkisi

3194 sayılı İmar Kanunundaki çeşitli maddeler ile, özelleştirme kapsamına alınan taşınmazların imar planlarının yapımı konusunda genel yetki kuralından farklı kurallar getirilmiştir.

1) Genel Olarak

3194 sayılı İmar Kanunu’nun 9. maddesinin ikinci fıkrasına göre; belediye sınırları ve mücavir alanlar içerisinde bulunan ve özelleştirme programına alınmış kuruluşlara ait arsa ve arazilerin, ilgili kuruluşlardan (belediye) gerekli görüş, alınarak çevre imar bütünlüğünü bozmayacak imar tadilatları ve mevzi imar planları ve buna uygun imar durumları Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca hazırlanarak Özelleştirme Yüksek Kurulunca onaylanmak suretiyle yürürlüğe girer.

Bu yazımız da ilginizi çekebilir:  Orman, Mera Gibi Kamu Mallarında Parselasyon İşlemleri

2) Hizmet Özelleştirmesine Ait İmar Planları

3194 sayılı İmar Kanununun 9. maddesine göre, 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun kapsamında gelir ortaklığı modeli ve işin gereğine uygun sair hukuki tasarruflar yöntemine göre özelleştirme işlemleri yapılan hizmet özelleştirilmesi niteliğindeki yatırımların yapılacağı yerlerde hazırlanan veya hazırlattırılan planları, Özelleştirme İdaresince değerlendirilmek ve sözleşmeye uygunluğu konusundaki görüşü de alınmak kaydı ile imar mevzuatındaki kısıtlamalara tabi olmaksızın resen onaylamaya Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkili olup, her türlü ruhsatı ilgili belediye en geç iki ay içinde verir.

3) Kıyıda ve Turizm Alanlarında Kalan Yerlerde İmar Planları

Özelleştirme kapsamında yer alan tesisler için onama işlemi, Özelleştirme Yüksek Kurulunca yapılır. Kıyı Kanununa 5398 sayılı Kanunla eklenen ek 1. madde hükmüne göre özelleştirme kapsamındaki kuruluşların kullanımında bulunan ve kıyıda yer alan arazi ve yapılar için, bu Kanun hükümleri çerçevesinde yapılması gereken tüm işlemler (kıyı kenar çizgisinin tespiti, Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca lüzum görülmesi halinde kıyı kenar çizgisinin yeniden tespiti, uygulama imar planlarının hazırlanması, ruhsat ve benzeri hususlar) kuruluşun özelleştirme kapsamına alınmasını takiben ilgili kurum ve kuruluşlarca iki ay içerisinde sonuçlandırılır.

3194 sayılı İmar Kanununa 03.07.2005 tarihli ve 5398 sayılı Kanunun 12. maddesi ile eklenen ek 3. madde ile, özelleştirme kapsamına alınan kuruluşlara ait ya da üzerinde bu kuruluşlar lehine irtifak hakkı/kullanım izni tesis edilmiş yerlerin aynı zamanda kıyıda ya da kültür ve turizm koruma ve gelişme bölgelerinde kalması halinde yapılacak işlemlere açıklık getirilmiştir.

Madde hükmüne göre; özelleştirme programındaki kuruluşlara ait veya kuruluş lehine irtifak ve/veya kullanım hakkı alınmış arsa ve araziler ile özel kanunları uyarınca özelleştirilmek üzere özelleştirme programına alınan arsa ve arazilerin, 3621 sayılı Kıyı Kanunu veya 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu kapsamında kalan yerler dahil olmak üzere genel ve özel kanun hükümleri kapsamında yer alan tüm alanlarda imar planlarını yapmaya ve onaylamaya yetkili olan kurum veya kuruluşlardan görüş alınarak çevre imar bütünlüğünü bozmayacak her tür ve ölçekte plan, imar planı ile değişiklik ve revizyonları müellifi şehir plancısı olmak üzere Başbakanlık Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca yapılarak veya yaptırılarak Özelleştirme Yüksek Kurulunca onaylanmak ve Resmi Gazetede yayımlanmak suretiyle kesinleşir ve bu Kanunun 8. maddesinde yer alan ilan ve askıya dair hükümlerden muaf olarak yürürlüğe girer.

Ek 3. madde; özelleştirme programındaki kuruluşlara ait veya bu kuruluşlar lehine irtifak ve/veya kullanım hakkı alınmış veya özel kanunları uyarınca özelleştirilmek üzere özelleştirme programına alınan arsa ve arazilerin planlamasını kapsamaktadır. Bu kapsamdaki arsa ve arazilerin planlaması konusunda plan hazırlama yetkisi, Özelleştirme İdaresi Başkanlığına; bu planları onaylama yetkisi ise Özelleştirme Yüksek Kuruluna aittir.

Bu arsa ve araziler; 3621 sayılı Kıyı Kanunu, 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu ya da 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamında olsalar bile planlama yetkisi, ek 3. madde hükmüne göre Özelleştirme Yüksek Kuruluna aittir.

Bu planların uygulanması amacı ile yapılacak parselasyon planları Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından yapılır veya yaptırılır. Bu parselasyon planları Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca onaylanır ve İmar Kanununun 19. maddesinde belirtilen ilan ve askıya dair hükümlerden muaf olarak kesinleşir ve yürürlüğe girer.

Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından müellifi şehir plancısı olmak üzere hazırlattırılan planlar Özelleştirme Yüksek Kurulu tarafından onaylanır. Onaylanan planlar, Resmi Gazetede yayımlanarak kesinleşir. Bu planlar, 3194 sayılı İmar Kanununun 8. maddesinde yer alan askı ve ilan ile ilgili hükümlerden muaftır. Bu nedenle planların ilan edilmesi ve bu planlara itiraz edilmesi mümkün değildir. Ancak genel hükümlere göre idari yargıda iptal davası açılabilir.

Gelibolu Tarihi Yarımadası Milli Parkında Planlama Yetkisi

1915 yılında Çanakkale kara ve deniz savaşlarının yaşandığı Gelibolu Yarımadası, 4533 sayılı Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı Kanunu ile özel bir statüye kavuşturulmuştur. Ayrıca, Kanunun uygulanmasını göstermek amacı ile Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkındaki Yapıların Denetimi ve Yıkılması ile İzin ve İrtifak Hakkı Uygulamaları Yönetmeliği yayımlanmıştı. Kanun ve Yönetmelik hükümleri milli park alanında hem milli park gelişme planının, hem de bu plana uygun olarak uygulama imar planlarının hazırlanması ile ilgili hükümler ihtiva etmekteydi. Fakat 4533 sayılı Kanun ve bu Kanun’un ihdas ettiği Gelibolu Tarihi Yarımadası Milli Parkı, 19/6/2014 tarihli ve 6546 sayılı Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı Kurulması Hakkında Kanun ile yürürlükten kaldırılmıştır.

6546 sayılı Kanun, bu alanda Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alanını ihdas etmiş ve bu alanda ve bu alanın bulunduğu Eceabat İlçesinde planlama ile ilgili hükümler ihtiva etmiştir. Kanun’un 3. maddesine göre;

a) Tarihi Alanın her tür ve ölçekte planlarının hazırlanması, yenilenmesi ve değiştirilmesi işlemleri Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı tarafından yürütülür ve Kültür ve Turizm Bakanlığının onayı ile yürürlüğe girer.

b) İmar mevzuatına göre, Eceabat’ın belediye sınırları ile mücavir alanlara ilişkin imar planının hazırlanması ve revizyonu, 6546 sayılı Kanun ve tarihi alan planına aykırı olmamak üzere Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığının uygun görüşü alınarak yapılır.

f) Köy yerleşim alanlarının imar planları, tarihi alan planı esas alınmak kaydıyla imar mevzuatına göre, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığının uygun görüşü alınarak yapılır.

Gecekondu Kanunu’na Tabi Alanlarda Planlama Yetkisi

Bu konuda şu yazımıza bakınız: Gecekondu Kanunu’na Tabi Alanlarda Planlama Yetkisi

Kuzey Ankara Kentsel Dönüşüm Projesi Kapsamında Kalan Alanlarda Planlama Yetkisi

5104 sayılı Kuzey Ankara Girişi Kentsel Dönüşüm Projesi Kanununun 4. maddesine göre; proje alan sınırları içinde kalan bölgede ilgili mevzuatına göre ilçe belediyeleri ve diğer kamu kuruluşlarına ait olan, her ölçek ve nitelikteki imar planları, parselasyon planlarına dair yetkiler Ankara Büyükşehir Belediyesine aittir. Proje alanı içinde her ölçekteki imar planları bu Belediyece yapılır, yaptırılır ve onanır.

Bu alanlarda planlama ilişkin detaylar, Kanunun uygulanmasını göstermek amacı ile çıkarılan Kuzey Ankara Girişi Kentsel Dönüşüm Projesi Yönetmeliğinin 23. maddesinde açıklanmıştır.

Madde hükmüne göre; ilgili mevzuata göre proje alanı içinde olup ilçe belediyeleri, belde belediyeleri ve kamu kurum ve kuruluşlarına ait olan her ölçek ve nitelikteki imar planları, parselasyon planları, etaplama ve benzeri imar uygulamalarına dair izin ve yetkiler ile proje onayı, yapı izni, yapı kullanma izni ve inşaata dair benzeri izin ve yetkiler Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından kullanılır.

Organize Sanayi Bölgelerinde İmar Planlama Yetkisi

Organize sanayi bölgeleri; sanayinin uygun görülen alanlarda yapılanmasını sağlamak, çarpık sanayileşme ve çevre sorunlarını önlemek, kentleşmeyi yönlendirmek, kaynakları rasyonel kullanmak, bilgi ve bilişim teknolojilerinden yararlanmak, sanayi türlerinin belirli bir plan dâhilinde yerleştirilmesi ve geliştirilmesi amacıyla; sınırları tasdik edilmiş arazi parçalarının imar planlarındaki oranlar dâhilinde gerekli idari, sosyal ve teknik altyapı alanları ile küçük imalat ve tamirat, ticaret, eğitim ve sağlık alanları, teknoloji geliştirme bölgeleri ile donatılıp planlı bir şekilde ve belirli sistemler dâhilinde sanayi için tahsis edilmesiyle oluşturulan ve 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu hükümlerine göre işletilen mal ve hizmet üretim bölgelerini ifade etmektedir.

OSB’lere ait yer seçimi Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının koordinatörlüğünde, ilgili kurum ve kuruluşların temsilcilerinin katılımıyla oluşan yer seçimi komisyonunun yerinde yaptığı inceleme sonucunda, varsa 1/25.000 ölçekli çevre düzeni planı kararları dikkate alınarak oybirliği ile yapılır ve OSB ilan edilir.

4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanununun 4. maddesine göre yer seçiminin kesinleşmesinden sonra OSB sınırları dışında kalan alanların planlanması Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve/veya ilgili belediye tarafından en geç bir yıl içinde yapılır. Bununla ilgili usul ve esaslar Bakanlık ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca müştereken belirlenir. OSB alanı dışındaki içme ve kullanma suyu, karayolu, demiryolu, elektrik ve doğalgaz bağlantıları ile ilgili iş ve işlemler Bakanlığın koordinasyonunda ilgili kurum ve kuruluşlarca yerine getirilir.

Endüstri Bölgelerinde İmar Planlama Yetkisi

Endüstri bölgeleri, yatırımları teşvik etmek, yurt dışında çalışan Türk işçilerinin tasarruflarını Türkiye’de yatırıma yönlendirmek ve yabancı sermaye girişinin artırılmasını sağlamak üzere 4737 sayılı Endüstri Bölgeleri Kanunu uyarınca Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının önerisi üzerine Bakanlar Kurulu kararıyla kurulan bölgeleri ifade etmektedir.

4737 sayılı Endüstri Bölgeleri Kanununun 4/A maddesine göre, endüstri bölgeleri sınırları içerisinde yapılacak ve hazırlama usul ve esasları Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından belirlenecek 1/5.000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1.000 ölçekli uygulama imar planı ve parselasyon planları ve değişiklikleri ihale yoluyla hazırlattırılır ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından onaylanarak yürürlüğe girer.

635 sayılı Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 9. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi, endüstri bölgelerinde imar planlarının yapılmasına ilişkin iş ve işlemlerin Sanayi Bölgeleri Genel Müdürlüğünce yürütüleceğini hüküm altına almıştır.

Özel Endüstri Bölgelerinde İmar Planlama Yetkisi

Endüstri Bölgeleri Kanununun 4/c maddesine göre, münferit bir sanayi yatırımı gerçekleştirmek amacıyla, yatırımı gerçekleştirecek yerli ve/veya yabancı gerçek ya da tüzel kişilerin başvurusu üzerine Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının uygun gördüğü alanların, Kurulun değerlendirmesinin ardından Bakanlar Kurulunca bu Kanun kapsamında münferit yatırım yeri olarak tahsis edilmesine karar verilebilir.

Belirlenen alanın kamulaştırılmasının ardından alan, Hazine adına tescil edilir ve sabit yatırım tutarının binde beşini geçmemek üzere Bakanlar Kurulunca belirlenecek tutarın, Bakanlık Merkez Saymanlık Müdürlüğü hesabına yatırılmasını takiben yatırımcı lehine, bedelli veya bedelsiz olarak Maliye Bakanlığınca irtifak hakkı tesis edilir.

Başvuru sahibi tarafından hazırlattırılacak 1/5.000 ve 1/1.000 ölçekli imar planları, alt yapı ve üst yapı projeleri ve bunlarla ilgili ruhsat ve izinler, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı onayı ve denetimine tabidir.

Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde İmar Planlama Yetkisi

Teknoloji geliştirme bölgeleri, yüksek/ileri teknoloji kullanan ya da yeni teknolojilere yönelik firmaların, belirli bir üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsü ya da AR-GE merkez veya enstitüsünün olanaklarından yararlanarak teknoloji veya yazılım ürettikleri/geliştirdikleri, teknolojik bir buluşu ticari bir ürün, yöntem veya hizmet haline dönüştürmek için faaliyet gösterdikleri ve bu yolla bölgenin kalkınmasına katkıda bulundukları, aynı üniversite, yüksek teknoloji enstitüsü ya da AR-GE merkez veya enstitüsü alanı içinde veya yakınında; akademik, ekonomik ve sosyal yapının bütünleştiği siteyi veya bu özelliklere sahip teknoparkı ifade etmektedir.

4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu’na göre teknoloji geliştirme bölgeleri, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulu kararıyla kurulmaktadır.

4691 sayılı Kanun’un 4. maddesine göre, teknoloji geliştirme bölgelerindeki planlama sürecinde imar ve parselasyon planları ve değişiklikleri, bölgenin yönetici şirketince (Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanununa göre yönetici şirket, anonim şirket statüsünde kurulan ve bölgenin yönetiminden sorumlu olan şirket) hazırlanır ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından onaylanarak yürürlüğe girer.

Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Uygulama Yönetmeliğinin 20. maddesine göre yönetici şirket, 3194 sayılı İmar Kanununa ilişkin 7/1/2006 tarihli ve 26046 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Plân Yapımını Yükümlenecek Müelliflerin Yeterliliği Hakkında Yönetmelik hükümlerinde belirlenen grupta yeterlilik belgesine sahip plan müellifini kendi bünyesinde bulundurması veya bünyesindeki ortağı kamu kurumu ya da kuruluşunda çalışan yeterlilik belgesine sahip plan müellifinin bulunması halinde planlama grubu oluşturarak imar planlarını hazırlayabilir. Bu nitelikleri taşımayan yönetici şirket, imar planlarını yeterliliğe haiz plan müelliflerine veya müellif kuruluşlara hazırlattırabilir.

İmar planı açıklama raporu ekinde, Bölge başvurusu için temin edilmiş olan kısıtlılık belgeleri yer alır. Ayrıca, rapor içerisinde ilgili kurum tarafından onaylanmış imar planına esas jeolojik-jeoteknik etüt raporu sonuç ve öneriler bölümü ile imar planına konu taşınmaz mallara ait güncel takyidatlı tapu kayıt bilgisi yer alır. Bakanlığa onanmak üzere sunulacak olan imar planı öncesinde, Bölge içerisinde yer alan üniversite, Hazine ya da diğer kamu kurum veya kuruluşlar ile özel hukuk tüzel kişilerine ait taşınmazların yönetici şirket adına gerçekleştirilmiş tahsis işlemi veya plana muvafakat edildiği belgelendirilir.

Planlanacak her bir Bölge alanı bütününde, maksimum yükseklik serbest bırakılmak kaydıyla, taban alanı katsayısı yüzde kırkı, büyükşehir belediyesi sınırları içerisinde Emsal(E)=1,50’yi, diğer yerlerde Emsal(E)=1.00’i geçemez. Bu Yönetmelik kapsamında temin edilen kısıtlılık belgeleri aynı zamanda imar planına esas görüşler olarak değerlendirilir. Bakanlık gerekli gördüğü takdirde ilgili kurum ve kuruluşlardan imar planına esas görüş isteyebilir. Bodrum katlar, cepheleri hizasındaki en düşük doğal veya düzeltilmiş bahçe kotunda veya üzerinde kalmak, hiçbir noktada hizasındaki bahçe kotlarına göre gömülmemek şartı ile bağımsız olarak iskan edilebilir ve bu bağımsız bölümler ile ortak alanlar emsale dahil değildir.

Teknoloji geliştirme bölgesi taban alanı katsayısı ve emsal büyüklüğü yapı adaları arasında transfer edilebilir. Birden fazla alanı olan Bölgelerde, Bölge alanlarının bitişik ya da yakın konumda olmaları halinde imar planının bütün bu alanları kapsayacak şekilde onaylanması şartıyla taban alanı katsayısı ve emsal büyüklüğü Bölge alanlarına ait yapı adaları arasında transfer edilebilir. Bu durum plan açıklama raporunda belirtilir.

Bölge alanı ilan edildiğinde üzerinde bina var ise; ön, yan ve arka bahçe mesafelerinde fiili durum esas alınır. Yapı yaklaşma sınırı içerisinde kalan binalar ekonomik ömürlerini tamamlayıncaya kadar kullanılabilir.

Bölge kuruluşuna ya da sınır değişikliğine yönelik Bakanlar Kurulu Kararının Resmî Gazete’de yayımını takiben yeni Bölge alanına ait imar planı değişiklikleri Bölge yönetici şirketince hazırlanarak onaylanmak üzere Bakanlığa sunulur.

Bakanlar Kurulu kararı ile ilan edilen Bölge alanı imar planları tek seferde yapılabileceği gibi, etaplar halinde de yapılabilir. Her bir etap alan miktarı, o Bölge alanının yüzde otuzundan az olamaz. Bu durum plan açıklama raporunda belirtilir.

Yönetici şirket tarafından hazırlanan veya hazırlattırılan imar planları Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının onayına sunulur. Bu Bakanlık tarafından onaylanan planlar yürürlüğe girer.

Türk Silahlı Kuvvetlerine Ait Savunma ve Eğitim Amaçlı Alanlarda Planlama Yetkisi

3194 sayılı İmar Kanununun 4. maddesinin 2. fıkrasında “Türk Silahlı Kuvvetlerine ait harekat, eğitim ve savunma amaçlı yapılar için, bu Kanun hükümlerinden hangisinin ne şekilde uygulanacağı Milli Savunma Bakanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından müştereken belirlenir” hükmü yer almaktaydı.

Bu taşınmazlarla ilgili olarak Milli Savunma Bakanlığı ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yayınlanan 16.12.1985 tarihli Genelgenin 3. maddesinde, imar planları onaylanırken Milli Savunma Bakanlığının görüşünün alınmasına ilişkin düzenlemeler yer almaktadır. Genelgeye göre Milli Savunma Bakanlığınca tahsisli ve tahsissiz olarak kullanılan yerlerde ve çevresinde yapılacak imar planları ve değişikliklerinin Genelkurmay Başkanlığı görüşü alınmak üzere, Milli Savunma Bakanlığına bildirilmeden onanmaması gerekmektedir.

Danıştay da Milli Savunma Bakanlığına tahsisli taşınmazlarla ilgili olarak yapılacak plan değişikliklerinde Milli Savunma Bakanlığının görüşünün alınmamış olmasını hukuka aykırı bulmuştur. Bu nedenle, gerek Milli Savunma Bakanlığına tahsisli bulunan ve gerekse bu Bakanlık tarafından tahsissiz olarak kullanılan taşınmazlarla ilgili olarak yapılacak planlarda ve plan değişikliklerinde bu Bakanlığın görüşünün alınması gerekir.

Bu hükmün uygulanmasını göstermek amacı ile 04.06.2008 tarihinde Milli Savunma Bakanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı arasında protokol düzenlenmiştir.

Söz konusu Protokol hükümleri, Türk Silahlı kuvvetlerine ait harekat, eğitim, savunma amaçlı yapılar, yurt savunması bakımından önem taşıyan askeri tesis ve bölgeler, kışla, karakol, ordugah, askerlik şubesi, cephanelik, yer altı ve yer üstü depolar, er pavyonu, askeri hastane, dispanser gibi hizmet binaları, özel ve yerel eğitim merkezi, konferans salonu, dershane, spor salonu gibi eğitime yönelik askeri bina ve tesisler, harekat alan iskan tesisi gibi askeri personelin topluca iskan edildiği bina ve mahaller, askeri hava alanları, askeri deniz tesisleri, askeri muhabereye yönelik bina ve tesisler ile askeri yasak bölgeler ve güvenlik bölgelerinde uygulanacaktır.

Protokol hükümlerine göre yukarıda sayılan alanlarda özel kanunların planlamaya ilişkin hükümleri uygulanmayacaktır. Bu alanlarda Genelkurmay Başkanlığının olumlu görüşü doğrultusunda Milli Savunma Bakanlığı tarafından 3194 sayılı İmar Kanunu ve uygulama yönetmeliklerine uygun biçimde hazırlanacak ya da hazırlattırılacak nazım ve uygulama imar planları ve bu planların değişiklik ve revizyonları 3194 sayılı İmar Kanununun 9. maddesi kapsamında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından resen onaylanacaktır.

3194 sayılı İmar Kanununun 4. maddesinin 2. fıkrası, 31.10.2016 tarihli ve 678 sayılı KHK ile “Türk Silahlı Kuvvetlerine, Sahil Güvenlik Komutanlığına, Jandarma Genel Komutanlığına ve Emniyet Genel Müdürlüğüne ait harekat, eğitim ve savunma amaçlı yapılar için bu Kanun hükümlerinden hangisinin ne şekilde uygulanacağı Millî Savunma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından müştereken belirlenir.” şeklinde değiştirilmiştir.

Milli Parklarda Planlama Yetkisi

2873 sayılı Milli Parklar Kanunu, Çevre ve Orman Bakanlığının önerisi üzerine Bakanlar Kurulu kararıyla milli park olarak belirlenen alanlarda milli park gelişme planı ve bu plana uygun olarak uygulama imar planları hazırlanmasını öngörmektedir.

Uzun devreli gelişme planı; Uzun Devreli Gelişme Planı ve Yönetim Planı Danışmanlık Hizmet Alımı İşine Ait Genel Teknik Şartnamede; “Ekolojik planlama yaklaşımı ile özellik ve nitelikleri göz önünde tutularak, milli park ve tabiat parkı statüsündeki alanların korunması, kaynak değerlerinin devamlılığının sağlanması, geliştirilmesi, yönetimi ve tanıtılması ile ilgili planlama esaslarını, bu planda öngörülen koruma ve gelişim bölgelerinde her türlü yerleşme ve diğer arazi kullanım kararları ve yerleşim birimlerinin gelişme alanları için yapılacak her ölçekteki uygulama imar planları ile uygulama projeleri ve uygulama programlarına esas oluşturan, bunlara ilişkin karar ve hükümleri belirleyen, bilimsel raporuyla bir bütün olan ve Çevre ve Orman Bakanlığınca onaylanan 1/25.000 veya alanın büyüklüğüne göre gerektiğinde daha alt ölçekli fiziki plan” olarak tanımlanmıştır.

Milli park gelişme planı, milli park olarak belirlenen yerlerin özellik ve nitelikleri göz önünde bulundurularak koruma ve kullanım amaçlarını gerçekleştirmek üzere, kuruluş geliştirme ve işletmelerini kapsayacak şekilde ilgili bakanlıkların olumlu görüşleri ve gerektiğinde fiili katkılarıyla hazırlanıp Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından onaylanır.

Milli Parklar Kanununun 4. maddesine göre Bu Kanun hükümlerine göre milli park olarak belirlenen yerlerin özellik ve nitelikleri göz önünde tutularak, koruma ve kullanma amaçlarını gerçekleştirmek üzere, kuruluş, geliştirme ve işletilmelerini kapsayan gelişme planı, ilgili bakanlıkların olumlu görüşleri ve gerektiğinde fiili katkılarıyla, Orman ve Su İşleri Bakanlığınca hazırlanır ve yürürlüğe konur.

Gelişme planı uyarınca iskan ve yapılaşmaya konu olacak yerler için, imar mevzuatına göre imar uygulama planları, milli park gelişme planı hüküm ve kararlarına uygun olarak hazırlanır veya hazırlattırılarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığının onayı ile yürürlüğe konulur.

2873 sayılı Kanun kapsamına giren yerlerdeki turizm bölge, alan ve merkezlerinde, turizm yatırımlarına ilişkin plan kararları Çevre ve Şehircilik ile Orman ve Su İşleri Bakanlıklarının görüşü alınarak sonuçlandırılır.

Uyarı: Kültür ve turizm koruma ve gelişme bölgesi olarak belirlenmiş milli parklarda planlama yetkisi Kültür ve Turizm Bakanlığındadır. Milli Parklar Kanunu kapsamına giren yerlerin aynı zamanda kültür ve turizm koruma ve gelişme bölgesi olarak belirlenmesi halinde planlama yetkisi Kültür ve Turizm Bakanlığına aittir. Ancak buna ilişkin planlamalarda, Orman ve Su İşleri Bakanlığının görüşünün alınması zorunludur.

Kentsel Dönüşüm Alanlarında Planlama Yetkisi

Bu konuda şu yazımıza bakabilirsiniz: Kentsel Dönüşüm Alanlarında Planlama Yetkisi

Kıyılarda ve Sahil Şeritlerinde Planlama Yetkisi

Bu konuda şu yazımıza bakabilirsiniz: Kıyılarda ve Sahil Şeritlerinde Planlama Yetkisi

Imar Plani Yapma Yetkisi Olan Kurumlar ve Yetki Alanlari
İmar Planı Yapma Yetkisi Olan Kurumlar ve Yetki Alanları