1. Anasayfa
  2. Gayrimenkul Makaleleri

Köy Merası İşgali Suç mu?


Köy merası işgali, suç teşkil etmektedir. Ayrıca köy merası işgaline karşı 3091 sayılı Taşınmaz Mal Zilyedliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkında Kanun veya 2886 sayılı Devlet İhale Kanununun 75. maddesi kapsamında işlem yapılması mümkündür. Meralar konusunda hazırladığımız geniş kapsamlı bir rehber için şu yazımıza bakınız: Mera Nedir? Merayı Satın Almak Mümkün Mü? Mera Satın Alınabilir Mi?

1. Mera İşgali Nereye Şikayet Edilir?

Bu kapsamda meradan yararlanan köy ve belde halkından herkes, 3091 sayılı Taşınmaz Mal Zilyedliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkında Kanun kapsamında valiliklere ve kaymakamlıklara şikayette bulunabilirler.

Ayrıca muhtarlar ve belediye başkanları; mera, yaylak ve kışlakların ve sınır işaretlerinin korunmasından ve ayrıca tahsis amacına göre en iyi şekilde kullanılmasının sağlanmasından sorumludur. Muhtarlar ve belediye başkanları, mera, yaylak ve kışlaklara tecavüz olduğu takdirde durumu derhal Bakanlık il veya ilçe müdürlüğüne, il ve ilçe müdürlükleri de valilik veya kaymakamlığa bildirmekle yükümlüdürler.

2. Köy Merasını Kullanmak Suç Mu? Köy Merasına Tecavüz Suç mu?

Köy merası işgali suç mudur? Mera işgali cezası nedir? Meraların hukuki durumu, Hazine ve köy tüzel kişiliğinin meralar üzerinde sahip olduğu hakkın hukuki niteliği ortaya konulduktan sonra, köy merasına tecavüz suçu üzerinde de durulması gerekmektedir.

Köy merasına tecavüz suçu, hakkı olmayan yere tecavüz suçunun bir türü olarak 765 sayılı Kanunun 513. maddesi ile buna benzer biçimde 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 154. maddesinde düzenlenmiş olup maddenin 2. fıkrası; “Köy tüzel kişiliğine ait olduğunu veya öteden beri köylünün ortak yararlanmasına terk edilmiş bulunduğunu bilerek mera, harman yeri, yol ve sulak gibi taşınmaz malları kısmen veya tamamen zapt eden, bunlar üzerinde tasarrufta bulunan veya sürüp eken kimse hakkında birinci fıkrada yazılı cezalar uygulanır” hükmünü taşımaktadır.

Suçun maddi unsurunu oluşturan seçimlik hareketler; merayı kısmen veya tamamen zapt etme veya üzerinde tasarrufta bulunma ya da sürüp ekmektir. Zapt etme; taşınmazdan başkalarının kısmen veya tamamen yararlanmasını engellemek, taşınmazı fiilen el altında tutmaktır. Tasarruf etmek ise, taşınmazın devamlı bir biçimde kullanılması olup kısa süreli tasarruflar, kanunun aradığı anlamda tasarruf değildir. Öte yandan sürüp ekmek de, taşınmaz üzerinde tasarruf etme şekillerinden biridir.

Suçla korunan hukuki yarar meraların mülkiyet ve ortak kullanım hakkının korunmasıdır. Bu suçla meraya vaki tecavüz eylemlerinin herhangi bir şikâyet ve başvuru şartına bağlı olmaksızın etkin bir biçimde yaptırım altına alınması ve bu suretle meraların korunması amaçlanmıştır. Böylelikle Devlet, Anayasanın 45. maddesinde belirtilen meraların amaç dışı kullanılması ve tahribinin önlenmesi yükümlüğünü de yerine getirmiş bulunmaktadır.

Suçun mağduru meradan yararlanma hakkı olan herkestir. Meranın kullanma hakkı sahibi köy tüzel kişiliği ve meranın sahibi Hazine de suçtan zarar görendir.

Suçun maddi konusu tahsisli veya kadim köy meraları olduğundan belediye sınırları içerisindeki meralar bu suçun konusunu oluşturmamaktadır. Tahsis idari bir işlem olup Devlete ait olan bir arazinin kulanım hakkının hayvanların otlatılması ve otundan yararlanılması için müştereken bir veya birkaç köy ya da belediyeye bırakılmasını ifade eder. Kadim mera ise, başlangıcı bilinmeyen bir zamandan beri mera olarak kullanılan yerlerdir.

3. Mera Arazisine Ev Yapmak Mümkün müdür? Meraya Ev Yapmak Suç mu?

Mera alanına ev yapmak mümkün müdür? Köy merasına ev yapmak suç mudur? Mera Kanunu’nun 20. maddesine göre, mera, yaylak ve kışlaklarda, 442 sayılı Köy Kanununda öngörülen inşaatlar ile valiliklerden izin alınmak suretiyle imar mevzuatına göre yapılacak kullanma amacına uygun mandıra, suluk, sundurma ve süreklilik göstermeyen barınak ve ağıllar ile Turizm Bakanlığının talebi üzerine turizme açılması uygun görülen bölgelerde ahşap yapılar dışında, ev, ahır ve benzeri inşaatlar yapılamaz. Dolayısıyla köy merasında ev yapmak mümkün değildir.

4. Mera Alanlarında Tarım Yapılır Mı? Mera Arazisi Ekilir Mi?

Mera arazisinin tarım alanına çevrilmesi mümkün değildir. Mera ekilir mi sorusuna da olumsuz cevap vermek gerekir. Meraların ekilmesi mümkün değildir. Dolayısıyla mera alanlarında tarım yapılması da mümkün değildir. Çünkü mera tarla olamaz.

5. Meraya Ağaç Dikmenin Cezası

Meraya ağaç dikmenin cezası olup olmaması, ağacın hangi amaçla dikildiğine göre değişmektedir. Eğer herhangi bir sahiplenme olmadan sadece merayı geliştirmek için ağaç dikiliyorsa bunun suç olmadığını düşünüyorum. Ama bunun geçerli olabilmesi için ağaçların ya da meranın üzerinde mülkiyet iddia edilmemesi gerekir.

Ağaçların ya da meranın üzerinde mülkiyet iddia ediliyorsa bu TCK 154. madde anlamında suçtur.

6. Meraları İşgal Edenlerden Ecrimisil Alınır Mı?

Önemli bir konuda meraların işgali halinde ecrimisil alınıp alınmayacağıdır. Meralardan ecrimisil alınabilir mi? Meralar, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerdir. Bu nedenle, normal koşullar altında, meraların işgalinden ecrimisil alınabileceği düşünülebilir. Mera Kanunu, mera, yaylak ve kışlakların Devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğunu hüküm altına almıştır. Bu nedenle meraların işgal edilmesi halinde ecrimisil alınabilir.

Danıştay da meraların işgal edilmesi halinde milli emlak teşkilatınca ecrimisil alınabileceği görüşündedir. Danıştay’ın pek çok kararında meraların Devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu, 4342 sayılı Mera Kanununun 4.maddesinde meraların Devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu hükme bağlandığı, 2886 sayılı Devlet İhale Kanununun 75. maddesinde ise, devletin özel mülkiyetinde veya hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmaz malların, gerçek ve tüzel kişilerce işgali üzerine, fuzuli şagilden ecrimisilin isteneceğinin hüküm altına alındığı, buna göre, Devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu açık olan ve mera amacı dışında kullanılması mümkün olmayan taşınmazın işgal edilmesi nedeniyle ecrimisil alınmasında mevzuata aykırılık bulunmadığı ifade edilmiştir.

Bununla birlikte, mera, yaylak ve kışlaklar hakkında Milli Emlak Genel Müdürlüğünce 2002 yılında yayımlanan 2002/10 numaralı Genelge ile; Mera Kanununun 19. maddesinde mera, yaylak ve kışlaklara tecavüz olduğu takdirde bu işgal ve tecavüzler hakkında, 3091 ve 2886 sayılı Kanun hükümlerine göre gerekli işlemlerin yapılacağı, Kanunun 4. maddesinde de amaç dışı kullanılmak suretiyle vasıfları bozulan mera, yaylak ve kışlakları tekrar eski konumlarına getirmek amacıyla yapılan masrafların, sebebiyet verenlerden tahsil edileceği, belirtilerek Mera Kanunu uyarınca Hazinenin bu alanlara yönelik işgal ve tecavüzler nedeniyle ecrimisil isteme hakkı olmayıp, bu işgal ve tecavüzler nedeniyle alınması gereken bedellerin mera, yaylak ve kışlakların bakım, ıslah ve geliştirilmesinde kullanılmak üzere özel ödeneğe ve köy sandığına veya belediye bütçesine kaydedilmesi gerektiği bu nedenle Tarım Bakanlığı yönetim ve denetiminde olan mera, yaylak ve kışlaklardan Milli Emlak teşkilâtınca ecrimisil alınmayacağı belirtilmiştir. Bu nedenle şahıslar tarafından kullanılan mera, yaylak ve kışlaklardan Milli Emlak tarafından ecrimisil alınmaması gerekmektedir.

Genelgeye göre; “Mera Kanununun 19. maddesinde mera, yaylak ve kışlaklara tecavüz olduğu takdirde bu işgal ve tecavüzler hakkında, 3091 ve 2886 sayılı Kanun hükümlerine göre gerekli işlemlerin yapılacağı, Kanunun 4. maddesinde de amaç dışı kullanılmak suretiyle vasıfları bozulan mera, yaylak ve kışlakları tekrar eski konumlarına getirmek amacıyla yapılan masrafların, sebebiyet verenlerden tahsil edileceği belirtilmiştir.

Kanunun 26. maddesinde ise mera, yaylak ve kışlaklardan yararlananlardan komisyonca belirlenecek bir otlatma ücreti alınacağı, otlatma hakkından fazla hayvan otlatanlardan fazla otlatılan her hayvan için bu ücretin üç kat olarak tahsil edileceği ve belediye ve muhtarlıklarca tahsil edilecek bu ücretlerin o yerin mera alanlarının ıslah ve geliştirilmesi amacıyla köy sandığına veya belediye bütçesine gelir kaydedileceği hükme bağlanmıştır.

Yine Kanunun 14. maddesi gereğince vasfı değiştirilen mera, yaylak ve kışlaklardan alınacak ücretler, 20. madde gereğince valiliklerce verilecek yapı ruhsatlarından alınacak ücretler ile yapı sahiplerinden alınacak kira bedelleri, kiraya verilen mera, yaylak ve kışlaklardan alınacak kira bedelleri, Kanunun 30. maddesinde oluşturulması öngörülen ve mera, yaylak ve kışlaklarda yapılacak ıslah, bakım, geliştirme çalışmalarının finansmanının sağlanması olan özel ödeneğin gelirleri arasında sayılmıştır.

Ayrıca, Mera Kanunu uyarınca Hazinenin bu alanlara yönelik işgal ve tecavüzler nedeniyle ecrimisil isteme hakkı olmayıp, bu işgal ve tecavüzler nedeniyle alınması gereken bedellerin mera, yaylak ve kışlakların bakım, ıslah ve geliştirilmesinde kullanılmak üzere özel ödeneğe ve köy sandığına veya belediye bütçesine kaydedilmesi gerekir. Dolayısıyla, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı yönetim ve denetiminde olan mera, yaylak ve kışlaklardan teşkilâtımızca ecrimisil alınmaması gerekmektedir.”

Burada mera komisyonunca meralık vasfı kaldırılan fakat henüz Hazine adına tescil edilmemiş meraların durumunu da açıklamak gerekir. Bildiğimiz üzere 2002-10 sayılı Milli Emlak Genelgesine göre meralardan ecrimisil alınmamaktadır.  Fakat mera komisyonu tarafından vasıf değişikliğine karar verilen fakat henüz Hazine adına tescil edilmeyen meralarda özellikli bir durum söz konusudur. Mera Komisyonu vasıf değişikliğine karar vermiş fakat Hazine adına tescil gerçekleşmemiştir. Bu durumda şöyle bir yorum yapmak daha doğru olacaktır: Mera Komisyonu vasıf değişikliğine karar verdiğine göre meralık vasfı kalkmıştır buranın. Yapılacak tescil sadece parselin Hazine mülkiyetine geçmesi açısından anlamlıdır. Meralık vasfı zaten kalkmıştır. Bu parsel henüz tescil edilmediği dönemde Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan taşınmazlardan kabul edilmelidir. Bu nedenle bu parseldeki işgalden ecrimisil alınabileceğini düşünüyorum.

Köy Merası İşgali Suç mu?
Köy Merası İşgali Suç mu?