1. Anasayfa
  2. Gayrimenkul Makaleleri

Hazine Taşınmazlarında Ecrimisilde Zamanaşımı Süresi


Belediyelere ait taşınmazlar ile Hazine taşınmazlarının işgal edilmesi durumunda, ilgili idareler tarafından, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 75. maddesi kapsamında ecrimisil takibi yapılmaktadır. Bu maddenin eski halinde “Devletin özel mülkiyetinde veya hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmaz malların, gerçek ve tüzelkişilerce işgali üzerine, fuzuli şagilden, bu Kanunun 9 uncu maddesindeki yerlerden sorulmak suretiyle, 13 üncü maddesinde gösterilen komisyonca takdir ve tespit edilecek ecrimisil istenir.” hükmü yer almaktaydı. Bu dönemde Danıştay istikrarlı kararlarında ecrimisilde zamanaşımının 10 yıl olduğuna karar vermekteydi.

Milli Emlak Ecrimisilde Tahakkuk Zamanaşımı

2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 75. maddesinde 6009 sayılı Kanunla değişiklik yapılmıştır. Yapılan değişiklikle, ecrimisilde zamanaşımı beş yılla sınırlandırılmıştır. Değişiklikten sonra madde şu şekli almıştır: “Devletin özel mülkiyetinde veya hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmaz malların, gerçek ve tüzelkişilerce işgali üzerine, fuzuli şagilden, bu Kanunun 9 uncu maddesindeki yerlerden sorulmak suretiyle, idareden taşınmaz ve değerleme konusunda işin ehli veya uzmanı üç kişiden oluşan komisyonca tespit tarihinden geriye doğru beş yılı geçmemek üzere tespit ve takdir edilecek ecrimisil istenir.”

Bu değişikliğe göre kamu mallarının işgal edilmesi durumunda, tespit tarihinden geriye doğru beş yılı geçmemek üzere ecrimisil istenebilecektir.

Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmeliğin 85. maddesine göre ve 336 sayılı Milli Emlak Genel Tebliğine göre, Hazine taşınmazlarının işgale uğradığının tespit edilmesi hâlinde, tespit tarihinden geriye doğru beş yılı geçmemek üzere bedel tespit komisyonunca ecrimisil tespit ve takdir edilir.

Bu mevzuatta yer alan hükme göre, Hazine taşınmazlarından kiraya verilen, irtifak hakkı tesis edilen veya kullanma izni verilenlerin dışında kalanların fiilî durumları, İdarece hazırlanan program dâhilinde mahallinde tespit edilerek düzenlenen Yönetmelik eki “Taşınmaz Tespit Tutanağı”na dayanılarak, işgalen kullanılanlar için tespit tarihinden geriye doğru beş yılı geçmemek üzere bedel tespit komisyonunca ecrimisil tespit ve takdir edilir. 

Tahakkuk Zamanaşımının Başlangıcı Ecrimisil Zamanaşımı Ne Zaman Başlar?

Tespit tarihinden hemen sonra ecrimisil istenmesi durumunda bu konuda herhangi bir sıkıntı yaşanmamaktadır. Ancak tespit tarihinden çok sonra ecrimisil istenmesi durumunda zamanaşımının hangi tarih dikkate alınarak belirleneceği, bir başka ifadeyle hangi tarihten geriye doğru beş yıl ecrimisil istenebileceği konusunda tereddütler söz konusudur.

Bu konuda Danıştay 10. Dairesi tarafından verilen 26.09.2013 tarihli ve E:2012/8895, K:2013/6670 sayılı kararda, 21.02.2003 tarihinde taşınmaz mahallinde yapılan tespite dayanılarak, 24.06.2009 tarihli ve 56300 sayılı ecrimisil ihbarnamesiyle, 21.02.2003 tarihli tespitten geriye doğru beş yıl için ecrimisil istenmesini hukuka aykırı bulunmamıştır. Karar linki: Danıştay 10. Dairesi, E: 2012/8895, K: 2013/6670 (Ecrimisilde 5 yıllık Zamanaşımının Başlangıç Tarihi)

Aynı kararda, davacıların, ecrimisilde zamanaşımının başlangıç tarihinin tespit tarihi değil, ihbarname tarihi dikkate alınarak belirlenmesi gerektiği yolundaki iddiaları kabul görmemiştir. Bu karar, başta belediyeler ve milli emlak teşkilatı olmak üzere 2886 sayılı Kanun’un 75. maddesine göre ecrimisil işlemi yapan tüm idarelere emsal olabilecek niteliktedir. Kararın önemli kısımları şu şekildedir:

“Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince dosyanın tekemmül ettiği görülmekle, yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeyerek işin gereği görüşüldü: 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 75. maddesinde, “Devletin özel mülkiyetinde veya hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmaz malları ve Vakıflar Genel Müdürlüğü ile idare ve temsil ettiği mazbut vakıflara ait taşınmaz malların, gerçek ve tüzelkişilerce işgali üzerine, fuzuli şagilden, bu Kanunun 9’uncu maddesindeki yerlerden sorulmak suretiyle, idareden taşınmaz ve değerleme konusunda işin ehli veya uzmanı üç kişiden oluşan komisyonca tespit tarihinden geriye doğru beş yılı geçmemek üzere tespit ve takdir edilecek ecrimisil istenir. Ecrimisil talep edilebilmesi için, Hazinenin işgalden dolayı bir zarara uğramış olması gerekmez ve fuzuli şagilin kusuru aranmaz.” hükmüne yer verilmiştir.

01.08.2010 tarih ve 27659 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 6009 sayılı Gelir Vergisi Kanun’u ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 25. maddesiyle 2886 sayılı Kanun’a eklenen “Terkin Edilecek Ecrimisiller” başlıklı geçici 3. maddede: “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce tespit ve takdir edilen, tebliğ edilen veya tahakkuk ettirilen ecrimisil alacaklarının tespit tarihinden geriye doğru beş yılı aşan kısmı hangi aşamada olursa olsun düzeltilir veya terkin edilir, tahsil edilmiş olanlar iade edilmez.” hükmü yer almaktadır.

Dosyanın incelenmesinden; İstanbul İli, Sultangazi İlçesi, Cumhuriyet Mahallesi, …Mevkiinde bulunan … pafta, … parsel sayılı taşınmazın tamamının Hazineye ait olduğu, 21.02.2003 tarihinde taşınmaz mahallinde yapılan tespitte; taşınmazın davacı belediye tarafından 1996 yılından bu yana atölyeler müdürlüğü binası ve belediye araç garajı yapılmak suretiyle fuzulen işgal edildiğinin belirlendiği, yapılan tespite dayanılarak 17.06.2009 tarihli komisyon kararı ile 01.12.1996-21.02.2003 dönemi için 149.677,23 TL ecrimisil bedeli takdir edildiği ve 24.06.2009 tarihli, 56300 sayılı ecrimisil ihbarnamesinin düzenlendiği, 01.08.2010 tarihinde 6009 sayılı Kanun’un yürürlüğe girmesiyle davacı tarafından ecrimisil bedelinin beş yılı aşan kısmının terkin edilmesi talebinde bulunulduğu, bu talep üzerine tesis edilen işlemin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Yukarıya aktarılan Kanun hükümlerinden, Hazinenin özel mülkiyetindeki veya Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşınmazların işgali halinde fuzuli şagilden, idarelerce, ancak tespit tarihinden geriye doğru beş yıllık süre için ecrimisil alınabileceği, Kanunun yürürlüğe girdiği 01.08.2010 tarihinden önce tespit ve takdir edilen, tebliğ edilen veya tahakkuk ettirilen ecrimisil alacaklarının tespit tarihinden geriye doğru beş yılı aşan kısmının hangi aşamada olursa olsun düzeltilmesi veya terkin edilmesi gerektiği anlaşılmaktadır.

Dairemizce; 6009 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği 01.08.2010 tarihinden önce, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 92. maddesinde yer alan “Bu Kanunda yazılı sürelerin hesaplanmasında hüküm bulunmayen hallerde, Borçlar Kanunu hükümleri uygulanır.” hükmü uyarınca Borçlar Kanunu’nda öngörülen 10 yıllık genel zamanaşımı süresi dikkate alınmak suretiyle karar verilmekte ise de; 6009 sayılı Kanun’un 25. maddesiyle 2886 sayılı Kanun’a eklenen “Terkin Edilecek Ecrimisiller” başlıklı geçici 3. maddede açıkça “tespit tarihinden geriye doğru beş yılı aşan kısmı hangi aşamada olursa olsun düzeltilir veya terkin edilir” hükmüne yer verildiğinden, 01.08.2010 tarihinden sonra yapılan temyiz incelemelerinde tespit tarihinden geriye doğru 5 yıllık süre dikkate alınarak karar verilmektedir.

Olayda; 01.12.1996- 21.02.2003 dönemi için takdir edilen ecrimisil bedelinin 21.02.2003 tarihli tespite dayandığı, idarece bu tarihten itibaren geriye doğru beş yılı aşan 22.02.1998 tarihinden önceki döneme ilişkin 9.007,78 TL tutarındaki ecrimisil bedelinin terkin edildiği görüldüğünden, davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Her ne kadar, davacı tarafından tespit tarihi olarak ecrimisilin takdir edildiği 17.06.2009 tarihinin esas alınması gerektiği iddia edilmekte ise de; davalı idarece yukarıda belirtilen açıklamalara uygun olarak, tespit yapılan 21.02.2003 tarihi esas alınarak terkin işlemi gerçekleştirildiğinden bu iddiaya itibar edilmemiştir.

İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür. Temyizen incelenen karar, usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden temyiz isteminin reddi ile İstanbul 4. İdare Mahkemesi’nin 20.06.2012 tarih ve E:2011/715; K:2012/1167 sayılı kararının onanmasına”

Ecrimisilde Tahsil Zamanaşımı

Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 102 maddesi “Amme alacağı, vadesinin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılının başından itibaren 5 yıl içinde tahsil edilmezse zamanaşımına uğrar. Para cezalarına ait hususi kanunlarındaki zamanaşımı hükümleri mahfuzdur. Zamanaşımından sonra mükellefin rızaen yapacağı ödemeler kabul olunur.” şeklindedir.

Bu yazımız da ilginizi çekebilir:  Milli Emlak Hukukuna Teferruğ ve Tefevvüz

Söz konusu beş yıllık süre genel anlamda olup, Kanunun 103. maddesinde zamanaşımı süresinin kesileceği, 104. maddesinde ise zamanaşımının işlemeyeceği durumlar belirtilmiştir. Borçlar Kanununun 156. maddesine göre “Borç bir senetle ikrar edilmiş veya bir hüküm ile sabit olmuş ise yeni müddet daima on senedir.” Bu iki durumda daima on yıllık zamanaşımı süresi geçerlidir.

Hazine Tasinmazlarinda Ecrimisil
Hazine Taşınmazlarında Ecrimisilde 5 Yıllık Zamanaşımı Süresi Hangi Tarih Dikkate Alınarak Hesaplanır