İçindekiler
İstimval Nedir?
İstimval, devletin olağanüstü bazı hallerde başvurduğu mal edinme yollarındandır. İstimval, mal kelimesinin çoğulu olan “emval” kelimesinden türetilmiştir. İstimval ise kelime anlamı olarak mal edinmek anlamına gelir.
Hukuki anlamda istimval ise devletin şahısların mülkiyetinde bulunan bazı malları edinmesidir. İstimvalde idare; bazı taşınırların mülkiyetini ya da kullanma hakkını, taşınmazların da yalnızca kullanma hakkını iktisap edebilir.
İstimlak Nedir?
Kelime kökeni olarak istimlak, bir mülkü edinme anlamına gelmektedir. Emlak, mülk, mülkiyet kelimeleri ile aynı kökten gelmektedir. Hukuk dilinde istimlak ise kamulaştırma anlamında kullanılmıştır. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu yürürlüğe konulmadan önce 6830 sayılı İstimlâk Kanunu yürürlüğe konulmuştu.
İstimval ile İstimlak/Kamulaştırma Farkı Nedir?
İstimval ile istimlak arasında temel olarak iki fark bulunmaktadır. Öncelikle istimval, mal edinmedir. Oysa ki istimlak mülk edinmedir. İslam hukuku açısından mal ve mülk kavramları birbiri ile yakından ilişkili olsa da aynı anlama gelmemektedir. Bu iki kavram arasındaki farklar için şu yazımıza bakabilirsiniz. İslam Hukukunda Mülkiyetin Konusu: Mal ve Mülk Kavramları
İkinci olarak istimvalde taşınmazların yalnızca kullanma hakkı iktisap edilir. Buna karşılık kamulaştırmada/ istimlakde taşınmazların mülkiyeti de kamuya geçer.
İstimval ile İlgili Anayasa Maddesi
1982 Anayasasının 119. ve 120 nci maddelerinde tabii afet ve ağır ekonomik bunalım ve şiddet olaylarının yaygınlaşması ve kamu düzeninin ciddi şekilde bozulması hallerinde olağanüstü hal ilan edilebileceğini hükme bağlanmıştır.
1982 Anayasasının 121. maddesinde de olağanüstü hal ilanının yöntemini belirledikten sonra olağan üstü hallerde vatandaşlar için getirilecek para, mal ve çalışma yükümlülüklerinin ve diğer bazı konuların Olağanüstü Hal Kanunu Kanununda düzenleneceğini öngörmüştür. Anayasanın bu hükmü gereği 2935 sayılı Olağanüstü Hal Kanunu düzenlenmiştir.
2935 Sayılı OHAL Kanunu
Olağanüstü Hal Kanununun 5. maddesine göre; tabii afet ve tehlikeli salgın hastalıklar sebepleriyle olağanüstü hal ilan edilmesi durumunda; felakete uğrayanların kurtarılması, meydana gelen hasar ve zararın telafisi için ihtiyaç duyulan ve hemen sağlanamayan para ve her türlü taşınır ve taşınmazlar ve yapılması gereken işler; para, mal ve çalışma yükümlülüğü yoluyla sağlanır.
Kanunun 6. maddesine göre; tabii afet ve tehlikeli salgın hastalıklar sebebiyle olağanüstü hal ilan edilmesi durumunda gerekli harcamalar öncelikle kamu kaynakları ile yardımlardan sağlanır. Acil ve hayati ihtiyaç maddeleri için harcamaya yeterli para kamu kaynaklarından zamanında sağlanamadığı taktirde, bölgedeki kredi kuruluşlarının olanaklarından yararlanılır. Para yükümlülüğünün uygulanmasında, kuruluşların hizmet ve faaliyetlerinin aksatılmaması göz önünde tutulur.
Kanunun 7. maddesine göre; tabii afet ve tehlikeli salgın hastalıklar sebebiyle olağanüstü hal ilan edilen bölge içindeki kamu kurum ve kuruluşlarıyla tüzel ve gerçek kişiler, kendilerinden istenecek veya yükümlülük konulacak arazi, arsa, bina, tesis, araç, gereç, yiyecek, ilaç ve tıbbi malzeme ile giyecek ve diğer maddeleri vermek zorundadırlar. Bu amaçla; öncelikle o bölgedeki genel ve katma bütçeli dairelere, kamu iktisadi devlet teşekkülleri ve kuruluşları ile bunlara bağlı müesseselere ve mahalli idarelere başvurulur. İhtiyaçların bu kaynaklardan zamanında ve yeterince karşılanmaması halinde, imkan ve kaynakları da dikkate alınarak, bölgedeki özel kuruluşlara ve gerçek kişilere ait olanlara yükümlülük konulur. Yiyecek, giyecek, araç, gereç, ilaç ve tıbbi malzemeler gibi zaruri maddeler bölge sınırları içinde sağlanamadığı takdirde, bu Kanun hükümleri uygulanmak suretiyle en yakın bölgelerden yükümlülük yolu ile sağlanır.
3634 Sayılı Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanunu
3634 Sayılı Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanununun 1. maddesine göre; seferberlik ve savaş hali ile bu hallerin henüz ilan edilmemiş olduğu ancak savaşı gerektirebilecek bir durumun meydana geldiği gerginlik ve kriz dönemlerinde yapılacak seferberlik hazırlıkları ile kıtaların toplanması esnasında, alelade vasıtalarla temin edilemeyen bütün askeri ihtiyaçları veya hizmetleri bu Kanun hükümleri dairesinde vermeye veya yapmaya her şahıs borçludur.
Bu mükellefiyetlerin Türk topraklarının tamamı veya bir kısmı üzerinde yapılmasına başlanacağı zamanı, Cumhurbaşkanı tayin eder.
Kanunun 6. maddesinde; Milli Müdafaa mükellefiyeti yolu ile sağlanacak askeri ihtiyaçlar başlıca ihtiyaçlar belirtilmiştir. Bunlardan bazıları şunlardır:
– Erleri, askeri şahısları, kıtaları ve bütün asker hayvanlarını barındırmak için ve ordunun her türlü vazife ve hizmetlerine müteallik levazım ve teçhizatının konulmasına, saklanmasına ve askeri memur ve müstahdemlerin vazifelerini ifa etmesine yarayan ve sahiplerine kati lüzumu olmayan binalar,
– Binek ve nakil hizmeti için orduya yarayan motorlu ve motorsuz her nevi kara nakil vasıtaları,
– Bütün müstahdemin ve mürettebatı ile beraber deniz, göl, nehir ve kanallarda bulunan gemiler ve her türlü cer ve nakil vasıtaları,
– Mürettebat ve müstahdemini ile ve bütün malzemesiyle beraber hava nakil vasıtaları,
– Değirmenler, fırınlar, fabrikalar, sınai müesseseler,
– Her nevi inşaata, tamirlere vesair askeri işlere lüzumlu olan bilumum malzeme, vasıtalar, aletler, makineler ve cihazlar.