1. Anasayfa
  2. Gayrimenkul Makaleleri

Milli Emlak Personeli İçin Ecrimisil Rehberi


Hazine arazileri ecrimisil, ecrimisil bedeli nedir, ecrimisil davası zamanaşımı, ecrimisil hangi tarihten itibaren istenebilir, ecrimisil ihbarnamesi, ecrimisil kanun maddesi, ecrimisil milli emlak, ecrimisil ne demek, ecrimisil ne zaman başlar, ecrimisil nedir, ecrimisil nedir nasıl hesaplanır, ecrimisil yönetmeliği, ecrimisil zamanaşımı, ecrimisil zamanaşımı hak düşürücü süre, fuzuli şagil,

A. Ecrimisilin Tanımı

Ecrimisil kelimesi, Arapça olan “ecr” ve “misil” kelimelerinden üretilen yine Arapça “ecr-i misil” kelimesinden gelmektedir.

1. Ecr/İcar/İcare

Ecr (Türkçe’ye icar olarak geçmiştir) belirli bir iş karşılığı ödenen ücret anlamına gelir[1]. Toprak hukukunda ise toprağın kiralanması karşılığı olarak ödenen ücret anlamına gelir. Mecellenin 404. maddesinde icâre hakkında “Lügat-ı Arab’da ücret ma’nasınadır. Fakat îcâr ma’nasında dahi isti’mal olunmuştur. Istılâh-ı fukahâda menfaat-ı ma’lûmeyi ivaz-ı ma’lûm mukabelesinde bey’ etmek demektir.” hükmü yer almaktadır. Bu maddede icarenin, Arapça’da ücret manasına geldiği, fakat kira manasında da kullanıldığı belirtilmektedir. Aynı maddeye göre icare, hukuk terminolojisinde bir malın “menfaati”nin, tespit edilmiş bir bedel karşılığında satışı anlamına geldiği ifade edilmektedir.

İslam hukukunda “bey” satış anlamına gelir. Bayi kelimesi de bu kelimeden türemiştir. Yani Mecelleye göre ecrimisil bir malın “menfaat”inin satışı anlamına gelir. Burada geçen “menfaatin satışı” ifadesi, bugünkü hukukumuz dikkate alındığında kafa karıştırıcıdır; zira bugünkü medeni hukukumuza göre bir eşyanın menfaatini (kullanma ve yararlanma hakkını) satmak mümkün değildir. Dolayısıyla icare kavramının ve bir malın menfaatinin satışının ne demek olduğunu anlayabilmek için öncelikle “menfaat” kavramını izah etmek gerekir.

İslam hukukuna göre mülkiyet hakkının kuru mülkiyet (ayn, rekabe), kullanma/yararlanma hakkı (menfaat) ve zilyetlik olmak üzere üç unsuru bulunmaktadır (Cin,1978: 8). Bunlardan kuru mülkiyet ve kullanma/yararlanma hakkı, mülk-ü mal; zilyetlik ise mülk-ü yed olarak adlandırılmıştır (Ansay, 1954: 91).

Bugünkü Türk hukukunun aksine İslam hukukuna göre bir nesnenin ayn’ı ve menfaati farklı kişilere ait olabilir (Ansay, 1954: 89). Örneğin miri arazinin rekabesi devlete, menfaati ise tasarruf sahiplerine aittir. Aynı şekilde vakıf mallarının rekabesi Allah’a, menfaati ise lehine vakfedilen kişiye (meşrutunleyh) aittir. Bu farklı kişiler her iki unsur (ayn ve menfaat) açısından ayrı ayrı mülkiyet hakkına sahiptirler.

Bu kapsamda nesnenin sadece aynına sahip olmaya kuru mülkiyet, sadece menfaatine sahip olmaya da menfaat mülkiyeti denmiştir. Örneğin miri arazinin kuru mülkiyeti devlete, menfaat mülkiyeti ise toprak tefviz edilen kişilere aittir. Eğer bir kişi bir mülkün hem ayn’ına hem de menfaatine sahip olursa buna tam mülkiyet; ayn’ı ve menfaati farklı kişide ise buna eksik mülkiyet denmiştir. Örneğin miri arazinin ayn’ı (rekabesi) devlete, menfaati ise şahıslara ait olduğu için miri arazi üzerinde devletin ve şahısların mülkiyeti eksik mülkiyettir. Buna karşılık mülk arazinin hem ayn’ı hem de menfaati şahıslara ait olduğu için burada bir tam mülkiyet söz konusudur.

Menfaat mülkiyetinde mülkiyetin konusu, mülkten yararlanma ve onu kullanma hakkıdır. Yukarıda belirtildiği gibi ayn mülkiyeti ile aynı kişide birleşirse tam mülkiyet (milkü’l-ayn ve’l menfa veya el-milkü’t-tam) (Çalış, 2004: 68) oluşur. Buna karşılık bir mülkün ayn’ına sahip olmadan sadece menfaatine sahip olmaya milkü’l- menfa bila ayn (Çalış, 2004: 68) denmektedir ki bu da bir eksik mülkiyet türüdür.

Menfaat, mülkü kullanma ve mülkten yararlanma hakkıdır. Bundan dolayı menfaatler aynların, onlardan istenilen faydanın elde edilmesine müsait ve hazır durumda bulunması hali olarak tanımlanmaktadır. İslam hukukçuları bir mülkün kuru mülkiyeti ile tasarruf hakkının ayrı ayrı mülkiyet konusu olabileceğini kabul etmişlerdir. Bundan dolayı İslam hukukuna göre menfaat yani bir nesnenin kullanma hakkı, sınırlı bir ayni hak değil, başlı başına kendisi mülkiyete konu olabilen bir nesne durumundadır (Schacht, 1986: 141). Bu kapsamda bir nesnenin kendisi mülkiyet hakkına konu olabildiği gibi menfaati de başlı başına mülkiyete konu olabilir. Bir mülk üzerinde aynı anda biri kuru mülkiyet (rekabe), diğeri ise menfaat mülkiyeti olmak üzere iki mülkiyet bulunabileceği kabul edilmiştir. Örneğin bir malın ödünç verilmesi menfaatinin bedelsiz olarak temlik edilmesini; kiralanması ise, taşınmazın menfaatinin satılması olarak kabul edilmektedir (Schacht, 1986: 141). Kirada kiralayan, ödünç vermede ise ödünç alan malın menfaatine maliktir (Ansay, 1954: 89). Mecelle’nin 405. maddesi[2] de kirayı, bir şeyin menfaatinin bedel karşılığında satılması olarak tanımlamaktadır.

Yani İslam ve Osmanlı hukukuna göre bir malın kiralanması demek, menfaatinin satılması demektir. Bu anlamda menfaatin bedeline icar denir. Dolayısıyla icare de menfaatin satışı karşılığında elde edilen bedeldir; yani icare bugünkü anlamda kira bedelidir.

2. Misil

Misil kelimesi Arapçadır ve (Türkçedeki ‘misli’ kelimesi gibi) eşdeğerlik/benzerlik anlamı taşır.

Bu kelimenin, ecrimisil kavramı içerisindeki yerini tespit edebilmek için İslam hukukuna bakmak gerekir. İslam hukukunda ivazlar (bir şeyin karşılığı/bedeli) iki türlüdür: Bunlardan birincisinde bedel önceden belirlenmiştir ki buna müsemma (adı konulmuş, kararlaştırılmış) ivaz veya ivaz-ı malum denir[3]. Önceden kararlaştırılmış bu bedel, bir kadının mehri ise mehir-i müsemma; bir taşınmazın değeri ise bedel-i müsemma, bir işçinin ücreti veya toprağın kirası ise ecr-i müsemma olarak adlandırılır.

 İvazların ikincisinde ise bedel/ivaz, sözleşme ile önceden kararlaştırılmamıştır veya (günümüzdeki ecrimisil işlemlerinde olduğu üzere) ortada herhangi bir sözleşme yoktur; bu durumda bedel; sonradan ve emsal (misli) fiyatlar dikkate alınarak takdiri olarak bedel belirlenir. Bu şekilde emsal değerlere göre sonradan belirlenen bedel; bir kadının mehri ise mehir-i misil, bir taşınmazın değeri ise bedel-i misil, bir taşınmazı kullanmanın bedeli ise ecr-i misil denir[4].

3. Ecrimisil

Yukarıda yapmış olduğumuz açıklamalar çerçevesinde, ecrimisil kelimesini, emsal kira değeri veya emsal kira bedeli olarak değerlendirmek yanlış olmayacaktır. Dolayısıyla, hukuki anlamda ecrimisili “gerek hiçbir sözleşmeye dayanılmadan ve gerekse sözleşmenin sona ermesi veya geçersiz hale gelmesine rağmen, bir şeyi kullanmanın ve bu şeyden yararlanmanın bedeli karşılığı olarak emsal değerler dikkate alınarak tespit edilen bedel” olarak tanımlamak mümkündür.

Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmeliğe göre ecrimisil, Hazine taşınmazının, İdarenin izni dışında gerçek veya tüzel kişilerce işgal veya tasarruf edilmesi sebebiyle, İdarenin bir zarara uğrayıp uğramadığına veya işgalcinin kusurlu olup olmadığına bakılmaksızın Hazine (Milli Emlak teşkilatı) tarafından talep edilen tazminatı ifade etmektedir.

Aynı Yönetmeliğe göre fuzuli şagil (işgalci), kusurlu olup olmadığına bakılmaksızın, taşınmazının zilyetliğini, yetkili İdarenin izni dışında eline geçiren, elinde tutan veya her ne şekilde olursa olsun bu malı kullanan veya tasarrufunda bulunduran gerçek veya tüzel kişilerdir.

B. Ecrimisilin Tarihçesi

1. Osmanlı Hukukunda Ecrimisil

Ecrimisil kelimesi, İslam ve Ormanlı toprak hukukunda da kullanılan bir kavramdır. Mecellenin çeşitli maddelerinde ecrimisil ile ilgili hükümler yer almaktadır. Özellikle kira akdinin sona ermesini veya geçersiz hale gelmesini düzenleyen 462. maddesi ecrimisil konusu ile ilgilidir: “462- İcârenin fesâdı, bazan bedelin meçhul olmasından ve bazan diğer şerâit-i sıhhatin bulunmamasından neş’et eder. Evvelki sûrette, bâliğan mâbelağ ecr-i misil lâzım gelir.  İkinci sûrette, ecr-i müsemmayı tecâvüz etmemek şartıyla ecr-i misil lâzım gelir.”

Bu maddeye göre kira sözleşmesinin fesadı, bazen bedelin kararlaştırılmış olmasından bazen de mevzuatın aradığı şartların bulunmamasından kaynaklanır. Aynı maddeye göre, eğer sözleşmede bedel kararlaştırılmamış ise ecrimisil alınması lazım gelir. Sözleşmede bir bedel belirlenmesine rağmen, mevzuatın aradığı şartların bulunmamasından dolayı akit fesada uğramış ise sözleşmede belirlenen bedelden fazla olmamak kaydıyla ecrimisil alınması lazım gelir.

Mecelle’nin 472. maddesi ise bir malın izinsiz kullanımından ecrimisil alınmasını düzenlemektedir: “Madde 472- “Min gayr-i akd ve bilâ-izn bir kimse, birinin malını isti’mal ettiği sûrette muaddün li’l-istiglâl ise, ecr-i misil lâzım olur, değil ise lâzım olmaz. Fakat mal sahibi, ücret mutâlebe ettikten sonra isti’mal eder ise, muaddün li’l-istiglâl olmasa dahi, ücret i’tâsı lâzım gelir.” Zira bu halde, isti’mal etmesiyle ücrete râzı olmuş olur.”

Maddeye göre; bir kimse herhangi bir sözleşme veya mal sahibinin izni olmadan bir başkasına ait malı kullanır ise, eğer taşınmaz kiralık bir mal ise ecrimisil lazım gelir, değil ise ecrimisil alınamaz. Fakat kiralık olmayan bir malın herhangi bir sözleşme veya mal sahibinin izni olmadan kullanılması durumunda mal sahibi ücret talep eder ve şagil de malı kullanmaya devam eder ise ecrimisil alınması gerekir.

Arazi Kanunnamesinin 79. maddesinde, 78 ve 77. maddelere atıf yapılarak bu maddelerde belirtilen şartların gerçekleşmesi durumunda ecrimisil alınmayacağı ifade edilmiştir: “Madde 79- Mahlul olan arazii miriye ve mevkufeyi salifüzzikir iki maddede beyan olunduğu veçhile fuzuli zapt ve ziraat hukuku araziyi tamamiyle eda ve ifa eden kimseden noksanı arz veyahut ecrimisil namiyle bir şey alınamaz.” Bu maddeyi tersinden yorumlar isek miri araziden ecrimisil alındığı sonucuna varırız.

2. Cumhuriyet Hukukunda Ecrimisil

Ecrimisil kavramına Cumhuriyet hukukumuzda ilk defa 864 sayılı Kanunu Medeninin Sureti Mer’iyet ve Şekli Tatbiki Hakkında Kanunun 43 üncü maddesiyle yürürlükten kaldırılan Mecelle’de yer verilmiştir. Mecelle’den sonra yürürlüğe giren gerek Medeni Kanunda gerekse Borçlar Kanununda ecrimisil kavramı yer almamaktadır.

Kamuya ait taşınmazlardan ecrimisil alınmasına ilişkin hükümlere ilk olarak mülga 2490 sayılı Artırma, Eksiltme ve İhale Kanununun 67. maddesinde yer verilmiştir. 2886 sayılı Yasa ile yürürlükten kaldırılan 2490 sayılı Kanun’un ecrimisili düzenleyen 67. maddesi ecrimisilin mahkemece takdir edileceğini hükme bağlamış ve Yasanın yürürlükte olduğu süre içinde uygulama bu yolda işlemiştir. Bu madde “Fuzuli işgalden dolayı ecrimisil mahkemece takdir olunur. Mukavelenin bitmesinden sonra geçen günlerin icar bedeli mukavelede ahkamı hususiye mevcut ise buna göre, yoksa ecrimisil olarak hüküm ve Tahsili Emval Kanununa göre tahsil edilir.” denilmiştir. Bu Kanun’un yürürlükte olduğu dönemde özellikle Hazine taşınmazlarında ecrimisil, adliye mahkemelerinde ecrimisil davası açmak şeklinde cereyan etmekteydi. Mahkemelerce karar verilen ecrimisil ise Tahsili Emval Kanununa (bugünkü Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun) göre tahsil edilmekteydi.

Mülga 4753 sayılı Çiftçiyi Topraklandırma Kanununun 57. maddesinde de ecrimisil kavramına yer verilmiştir: “Madde 57- Bu kanunla verilen arazı sahibi tarafından işletilmeyerek terkedilir veya ortakçılıkla veyahut özürsüz olarak kıra ile işletilirse Tarım Bakanlığının, bu kanun gereğince ihtiyaç sahiplerine dağıtmak üzere, gayrimenkullerin gen verilmesini ve tapu kaydının silinerek Hazine adına değiştirilmesini mahkemeden istemeğe hakkı vardır. Bu işlerde basit muhakeme usulü uygulanır.

Gayrimenkullerin geri alınması halinde ödenen taksitler ve yapılan zaruri veya faydalı giderlerle araziden elde edilmiş olan intifam bedelleri karşılıklı olarak hesap edilir. Değerlerde ziyade varsa fazlası geri alınır. Arazinin işletilmeyen yıllara ait ecrimisili tazminat olarak kendisinden alınır.”

Sonrasında 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 75. maddesi ecrimisil konusunu düzenlemiştir. Ecrimisil işlemleri, 01.01.1984 tarihinden itibaren, bu tarihte yürürlüğe giren 2886 sayılı Devlet İhale Kanununun 74. maddesine dayanılarak 16.12.1984 tarihinde çıkarılan Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre yürütülmektedir.

C. Ecrimisilin Mevzuatımızdaki Yeri

Hazine taşınmazlarında ecrimisil uygulamalarının yasal dayanağı, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 75. maddesidir. Ecrimisil ve Tahliye başlıklı bu madde şu şekildedir:

Madde 75- Devletin özel mülkiyetinde veya hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmaz malları, özel bütçeli idarelerin mülkiyetinde bulunan taşınmaz mallar ve Vakıflar Genel Müdürlüğü ile idare ve temsil ettiği mazbut vakıflara ait taşınmaz malların, gerçek ve tüzelkişilerce işgali üzerine, fuzuli şagilden, bu Kanunun 9 uncu maddesindeki yerlerden sorulmak suretiyle, idareden taşınmaz ve değerleme konusunda işin ehli veya uzmanı üç kişiden oluşan komisyonca tespit tarihinden geriye doğru beş yılı geçmemek üzere tespit ve takdir edilecek ecrimisil istenir. Ecrimisil talep edilebilmesi için, işgalden dolayı bir zarara uğramış olması gerekmez ve fuzuli şagilin kusuru aranmaz.

Ecrimisile itiraz edilmemesi halinde yüzde yirmi, peşin ödenmesi halinde ise ayrıca yüzde onbeş indirim uygulanır. Ecrimisil fuzuli şagil tarafından rızaen ödenmez ise, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil olunur.

Kira sözleşmesinin bitim tarihinden itibaren, işgalin devam etmesi halinde, sözleşmede hüküm varsa ona göre hareket edilir. Aksi halde ecrimisil alınır.

İşgal edilen taşınmaz mal, idarenin talebi üzerine, bulunduğu yer mülkiye amirince en geç 15 gün içinde tahliye ettirilerek, idareye teslim edilir.

Köy sınırları içerisinde yer alan Hazinenin özel mülkiyetinde veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmazların işgalcilerinden tahsil edilen ecrimisil gelirlerinin yüzde beşi, 442 sayılı Köy Kanununda belirlenen görevlerde kullanılmak kaydıyla, tahsilatı izleyen ay içinde bu gelirlerin elde edildiği köy tüzel kişiliği hesabına aktarılmak üzere emanet nitelikli hesaplara kaydedilir. Maliye Bakanlığı bu oranı iki katına kadar artırmaya yetkilidir.”

Bunun yanı sıra Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmeliğin 84 ila 89. maddelerinde, ecrimisil ile ilgili hükümler bulunmaktadır.

Hazinenin özel mülkiyetinde bulunan taşınmazlar ile Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerin işgalen kullanıldığının tespiti halinde, İdarece yürütülecek ecrimisil tespit, takdir ve tahsil işlemlerine ilişkin usul ve esasları düzenlemek amacıyla 336 sayılı Milli Emlak Genel Tebliği yayımlanmıştır.

1. Ecrimisil ile Kira Arasındaki Farklar

Bazen, ecrimisil ile kira birbirine karıştırılmakta ve aynı şeylermiş gibi mütalaa edilmektedir. Ancak, bunlar aynı şeyler olmayıp aralarında farklar bulunmaktadır. Bu farklar aşağıdaki şekilde sıralanabilir:

a) Kira, devlet mallarının bir idare şeklidir. Ecrimisil ise Devlet mallarının idare şekli değildir. Aslolan kira ile idaredir.

b) Kirada bir sözleşme söz konusudur, yani ortada bir kira sözleşmesi vardır. Dolayısıyla kira sözleşmesinde bedel önceden belirlenmiştir. Buna karşılık ecrimisilde bir sözleşme ve dolayısıyla önceden belirlenmiş bir bedel yoktur. Dolayısıyla ecrimisil, ortada herhangi bir sözleşme ve mal sahibinin rızası olmadan malın işgal edilmesi halinde istenen bedel niteliğindedir.

c) Kira, geleceğe yöneliktir; ecrimisil ise geçmişe yöneliktir.

d) Genel olarak kira alacakları, zamanında ödenmediği takdirde 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre tahsili sağlanır. Zamanında ödenmeyen ecrimisil alacakları ise, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine istinaden takip edilir.

e) Kira nedeniyle ortaya çıkan anlaşmazlıkların çözümü için adli yargıya gidilirken, ecrimisil nedeniyle ortaya çıkan anlaşmazlıklarda ise idari yargıya gidilecektir (Bu konuda Uyuşmazlık Mahkemesinin 15.04.1989 tarihli ve 20140 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan, 20.02.1989 tarih 88/2 E, 89/1 K. sayılı ilke kararında 2886 sayılı Devlet İhale Kanununun 75. maddesi uyarınca Devletin özel mülkiyetinde veya hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerin haksız işgali nedeniyle idarece ecrimisil takdiri ve istenilmesi üzerine açılan davalarla ilgili uyuşmazlıkların idari yargı yerinde görülüp çözümlenmesi gerektiğine karar verilmiştir. Kararda şu ifadelere yer verilmiştir:

“İdari işlemler, kamu kurum ve kuruluşları tarafından kamu hukuku kuralları uyarınca tek taradı olarak tesis edilen ve re’sen uygulanabilir nitelikte olan hukuki tasarruf olarak tarif edilmektedir. 2577 sayılı Yasa’nın 2. maddesinde idari dava türleri sayılırken, İdari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan davalara idare mahkemelerinde bakılacağı ifade edilmiştir. 2886 sayılı Devlet İhale Kanununun 75. maddesi uyarınca Yasada belirtilen komisyonlarca belirlenen ecrimisilin işgalciden istenilmesi yolunda tesis edilen işlemin bu tanımlamaya uygun idari bir işlem olduğunda kuşku yoktur.

İşte, gerek Yasanın bu yeni biçimi gerekse Devlete ait yerlerin haksız işgali halinde ecrimisili belirlerken idarenin yaptığı işlemin tek yanlı ve re’sen uygulanabilir idari bir işlem (tasarruf) olması nedeniyle bu işlemlerden doğan uyuşmazlıkların görüm ve çözüm yerinin idari yargı yeri olması gerekmektedir.”

2. Ecrimisilin Unsurları ve Şartları

Genel anlamda, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 75. maddesi ve Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmeliğin ilgili maddeleri dikkate alındığında ecrimisil ile ilgili şartları aşağıdaki gibi sıralayabiliriz:

  • Ecrimisilde, bir kamu idaresinin taşınmazı söz konusudur. Bu konu ilk bölümde Hangi Kamu İdareleri Ecrimisil Alabilir başlığında incelenecektir.
  • İzinsiz olarak kullanılan bir taşınmaz vardır. Bu konu ikinci bölümde “Hangi Taşınmazlardan Ecrimisil Alınır başlığında incelenecektir.
  • Bu maldan işgal, tasarruf veya herhangi bir şekilde kullanılarak faydalanmak söz konusudur. Bu konu sonraki bölümde “Kimlerden Ecrimisil Alınabilir” başlığında incelenecektir.
  • İşgalcinin kusurlu olup olmadığına bakılmaz.
  • Malın sahibinin bu malı kullanamamaktan dolayı zarara uğrayıp uğramadığına bakılmaz.
  • Ecrimisilin takdirinde taşınmazın işgalden önceki haliyle getirebileceği muhtemel gelir esas alınır.
  • Ecrimisil, malın sahibinin izinsiz kullanımının karşılığı olan bir tazminattır.
  • Ecrimisil mal sahibi tarafından istenir, fuzuli şagil tarafından ödenir.

Şimdi bu şartları açıklayalım:

D. Kimler Ecrimisil Alabilir? Devlet İhale Kanunu Hangi İdareleri Kapsar?

2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 75. maddesine göre Devletin özel mülkiyetinde veya hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmaz malların, özel bütçeli idarelerin mülkiyetinde bulunan taşınmaz mallar ve Vakıflar Genel Müdürlüğü ile idare ve temsil ettiği mazbut vakıflara ait taşınmaz malların, gerçek ve tüzelkişilerce işgali üzerine ecrimisil alınabilir.

1. Hazine Tüzel Kişiliği (Milli Emlak Genel Müdürlüğü)

2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 75. maddesine göre Devletin özel mülkiyetinde veya hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmaz malların işgali halinde ecrimisil istenebilecektir.

Burada “Devletin özel mülkiyetinde” bulunan taşınmazlardan kasıt dar anlamda devlet tüzel kişiliği, yani Hazine (tapu sicilindeki ‘Maliye Hazinesi’) tüzel kişiliğidir. Devlet, tek bir tüzel kişilikten oluşmamaktadır. Mevzuatımız Devletin, birbirinden bağımsız tüzel kişilikler şeklinde örgütlenmesini öngörmüştür. Bu şekilde bir tasnif, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nda düzenlenmiştir.

Bu Kanun’a göre Devlet; “merkezi yönetim”, “sosyal güvenlik kurumları” ve “mahalli idareler” olmak üzere 3 kısma ayrılmaktadır. Merkezi yönetim ise “genel bütçeye dahil idareler”, “özel bütçeli idareler” ve “düzenleyici ve denetleyici kurumlar” olmak üzere 3 kısma ayrılır.

Bunlardan konumuzu ilgilendiren genel bütçeye dahil idarelerdir. 5018 sayılı Kanun, genel bütçeye dahil idarelerin (bunların büyük bir kısmı bakanlıklardır) ayrı ayrı tüzel kişiliği olması yerine, tek bir tüzel kişiliği olmasını uygun görmüştür. Bu tüzel kişiliğe, “dar anlamda devlet” veya “Hazine tüzel kişiliği” denir. Yani Hazine, genel bütçeli kuruluşlar açısından Devlet tüzel kişiliğinin adıdır.

İşte Devlet İhale Kanunu’nun 75. maddesinde geçen “Devlet” kavramı, Hazine tüzel kişiliğini kastetmektedir. Ayrıca “devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan” yer ifadesi de Hazine tüzel kişiliğini kasteder.

Bundan dolayı Devletin özel mülkiyetinde veya hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmaz malların işgali halinde, Hazine tüzel kişiliğini temsilen Milli Emlak Genel Müdürlüğü ecrimisil takip ve tahsilatı tapar.

2. Özel Bütçeli İdareler

5018 sayılı Kanuna göre Devlet; “merkezi yönetim”, “sosyal güvenlik kurumları” ve “mahalli idareler” olmak üzere 3 kısma ayrılmaktadır. Merkezi yönetim ise “genel bütçeye dahil idareler”, “özel bütçeli idareler” ve “düzenleyici ve denetleyici kurumlar” olmak üzere 3 kısma ayrılır. 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 75. maddesinde bahsedilen özel bütçeli kuruluşlar, 5018 sayılı Kanuna ekli (II) Sayılı Cetvel’de sayılan kamu idareleridir.

3. Vakıflar Genel Müdürlüğü

2886 sayılı Kanun’un 75. maddesinde yapılan değişiklikle, Vakıflar Genel Müdürlüğü, kendisine ve idare ettiği mazbut vakıflara ait taşınmaların işgali halinde, bu maddeye göre ecrimisil almaya yetkili kılınmıştır.

4. Mahalli İdareler: Belediyeler ve İl Özel İdareleri

Bkz. Belediyeler ve İl Özel İdareleri 2886 sayılı Kanunun 75. Maddesine Göre Ecrimisil Alabilirler mi?

E. Milli Emlak Hangi Taşınmazlardan Ecrimisil Alabilir?

Bkz. Milli Emlak Hangi Taşınmazlardan Ecrimisil Alabilir?

F. Kimlerden Ecrimisil Alınır? Fuzuli Şagil Kimdir?

Bkz. Milli Emlak Kimlerden Ecrimisil Alır? Kamu İdarelerinden Ecrimisil Alınabilir mi?

G. Hangi Süreler İçin Ecrimisil Alınır? Ecrimisilde Zamanaşımı Nedir?

Hazine taşınmazlarının işgal edilmesi durumunda, ilgili idareler tarafından, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 75. maddesi kapsamında ecrimisil takibi yapılmaktadır. Hangi süreler için ecrimisil istenebileceği konusunda şu yazımıza bakınız: Hazine Taşınmazlarında Ecrimisilde Zamanaşımı Süresi

H. Ecrimisilin Tespiti

Ecrimisil bedelinin tespit ve takdiri hususu, 2886 sayılı Devlet İhale Kanununun “Ecrimisil ve Tahliye “ başlığı altındaki 75 inci maddesi ile söz konusu Kanunun 74.maddesine göre çıkarılan Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmeliğin, “Ecrimisilin Tespit ve Takdir Edilmesi” başlığı altındaki 85 nci maddesinde düzenlenmiştir.

HTİHY in 84. maddesine göre; Hazine taşınmazlarından kiraya verilen, irtifak hakkı kurulan veya kullanma izni verilenlerin dışında kalanların fiilî durumları, İdarece hazırlanan program dâhilinde mahallinde tespit edilir. Taşınmazların tespitleri yılda en az bir defa yapılır, ancak tespit programlarının süresi beş yıldan fazla olamaz. Bu tespitlerin yapılması konusunda illerde defterdarlar, ilçelerde ise malmüdürleri veya varsa milli emlak müdürleri gerekli tedbirleri alırlar. Tespitten önceki sürelere ait işgal ve tasarruflar sebebiyle ecrimisil takip ve tahsilatı yapılarak bu taşınmazlar denetim ve idare altına alınır.

Taşınmazın mahallinde düzenlenecek Taşınmaz Tespit Tutanağında (Ek-8); işgalin başlangıç tarihi, taşınmazın işgale veya kullanıma konu olan yüzölçümü, işgalcileri, kullanım amacı, ecrimisil takdirinde yararlanılabilecek bilgiler ile bilinmesinde yarar görülen diğer bilgilere yer verilir.

Bu yazımız da ilginizi çekebilir:  Cumhuriyet Anayasalarında Mülkiyet Hakkı

İ. Ecrimisil Bedelinin Takdir Edilmesi

Bu konuda şu yazımıza bakınız: Hazine Arazilerinde Ecrimisil Nedir? Milli Emlak’ta Ecrimisil Nasıl Hesaplanır ve Ödenir?

J. Ecrimisilin Tebliği

Takdir edilen ecrimisiller, takdir tarihinden itibaren onbeş gün içinde ecrimisil ihbarnamesi düzenlenerek fuzuli şagile elden veya iadeli taahhütlü mektupla tebliğ edilir. Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmeliğin 86. maddesine göre takdir edilen ecrimisiller, takdir tarihinden itibaren onbeş gün içinde ecrimisil ihbarnamesi düzenlenerek fuzuli şagile, 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre öncelikle elden veya iadeli taahhütlü mektupla, bu şekilde tebliğ edilemeyenler diğer usullere göre tebliğ edilir. Benzer bir hüküm 336 sayılı Milli Emlak Genel Tebliğinde de yer almaktadır.

336 sayılı Milli Emlak Genel Tebliğine göre Taşınmazın tespiti ile ecrimisil tespit ve takdirinin bedel tespit komisyonunca yapıldığı durumlarda; ilgilinin de hazır bulunması halinde, düzenlenen ecrimisil ihbarnamesi fuzuli şagile elden tebliğ edilebilir. Bu durumda düzenlenen ihbarname tespit tutanağı, kıymet takdir kararı ile tebliğe ilişkin bilgiler MEOP sistemine girilmemiş ise beş iş günü içerisinde MEOP sistemine girişi sağlanır.

2014-19294 sayılı Milli Emlak Genel Yazısıyla, ecrimisil ihbarnamelerinin bazı şirketlerin genel müdürlüklerine de gönderilmesi gerekliliği öngörülmüştür. Yazıya göre Hazine taşınmazlarının Türkiye çapında faaliyet gösteren, özel finans kuruluşları (bankalar, PTT vb.), radyo ve televizyon kuruluşları (verici, radyolink istasyonu vb.), mobil iletişim sağlayıcıları (GSM operatörleri, Türk Telekom AŞ.) ve bunların şube ve bayiileri tarafından işgal edildiğinin tespit edilmesi halinde düzenlenecek olan Ecrimisil İhbarnamelerinin birer örneğinin bu kuruluşların/mobil iletişim sağlayıcılarının genel müdürlüklerine de bilgi amaçlı olarak gönderilmesi

2006-57117 sayılı Milli Emlak Genel Yazısı (ATM ecrimisillerinde bankamatik numarasına veya taşınmazın açık adresine de yer verilmesi)

2007-04986 sayılı Milli Emlak Genel Yazısı (ecrimisil ihbarnamelerinde TC-vergi kimlik numarasının belirtilmesi)

K. Düzeltme Talepleri ve Taleplerin Değerlendirilmesi

1. Ecrimisile İtiraz

Yönetmeliğin 86. maddesine göre, ecrimisil işlemine karşı, tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde ilgili İdareye dilekçeyle müracaat edilerek düzeltme talebinde bulunulabilir.

Ecrimisil işlemine karşı, ecrimisil gönderilen taşınmaz ilçede ise kaymakamlıklar bünyesindeki milli emlak şefliklerine, ilde ise Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü bünyesindeki Milli Emlak Müdürlüklerine dilekçeyle müracaat edilerek düzeltme talebinde (itirazda) bulunulabilir.

Ecrimisil işlemine karşı tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde itiraz edilebilir. Ecrimisil işlemine karşı, tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içinde ilgili İdareye dilekçeyle müracaat edilerek düzeltme talebinde bulunulabilir.

2. İtirazın Değerlendirilmesi

Düzeltme talepleri, talep tarihinden itibaren en geç otuz gün içinde bu amaçla oluşturulacak komisyonlarca karara bağlanır ve sonucu karar tarihinden itibaren en geç onbeş gün içinde düzenlenecek Ecrimisil Düzeltme İhbarnamesi (Ek-10) ile ilgilisine tebliğ edilir.

Yönetmelikte “Düzeltme taleplerini inceleyip karara bağlayacak komisyonların kuruluşu, çalışma esasları ve yetki sınırlarına ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça belirlenir.” hükmü yer almaktadır. Bu usul ve esaslar 336 sayılı Milli Emlak Genel Tebliği ile belirlenmiştir. Tebliğe göre;

İl veya ilçelerde oluşturulan bedel tespit komisyonunca düzenlenen ve toplam tutarı yılı merkezî yönetim bütçe kanununun (İ) cetvelinde Kanunun 76 ncı maddesi için taşınmazın bulunduğu il veya diğer ilçeler ile ilgili olarak belirlenen parasal sınırın;

a) Yüzde otuzuna kadar olan (yüzde otuz dâhil) ecrimisil ihbarnamelerine yapılacak düzeltme talepleri takdiri yapan komisyon tarafından,

b) Yüzde yüzüne kadar olan (yüzde yüz dâhil) ecrimisil ihbarnamelerine yapılacak düzeltme talepleri; defterdar yardımcısının, milli emlak dairesi başkanlığı bulunan illerde milli emlak dairesi başkanının başkanlığında milli emlak müdürü veya emlak müdürü ile milli emlak müdür yardımcısı veya emlak müdür yardımcısından oluşan komisyon tarafından,

c) Yüzde yüzünden fazla olan ecrimisil ihbarnamelerine yapılacak düzeltme talepleri ise; defterdarın başkanlığında, defterdar yardımcısı veya milli emlak dairesi başkanı ile milli emlak müdürü veya emlak müdüründen oluşan komisyon tarafından,

incelenir. Komisyonlar, gerektiğinde mahallinde inceleme yapmak veya yaptırmak suretiyle itirazları inceler. Komisyonlar üye tam sayısı ile toplanır ve çoğunlukla karar alır. Kararlarda çekimser kalınamaz. Komisyon kararları gerekçeli yazılır. Muhalif kalan üye karşı oy gerekçesini belirtmek zorundadır.

3. İtirazın Karar Bağlanması Zorunluluğu

Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmelikte “Düzeltme talepleri, talep tarihinden itibaren en geç otuz gün içinde bu amaçla oluşturulacak komisyonlarca karara bağlanır ve sonucu karar tarihinden itibaren en geç onbeş gün içinde düzenlenecek Ecrimisil Düzeltme İhbarnamesi (Ek-10) ile ilgilisine tebliğ edilir.”

Bu amir hüküm gereğince, ecrimisile itiraz edilmesi durumunda (işlemde hata olmasa ve düzeltme talebi reddedilecek olsa dahi) Ecrimisil Düzeltme İhbarnamesi düzenlenerek ilgilisine tebliğ edilmesi gerekir.

Danıştay ecrimisile itiraz edilmesi durumunda Ecrimisil Düzeltme İhbarnamesi düzenlenerek ilgilisine tebliğ edilmemiş ise vergi dairesi tarafından ödeme emri düzenlenmeyeceği kanaatindedir. Danıştay’a göre, ecrimisil ile ilgili kamu alacağına itiraz edilmişse bu alacağın tahakkuk ederek kesinleşmesi ecrimisil düzeltme ihbarnamesinin düzenlenip davacıya tebliğ edilmesiyle mümkündür. Dolayısıyla itiraza rağmen bu konuda ecrimisil düzeltme ihbarnamesi düzenlenmemişse kamu alacağının tahakkukundan ve kesinleşmesinden söz edilmez. Bu nedenle idarenin, ilk ihbarnameye yapılan itiraz üzerine bu itirazı cevaplamak amacıyla bir düzeltme ihbarnamesi düzenlenip itirazla ilgili olarak ret veya kabul yönündeki iradesini ortaya koyarak kamu alacağının tahakkuk ve kesinleşmesini sağlaması gerekir[5].

Danıştay Onuncu Dairesinin 06.11.1989 tarihli ve E: 1987/1745, K: 1989/1955 sayılı kararında bu konuda şu ifadelere yer verilmiştir. “Devlete Ait Taşınmaz Mal Satış Trampa Kiraya Verme, Mülkiyetin Gayri Ayni Hak Tesis Ecrimisil ve Tahliye Yönetmeliğinin 79. maddesinde “Fuzuli şagil tebliğ edilen ecrimisilin bu ihbarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 1 ay içinde ödenmesi gerekir, tebliğ edilen işlemde bir hata bulunduğu düşünülerek rızaen ödenmek istenmediği takdirde aynı süre içinde tebliğ eden idareye bir dilekçe ile müracaat edilerek düzeltme talebinde bulunulabilir.

Fuzuli şagiller tarafından yapılacak düzeltme talepleri bu taleplerin milli emlak servislerine geldiği tarihten itibaren en geç bir ay içerisinde Milli Emlak Müdürlüğü veya Malmüdürlüğünce incelenerek neticesi Ecrimisil Düzeltme ihbarnamesi ile muhataplarına tebliğ edilir” hükmüne yer vermiş olup 81. maddesinde ecrimisil ihbarnamesinin düzeltme talebinde bulunulmuş ise Ecrimisil Düzeltme İhbarnamesinin muhatabına tebliğ tarihinden itibaren 1 ay içinde ecrimisil alacağının ödeneceği vade tarihine kadar ödenmeyen ecrimisilin 6183 sayılı yasa hükümlerine göre takip ve tahsil edileceği hükme bağlanmıştır.

İtiraz üzerine neticesinin ecrimisil düzeltme ihbarnamesi ile bildirileceği amir hüküm olup ayrıca dosyada itiraz üzerine düzeltmeyi gerektiren bir durum olmadığına ilişkin 31.3.1986 tarih ve 4892 sayılı yazının davacıya gönderildiği ve davacı tarafından da alındığına dair herhangi bir belge de bulunmamaktadır.

Bu durumda davacıya Ecrimisil Düzeltme İhbarnamesi gönderilip tebliğ edilmediğine göre amme alacağının kesinleştiğinden söz edilemez.”

4. İtirazın Karar Bağlanması

Düzeltme talepleri, talep tarihinden itibaren en geç otuz gün içinde komisyonlarca karara bağlanır ve sonucu karar tarihinden itibaren en geç onbeş gün içinde düzenlenecek Yönetmelik eki “Ecrimisil Düzeltme İhbarnamesi” ile ilgilisine tebliğ edilir.

5. Düzeltme Kararına Karşı İtiraz

336 sayılı Milli Emlak Genel Tebliğine göre, düzeltme taleplerini inceleyen komisyon kararlarına karşı, fuzuli şagiller tarafından İdareye başka bir itirazda bulunulamaz.

L. Ecrimisilde İdarece Resen Düzeltme

Yönetmeliğin 86. maddesine göre, ecrimisil işleminde İdarece maddi, kişide, işgal edilen alanda veya yüzölçümde ya da benzer şekilde hata olduğunun belirlenmesi halinde, bu hata İdarece hangi aşamada olursa olsun resen düzeltilir ve yeniden ecrimisil ihbarnamesi düzenlenerek ilgililerine tebliğ edilir.

Ecrimisil ile ilgili olarak Başhukuk Müşavirliği ve Muhakemat Genel -Müdürlüğünden alınan 01/05/2006 tarihli ve 14179 sayılı yazıda; idare hukukunun genel ilkeleri uyarınca sakat bir idari işlemin, idarenin alacağı bir başka karar ile hükümsüz hale getirilmesi, alındığı tarihten itibaren hukuk aleminden silinmesinin mümkün olduğu, geri alma işleminin, idari işlemlerin geriye yürümezliğinin bir istisnası olduğu, yerleşik yargı kararları ve uygulamada kabul edildiği üzere, geri alma ancak dava açma süresi içinde mümkün olmakla birlikte, bu kuralın ilgiliye yarar sağlayan sakat işlemler bakımından geçerli olduğu, ilgilisine yüküm yükleyen sakat işlemlerin ise idarece geri alınmasının hukuki ilişkilerde istikrar ilkesini zedelemeyeceği, adalet ilkesine ve hukuk devleti olmanın gereğine uygun olacağı belirtilmiştir.

Bu nedenle, yapılan ecrimisil işlemlerinde İdareden kaynaklanan taşınmaz yüzölçümü vb. hususlardaki maddi hataların İdarece düzeltilmesi, 6009 sayılı Kanunun uygulanmasına engel teşkil etmemektedir. Bundan dolayı idarece resen yapılan düzeltmelerde itiraz edilmemiş gibi indirim yapılması mümkündür.

M. Ecrimisilin Ödenmesi

Ecrimisil; Ecrimisil İhbarnamesinin, düzeltme talebinde bulunulmuş ise Ecrimisil Düzeltme İhbarnamesinin ilgilisine tebliğ tarihinden itibaren altmış gün içinde muhasebe birimlerine ödenir.Ecrimisil bedeli peşin veya taksitle ödenebilir.

Ecrimisilin ödeme süresi konusunda Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmelikte değişiklik yapılarak otuz gün olan süre altmış güne çıkarılmıştır. Ancak 336 sayılı Tebliğde halen otuz gün olarak yer almaktadır. 

1. Ecrimisilde İndirim

2886 sayılı Kanun’un 75. maddesine göre ecrimisile itiraz edilmemesi halinde yüzde yirmi, peşin ödenmesi halinde ise ayrıca yüzde on beş indirim uygulanır.

6009 sayılı Gelir Vergisi Kanunu İle Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 24 üncü maddesiyle Kanunun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasına eklenen indirime ilişkin hükümlerin yürürlüğe girdiği 1/8/2010 tarihi itibariyle;

a) İlgilisine tebliğ edilen ve itiraz süresi olan otuz günü geçmeyen ecrimisillere itiraz edilmemesi şartıyla yüzde yirmi,

b) Ödeme süresi içerisinde yapılan peşin ödemelerde yüzde onbeş,

oranında indirim uygulanır.

Ecrimisil ihbarnamesinin ilgilisine tebliğ tarihinden itibaren otuz günlük ödeme süresi içerisinde;

a) Ecrimisile karşı düzeltme talebinde bulunulmak suretiyle itiraz edilmemesi veya itiraz edilmesine rağmen aynı süre içerisinde bu itirazdan kayıtsız ve şartsız olarak vazgeçilmesi halinde (rızaen peşin veya taksitle ödeme yapılmasa dahi) yüzde yirmi,

b) Ecrimisile karşı bu süre içinde dava açılmış ise aynı süre içinde davadan kayıtsız şartsız feragat edilmesi halinde yüzde yirmi,

c) Ecrimisilin peşin olarak ödenmesi halinde (taksitlendirme sınırları altında kalsa dahi) tebliğ edilen ecrimisil bedeli üzerinden ayrıca yüzde onbeş,

ç) Ecrimisilin, düzeltme talebinde bulunulmak suretiyle itiraz edilmeden peşin olarak ödenmesi halinde, tebliğ edilen ecrimisil bedeli üzerinden toplam yüzde otuzbeş,

d) Ecrimisilin, düzeltme talebinde bulunulmak suretiyle itiraz edilmeden taksitle ödenmesi halinde sadece yüzde yirmi,

e) Düzeltme talebinde bulunulmak suretiyle itiraz edilmemekle birlikte süresinde ödenmediğinden tahsili için vergi dairelerine veya gelir servislerine intikal ettirilenlere yüzde yirmi,

f) Düzeltme talebinde bulunulmak suretiyle itiraz edilmesine rağmen peşin ödenen ecrimisillere yüzde onbeş,

oranında indirim uygulanır.

Ayrıca Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmeliğin 86. maddesine göre ecrimisil ihbarnamesine yapılan itiraz veya açılan dava ile ecrimisil düzeltme ihbarnamesine açılan dava İdarece yapılan ve resen düzeltilmesi gereken hatalara ilişkin ve bu hata İdarece düzeltilir ise; bu durumda da açılan davadan kayıtsız ve şartsız olarak feragat edilmesi halinde yüzde yirmi indirim uygulanır.

Ecrimisil ihbarnamesine yapılan itiraz veya açılan dava ile ecrimisil düzeltme ihbarnamesine açılan dava İdarece yapılan ve resen düzeltilmesi gereken hatalara ilişkin ve bu hata İdarece düzeltilir ise; açılan davadan kayıtsız ve şartsız olarak feragat edilmesi ve yeniden gönderilen ecrimisil ihbarnamesine itiraz edilmeyerek düzeltilen ecrimisil bedelinin peşin ödenmesi halinde toplam yüzde otuzbeş, taksitle ödenmesi halinde ise sadece yüzde yirmi oranında indirim uygulanır.

İtiraz edilmemesi nedeniyle yüzde yirmi indirim yapılmak suretiyle vergi daireleri veya gelir servislerine intikal ettirilen ecrimisiller hakkında sonradan dava açıldığının tespit edilmesi halinde, indirilen tutarın takip ve tahsil edilmesi için konu önceki bildirimle ilişkilendirilerek ilgili vergi dairesi veya gelir servisine intikal ettirilir.

Taksitli ödeme hallerinde ecrimisilin peşin ödenen yüzde yirmibeşlik kısmına yüzde onbeş oranındaki peşin ödeme indirimi uygulanmaz. 1/8/2010 tarihinden önce taksitlendirilip taksit ödemesi devam eden ecrimisillerin 1/8/2010 tarihinden sonra kalan kısmının bir defada ödenmesi halinde de yüzde onbeş oranındaki indirim uygulanmaz.

Ecrimisilin ödenmesine ilişkin safhada, itirazi kayıtla ödeme yapılması halinde, bu şekilde yapılan ödeme ecrimisil işlemine karşı dava açılmasına hazırlık amacını taşıdığından ve itiraz mahiyetinde olduğundan yüzde yirmi indirim uygulanmaz.

2. İdarece Resen Yapılan Düzeltmelerde İndirim

Ecrimisil ile ilgili olarak Başhukuk Müşavirliği ve Muhakemat Genel -Müdürlüğünden alınan 01/05/2006 tarihli ve 14179 sayılı yazıda; idare hukukunun genel ilkeleri uyarınca sakat bir idari işlemin, idarenin alacağı bir başka karar ile hükümsüz hale getirilmesi, alındığı tarihten itibaren hukuk aleminden silinmesinin mümkün olduğu, geri alma işleminin, idari işlemlerin geriye yürümezliğinin bir istisnası olduğu, yerleşik yargı kararları ve uygulamada kabul edildiği üzere, geri alma ancak dava açma süresi içinde mümkün olmakla birlikte, bu kuralın ilgiliye yarar sağlayan sakat işlemler bakımından geçerli olduğu, ilgilisine yüküm yükleyen sakat işlemlerin ise idarece geri alınmasının hukuki ilişkilerde istikrar ilkesini zedelemeyeceği, adalet ilkesine ve hukuk devleti olmanın gereğine uygun olacağı belirtilmiştir.

Bu nedenle, yapılan ecrimisil işlemlerinde İdareden kaynaklanan taşınmaz yüzölçümü vb. hususlardaki maddi hataların İdarece düzeltilmesi, 6009 sayılı Kanunun uygulanmasına engel teşkil etmemektedir. Bundan dolayı idarece resen yapılan düzeltmelerde itiraz edilmemiş gibi indirim yapılması mümkündür.

3. Peşin Ödeme

Ecrimisil; Ecrimisil İhbarnamesinin, düzeltme talebinde bulunulmuş ise Ecrimisil Düzeltme İhbarnamesinin ilgilisine tebliğ tarihinden itibaren altmış gün içinde muhasebe birimlerine ödenir. Ödeme; ecrimisil bedelinin tamamına itiraz edilmemek kaydıyla ve altmış günü geçmemek üzere kısım kısım da yapılabilir.

Ecrimisile itiraz edilmeden peşin ödenirse % 35 (ecrimisile itiraz edilmemesi halinde yüzde yirmi, peşin ödenmesi halinde ise ayrıca yüzde on) indirimli tahsilat yapılır. Ecrimisile itiraz edilerek peşin ödeme yapılır ise sadece % 15 indirim uygulanır.

4. Taksitle Ödeme

Ecrimisil ihbarnamesinin, düzeltme talebinde bulunulmuş ise ecrimisil düzeltme ihbarnamesinin tebliğinden itibaren otuz günlük süre içinde ecrimisil borçlusunun ödeme güçlüğü nedeniyle yazılı olarak talep etmesi ve toplam veya kısmi ödeme yapılmış ise kalan ecrimisilin en az yüzde yirmi beşinin peşin olarak ödenmesi kaydıyla ecrimisil, en fazla üç yıl içinde taksitler hâlinde ödenebilir.

Yılı merkezi yönetim bütçe kanununun (İ) cetvelinde Kanunun 76. maddesi için belirlenen parasal sınırın yüzde birini geçmeyen ecrimisil bedellerinin taksitlendirilmesi talepleri kabul edilmez.

Ecrimisil taksitlerine kanuni faiz oranı uygulanır. Taksitle ödeme sürecinde, 4/12/1984 tarihli ve 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun uyarınca Bakanlar Kurulu Kararıyla yeni kanuni faiz oranının belirlenmesi halinde, Bakanlar Kurulu Kararında belirtilen tarihten itibaren kanuni faiz, yeni oran üzerinden hesaplanır.

Ecrimisil taksitlerinin vadeleri ile taksit sayısı ve taksit tutarı, ecrimisil ihbarnamesinin, düzeltme talebinde bulunulmuş ise ecrimisil düzeltme ihbarnamesinin tebliğinden itibaren otuz günlük sürenin son günü esas alınarak en fazla üç yıl içinde olmak üzere İdare tarafından, fuzuli şagilin talebi de dikkate alınmak suretiyle tespit edilir. Tespit edilen taksitlere ilişkin olarak, bu Genel Tebliğin ekinde yer alan ödeme planı düzenlenir. Fuzuli şagil tarafından imzalanan ödeme planının bir örneği kendisine verilir, bir örneği de dosyasında saklanır.

Ecrimisil taksitlerinden birinin vadesinde ödenmemesi durumunda, kalan ecrimisil alacağının tamamı muaccel hâle gelir. Ecrimisil ihbarnamesinin, düzeltme talebinde bulunulmuş ise ecrimisil düzeltme ihbarnamesinin muhatabına tebliğ tarihini takip eden otuzuncu günün bitiminden itibaren kalan ecrimisil alacağının tamamı gecikme zammı uygulanmak suretiyle 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre takip ve tahsil edilmek üzere vergi dairelerine veya gelir servislerine onbeş gün içerisinde intikal ettirilir.

2011-09896 sayılı Milli Emlak Genel Yazısı (Ecrimisillerin GİB’e İletilmesi)

N. Ecrimisilin Vergi Dairelerine İntikal Ettirilmesi

2886 sayılı Kanun’un 75. maddesine göre ecrimisil fuzuli şagil tarafından rızaen ödenmez ise, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil olunur.

Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmeliğin 87. maddesine göre, ecrimisil İhbarnamesinin (Ek-9), düzeltme talebinde bulunulmuş ise Ecrimisil Düzeltme İhbarnamesinin (Ek-10) ilgilisine tebliğ tarihinden itibaren altmış gün içinde muhasebe birimlerine rızaen ödenmeyen ecrimisil (kısmen ödenen ecrimisillerde kalan tutar); düzeltme talebinde bulunulmamış ise yüzde yirmi indirim yapılmak suretiyle milli emlak birimlerince, dava açma süreleri geçtikten sonra 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre takip ve tahsil edilmek üzere vergi dairelerine veya gelir servislerine intikal ettirilir.

336 sayılı Tebliğ, Yönetmelikteki bu hükme indirim uygulamasını da eklemiştir. Tebliğe göre ecrimisiller; düzeltme talebinde bulunulmak suretiyle itiraz edilmemiş ise yüzde yirmi indirim yapılmak suretiyle, düzeltme talebinde bulunulmuş ise herhangi bir indirim yapılmadan vergi dairelerine veya gelir servislerine intikal ettirilir.

Vergi daireleri veya gelir servisleri, kendilerine intikal ettirilen ecrimisil alacaklarını anılan Kanunun kapsamına giren amme alacakları gibi takip ve tahsil ederek sonuçlarını millî emlak birimlerine bildirirler.

Ecrimisil taksitlerinden birinin vadesinde ödenmemesi durumunda, kalan ecrimisil alacağının tamamı muaccel hâle gelir ve Ecrimisil İhbarnamesinin (Ek-9) muhatabına tebliğ tarihini takip eden altmışıncı günün bitiminden itibaren gecikme zammı uygulanmak suretiyle tahsil edilmek üzere vergi dairelerine veya gelir servislerine intikal ettirilir.

Bkz. 2009-49841 sayılı Milli Emlak Genel Yazısı (Ecrimisilde MEOP- VEDOP bağlantısı)

2011-09896 sayılı Milli Emlak Genel Yazısı (Ecrimisillerin GİB’e İletilmesi)

O. İşgalin Devamı Halinde Ecrimisil

Kiraya verilen, irtifak hakkı tesis edilen veya kullanma izni verilen taşınmazlardan süresi dolduğu hâlde tahliye edilmeyen, sözleşmesi feshedilen veya herhangi bir sözleşmeye dayanmaksızın fuzuli olarak işgal edilen Hazine taşınmazlarının tahliyesi; hasat sezonu, iş ve hizmetlerin mevsimlik faaliyet dönemi de dikkate alınarak defterdarlık veya malmüdürlüğünün talebi üzerine, bulunduğu yer mülki amirince en geç onbeş gün içinde sağlanarak, taşınmaz İdarece görevlendirilecek memurlara boş olarak teslim edilir.

(2) Fuzuli şagilin işgal veya tasarruf ettiği taşınmazdan tahliyesinin herhangi bir nedenle sağlanamamış olması, aynı taşınmazdan ikinci ve müteakip defa ecrimisil bedeli istenmesine engel teşkil etmeyeceği gibi, ikinci ve müteakip defalar ecrimisil tahsil edilmiş olması, Kanun ve Yönetmelik hükümleri uyarınca fuzuli şagilin tahliye edilmesine de engel teşkil etmez. Ecrimisil bedellerinin tahsil edilmesi, taşınmazdaki kullanımın devamı hakkını vermez.

P. Ecrimisil Gelirlerinden Pay Verilmesi

2886 sayılı Kanun’un 75. maddesine göre, köy sınırları içerisinde yer alan Hazinenin özel mülkiyetinde veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmazların işgalcilerinden tahsil edilen ecrimisil gelirlerinin yüzde beşi, 442 sayılı Köy Kanununda belirlenen görevlerde kullanılmak kaydıyla, tahsilatı izleyen ay içinde bu gelirlerin elde edildiği köy tüzel kişiliği hesabına aktarılmak üzere emanet nitelikli hesaplara kaydedilir. Maliye Bakanlığı bu oranı iki katına kadar artırmaya yetkilidir.

Tüzel kişiliklerini kaybederek mahalleye dönüşen köylerde bulunan Hazine taşınmazlarının işgali nedeniyle tahsil edilen ecrimisil gelirlerinden tüzel kişiliğin sona erdiği tarihten itibaren bu köylere pay verilmez.

Q. Ecrimisilin İadesinde Faiz

Tahsil edilen ecrimisillerin, gerek idari kararla ve gerekse iptal edilmesi nedeniyle iade edilmesi durumunda, tahsil tarihinden ödeme tarihine kadar kanuni faiz ile birlikte ödenmesi gerekir. Eğer tahsilatı vergi dairesi yapmış ise faiz başlangıç tarihi vergi dairesinin tahsilat tarihidir. Danıştay Onuncu Dairesinin 08.12.1994 tarihli ve E: 1993/1549, K: 1994/6326 sayılı kararında “davacıdan haksız olarak tahsil olunan meblağın Vergi Dairesi Müdürlüğü veznesine ödendiği tarihten itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte geri ödenmesi” gerektiği ifade edilmiştir.

R. Ecrimisile Dava

Yönetmelik 87. madde Fuzuli şagiller tarafından dava açılmış olması, ecrimisilin takip ve tahsil edilmesi işlemini durdurmaz.

Tebliğ: Fuzuli şagiller tarafından dava açılmış olması, mahkemelerce yürütmenin durdurulması kararı verilmedikçe, ecrimisilin takip ve tahsil edilmesi işlemini durdurmaz. Ancak, 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre takip ve tahsil edilmek üzere vergi dairelerine veya gelir servislerine intikal ettirilen ecrimisil alacaklarının takip ve tahsili işlemleri sırasında yapılan haciz veya ihtiyati haciz uygulamaları hakkında ilgilileri tarafından açılan davalarda mahkemelerce verilen kararlar hakkında, bu kararların kesinleşmesinden sonra ilgili vergi daireleri veya gelir servislerince işlem tesis edilir.

Milli Emlak Ecrimisille İlgili Danıştay Kararları

Milli Emlak Ecrimisille İlgili Danıştay Kararları-1

Milli Emlak Ecrimisille İlgili Danıştay Kararları-2

S. Tahliye

Kiraya verilen, irtifak hakkı kurulan veya kullanma izni verilen taşınmazlardan süresi dolduğu hâlde tahliye edilmeyen, sözleşmesi feshedilen veya herhangi bir sözleşmeye dayanmaksızın fuzuli olarak işgal edilen Hazine taşınmazlarının tahliyesi; hasat sezonu, iş ve hizmetlerin mevsimlik faaliyet dönemi de dikkate alınarak defterdarlık veya malmüdürlüğünün talebi üzerine, bulunduğu yer mülki amirince en geç onbeş gün içinde sağlanarak, taşınmaz İdarece görevlendirilecek memurlara boş olarak teslim edilir.

Üzerinde sabit tesis bulunan taşınmazların tahliyesinden ve teslim alınmasından sonra, eski kiracısı veya fuzuli şagiline bu tesisler kendilerine ait ise yıktırılıp enkazının en geç otuz gün içinde götürülmesi, aksi hâlde masrafları kendisinden tahsil edilmek üzere yıkım ve enkaz götürme işinin İdarece yapılacağı tebliğ olunur. Verilen bu süre sonunda tesis yıktırılıp enkaz götürülmediği takdirde masrafları bilahare eski kiracı veya fuzuli şagilden alınmak üzere bu işlem İdarece yapılır.

Men’i müdahale ve kal ile ilgili yargı kararlarının icra dairelerince, vali veya kaymakam tarafından verilen tecavüzün önlenmesi ile ilgili kararların infaz memurlarınca uygulanması sırasında gerekli olan araç, gereç ve personel kamu idarelerinden sağlanır. Bunun mümkün olmaması durumunda yıkım işlemi, 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanununa göre ihale edilir.

[1] AKGÜNDÜZ, A . (1984). İslam Hukukunda Ecr-i Misil Müessesesi ve Günümüz Hukukuna Te’sirleri. Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2 (2) , 339-375, s: 344

[2] Madde 405 – İcâre: Lügat-ı Arab’da ücret ma’nasınadır. Fakat îcâr ma’nasında dahi isti’mal olunmuştur. Istılâhı fukahâda menfaat-ı ma’lûmeyi ivaz-ı ma’lûm mukabelesinde bey’ etmek demektir.

[3] AKGÜNDÜZ, A . (1984). İslam Hukukunda Ecr-i Misil Müessesesi ve Günümüz Hukukuna Te’sirleri. Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2 (2) , 339-375, s: 343

[4] AKGÜNDÜZ, A . (1984). İslam Hukukunda Ecr-i Misil Müessesesi ve Günümüz Hukukuna Te’sirleri. Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2 (2) , 339-375, s: 343

[5] DANIŞTAY ONUNCU DAİRE E: 2001/4371, K: 2004/3629, Tarih  : 06.04.2004