488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’nun bazıları genel, bazıları da özel olarak Hazine taşınmazlarıyla ilgili maddeleri, (kira, irtifak hakkı ve kullanma izni gibi) Hazine ihalelerinde damga vergisi uygulamalarını düzenlemektedir. Ancak Hazine taşınmazlarıyla ilgili ihalelerde damga vergisinin nasıl alınacağı konusunda bugüne kadar derli toplu bir çalışma yapılmamıştı.
Çalışmamız bu eksikliği tamamlamak üzere hazırlanmıştır. Amacım, kira, irtifak hakkı ve kullanma izni gibi) Hazine ihalelerinde damga vergisinin nasıl alınacağını derli toplu bir çalışma altında izah etmektir. Bu çalışmada Hazine taşınmazlarının değerlendirilmesi ve ekonomiye kazandırılması amacıyla yapılan işlemlerde damga vergisi konusunu inceledim. Çalışma geliştirilebilir, detaylandırılabilir. Zamanla daha iyi bir hal alacaktır.
Çalışmada ulaşmak istediğiniz konu başlıklarını aşağıdaki içindekiler tablosunda bulabilirsiniz. İçindekiler Tablosunu genişletmek için “Göster” butonuna basınız.
İçindekiler
Hazine (Milli Emlak) İhalelerinde Damga Vergisi Hesaplama
Aşağıdaki tablodan yapılacak işlemin türüne göre, karşısındaki bedel ve sözleşme süresi kısmını doldurunuz. Sarı ile boyalı alan formüller ihtiva etmektedir, değiştirmeyiniz. Yanlış değer girerseniz sayfayı yenilerek eski haline getirebilirsiniz. Bu tablo aşağıdaki varsayımlar dikkate alınarak hazırlanmıştır. Kişisel görüşlerimi yansıtmaktadır. Tereddüt halinde Bakanlığımızın görüşlerine göre işlem yapılması faydalı olacaktır. Tabloyu zamanla daha işlevsel hale getirmeyi planlıyorum. NOT: Tablo Office-Online üzerinden çalıştığı için yüklenmesi zaman almaktadır; lütfen biraz bekleyiniz.
Milli Emlak İhalelerinde Karar Pulu Bedeli (Damga Vergisi) Uygulaması
a) Karar Pulu Nedir?
488 sayılı Damga Vergisi Kanununa ekli (1) sayılı tablonun II/2 fıkrası uyarınca, Kanunun 8 inci maddesinde tanımlanan resmi dairelerin aldıkları ihale kararları ile resmi daire olmasa dahi kamu tüzel kişiliğini haiz kurumların aldıkları ihale kararları damga vergisine tabidir. Bu şekilde alınan damga vergisi “ihale kararı” gereğince alındığı ve eskiden pul yapıştırmak suretiyle tahsil edildiği için buna karar pulu denilmektedir.
b) Damga Vergisi Kanunu’nda İhale Kararları
488 sayılı Damga Vergisi Kanununa ekli (1) sayılı tablonun II/2 fıkrası uyarınca, Kanunun 8 inci maddesinde tanımlanan resmi dairelerin aldıkları ihale kararları ile resmi daire olmasa dahi kamu tüzel kişiliğini haiz kurumların aldıkları ihale kararları damga vergisine tabi bulunmakta olup, söz konusu kararların ilgililerince imzalanması (ihale makamının onayını gerektiren durumlarda ihale makamının onayı ve imzası) ile bu kağıtlar hukuken tekemmül etmekte ve damga vergisine konu teşkil etmektedir.
c) Milli Emlak İhalelerinde Karar Pulu Uygulaması
Milli emlak tarafından yapılan ihalelerin ita amiri tarafından onaylanması da 488 sayılı Damga Vergisi Kanununa ekli (1) sayılı tablonun II/2 fıkrası uyarınca damga vergisine tabidir.
ç) Karar Pulu Nasıl Hesaplanır?
488 sayılı Damga Vergisi Kanunu‘na göre, ihale kanunlarına tabi olan veya olmayan resmi daire ve kamu tüzel kişiliğini haiz kurumların her türlü ihale kararları (Binde 5,69) oranında damga vergisine (karar pulu) tabidir.
d) Kira/İrtifak Hakkı İhalelerinde Karar Pulu Nasıl Hesaplanır?
Kira, irtifak, kullanma izni gibi süre öngören ihalelerde karar pulu bedeli, kira, irtifak, kullanma izni süresiyle çarpılarak damga vergisi tespit edilir.
Gelir İdaresi Başkanlığının özelgeleri, bu oranın kira süresi ile çarpılması gerektiği yönündedir. Örneğin Gelir İdaresi Başkanlığı, İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 11/10/2011 tarihli ve B.07.1.GİB.4.34.18.01-002.01-1788 sayılı özelgesinde “Üniversitesince 28.04.2010 tarihinde ihalesi yapılan … İşine ilişkin olarak düzenlenen ihale kararının, ihalenin kantinin 3 yıl süre ile kiralanmasına ilişkin olduğu dikkate alındığında, ihale bedeli ile kiralama süresinin çarpımı sonucu bulunacak toplam ihale tutarı üzerinden binde 4,95 nispetinde damga vergisine tabi tutulması gerekmektedir.” ifadesine yer verilmiştir.
Bakanlığımızın (Milli Emlak Genel Müdürlüğü) 05.12.2012 tarihli ve 32387 sayılı yazısı da bu yöndedir. Yazıya göre “Hazinenin özel mülkiyetinde veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmazların ilk yıl bedeli belirlenmek suretiyle bir yıldan uzun süreli olarak irtifak hakkı tesisi/kullanma imi verilmesi işleminde, bu konuda alınan ihale kararı ve düzenlenen sözleşmenim, ilk yıl için belirlenen tutar ile irtifak hakkı/kullanma imi süresinin çarpımı sonucu bulunacak tutar üzerinden yukarıda belirtilen nispetlerde damga vergisine tabi tutulması gerekmektedir.”
e) Karar Pulu Ne Zaman Tahsil Edilir?
Karar pulu bedeli olarak alınan damga vergisi, sözleşme düzenlenmeden önce ilgilisinden tahsil edilir. Şayet ilgilisi bu damga vergisini ödemez ise yükümlülüklerini yerine getirmemiş olacağı için sözleşme düzenlenmez ve ihale iptal edilir. Bu durumda tahakkuk eden damga vergisi tahsil için ilgili vergi dairesine gönderilir.
f) İhalenin İptali Halinde Karar Pulu Uygulaması
Damga Vergisi Kanunu uyarınca, yazılıp imzalanan veya imza yerine geçen bir işaret konmak suretiyle düzenlenerek herhangi bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilebilecek olan, yani hukuken tekemmül eden kağıtlarda damga vergisi alacağı doğmaktadır. Bu nedenle, hukuken tekemmül eden kağıda konu işlemin daha sonra çeşitli sebeplerle iptali damga vergisinin iadesini gerektirmemektedir.
Bununla birlikte 6728 sayılı Kanunun 28/b maddesiyle 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu‘na ekli (1) sayılı tablonun “II. Kararlar ve mazbatalar” başlıklı bölümünün (2) numaralı fıkrasına “(4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu kapsamındaki kurum ve kuruluşlara şikayet veya Kamu İhale Kurumuna itirazen şikayet ya da yargı kararı üzerine ihalenin iptal edilmesi halinde, bu ihale kararının hükmünden yararlanılmayan kısmına isabet eden damga vergisi ret ve iade olunur. Sözleşmenin düzenlenmiş olması durumunda sözleşmeye ilişkin damga vergisi ret ve iade edilmez.)” şeklinde parantez içi hüküm eklenmiş olup, düzenleme sonrası söz konusu fıkra aşağıdaki gibidir.
“İhale Kanunlarına tabi olan veya olmayan resmi daire ve kamu tüzel kişiliğini haiz kurumların her türlü ihale kararları (4734 sayılı Kanun kapsamındaki kurum ve kuruluşlara şikayet veya Kamu İhale Kurumuna itirazen şikayet ya da yargı kararı üzerine ihalenin iptal edilmesi halinde, bu ihale kararının hükmünden yararlanılmayan kısmına isabet eden damga vergisi ret ve iade olunur. Sözleşmenin düzenlenmiş olması durumunda sözleşmeye ilişkin damga vergisi ret ve iade edilmez.)”
İhalenin yargı kararıyla iptalinde işlem hukuk aleminde hiç doğmamış gibi olacağından tahsil edilen damga vergisinin iade edilmesi gerekir diye düşünüyorum.
Hazine Taşınmazlarının Satışında Damga Vergisi
Hazine taşınmazları gerek 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu, gerek 4706 sayılı Kanun ve gerekse özel mevzuatı gereğince satılmaktadır. 4706 sayılı Kanun’un 7. maddesinin 4. fıkrasına göre Hazineye ait taşınmaz malların satış ve devir işlemleri ve bu işlemler sırasında düzenlenen belgeler vergi, resim ve harçtan müstesnadır. Bu nedenle Hazine taşınmazlarının satışında alınan ihale kararları ile düzenlenen sözleşmeler (örneğin taksitli satış sözleşmeleri) damga vergisinden müstesnadır.
Hazine Taşınmazları Üzerinde Tesis Edilen İrtifak Haklarında Damga Vergisi
Hazine taşınmazları üzerinde tesis edilecek irtifak hakkı ve kullanma izinlerinde dama vergisinin ne şekilde tahsil edileceği önemli bir sorun olmuştur. Uygulamada ortaya çıkan bu sorunları bir nebze olsun hafifletmek amacıyla 11.09.2014/29116 tarihinde Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmelik’te yapılan değişikliklerle irtifak haklarında sözleşme düzenlemesi uygulaması kaldırılmıştır.
Ancak 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’na 15.07.2016 tarihli ve 6728 sayılı Kanun’un 28. maddesiyle eklenen hükümle “Hazinenin özel mülkiyetinde veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmazlara ilişkin ön izin, irtifak hakkı veya kullanma izni sözleşmeleri (yatırım taahhüdü bulunanlar dâhil ön izin, irtifak hakkı veya kullanma izni süresine göre bulunacak bedel üzerinden) binde 9,48 oranında damga vergisi alınması öngörülmüştür.
Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmelik’te yer alan ön izin, irtifak hakkı ve kullanma izni sözleşmelerine ilişkin hükümler dikkate alındığında 6728 sayılı Kanun’la yapılan değişikliklerin yürürlüğe girdiği 9/8/2016 tarihinden sonra tesis edilecek ön izin, irtifak hakkı ve kullanma izni sözleşmelerinde dama vergisi aşağıdaki şekilde alınmalıdır.
a) İrtifak Hakkı İhalesinin İta Amiri Tarafından Onayından Kaynaklanan Damga Vergisi (Karar Pulu Bedeli)
488 sayılı Kanuna ekli (1) sayılı tablonun “II-Kararlar ve Mazbatalar” başlıklı bölümünün 2 nci maddesinde, ihale kanunlarına tabi olan veya olmayan resmi daire ve kamu tüzel kişiliğini haiz kurumların her türlü ihale kararlarının damga vergisine tabi olacağı hükmüne yer verilmiştir. 488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olduğu, bu Kanundaki kağıtlar teriminin, yazılıp imzalanmak veya imza yerine geçen bir işaret konmak suretiyle düzenlenen ve herhangi bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilebilecek olan belgeler ile elektronik imza kullanılmak suretiyle manyetik ortamda ve elektronik veri şeklinde oluşturulan belgeleri ifade edeceği; 3 üncü maddesinde ise, damga vergisinin mükellefinin kağıtları imza edenler olduğu ve resmi dairelerle kişilerarasındaki işlemlere ait damga vergisini kişilerin ödeyeceği hüküm altına alınmıştır.
Mezkur Kanuna ekli (1) sayılı tablonun “II-Kararlar ve Mazbatalar” başlıklı bölümünün 2 nci maddesinde, ihale kanunlarına tabi olan veya olmayan resmi daire ve kamu tüzel kişiliğini haiz kurumların her türlü ihale kararlarının binde 4,5 nispetinde damga vergisine tabi olacağı hükmüne yer verilmiştir. 2009/15725 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 01/01/2010 tarihinden geçerli olmak üzere Kanuna ekli (1) sayılı tablonun II/2 fıkrasındaki kağıtlara ilişkin damga vergisi oranı binde 4,95 olarak belirlenmiştir.
Bu kapsamda irtifak hakkı ihalelerinin ita amiri tarafından onaylanması işlemleri, binde 5,69 oranında damga vergisine tabidir.
Bu oranın, sözleşme süresi ile çarpılıp çarpılmayacağı konusunda 488 sayılı Kanun’da açıklık bulunmamaktadır. Ancak Gelir İdaresi Başkanlığının özelgeleri, bu oranın kira süresi ile çarpılması gerektiği yönündedir. Örneğin Gelir İdaresi Başkanlığı, İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 11/10/2011 tarihli ve B.07.1.GİB.4.34.18.01-002.01-1788 sayılı özelgesinde “Üniversitesince 28.04.2010 tarihinde ihalesi yapılan … İşine ilişkin olarak düzenlenen ihale kararının, ihalenin kantinin 3 yıl süre ile kiralanmasına ilişkin olduğu dikkate alındığında, ihale bedeli ile kiralama süresinin çarpımı sonucu bulunacak toplam ihale tutarı üzerinden binde 4,95 nispetinde damga vergisine tabi tutulması gerekmektedir.” ifadesine yer verilmiştir. Bakanlığımızın 05.12.2012 tarihli ve 32387 sayılı yazısı da bu yöndedir.
Buna göre, irtifak hakkı ihalelerinin ita amiri tarafından onaylanması nedeniyle, damga vergisi oranının (binde 5,69), ihale bedeli ve sözleşme süresi ile çarpımı sonucu bulunacak miktarda damga vergisi alınması gerekmektedir.
b) İrtifak Hakkı Sözleşmelerinde Damga Vergisi
Her ne kadar 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’na 15.07.2016 tarihli ve 6728 sayılı Kanun’un 28. maddesiyle eklenen hükümle “Hazinenin özel mülkiyetinde veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmazlara ilişkin ön izin, irtifak hakkı veya kullanma izni sözleşmeleri (yatırım taahhüdü bulunanlar dâhil ön izin, irtifak hakkı veya kullanma izni süresine göre bulunacak bedel üzerinden) binde 9,48 oranında damga vergisi alınması öngörülmüş ise de Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmeliğin 75. maddesinin 2. fıkrasına göre ön izin süresi içerisinde yükümlülüklerin yerine getirilmesi hâlinde, Yönetmeliğin eki İrtifak Hakkına İlişkin Resmi Senede Yazılacak Hükümleri (Ek-14) içerecek şekilde resmi senet düzenlenmesi suretiyle irtifak hakkı tesis edilir. Aynı Yönetmeliğin 46. maddesine göre irtifak hakkı tesisinde, İdare ile müşteri arasında sözleşme imzalanmaksızın irtifak hakkına ilişkin hükümler doğrudan tapu müdürlüğünde düzenlenen resmi senede işlenir.
Bu hükümler gereğince irtifak haklarında sözleşme düzenlenmemektedir. Şu anki mevzuat ve uygulamada tapuda senet dışında ayrıca bir sözleşme düzenlemiyoruz. HTİHY ekinde bulunan hükümler tapuda düzenlenen resmi senede derç ediliyor. Dolayısıyla burada bir sözleşme değil, tapuda düzenlenen resmi senet söz konusudur. Resmi senetler de damga vergisine tabi değildir; bunlardan (genel olarak) tapu harcı ve döner sermaye ücreti tahsil edilir. Ancak Hazine taşınmazları açısından da burada özellikli bir durum söz konusudur. 4706 sayılı Kanun‘un 7. maddesine göre Hazine taşınmazlarıyla ilgili “İfraz, tevhit, tescil ve tespit işlemleri herhangi bir ücret, bedel ve gider karşılığı talep edilmeksizin ilgili kuruluşlarca talebi izleyen iki ay içinde yerine getirilir.” Bu hüküm gereğince irtifak hakkının tescilinden tapu harcı da alınmaması gerekmektedir.
Her ne kadar irtifak hakkı işlemlerini düzenleyen 324 sayılı Milli Emlak Genel Tebliğinde irtifak haklarında sözleşme düzenleneceği belirtilmekte ise de Yönetmelikte yapılan değişiklikten sonra irtifak haklarında sözleşme düzenlenmemesi gerekmektedir. Tebliğ, Yönetmeliğe aykırı olamaz. Aykırılık halinde üst norm olan Yönetmelik uygulanır.
Bu nedenle irtifak haklarında sözleşme düzenlenmesi ve idarece sözleşmeden damga vergisi alınmasına imkan bulunmamaktadır.
Hazine Taşınmazları Üzerinde Verilen Kullanma İzni İşlemlerinde Damga Vergisi
a) Kullanma İzni İhalesinin İta Amiri Tarafından Onayından Kaynaklanan Damga Vergisi (Karar Pulu Bedeli)
488 sayılı Kanuna ekli (1) sayılı tablonun “II-Kararlar ve Mazbatalar” başlıklı bölümünün 2 nci maddesinde, ihale kanunlarına tabi olan veya olmayan resmi daire ve kamu tüzel kişiliğini haiz kurumların her türlü ihale kararlarının damga vergisine tabi olacağı hükmüne yer verilmiştir. Bu kapsamda kullanma izni ihalelerinin ita amiri tarafından onaylanması işlemleri, binde 5,69 oranında damga vergisine tabidir.
Bu oranın, sözleşme süresi ile çarpılıp çarpılmayacağı konusunda 488 sayılı Kanun’da açıklık bulunmamaktadır. Ancak Gelir İdaresi Başkanlığının özelgeleri, bu oranın kira süresi ile çarpılması gerektiği yönündedir. Örneğin Gelir İdaresi Başkanlığı, İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 11/10/2011 tarihli ve B.07.1.GİB.4.34.18.01-002.01-1788 sayılı özelgesinde “Üniversitesince 28.04.2010 tarihinde ihalesi yapılan … İşine ilişkin olarak düzenlenen ihale kararının, ihalenin kantinin 3 yıl süre ile kiralanmasına ilişkin olduğu dikkate alındığında, ihale bedeli ile kiralama süresinin çarpımı sonucu bulunacak toplam ihale tutarı üzerinden binde 4,95 nispetinde damga vergisine tabi tutulması gerekmektedir.” ifadesine yer verilmiştir. Bakanlığımızın 05.12.2012 tarihli ve 32387 sayılı yazısı da bu yöndedir. Buna göre, kullanma izni ihalelerinin ita amiri tarafından onaylanması nedeniyle, damga vergisi oranının (binde 5,69), ihale bedeli ve sözleşme süresi ile çarpımı sonucu bulunacak miktarda damga vergisi alınması gerekmektedir.
b) Kullanma İzni Sözleşmelerinde Damga Vergisi
Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmeliğin 75. maddesinin 2. fıkrasına göre, tescili mümkün olmayan taşınmazlar üzerinde kullanma izni verilmekte ve bunlar için kullanma izni sözleşmesi düzenlenmektedir.
488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’na 15.07.2016 tarihli ve 6728 sayılı Kanun’un 28. maddesiyle eklenen hükümle “Hazinenin özel mülkiyetinde veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmazlara ilişkin kullanma izni sözleşmeleri (yatırım taahhüdü bulunanlar dâhil ön izin, irtifak hakkı veya kullanma izni süresine göre bulunacak bedel üzerinden) binde 9,48 oranında damga vergisi alınması öngörülmüştür.
Buna göre kullanma izni sözleşmelerinde damga vergisi aşağıdaki formüle göre alınmalıdır:
Damga Vergisi= İlk Yıl Kullanma İzni Bedeli x Kullanma İzni Süresi (yıl) x Binde 9,48
Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerde ilgili mevzuatı uyarınca yapılması mümkün olan yapı ve tesislerin yapılması amacıyla, en fazla kırkdokuz yıla kadar kullanma izni verilebildiği dikkate alındığında, bu tür sözleşmelerde neredeyse ilk yıl kullanma izni bedelinin yarısı kadar damga vergisi alınması gerekecektir.
Hazine Taşınmazları Hakkında Düzenlenen Ön İzin Sözleşmelerinde ve Ön İzin Süre Uzatımlarında Damga Vergisi
a) Ön İzin Sözleşmelerinde Damga Vergisi
Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre irtifak hakkı veya kullanma izni ihalesi sonucunda, yapılacak yatırım için ön izne ihtiyaç duyulması halinde, lehine irtifak hakkı tesis edilecek veya kullanma izni verilecek yatırımcıya; fiili kullanım olmaksızın tescil, ifraz, tevhit, terk ve benzeri işlemlerin yapılması veya imar planının yaptırılması, değiştirilmesi ya da uygulama projelerinin hazırlanması ve onaylatılması gibi işlemlerin yerine getirilebilmesi için bir yıl süreyle ön izin verilir. Bu şekilde verilen ön izin için Yönetmelik ekinde yer alan ön izin sözleşmesi düzenlenmektedir.
488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’na 15.07.2016 tarihli ve 6728 sayılı Kanun’un 28. maddesiyle eklenen hükümle “Hazinenin özel mülkiyetinde veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmazlara ilişkin ön izin, irtifak hakkı veya kullanma izni sözleşmeleri (yatırım taahhüdü bulunanlar dâhil ön izin, irtifak hakkı veya kullanma izni süresine göre bulunacak bedel üzerinden) binde 9,48 oranında damga vergisine tabidir. Buna göre ön izin sözleşmesi düzenlenmeden önce ön izin bedeli üzerinden binde 9,48 oranında damga vergisi alınması gerekmektedir.
İlk ön izin süresi bir yıl olarak belirlendiği için, belirlenen damga vergisinin süreyle çarpımı gibi bir durum söz konusu değildir.
Ön izin sözleşmelerinden karar pulu bedeli alınması gibi bir uygulama mevzuata uygun değildir. Karar pulu bedeli ilk irtifak hakkı veya kullanma izni ihalesinin ita amiri tarafından onayından sonra ve ön izinden önce (tüm irtifak hakkı süresi için) alınır. Ön izin süresi içinde yükümlülükler yerine getirilirse irtifak hakkı sözleşmesi düzenlenir. Ön izin sözleşmesinden ayrıca damga vergisi alınır ama karar pulu bedeli irtifak/kullanma izni ihalesinin onayından hemen sonra alınır.
Teşkilatta bazen irtifak hakkı ihalesi gibi değil de ön izin ihalesi gibi değerlendirildiği görülmektedir. Bu uygulama doğru bir uygulama değildir. Yapılan işlem irtifak/kullanma izni ihalesidir. Dolayısıyla ilk ihalenin onayından hemen sonra karar pulu bedeli tahsil edilmelidir. Ön izin yükümlülükleri yerine getirilirse (tekrar karar pulu bedeli alınmadan) sözleşme/resmi senet aşamasına geçilir. Ön izin süresi içinde yükümlülükler yerine getirilmez ise ihale iptal edilir, teminat gelir kaydedilir ve alınan karar pulu bedeli iade edilmez.
b) Ön İzin Süresi Uzatımlarında Damga Vergisi
Damga Vergisi Kanunu’nun 14. maddesinde “Mukavelenamelerin müddetinin uzatılması halinde aynı miktar veya nispette vergi alınır.” hükmü yer almaktadır.
Ancak Gelir İdaresi Başkanlığının bu konudaki genel yaklaşımı sözleşmelerde yapılan süre değişimlerinin, sözleşmenin diğer hususlarını etkilememesi ve asıl sözleşmede yer alan belli para miktarında bir artış yaratmaması durumlarında, bir diğer ifadeyle süre değişimlerinin asli bir unsur olmadığı durumda, süre uzatımına ilişkin olarak düzenlenen sözleşmelerin damga vergisine tabi olmadığıdır (Recep BIYIK, Mektubun damga vergisi, http://www.dunya.com/kose-yazisi/mektubun-damga-vergisi/26385).
Fakat ön izin süre uzatımı, karşılıklı bir sözleşme ile değil, idarenin tek taraflı beyanı ile olmaktadır. Yani burada karşılıklı değil, tek taraflı bir irade ve bu iradeyi ortaya koyan bir belge bulunmaktadır. İşte idarenin, ön iznin uzatıldığını bildirdiği bu belgelerin damga vergisi yönünden değerlendirilmesi gerekir. Bu konudaki genel kanaat süre uzatımına dair bu tür belgelerin damga vergisine tabi olduğu yönündedir (M. Emek KURT, Sözleşmelerin Süresinde Meydana Gelen Değişikliklerin Damga Vergisine Etkisi, http://www.vergialgi.net/vergi/sozlesmelerin-suresinde-meydana-gelen-degisikliklerin-damga-vergisine-etkisi). Ancak konunun Maliye Bakanlığı tarafından netliğe kavuşturulması gerekecektir.
6446 sayılı Kanun Kapsamında Tesis Edilen İrtifak Haklarında ve Kullanma İzinlerinde Damga Vergisi
4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun 5784 sayılı Kanun ile eklenen geçici 14 üncü maddesinin (c) fıkrasının 2 numaralı bendinde, 31.12.2012 tarihine kadar işletmeye girecek üretim ve otoprodüktör lisansı sahibi tüzel kişilere sağlanan teşvikler uyarınca, üretim tesislerinin yatırım döneminde, üretim tesisleriyle ilgili yapılan işlemler ve düzenlenen kağıtların damga vergisi ve harçtan müstesna olduğu hükme bağlanmıştı.
31.01.2013 tarih ve 28545 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve 1/1/2013 tarihinden itibaren geçerli olan 6408 sayılı Kanunun 3 üncü maddesiyle de, 4628 sayılı Kanunun geçici 14 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde yer alan “31.12.2012” ibaresi “31.12.2015” olarak değiştirilmişti.
30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun geçici 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde de 31.12.2015 tarihine kadar ilk defa işletmeye girecek üretim lisansı sahibi tüzel kişilere sağlanan teşvikler uyarınca, üretim tesislerinin yatırım döneminde, üretim tesisleriyle ilgili yapılan işlemler ve düzenlenen kağıtların damga vergisi ve harçtan müstesna olduğu hükme bağlanmıştır. Ayrıca, 6446 sayılı Kanunun 30. maddesinin (5) numaralı bendi ile 4628 sayılı Kanunun geçici 14 üncü maddesi yürürlükten kaldırılmıştır.
28/7/2017 tarihli ve 30137 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 5/6/2017 tarihli ve 2017/10451 sayılı
Bakanlar Kurulu Kararı Eki Karar ile de 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun geçici 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde yer alan süreler 31/12/2025 tarihine kadar uzatılmıştır
Bu kapsamda, gerek 4628 sayılı Kanundaki istisna süresini değiştiren 6408 sayılı Kanun, gerekse 6446 sayılı Kanun’da düzenlenen hüküm ile söz konusu Kanunların yürürlük tarihinden itibaren 31.12.2025 tarihine kadar ilk defa işletmeye girecek üretim lisansı sahibi tüzel kişilere yatırım teşviki sağlamak üzere, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından üretim lisansı verilmesinden itibaren başlayıp üretim tesisinin geçici kabulünün yapıldığı tarihe kadar olan süreci ifade eden üretim tesislerinin yatırım döneminde, münhasıran üretim tesisleriyle ilgili düzenlendiğinin tevsiki kaydıyla, üretim tesisine ilişkin olarak yapılacak işlemler ve düzenlenen kağıtlar damga vergisi ve harçtan istisna edilmiştir.
Bundan dolayı bu kapsamda tesis edilecek irtifak haklarının ve kullanma izinlerinin damga vergisinden istisna tutulması gerekmektedir. Konu hakkında şu özelgeye bakılabilir: 6446 sayılı Kanun kapsamında düzenlenen İrtifak hakkı tesisinde damga vergisi ve tapu harca tabi olup olmadığı hk.
Hazine Taşınmazları Hakkında Düzenlenen Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmelerinde Damga Vergisi
a) Kat Karşılığı İnşaat İhalelerinin İta Amiri Tarafından Onayından Kaynaklanan Damga Vergisi (Karar Pulu Bedeli)
488 sayılı Damga Vergisi Kanununa ekli (1) sayılı tablonun “II-Kararlar ve Mazbatalar” başlıklı bölümünün 2 nci maddesinde, ihale kanunlarına tabi olan veya olmayan resmi daire ve kamu tüzel kişiliğini haiz kurumların her türlü ihale kararlarının damga vergisine tabi olacağı hükmüne yer verilmiştir. Bu kapsamda kat karşılığı inşaat ihalelerinin ita amiri tarafından onaylanması işlemleri, binde 5,69 oranında damga vergisine tabidir.
b) Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmelerinden Kaynaklanan Damga Vergisi
6824 sayılı Kanun’un 5 inci maddesi ile Damga Vergisi Kanununa ekli (1) sayılı tablonun “I. Akitlerle ilgili kağıtlar” başlıklı bölümünün “A. Belli parayı ihtiva eden kağıtlar:” başlıklı fıkrasına (13) numaralı bentten sonra gelmek üzere (14), (15), (16) ve (17) numaralı bentler eklenmiştir. Söz konusu bentler aşağıdaki gibidir.
“14. Resmi şekilde düzenlenen kat karşılığı veya hasılat paylaşımı inşaat sözleşmeleri
15. Resmi şekilde düzenlenen kat karşılığı veya hasılat paylaşımı inşaat sözleşmeleri kapsamında yapı müteahhitleri ile alt yükleniciler arasında düzenlenen inşaat taahhüt sözleşmeleri
16. Kat karşılığı veya hasılat paylaşımı inşaat işlerine ilişkin danışmanlık hizmet sözleşmeleri
17. Yapı denetimi hizmet sözleşmeleri”
Ancak 15/3/2017 tarihli ve 30008 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 13/3/2017 tarihli ve 2017/9973 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı Eki Karar ile, bu bentlerde yer alan kâğıtlar için damga vergisi oranının “0” olarak uygulanacağı hüküm altına alınmıştır. Bu nedenle, kat karşılığı inşaat sözleşmelerinde damga vergisi oranı sıfırdır.
Hazine Taşınmazları Hakkında Düzenlenen Arsa Karşılığı İnşaat Sözleşmelerinde Damga Vergisi
a) Arsa Karşılığı İnşaat İhalelerinin İta Amiri Tarafından Onayından Kaynaklanan Damga Vergisi (Karar Pulu Bedeli)
488 sayılı Damga Vergisi Kanununa ekli (1) sayılı tablonun “II-Kararlar ve Mazbatalar” başlıklı bölümünün 2 nci maddesinde, ihale kanunlarına tabi olan veya olmayan resmi daire ve kamu tüzel kişiliğini haiz kurumların her türlü ihale kararlarının damga vergisine tabi olacağı hükmüne yer verilmiştir. Bu kapsamda arsa karşılığı inşaat ihalelerinin ita amiri tarafından onaylanması işlemleri, binde 5,69 oranında damga vergisine tabidir.
b) Arsa Karşılığı İnşaat Sözleşmelerinden Kaynaklanan Damga Vergisi
Arsa karşılığı inşaat sözleşmeleri her iki tarafa karşılıklı edimler yükleyen çift taraflı bir sözleşmedir. Burada tek akitte birbirine bağlı iki işlem bulunmaktadır. Bunlardan birincisi inşaatın yapımı, diğeri ise arsanın yükleniciye devridir. Bunların her ikisinin de sözleşmede ayrı ayrı belirtilmesi gerekmektedir.
488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’nun 6. maddesinin 2. fıkrasına göre “Bir kağıtta toplanan akit ve işlemler birbirine bağlı ve bir asıldan doğma oldukları takdirde Damga Vergisi, en yüksek vergi alınmasını gerektiren akit veya işlem üzerinden alınır.”
Ancak 4706 sayılı Kanun’un 7. maddesinin 4. fıkrasına göre Hazineye ait taşınmaz malların satış ve devir işlemleri ve bu işlemler sırasında düzenlenen belgeler vergi, resim ve harçtan müstesnadır. Burada, müteahhitin yapacağı inşaat karşılığı taşınmaz devri de 4706 sayılı Kanun’un 7. maddesinin 4. fıkrası kapsamında bir devirdir. Bu nedenle bu devir işleminin damga vergisine tabi olmadığını düşünüyorum. Ancak devredilecek taşınmaz karşılığında yapılacak inşaatın, birim bedeller üzerinden damga vergisine tabi olduğunu düşünüyorum.
Hazine Taşınmazlarının Kiraya Verme İşlemlerinde Damga Vergisi
a) Kira İhalesinin İta Amiri Tarafından Onayından Kaynaklanan Damga Vergisi (Karar Pulu Bedeli)
488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olduğu, bu Kanundaki kağıtlar teriminin, yazılıp imzalanmak veya imza yerine geçen bir işaret konmak suretiyle düzenlenen ve herhangi bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilebilecek olan belgeler ile elektronik imza kullanılmak suretiyle manyetik ortamda ve elektronik veri şeklinde oluşturulan belgeleri ifade edeceği; 3 üncü maddesinde ise, damga vergisinin mükellefinin kağıtları imza edenler olduğu ve resmi dairelerle kişiler arasındaki işlemlere ait damga vergisini kişilerin ödeyeceği hüküm altına alınmıştır.
Mezkur Kanuna ekli (1) sayılı tablonun “II-Kararlar ve Mazbatalar” başlıklı bölümünün 2 nci maddesinde, ihale kanunlarına tabi olan veya olmayan resmi daire ve kamu tüzel kişiliğini haiz kurumların her türlü ihale kararlarının damga vergisine tabi olacağı hükmüne yer verilmiştir.
Bu kapsamda kira ihalelerinin ita amiri tarafından onaylanması işlemleri, binde 5,69 oranında damga vergisine tabidir.
Bu oranın, sözleşme süresi ile çarpılıp çarpılmayacağı konusunda 488 sayılı Kanun’da açıklık bulunmamaktadır. Ancak Gelir İdaresi Başkanlığının özelgeleri, bu oranın kira süresi ile çarpılması gerektiği yönündedir. Örneğin Gelir İdaresi Başkanlığı, İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nın 11/10/2011 tarihli ve B.07.1.GİB.4.34.18.01-002.01-1788 sayılı özelgesinde “Üniversitesince 28.04.2010 tarihinde ihalesi yapılan … İşine ilişkin olarak düzenlenen ihale kararının, ihalenin kantinin 3 yıl süre ile kiralanmasına ilişkin olduğu dikkate alındığında, ihale bedeli ile kiralama süresinin çarpımı sonucu bulunacak toplam ihale tutarı üzerinden binde 4,95 nispetinde damga vergisine tabi tutulması gerekmektedir.” ifadesine yer verilmiştir. Bakanlığımızın 05.12.2012 tarihli ve 32387 sayılı yazısı da bu yöndedir.
Buna göre, kira ihalelerinin ita amiri tarafından onaylanması nedeniyle, damga vergisi oranının (binde 5,69), ihale bedeli ve sözleşme süresi ile çarpımı sonucu bulunacak miktarda damga vergisi alınması gerekmektedir.
b) Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan Damga Vergisi
Hazine tarafından yapılan kiraya verme işlemlerinde kiracı ile Hazine arasında kira sözleşmesi düzenlenmektedir. Damga Vergisi Kanunu’na ek 1 sayılı Tablonun I/A bölümünün 1. ve 2. bendi kira konusuyla ilgilidir. 1 nolu bende göre mukavelenameler, taahhütnameler ve temliknameler binde 9,48; kira mukavelenameleri (mukavele süresine göre kira bedeli üzerinden) binde 1,89 nispetinde dama vergisine tabidir.
Bakanlığımızca 81 İl Valiliğine yazılan 19.02.2016 tarihli ve 4953 sayılı yazıda ve bu yazıya dayanak olan GİB tarafından Bakanlığımıza yazılan 02.02.2016 tarihli ve 9770 sayılı yazıda “İdaremizce düzenlenen kira sözleşmelerinde kiralama işlemlerinin yanı sıra taahhüt cezai şarta vb. yer verilmesi durumunda, sözleşmesinde yer alan işlemlerin Damga Vergisi Kanunu’nun 6 ncı maddesinin ikinci fıkrası hükmü çerçevesinde birbirine bağlı bir asıldan doğma işlemler olarak değerlendirilmesi, kira işleminden mukavele süresine göre kira bedeli dikkate alınarak Kanuna ekli (1) sayılı tablonun I/A-2 bölümüne göre sözleşmede yer alan taahhüt, cezai şart vb. işlemlerinden ise aynı tablonun I/A-l bölümüne göre nispi damga vergisi hesaplanması. yapılan hesaplama sonucuna göre en yüksek vergi alınmasını gerektiren akit veya işlem üzerinden damga vergisine tabi tutulması gerektiği,
Diğer taraftan söz konusu sözleşmelerde inşaat proje yapımına ilişkin değer içeren bir taahhüde veya cezai şarta yer verilmemesi durumunda, dolayısıyla sözleşmelerin sadece kira sözleşmesi mahiyeti taşması durumunda, ilk yıl kira bedeli ile kira süresinin çarpımı sonucu bulunacak tutar üzerinden Damga Vergisi Kanununa ekli (1) sayılı tablonun l/A-2 bölümüne göre nispi damga vergisine tabi tutulacağı,”
Belirtilmiştir.
Öncelikle belirtelim ki bu yazıdan sonra, 15/7/2016 tarihli ve 6728 sayılı Kanun’un 24. maddesiyle, 488 sayılı Kanun’un 6. maddesine eklenen fıkraya göre “Pey akçesi, cayma tazminatı, ücret tevkifi, cezai şart gibi bir sözleşmenin müeyyidesi mahiyetinde olan taahhütlerden, başlı başına bir sözleşmeye konu olmadıkça damga vergisi alınmaz.” Bu nedenle bu değişiklikten itibaren cezai şart ile kira sözleşmesinin karşılaştırılması ve hangisi yüksek ise ondan damga vergisi alınması uygulamasına gerek bulunmamaktadır.
İkinci olarak söz konusu yazıda kira sözleşmelerinin Damga Vergisi Kanununa ekli (1) sayılı tablonun l/A-2 bölümüne göre nispi damga vergisine tabi tutulacağı ifade edilmiştir. Ancak bu kuralın büfe, kantin, çayoacağı gibi işletme hakkı verilen yerleri de kapsayıp kapsamadığı konusunda yazıda açıklık bulunmamaktadır.
c) Milli Emlak Okul Kantinlerinin Kiraya Verilmesinde Damga Vergisi
1) Kira İhalesinin İta Amiri Tarafından Onayından Kaynaklanan Damga Vergisi (Karar Pulu Bedeli)
488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olduğu, bu Kanundaki kağıtlar teriminin, yazılıp imzalanmak veya imza yerine geçen bir işaret konmak suretiyle düzenlenen ve herhangi bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilebilecek olan belgeler ile elektronik imza kullanılmak suretiyle manyetik ortamda ve elektronik veri şeklinde oluşturulan belgeleri ifade edeceği; 3 üncü maddesinde ise, damga vergisinin mükellefinin kağıtları imza edenler olduğu ve resmi dairelerle kişiler arasındaki işlemlere ait damga vergisini kişilerin ödeyeceği hüküm altına alınmıştır.
Mezkur Kanuna ekli (1) sayılı tablonun “II-Kararlar ve Mazbatalar” başlıklı bölümünün 2 nci maddesinde, ihale kanunlarına tabi olan veya olmayan resmi daire ve kamu tüzel kişiliğini haiz kurumların her türlü ihale kararlarının damga vergisine tabi olacağı hükmüne yer verilmiştir.
Ancak okul kantinleri için idare ile okul aile birliği arasında düzenlenen sözleşmede belirli bir parayı ihtiva etmediği için bu ihalenin ita amiri tarafından onaylanması nedeniyle karar pulu bedeli alınmasına gerek bulunmamaktadır.
2) İdare (Maliye) İle Okul Aile Birliği Arasında Düzenlenen Sözleşme
300 sayılı Milli Emlak Genel Tebliğine göre söz konusu alanların okul aile birliğince kiralanmasının talep edilmesi halinde, okulun bulunduğu yerdeki defterdarlık veya malmüdürlüğünce 2886 sayılı Kanunun 51/g maddesi gereğince pazarlık usulüyle okul aile birliğine kiraya verilecektir.
Ancak burada belirli bir kira bedeli bulunmamaktadır. Tebliğe göre söz konusu yerlerin okul aile birliklerince işletilmesi halinde işletilen yerin gayri safi hasılatının % 1’i, üçüncü kişilere kiraya verilmesi halinde ise okul aile birliğince elde edilecek gayri safi gelirin % 3’ü üçer aylık dönemler itibariyle, takip eden ayın yirmisine kadar, Hazineye arz bedeli olarak okul aile birliklerince ilgili defterdarlık veya malmüdürlüğüne ödenecektir.
488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’nda 5281 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle, belirli parayı ihtiva etmeyen akitler damga vergisinin konusu olmaktan çıkarıldığı için Hazine ile Okul Aile Birliği arasında düzenlenen sözleşme ve ihale kararının ita amirince onaylanması damga vergisine tabi değildir.
Zaten 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Eğitim Kanununun, 10 Temmuz 2009 Tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5917 sayılı Kanunun 17. maddesiyle değiştirilen 16. maddesinde Eğitim kampüsü yönetimleri ve okul-aile birlikleri, bu madde kapsamında yapacakları işlemler ve düzenlenen kâğıtlar yönünden damga vergisi ve harçlardan muaf; bunlara ve bunlar tarafından yapılan bağış ve yardımlar ise veraset ve intikal vergisinden müstesnadır. hükmü yer almaktadır.
c) Okul Aile Birliği ile İşletici Arasında Düzenlenen Sözleşme
Okul Aile Birliği ile işletici arasında düzenlenen sözleşmeler damga vergisine tabidir. Bu sözleşmeler kiralama süresi ile kira bedeli dikkate alınarak bulunacak matrah üzerinden Kanununa ekli (1) sayılı tablonun I/A-2 fıkrası uyarınca sözleşmenin imzalandığı tarihte geçerli olan nispette damga vergisine tabi tutulması ve 1739 sayılı Kanunun 5917 sayılı Kanunla değişik 16. maddesi uyarınca okul-aile birliklerine anılan madde kapsamında düzenlenen kağıtlar yönünden damga vergisi muafiyeti tanındığından damga vergisinin işletici tarafından ödenmesi gerekmektedir.
488 sayılı Damga Vergisi Kanunu‘nun 26. maddesinde “Resmi dairelerin ilgili memurları kendilerine ibraz edilen kağıtların Damga Vergisini aramaya ve vergisi hiç ödenmemiş veya noksan ödenmiş olanları bir tutanakla tesbit etmeye veya bunları tutanağı düzenlemek üzere, vergi dairesine göndermeye mecburdurlar.” hükmü yer almaktadır.
Ancak 300 sayılı Tebliğde Okul Aile Birliği ile işletici arasında düzenlenen sözleşmelerin bir örneğinin ilgili Maliye Kuruluşuna verileceğine dair bir hüküm yer almamaktadır. Bununla birlikte 2012_21128 sayılı Genel Yazısına (Okul Kantinlerinin Kiraya Verilmesinde Damga Vergisinin Ödendiğinin Kontrolü) göre Okul Aile Birliği ile işletici arasında düzenlenen sözleşmelerin bir örneğinin ve bu sözleşmeden kaynaklanan damga vergisinin ödendiğini tevsik edici bir belgenin ilgili Maliye Kuruluşuna verileceğin İdare ile Okul Aile Birliği arasında düzenlenen sözleşmeye özel hüküm olarak konulması, bu sözleşmeden kaynaklanan damga vergisinin ödendiğinin ilgili maliye kuruluşunca kontrol edilmesi, ödenmediğinin tespiti halinde 488 sayılı Kanun’un 26. maddesine göre işlem yapılması gerekmektedir.
d) Kira Sözleşmelerinin Devrinde Damga Vergisi Tahsilatı
Bu konu hakkında bilgi almak için “Kira, İrtifak ve Kullanma İzni Sözleşmelerinin Devrinde Damga Vergisi Tahsilatı” bölümüne bakabilirsiniz.
Ortak Hususlar
a) Kira, İrtifak ve Kullanma İzni Bedel Artışlarında Damga Vergisi
Damga Vergisi Kanunu’nun 14. maddesinde “Belli parayı ihtiva eden mukavelenamelerin değiştirilmesi halinde artan miktar aynı nispette vergiye tabidir.” hükmü yer almaktadır. Maliye Bakanlığı tarafından 81 İl Valiliğine yazılan 05.12.2012 tarihli ve 32387 sayılı yazıda; Hazine tarafından daha önce yapılan sözleşme ile ilgili olarak sözleşme bedelinin artırılmasına yönelik karar alındığı takdirde;
Karar sadece bedel artışını ihtiva ediyorsa, artan miktar üzerinden, karar, bedel artışının yanı sıra sözleşme hükümlerinin de değiştirilmesini ihtiva ediyorsa artış da dahil olmak üzere toplam bedel üzerinden, damga vergisi alınması öngörülmüştür.
b) Kira, İrtifak ve Kullanma İzni Sözleşmelerinin Devrinde Damga Vergisi Tahsilatı
2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 66. maddesine göre “Sözleşme, ita amirinin yazılı izni ile başkasına devredilebilir. Ancak, devir alacaklarda ilk ihaledeki şartlar aranır. İzinsiz devir yapılması halinde, sözleşme bozulur ve müteahhit veya müşteri hakkında 62 nci madde hükümleri uygulanır.” Kira, irtifak ve kullanma izni sözleşmeleri, bu madde kapsamında devredilebilmektedir.
488 sayılı Kanun’un 14. maddesinin 2. fıkrasına göre “Belli parayı ihtiva eden mukavelenamelerin değiştirilmesi halinde artan miktar aynı nispette vergiye tabidir. Birinci fıkraya göre azami tutardan vergi alınan mukavelenamelerin, diğer hükümlerinde değişiklik olmaksızın sadece bedelinin artması durumunda, artan bedele ilişkin bu hüküm uygulanmaz. Bunların devri halinde aslından alınan verginin dörtte biri alınır.” Buna göre kira, kullanma izni ve diğer sözleşmelerin devredilmesi halinde, devir tarihindeki (bu tarihe kadar) artan sözleşme bedeli ve kalan süre dikkate alınarak hesaplanacak bedelin dörtte birinin damga vergisi olarak alınması gerekmektedir.
c) Notere Tasdiki Zorunlu Sözleşmelerde Damga Vergisinin Kim Tarafından Tahsil Edilir?
Notere Tasdiki Zorunlu Sözleşmelerde Damga Vergisi
1512 sayılı Noterlik Kanununun 118. maddesinde “Noterliklerde yapılan işlemler ve düzenlenen kağıtlar dolayısıyla özel kanunları uyarınca ödenmesi gereken vergi, resim ve harçlar ile değerli kağıt bedelleri makbuz karşılığında tahsil olunur.” hükmü yer almaktadır. Bu hüküm damga vergisinin noterler tarafından tahsil edileceğini düşündürebilir.
Ancak 488 sayılı Kanun’un 22. maddesinin son fıkrasında “Maliye Bakanlığı, bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esasları belirlemeye, lüzum göreceği işlemlere ilişkin kâğıtlara ait verginin yukarıdaki sürelere bağlı kalmaksızın ve beyanname aranmaksızın kâğıdın düzenlenmesinden önce veya noterlerce işleme tâbi tutulması sırasında ödenmesi zorunluluğunu getirmeye, vergiyi işlem anında ilgili kamu kurum veya kuruluşuna makbuz karşılığı ödettirmeye yetkilidir.” hükmü yer almaktadır.
Notere Tasdiki Zorunlu Sözleşmelerde Damga Vergisinin Tahsil Yükümlülüğü
44 seri nolu Damga Vergisi Kanunu Genel Tebliğinin 1. nolu bölümünde ise “Genel bütçeli daireler ile kişiler arasında düzenlenen kağıtlara (ihale kararları hariç) ait damga vergisi, anılan dairece kağıdın mahiyeti ve nispi veya maktu vergi tutarını gösteren formüle edilmiş bir yazıyla, kişinin tabi olduğu ödeme usulüne bakılmaksızın, kişiler tarafından, kağıdın düzenlenmesinden önce peşin olarak, genel bütçeli idarelere hizmet veren saymanlıklara veya mükellefin gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı olduğu vergi dairesine makbuz karşılığı ödenir. Ayrıca, verginin ödendiğine dair mükellefçe getirilecek makbuzun aslının ilgili iş kağıdına bağlanması, makbuzun onaylı bir örneğinin ilgiliye verilmesi ve düzenlenen makbuza da verginin hangi işe ve kağıda ait olduğuna dair bilginin yazılması gerekmektedir.
Söz konusu kağıtların noterliklerde düzenlenmesi halinde, bu kağıtlara ait damga vergilerinin 1512 sayılı Noterlik Kanunu çerçevesinde noterler tarafından makbuz karşılığı tahsil ve beyan edilmesi uygulamasına devam edilecektir.
Genel bütçeli daireler tarafından alınan ihale kararlarına ait damga vergisinin, ihale kararının müteahhide tebliğinden itibaren en geç 15 gün içinde, verginin mükellefi olan müteahhitlerce, genel bütçeli idarelere hizmet veren saymanlıklara veya mükellefin gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı olduğu vergi dairesine, ihale kararının tebliğinden itibaren en geç 15 gün içinde, beyanname verilmeksizin, makbuz karşılığı ödenmesi gerekmektedir.” hükmü yer almıştır.
Buna göre, Hazine tarafından yapılan ihalelerde sözleşmeler idare tarafından düzenlendiği ve noter tarafından tasdik edildiği için, notere tasdik ve tescili zorunlu sözleşmelerde damga vergisi Milli Emlak birimleri tarafından tahsil edilmelidir. Buna göre damga vergisinin ihale kararının veya sözleşmenin düzenlenmesinden önce peşin olarak, genel bütçeli idarelere hizmet veren saymanlıklara veya mükellefin gelir veya kurumlar vergisi yönünden bağlı olduğu vergi dairesine makbuz karşılığı ödenmesi gerekmektedir. Ayrıca, verginin ödendiğine dair mükellefçe getirilecek makbuzun aslının ilgili iş kağıdına bağlanması, makbuzun onaylı bir örneğinin ilgiliye verilmesi ve düzenlenen makbuza da verginin hangi işe ve kağıda ait olduğuna dair bilginin yazılması gerekmektedir.
d) İhale Kararının İta Amirinde Onaylanmasında Karar Pulu Bedelinde Uygulama
Bu konu hakkında şu yazımıza bakabilirsiniz: İhale Kararının İta Amirinde Onaylanmasında Karar Pulu Bedelinde Uygulama
e) Birden Fazla Nüsha Düzenlenen Sözleşmelerde Her Nüshanın Ayrı Ayrı Damga Vergisinin Alınıp Alınmayacağı
488 sayılı Kanun’un 5. maddesinde 6728 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle “Bir nüshadan fazla olarak düzenlenen kâğıtlardan, maktu vergiye tabi olanların her bir nüshası ayrı ayrı aynı miktarda; nispi vergiye tabi olanların ise sadece bir nüshası damga vergisine tabidir.” hükmü benimsenmiştir. Bu nedenle kullanma izni sözleşmelerinin damga vergisinin nispi olduğu dikkate alındığında sadece bir nüsha için damga vergisi alınması gerekmektedir.